İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı  (İLKAV), 3 Temmuz 2011 Pazar günü Ankara Bağlum Kılıçlar Köyü mesire yerinde geleneksel piknik organizasyonunu geniş bir katılımla gerçekleştirdi.

Samimi bir ortamda, güzel paylaşım ve kaynaşmalara zemin hazırlayan piknik programı, saat 10.00’da kahvaltı ikramı ile başladı. Kahvaltının ardından İLKAV yönetimi adına Emrullah Ayan, Al-i İmran süresi 103-104. ayetleri okuyup mealini verdikten sonra, konuklara hoş geldiniz konuşması yapıp, programı takdim etti.

Bilahare Vakıf Başkanı Mehmet PAMAK da, İLKAV çevresindeki Müslümanların da içinde yer aldıkları tevhidi uyanış sürecinin yaşadığı sorunları, zaaf, savrulma ve çözümsüzlükleri vahyin ölçüleriyle değerlendirdikten sonra, sorumluluklarımızı hatırlatan bir konuşma yaptı. İçinde yaşadığımız toplumun ve egemen sistemin cahili nitelikleri ve Mekke cahiliye toplumu ve sistemi arasında mukayeseler yaparak, Allah’ın, Peygamber (s) önderliğindeki ilk Kur’an neslini vahiyle nasıl uyardığını, nasıl arındırdığını, nasıl inşa ettiğini ve hangi istikamete doğru yönlendirdiğini ve bu güzel örnekten kalkarak günümüz için çıkarmamız gereken dersleri açıkladı. 

İslami şahsiyeti, cahiliye toplumuna alternatif İslami yapıyı, Kur’an toplumu nüvesini, kuşatıcı İslami cemaati ve şuraya dayalı bu zeminde İslam’ın iktidarı, bağımsızlığı, özgürlüğü ile özdeş olan Medine’yi inşa edecek kadronun yetiştirildiği Mekke’yi inşa etmeden Medine’ye ulaşılamayacağının altını çizdi. Peygamber önderliğindeki ilk örnek neslin vahye şahidliğini ve vahyin sosyalleştirilmesi bağlamındaki tevhidi mücadeleye dair bıraktıkları ve bugün de takip etmemiz gereken yoldaki işaretleri hatırlattı.

Bugün gelinen noktada, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan olayları da bu perspektifle değerlendiren Pamak, tevhidi mücadele sürecinin karşı karşıya bulunduğu, büyük ve yaygın yozlaşma, savrulma tehlikesine, hedefini ve ilkelerini kaybederek yerel ve küresel seküler sistemlere eklemlenme riskine dikkat çekerek, sadece Allah’ı razı etmek hedefine kilitlenmeye, tevhidi ilkelerimizi her şart altında ve ne pahasına olursa olsun korumaya çağırdı.

Karanlıklardan aydınlığa çıkmak suretiyle, dünyada gerçek ve bütüncül adalete ulaşmanın da, ahrette kurtuluşa ermenin de yolunun bu tavizsiz, uzlaşmasız ve cahiliyeye itaati reddeden ilkeli duruşla Kur’an’a topluca sarılmaktan geçtiğini anlattı. Bugün, ülke ve bölge Müslümanlarının, modern paradigmanın sınırları içinde demokratik bir değişime yönlendirildiğine, sopa ve havuç politikalarıyla terbiye edilerek, görece olumluluklara razı olarak ve “ehven-i şer”ri tercih ederek tevhidi mücadeleden alıkonulmaya, Kur’ani inkılap hedeflerinden uzaklaştırılıp, “ılımlı İslam” algısı ekseninde bireysel ibadetlere indirgenmiş din algısına razı edilmeye çalışıldığını ifade etti. İşte bu tuzak ve tehlikelerle dolu değişim sürecinde, çok dikkatli, uyanık ve her zamankinden daha fazla duyarlı ve ilkeli olmak gerektiğini ve bu çerçevede dikkate alınması ve asla taviz verilmemesi gereken ilkeleri hatırlattı.

