İLKAV, Suriye halkı için Ankara'da meydandaydı

Emrullah Ayan: Bizler İLKAV olarak Tunus’tan başlayıp Mısır’a, Libya’ya, Yemen’e, Suriye’ye, Cezayir’e, Bahreyn’e Ürdün’e, Suudi Arabistan’a ve tüm Ortadoğu’ya yayılan diktatör rejimlere karşı adalet ve özgürlük talepli halk ayaklanmalarını destekliyoruz, ancak bir başka taguti rejim olan demokrasiye sığınmak yerine, Kuran’ın aydınlığına sığınmalarını tavsiye ediyoruz.

18-03-2012


Suriye'de Baas diktasına karşı halk ayaklanması birinci yılını doldururken, Türkiyeli Müslümanların Suriye halkıyla dayanışma eylemleri de sürüyor. 

Bugün Ankara'da İLKAV'lı Müslümanların da katılımıyla bir dayanışma eylemi düzenlendi. 

İLKAV yöneticilerinden Emrullah Ayan eylemde yaptığı konuşmada konuşmada, yaklaşık 50 yıllık Nusayri azınlığa dayalı Arap kavmiyetçisi, İslam düşmanı Baas  diktatörlüğünün  Müslüman Suriye halkına kan kusturduğunu söyledi. 

Ayan, Golan Tepeleri olarak adlandırılan Suriye topraklarını 1967’den buyana İsrail terör devletini işgaline kaptırmasına rağmen, bu topraklarını geri almak için katil Siyonist devlete yönelik hiçbir çaba göstermeyen despot Suriye Baas rejimi, on yıllardır silahlandırdığı ordusunu kendi halkının üzerine sürmekten, tankklarla, ağır silahlarla halkına saldırmaktan utanmamaktadır; geçmişte yaşanan katliamlar sırasında susanlar, bugün tarih ve insanlık önünde sorgulanmakta, ahiretteki hesap da onları beklemektedir ifadelerini kullandı.

Ayan, “Bizler İLKAV olarak Tunus’tan başlayıp Mısır’a, Libya’ya, Yemen’e, Suriye’ye, Cezayir’e, Bahreyn’e, Ürdün’e, Suudi Arabistan’a ve tüm Ortadoğu’ya yayılan diktatör rejimlere karşı adalet ve özgürlük talepli halk ayaklanmalarını destekliyoruz, ancak bir başka tağuti rejim olan demokrasiye sığınmak yerine, Kuran’ın aydınlığına sığınmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

Ayan'ın eylemde yaptığı konuşma şu şekilde:

“Yaklaşık 50 yıllık Nusayri azınlığa dayalı Arap kavmiyetçisi, İslam düşmanı Baas diktatörlüğü Müslüman Suriye halkına kan kusturuyor. Baas yönetimi 30 yıl öncede, insanlık tarihinin en büyük utançlarından biri olan, dünya Müslümanları için ise büyük ve derin acılardan birini teşkil eden 1982’deki Hama katliamının altına imza atmış bir rejim olarak, bugün bir kere daha Suriye halkına yönelik katliam uygulamasıyla yeni vahşetlerin altına imza atmakta ve Allah korusun yeni bir soykırımın işaretlerini vermektedir.

Suriye despot yönetimi, sayısı tam bilinmemekle birlikte, aralarında bebeklerin, çocukların, kadınların da olduğu binlerce insanı katletmiştir. Yeni kitlesel katliamlar ve yeni Hama’lar yaşanmasın, yeni insanlık suçları işlenmesin diyenler bugün susmamalıdırlar. Geçmişte yaşanan katliamlar sırasında susanlar, bugün tarih ve insanlık önünde sorgulanmakta, ahiretteki hesap da onları beklemektedir.
 
Adalet, özgürlük ve temel haklar, ayrım gözetmeksizin bütün bölge halkları için sağlanmalıdır. İnsani, fıtri erdemler de, İslami adalet de bunu gerektirir. Bizler İLKAV olarak Tunus’tan başlayıp Mısır’a, Libya’ya, Yemen’e, Suriye’ye, Cezayir’e, Bahreyn’e Ürdün’e, Sudi Arabistan’a kadar, tüm Ortadoğu’yu kapsayan ve daha da yayılması beklenen diktatör rejimlere karşı adalet ve özgürlük talepli halk ayaklanmalarını destekliyoruz. Ancak bu despot ve firavuni düzenlerin yıkılmasından sonra bütün bu halklara, bir tağuti diktatörlük rejiminden, bir başka tağuti rejim olan demokrasiye sığınmak yerine, Kur’an’ın aydınlığına sığınmalarını ve gayrimüslimler de dahil herkesin gerçek anlamda adaletle muamele gördüğü/göreceği İslami adalet sistemini kurmaya yönelmelerini tavsiye ediyoruz.
 
