Birinci dünya savaşına kadar ortadoğu diye bir kavram olmadığını belirten Kışlakçı, "Bizim coğrafyamızda kullandığımız iki tabir var. Birisi Arap yarımadası, ikincisi ise İslam dünyası. Bunun dışında Ortadoğu bizim kullandığımız bir kavram değil. Misyonerler için Ortadoğu İslam coğrafyasının hepsi. Fransızlar için doğu dedikleri bir bölge, Irak'tan başlar Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün'ü içeren bölgedir. Amerikalılar için Ortadoğu yakın döneme kadar Mısır'ı, kısmen Libya'yı ve bazı Arap ülkelerini içine alan bölgedir. Arap dünyası ve İslam dünyası dememek için bu kavramı uydurdular. Bugün bizim bunun yerine koyabileceğimiz bir kavramımız yok. Arap veya İslam dünyası diyebiliriz" dedi.

Kışlakçı, 1. Dünya Savaşı'ndan, 2. Dünya Savaşı'na kadar bu coğrafyada Fransızlar ve İnglizler'in büyük katliamlar yaptığını ifade ederek, "Bugün Esed'in yaptığının bir benzerini Fransızlar ve İngilizler bu coğrafyada uçaklarla yaptılar. 1925 yılında Fransızlar uçaklarla Şam ve Halep'i yerle bir etmişlerdi. Binlerce kişiyi bu coğrafyada katlettiler. İngilizler, Filistin ve Irak'ta yaptılar" diye konuştu.

Kışlakçı, 2010 yılına kadar diktatörlerin, sömürgecilerin bile yapmadıklarını yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

"Yemen'den Cezayir'e kadar 3 milyon insanı diktatörler katletti. İlk defa 2000 yılından sonra Arap dünyasında gösteriler başladı. Suudi Arabistan'da bile gösteriler yapılmaya başladı. 2010 yılında Tunus'ta bir gencin kendini yakmasıyla Ortadoğu yeni bir döneme girdi. Şu an bir kaos ortamı var. Ciddi bir sıkıntı var. Bu tarih boyunca böyledir. Değişimin rüzgarı estiği zaman önünde durulmaz. Değişime yön verilmeye çalışılıyor. Bugün batı, bu değişimi göremedi ve bir değişim oldu."

Panele, konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Can Acun "Devrimden Darbeye Mısır", RNN Türkiye Direktörü Ahmed Yusuf ise "İhvan ve Mısır'ın Geleceği" konusunda sunum yaptı.

Daha sonra panel, soru ve cevap bölümü ile sona erdi. Programın sonunda konuşmacılara plaket takdim edildi.

AA