İmam Humeyni’yi anma programına Suriye konusu damga vurdu
İstanbul`da İmam Humeyni`nin vefatının 23. yılı münasebetiyle, İslami Uyanış ve İmam Humeyni Panelinde konuşmacılardan Ahmed Kalkan Suriye konusunu gündeme taşıdı.
08-06-2012
Fatih’te bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirilen panelde katılımcı konuşmacılar İmam Humeyni’nin hayatından ve İran’da yaptığı Kıyamdan kesitler anlattılar. Sunuculuğunu Nureddin Şirin’in yaptığı Konferansa konuşmacı olarak Uluslararası El Mustafa Üniversitesi Türkiye Temsilcisi Dr. Resul Abdullahi, Saadet Partisi Van İl Başkanı Mehmet Necib Yavuzer ve Araştırmacı-Yazar Ahmed Kalkan katıldı.
İki oturum şeklinde gerçekleşen panelde konuşmacılara ilk oturumda 20 dakikalık, ikinci oturumda da on beş dakikalık süre tanındı. Program, okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Gazze’ye İnsani Yardım götürürken açık denizde Terörist İsrail devletinin alçak saldırısına maruz kalan ve bu sırada 9 Müslümanın şehit olduğu ve onlarcasının da yaralandığı olayın 2. yıldönümü olduğunu hatırlatan Nureddin Şirin, kocası Çetin Topçuoğlu’nu gemide şehit veren Çiğdem Topçuoğlu’nu İmam Humeyni ile ilgili kısa bir konuşma yapması için sahneye davet etti.
İslam için yenilgi döneminin kapandığını belirten Topçuoğlu, “Ümmet olarak İmam Humeyni’yi asla unutmayacağız ve bizler her zaman aziz İslam davası uğrunda sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
İmam’ı ve Kıyamını Öğrenmek Önemli Görevlerimizden Olmalı
Panelde ilk konuşmayı Dr. Resul Abdullahi gerçekleştirdi. İmamı bir denize benzetirsek kendisinin anlatacakları ancak o denizden bir damla olacak diyerek konuşmaya başlayan Abdullahi, “Bana sorsanız ki bu günkü görevlerimizden bir tanesi nedir? Diye. Ben derim ki önemli görevlerimizden bir tanesi İmam’ı, hayatını ve çalışmalarını iyi öğrenmek ve başkalarına da bunu öğretmektir. İmam Peygamberden gelen İslam’ı yani akli ve mantıki İslam’ı seçip inanmış ve bunu ümmete tanıtmıştır” diye belirtti.
İmam Her Zaman Allah Rızası İçin Çalışmıştır
“İmam her zaman ve her yerde sadece Allah rızasını gözetmiş ve bu uğurda çalışmıştır” diyen Abdullahi, İmam’ın yerine göre Fakih, yerine göre bir tefsir Âlimi, yerine göre de bir İslam felsefecisi olduğunu söyledi.
İmam’ın çok mütevazı bir kişiliği olduğunu anlatan Abdullahi, “İmam çok halis bir insandı. Gecesini gündüzünü Allah’a adar ve hep Allah rızası için çalışırdı. Kesinlikle yüceltilmeyi sevmeyen bir insandı. Ama hani Allah’ da Ayette demişti ya, beni ananı beni yücelteni bende onu yüceltirim, ayetinin dediği gibi imam da tanındı. İmam dünyalıkları sevmeyi büyük hastalıkların başı olarak görürdü. Ve kendisi de kesinlikle dünyalık hiç bir şey istemedi ve dünyalıklar için çalışmadı.” diyerek konuşmasını bitirdi.
İmam Mustazafların İmamıydı ve Yaptığı Kıyam Müstekbirlere Karşıydı
“Put kıran ve tâğutlara kıyam edip İslâm inkılâbını gerçekleştiren İmamın vefatının 23. yıldönümünde bir aradayız.” diye söze başlayan Ahmed Kalkan sözlerine şöyle devam etti: ‘Devrimlerin zamanı geçti’ denilen bir zaman diliminde İmam Humeyni, dünyanın şahit olduğu en büyük halk devrimlerinden birini yaparak bu çağda da İslâm inkılâbının gerçekleşebileceğini hepimize öğretti. İmam’ın Şah’a karşı büyük bir kıyam yaptığını söyleyen Araştırmacı Yazar Ahmet Kalkan, “İmam Amerika destekli Şah’ a karşı gerçekleştirilen büyük Kıyam’ın öncülüğünü yapmış önemli bir şahsiyettir. İmam zalimlere ve tağutlara başkaldırmanın öncülüğünü yaptı. Bize Amerika’nın yenilebileceğini öğretti. “Vahdet” kavramını gündemimize soktu. “Tâğutlara kıyam” dersini ümmete örnek olarak öğrettiği gibi, ödev olarak verdi. İmam sadece İran’ın değil bütün bir Ümmetin İmamıydı. Ve özellikle İmam Mustazafların imamıydı, yaptığı kıyam da tağut ve müstekbirlere karşıydı.” dedi.
İmam’dan ümmetin çok şey öğrendiğini anlatan Kalkan, “İmam bize her dönemde ve her yerde İslamî inkılâbın gerçekleştirilebileceğini öğretti. İmam bize ABD ve zalimlerden korkmamamız gerektiğini ve onlara karşı bize direnmeyi öğretti. İmam, Kâfirlere hiç taviz vermeden İslami dinamiklere dayalı bir devletin kurulabileceğini bize gösterdi. İmam bizlere ‘Kahrolsun ABD, Kahrolsun İsrail ve Kahrolsun Rusya!’ demeyi ve bunu demenin onları kahretmek için vazgeçilmeyecek ilk adım olacağını öğretti” diyerek İmam’ın dünyayı arkasından sürükleyen onurlu ve izzetli bir insan olduğunu söyledi.
Daha sonra şu görüşlere yer vedi: “İmamın dünya Müslümanlarına öğretip uygulattığı” güzelliklerden bazıları şunlar:
Rasulullah’ın doğum gününü tüm dünyada ”vahdet haftası” olarak ilan edip uygulatması, Ramazan ayının son Cuma gününü “Kudüs Günü” olarak uygulatması, İslâm’a saldırma cür’eti gösteren Salman Rüşdi’ye ölüm fermanı vermesi, aylar öncesinden yıkılacağını öngördüğü Rusya’ya elçi gönderip onları İslâm’a davet etmesi…
Kendisiyle yüz yüze görüşmemizde de yakinen gördüm ki, müthiş bir karizmaya sahipti. Onun Cemeran’daki evini görenler dünyevileşmeyen, zühd hayatını bir Hüseyniye’de sürdüren çağdaş bir devlet başkanını görmenin hayretini yaşıyorlardı.”
Kalkan, birinci bölüm konuşmasını şu sözlerle bitirdi: Nice müslümanın İran’ın Suriye konusundaki politikasının etkisiyle İran’ın ve inkılâbın üstünü kırmızı kalemle çizme durumuna geldi. Bu konunun enine boyuna tahlil edilmesi, ilgili ve bilgili kimselerin bu konuyu masaya yatırmaları gerekir.
Humeyni Sağ Olsaydı Suriye Yönetimi ile Savaşırdı
İkinci bölüm konuşmasını tümüyle demokrasi eleştirisine ve Suriye olaylarına ayıran Ahmed Hoca, ikinci bölümde, konuşmasına şöyle başladı:
Dr. Rasul Bey, ‘yalnız cumhur-i İslâm’ dedi. Bu, İmam’ın ifadesinden alınmadır. İmam’ın bu konudaki sözleri aynen şöyledir: “Halkımız bir İslâm cumhuriyeti istiyor. Herhangi bir cumhuriyet değil, demokratik cumhuriyet değil, demokratik İslâm cumhuriyeti de değil, yalnızca İslâm cumhuriyeti istiyor. Sizi uyarıyorum. Kanmayın demokrasi lafına! Demokrasi batılıların işidir. Biz Batı'dan gelen her şeyi reddediyoruz.” Yine, demokrasi taraftarlarına şöyle diyordu:
“Biz Cumhûriyet’i İslâm’la sınırladık, siz ise İslâm’ı demokrasiyle sınırlamak istiyorsunuz, bize ne demokrasiden. Biz müslümanız ve İslâm’ın bize tanıdığı hak ve özgürlükler her ne ise, onları gerçekleştirmeyi hedef ediniyoruz.”
Humeyni’nin sözlerini aktarmaya devam eden hoca, onun şu sözlerini hatırlattı: “İnsanlık tarihinin başlangıcından beri peygamberler ve âlimler, zalim sultanlara ve hükümetlere karşı kıyam etmek ve savaşmakla görevliydiler.”
“İslam uleması İslam’ın açık hükümlerini korumakla yükümlüdür. İslam ülkelerinin bağımsızlıklarını desteklemeleri gerekir. Zulüm ve baskılardan nefret ettiklerini açıklamaları gerekir. İslam ülkelerinin bağımsızlıkları aleyhine ve İslam düşmanları ile yapılan antlaşmalara karşı nefretlerini açıklamalıdırlar.”
A. Kalkan, başlangıçta okunan Kur’an ayetlerini hatırlatarak şöyle dedi: “Programın başında Kur’an okuyan arkadaşımızın okuduğu âyetlerin meali verilmedi. Nisâ sûresinin 92-96. âyetleri okunmuştu. Okunan ikinci âyet, yani 93. âyet şu anlamda idi: “Kim bir mü’mini kasden öldürürse, cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, ona lânet etmiş ve onun için büyük bir azâb hazırlamıştır.” Bir tek mü’mini öldürmenin cezasının ne kadar ağır olduğundan bahsediyor Kur’an. Ya yüzlerce, binlerce müslümanı öldürmenin durumunu, günümüzde cereyan eden Suriye olaylarıyla birlikte değerlendirmemiz gerekmiyor mu?”
Daha sonra şöyle devam etti: “Kur’an, hiç bir şekilde zâlimlerle dostluğa izin vermez. “...Zâlimler için hiç bir velî/dost ve yardımcı yoktur.” buyrulur Şûrâ sûresi 8. âyette. Zâlim, insanların sadece bedenlerine zarar verip acı çektirenler değil; onlar zâlim olduğu gibi, insanların kafalarını ve gönüllerini işgal edenlerdir esas zâlimler. Lokman sûresi 13, âyette belirtildiği gibi “Şirk en büyük zulümdür”; müşrik de en büyük zâlim. “Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler de zâlimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 45). Düşmanlık da öncelikle bu zâlimlere karşı olmalıdır: “...Zâlimler hâriç (hiç kimseye) düşmanlık ve saldırı yoktur.” buyrulur Bakara sûresi 193. âyette. Bunları Suriye politikası açısından söylüyorum. Baas partisi yönetimi ile 8 yıl savaşan bir İmam Humeyni, ben zannediyorum ki, diğer Baas yönetimiyle de savaşırdı. Zâlimlere karşı mazlumun yanında yer alırdı. Humeyni, şu anki zâlim Baas rejimini desteklemez, kendi şahlarına, tâğutlarına kıyam edenlerin yanında yer alırdı.” Ve şu sözlerle konuşmasını bitirdi:
“Hatt-ı imamdan biz anlıyoruz ki, her ülke, kendi bâtıl rejimini devirmeye çalışmalıdır. Konumuz bu olmayabilir, ama Müslümanların gündemi bunlar.” Ahmed Kalkan sözlerini bitirir bitirmez bazı dinleyicilerde bir hareketlenme oldu. Dinleyicilerden biri, Ahmed Kalkan’ın bu konuşmasına cevap vermek istediğini söyledi. Kendisinin de Sünni olduğunu ama İran ve İmam Humeyni hakkındaki Ahmed Kalkan’ın görüşlerine katılmadığını ve kendisine cevap hakkı doğduğunu belirtti. Ahmed Hoca’nın “Tabii, ben de onu istiyorum. Birileri bu konuyu açıklasın. Tabii ki konuşabilirsin” dediği halde, salondaki görevliler o arkadaşı salon dışına çıkardılar. Ahmed Hoca’nın konuşmasını bazı dinleyiciler yadırgarken, bazıları desteklerini bildirdiler.
Ben İmam sayesinde İslam’la Müşerref Oldum
Konferansın son konuşmacısı Saadet Partisi Van İl Başkanı Mehmet Necib Yavuzer, kendisinin İslam’a girmesinde aslını bulup Müslüman olmasında İmam’ın ve kıyamını çok büyük etkisi olduğunu belirtti. Yavuzer, “kişi Müslüman olduğunu söylüyor ama hayatını Tevhidi akidesine göre yaşamıyor. Bizler İmam sayesinde Tevhit dinini yeniden anlayan ve hayatımızda anlamlandıranlarız. Bizler kesinlikle meselelere Sünni, Şii şeklinde bakmıyoruz. Bizler mezhepleri İslam’ın, İslam treninin lokomotifi gibi görürüz.” Dedi.