Bütün Müslümanları, adil şahidler olmaya, iki yüzlü, çifte standartçı olmaktan uzaklaşıp, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz, hak adalet ve özgürlükleri kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz. İslam coğrafyasındaki bütün mazlum halkları, yüzyıllardır terk edilmiş bıraktıkları Kuran’a dönmeye, asırlardır üretilen geleneksel ve zamanımızdaki modern hurafe ve bid’atlerden arınmaya çağırıyoruz. Yüzyıllardır süregelen bu yozlaşma sürecinde üretilmiş mezhebi ve siyasi cahiliye iplerini bırakıp, Allah’ın kurtarıcı ve şeref kazandırıcı ipi olan Kur’an’a topluca sarılarak ve onun pratiği olan Resul’ün mücadele sünnetine, güzel örnekliğine tabi olarak, ümmeti yeniden inşa etmek suretiyle İslam Birliğini kurmaya çağırıyoruz. Kur’an’ın mesajını pratikte sosyalleştirerek ve İslami adalet sistemini modelleştirerek tüm insanlığa sunmaya çağırıyoruz.”

(İslam ve Hayat / Haksöz Haber)

Etiketler : #İLKAV   #   #Suriye   #halkı   #için   #Ankara'da   #meydandaydı   
YORUMLAR
  • Seyhan   22-03-2012 12:56

    Eylemin çağrıcıları ve yöneticileri ÖZGÜR-DEN Ankara Girişimi ve Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu idi. Eyleme destek veren kuruluşlar İLKAV, Genç Birikim,Köklü Değişim, 16 Temmuz Hareketi, MAZLUMDER, Özgür Eğitim-Sen ve İHH Ankara Temsilciliği idi. Afadersiniz ama haberiniz tek boyutlu kalmış. Ayrıca Ankarada Hedef Radyo ve Arifan Radoyaları eylem duyurusunu bu iki kuruluşun imzası ile verirken, İLKAV'a bağlı Denge radyonun ÖZGÜR-DER Ankara Girişimi'ne duyurularında yer vermemesi çoğu kişi tarfından kör bir asabiye ve hizipçilik olarak değerlendirildi. Kaldıki Yeni Akit Ankara baskısı'ında yer alan eylem duyurusunda da ÖZGÜR-DER Ankara Girişimi ve Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu imzası vardı. Haberinizde Hamza Türkmen'in konuşmasına yer vermemenizde de bir gariplik var. O konuşmasında Suriye İntifadası'nın kırmızı çizgilerinin liberalizme, laikliğe, batılılaşmaya karşı olmak ve Kur'an'ın muhkem nasslarına ve mütavatür sünnete dayanmak olduğunu ve bu ilkelerden müslümanlar olarak taviz veremeyeceklerini belirtti. İLKAV tabanı ile ÖZGÜR-DER tabanını karşı karşıya mı getirmek istiyorsunuz? BBPliler Türk bayraklarıyla bayanları elleriyle iterek öne geçmek istediklerinde iki tabandan da öne fırlayanların tepkisi aynı oldu. Birileri yanlış hesap yapsa da eylemden sonra iki tabanın elemanlarını kucaklaşırken gördük. EDİTÖRÜN NOTU: Değerli okuyucu kardeşimiz, Haksöz Haber sitesinde bu haberin veriliş tarzı "hizipçiliğin" ne olduğu ve nasıl yapılacağı konusunda ibretlik bir tutum arzediyor. Açık ve net söyleyelim: O haberde İLKAV'ın afişlerinin özellikle görülkmeyecek şekilde fotoğraflar yayınlanması ve Özgür-Der kurumsal kimliğinin öne çıkarılmasına tepki olarak biz de haberi bu şekilde verdik. Biz ne İLKAV,- ne de Özgür-Der'in kurumsal kimliğine meftun veya muhalif değiliz. Ancak hizipçiliğin yapıldığı bir yerde buna tepki geliştirmemeişz de anlayışla karşılanmalıdır. Vesselam.

  • Kur'an Nesli Kültür Merkezi   19-03-2012 00:19

    Altına imzamızı atıyoruz: "Diktatör rejimlere karşı adalet ve özgürlük talepli halk ayaklanmalarını destekliyoruz, ancak bir başka tağuti rejim olan demokrasiye sığınmak yerine, Kuran’ın aydınlığına sığınmalarını tavsiye ediyoruz."

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN