8 Kasım'da meydana gelene olayda Söğütlüçeşme-Zeytinburnu seferini yapan İETT otobüsü yolcu indirmek için durağa yanaştığı sırada bir grubun saldırısına uğramıştı.

Saldırganların attığı molotofkokteylilerinden biri otobüsün içinde patlayınca dersane çıkışı evine giden 17 yaşındaki Serap Eser alevlerin arasında kalmıştı. Elleri, yüzü ve bacakları yanan Eser, ambulansla hastaneye kaldırılmıştı.

Yaklaşık 1 aydır Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi süren Serap Eser, bu sabah hayatını kaybetti. Olaylarla ilgili olarak gözaltına alınan 7 kişiden 6'sı tutuklanmıştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili olarak, "O çocuklara molotofkokteylini attıranlar kim? O çocukları, 18 yaşındaki Serap yavrumuzu molotofkokteyli attıkları otobüste yakanlar, onu şu anda o sıkıntılı duruma sokanlar kim? O çocuk değil mi? Ne ile izah edeceksiniz? Bir taraftan birisini mağdur, mazlum göstereceksin, öbür taraftaki o molotofkokteyli ile yanan yavruyu ne göstereceksin? Adil olalım adil." diyerek barış ve özgürlük talep eden kimilerinin çelişkilerine dikkat çekmişti.

Irkçılığın iki taraflı olarak can almakta sınır tanımadığının bir göstergesi olan Serap Eser, devlet faşizmine karşı yine ırkçı körlükle mücadele edenlerin kurbanı oldu. Ceylan'ı, Uğur'u katleden devlet terörüne cevap, İstanbul'da başka bir kızın, yakılması mı olmalı? Anlaşılan o ki, benzer eylemleri daha önce de çokça tekrar eden Kürt şoven hareketinin mensupları; düşmanına öykünmekten vazgeçemiyor!

(Kaynak: Haksöz Haber)