İslam’ın asıl manasına İmam’ın Kıyamından sonra anladıklarını ve öğrendiklerini belirten Yavuzer, “Bizler bugüne kadar İslam’ı işlevsiz, suya sabuna dokunmayan, zalimlere ve emperyalistlere karşı durmayan bir şekilde bilirdik. Ama bizler asıl İslam’ı, emperyalist ve zalimlere karşı çıkan ve karşılarında durmayı İmam’dan ve kıyamından öğrendik” diyerek konuşmasını bitirdi.
(İSLAM VE HAYAT)
-
İslam Demirli Balçova - İZMİR 11-06-2012 20:17
Selâmün Aleyküm!... Hocam yüreğinize, ağzınıza ve kaleminize Rabbim kuvvet ve sağlık versin. İzmir'deki pikniktede değinmiştiniz. Allah muvahhid müslümanların yar ve yardımcısı olsun. Allah'a emanet olunuz...
-
yinan 09-06-2012 10:34
kürsülerdeki bazı hocalarımızda görüyoruzki hangi grubun, cemaatin programında konuşursa konuşsun ister istemez onların düşüncesine aykırı fazla birşeye deyinmezler suya sabuna değmezler çoğu zaman. açıkçası bu programda ahmet kalkan hocanın konuşmasını çok merek ediyordum.Bu haberi okuyunca gerçekten bir salon dolusu insan olsada karşısında milyonlar olsada hakkı haykıran bu hocalarımızı gördükçe seviniyorum.Rabbim ahmet hocadan razı olsun.
-
Yıldırım BULUT 09-06-2012 02:17
Öncelikle şunu belirteyim bizzat panel ortamında bulunan bir kardeşinizim. Ahmed hocamı da "hakkında hayırdan başka bir şey düşünmem" diyebilecek derecede tanıyorum."Yorumlar da:-Ahmed hoca zaman darlığı içinde hakkı söyledi.İran desteğini çekse zalim suriye rejimi yıkılacak-ahmed hoca panelde çok yumuşak üslubla uyardı-iran suriye yi uyararak baskı ve zulumlere son verdirerek(sanki iran sihirli anahtar/suriyeye bu katliamları durdur diyince esadda hemen durduruverecek-yok böyle bir dunya)-iranı emperyalist projelere hizmet sunan bir rol vurmasından dem vurmak-vb. ifadeler bir müslüman olarak beni düşündürüyor. Ahmed hocam Rabbim razı olsun. sunumunu bu endişe ve ön yargılarla yapmamıştır.Basiretli bir müslüman olarak bugun görsel ve yazılı medyadadolaşan haberlerle adeta iran-lübnan-filistin gibi ümmetin bölgeleri üzerindeki global medya agının müslümanlarca aralanması gerektiğini, ümmetin kardeşlik duygularını ifsada yönelik bu uğraşıları karşısında yetkili ağızlardan iran ın durusu nokatasında açıklama yapılmasını istemiştir. Hepsi bu kadar.Elbette haklı bir istemdir.Ama şu unutulmamalıdır. Cografyamızın müslümanı fert-grup-cemaat v.b konumlarının fıkhını bile idrakten uzakken/karalama-silme-tekfir etme-birbiriyle didişme/beraber olduğu öbeklerdeki dostlarıyla bile kardeşliği tesis edememişken/ 70-80 milyon nüfüslu bir halkın şehinşahların şahını devirip islami bir devrim istemlerini ve bunun bedellerini belkide milyonla ifade edilebilecek şehidlerinin kanlarıyla ispat etmelerini unutmamalı artık bir şekilde istenilen biçimdede olmasa bir islami devletin üzerini suriye üzerinden geliştirilen politikalarla silmek adalaetsizliktir.İmam humeyninin siyasi kişiliğini iyi tanınmalı. Yaşayan şehid lakabıyla devrimin rehberliğini yapan imam hamenei iyi tanınmalı. Bugun suriyedeki yönetim abd/israil ve yandaşlarınca alaşağı edilmek için muhalif güçlerin ne denli silahlandırıldıgı sanırım bilinmekte. Global müstekbir güçler başarılı olduğunda filistinde/gazzede/Güney lübnanda aynı menbaadan kana kana içtiğimiz kardeşlerimiz hertürlü lojistik destekleri kesilince acaba ümmet bu milyonların hamiside olabilecekmi?. Abd ve işbirlikçi güçler yemende-bahreynde de oluk oluk müslüman