Bugün savrulanların da bir kısmının bir süre sonra yanlışlarını anlayıp tevhidi ilkelere ve Kur’ani mücadeleye geri dönüş sürecine girebileceklerini hatırlatan Pamak, işte o zaman İLKAV misali tevhidi öbeklerin ilkeli duruş ve mücadeleyle korudukları İslami zeminlerin, onlar için de sığınacakları emin bir liman rolü oynamasının söz konusu olabileceğini anlattı. Ayrıca, cahiliye sisteminden ve cahiliye kültüründen bağımsız, cahiliye sistemi içi şirke dair siyasete eklemlenmeyi reddeden, hak ile batılı karıştırmamaya özen gösteren, tevhidi ilkeli duruşu ısrarla sürdürenlerin gelecek nesillere de korunmuş tevhidi bir hattı emanet etme imkanı bulabileceklerini, en önemlisi de bu kısacık imtihan dünyasında Allah’ı razı ederek tevhidi mücadele yolunda ömrümüzü tamamlama imkanına kavuşabileceğimizi unutmamamız gerektiğini, en büyük başarı ve saadetin de böyle elde edileceğini ifade etti. 

Mehmet Pamak’ın bu konuşmasını müteakip, piknik programının diğer bölümlerine geçildi. Gençler spor faaliyetlerine başlayıp, woleybol ve futbol müsabakaları yaptılar. Dağa tırmanma ve yürüyüşler gerçekleştirenlerin yanında, ağaçların gölgelerinde gruplar halinde oturup sohbetlerle vakti değerlendirenler oldu. Daha sonra saat 13.30 da öğlen namazı eda edildi. Namazın ardından Şeyho DUMAN;  ayetler ışığında insanın yaratılış gayesini ve sorumluluklarını hatırlatarak başladığı konuşmasını  şöyle sürdürdü: “Kardeşlerim toptan hepimiz Allah’ın ipine yani Kur’an-ı Kerime sımsıkı sarılmamız gerekir.

 

Çünkü Rabbimiz  insanın yeryüzündeki hayatının düzenlenmesi noktasında bize Kur’an’ı rehber edinmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Eğer insanoğlu Kur’an’ın gölgesi altında yaşamayı gerçekleştirebilirse,işte o zaman hayatı anlam, değer ve şeref kazanacaktır. Yok eğer kendi heva ve hevesinin ardından gidecek olursa hayat onun için çile, sıkıntı, dert, mücadele, kargaşa haline dönüşecektir. Hevaya ve tagutlara tabi olanların, ya da tagutlaşanların, hem kendi nefislerine zulmetmeleri, hem hemcinsine, hem de diğer canlılara ve doğaya karşı acımasız katliamlara girişecek derecede özlerini ve gözlerini kararttıklarının örnekleriyle tarih doludur. Tek kurtuluş yolu, dünya ve ahret saadetine çıkaracak yol, ancak ve sadece vahyin belirleyici olduğu yoldur. Onun için ölüm gelip çatmadan, kısacık dünya ömrümüz bitmeden yapmamız gereken, Kur’an’ı hakkıyla okumak, onda yer alan Allah’ın hükümleriyle bütün hayat alanlarını düzenlemek, Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanmak, hayatı ibadet kılmaya çalışmaktır." 

Daha sonra çocukların proğramı başladı: Mutlu TÜFEKÇİOĞLU ve Nusret BİLEN’in yönetiminde çocuklara yönelik bilgi yarışması düzenlendi. Kültürel ve İslami konularda sorular yanında zeka oyunları ve eğlendirici içerikli sorular da soruldu, çocukların eğlenirken öğrenmelerine vesile olundu. Sorulara doğru cevaplar verenlere çeşitli hediyeler dağıtıldı ve hiçbir çocuğun hediyesiz kalmamasına özen gösterilerek mutlu olmalarına zemin hazırlandı. Aynı çocuklar daha sonra spor müsabakalarında yarıştırıldı. Koşu, ip çekme ve çuval yarışmaları gerçekleştirildi.

Saat 15.00'ten itibaren öğlen yemeği verildi ve ardından davetliler kendi aralarında sohbet ve spor faaliyetlerine devam ettiler ve diğer katılımcılar da serbest olarak hareket ettiler. 17. 30 da kılınan ikindi namazını müteakip serbest harekete devam edildi, yürüyüşler, sohbetler gerçekleştirildi. Saat 19.00 civarında da piknik programı son buldu. Oldukça başarılı ve bereketli geçen, güzelliklerle dolu bu piknik programını organize edenlere, bir gün boyunca ikramlarda bulunmak için hizmette yarışanlara dualar edildi ve piknik bu şekilde son buldu.