kanı akarken neden suriyeye bu denli eğilmekte? Evet esad kafir-esad zalim-esad hain ama çözümmü? Gazzede tüm dünyanın gözü önunde misket bombalarıyla ummetin yiğitleri katledilirken(aksam tv ekranlarında gökyüzünde havai fişek gibi dağılan o bombaları unutmadık) islam ümmeti bu ne yapabildi? Korkarımki suriyede abd ve işbirlikçileri başarı sağlarsa bölge insaı için aynı akibet kaçınılmaz olacaktır.Unutmayalım bizler islam mektebinin çocuklarıyız. Coğrafya tanıyamız. Farklıyız. Dilimiz,rengimiz,kültürümüz,meşrebimiz,mezhebizim farklı ama asla MEKTEBİMİZ farklı değil. Daha dün bosnadaki direnişin şahidlerini bulun konuşun.Hertürlü lojistik destek veren tek ülke hangisi. Unutmayalım İran islam inkılabı İmam humeyninin gerçekleştirdiği bir inkilaptır. Bu inkilab ümmet içindir.Ümmetin inkilabıdır. Doğrularıyla -yanlışlarıyla. Bu vesile ile Ahmed kalkan hocama sunumundan dolayı bir kez daha tesekkür ediyorum. Izdırabını-sıkıntısını paylaşıyorum.Rabbimden kendisine sıhhat ve afiyetler vermesini niyaz ediyorum.Yorumlarımıza bir kardeşiniz oalrak biraz daha hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum. Selam ve dua ile...
-
mustafa 08-06-2012 13:51
ahmet hoca böylesi bir ortamda ve zaman darlığı içerisinde hak olanı en kısa yoldan ifade etmiş. Allah kendisinden razı olsun. Batı, emperyalizm deyip içerideki sorunlarımızı görmezden gelemeyiz. İran Esad'dan desteğini çekse, sayılı günler içerisinde bu zalim-islam düşmanı rejim yıkılır.
-
Ahmet 08-06-2012 11:37
Ahmet hoca yerinde ve adil bir duruş sergileyerek, Humeyni'nin görece ümmetçi çizgisini terk ederek ulus devlet olmaya yönelmiş İran'ın, katil ve kafir Baas despotizminin katliamlarına destek vererek imanına zulüm bulaştırmasına, çok yumuşak, hak ettiklerinden çok düşük dozda bir uyarıyla, daha doğrusu Humeyni üzreinden nasıl olunması gerektiğine dair bir hatırlatmayla dikkat çekmiş. Allah razı olsun. Sussaydı,Suriye'de yaşanan büyük zulüm, katliam ve haksızlık karşısında susmuş olacaktı. Emperyalizmin bölgede hesapları ve projeleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak İran, 30 yıllık zalim dostunu uyararak, Suriye halkına yönelik baskı, zulüm ve katliamlara son verdirerek ve Suriye halkının kaderi üzerinde söz sahibi olmasını sağlayarak, emperyalizmin hesaplarını bozabilecekken, tam tersini yaparak, yani despotizmi bütün zulüm ve katliamlrına rağmen desteklemeye devam ederek emperyalist projelere hizmet sunan bir rol oynamaktadır. Allah ıslah etsin ve bu büyük vebalden kurtulacak feraset ve basireti yakalamasını, vakit daha geç olmadan ve İran'a da bütün bölgeye de zarar verecek kaos ve emperyal müdahale yaşanmadan nasip etsin.
-
mehmet 08-06-2012 10:50
büyük olaylar büyük analizler ile yakin ile izah edilir ahmet bey çok basit bir dil ve çokça basitçe olayı izah etmeye çalışmıştır keşke bu zorlama izahatı yapma gereği duymasaydı öyle düşünğyorumki suriye olayları tamamen iranı merkeze alarak yapılan bir komplo bir oyun mutfakta batı ve yarenlerince üretilmiş birşey buna rağmen iranın bu katiller ile birlikte anılması çok talihsizce olmuştur. daha büyük bir bakış açısıyla bakmak lazım gelir ahmet hocaya ne sünniliği ne caferiliği nede herangi bir mezhep meşreple ifa etmemesini bir kardeşi olarak allah için tavsiye ediyor bu duygularla selamlarımı iletiyorum selam aleyküm
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu