İslâmî uyanışa karşı Türkiye-İsrail işbirliği
15 Temmuz darbesinin figüranlarını yargılayan T.C. darbenin arkasındaki güçleri ve darbenin esas planlayıcılarını görmek ve göstermek istemiyor. Kuklalarla mücadele eden rejim, esas darbecileri teşhis etmek bile istemiyor. Darbenin arkasında Amerika ve İsrail olduğu, onların istihbarat örgütlerinin bulunduğu bütün dünya tarafından bilinir de, Türkiye’de bilmezlikten gelinir.
14-09-2017
15 Temmuz darbesinin figüranlarını yargılayan T.C. darbenin arkasındaki güçleri ve darbenin esas planlayıcılarını görmek ve göstermek istemiyor. Kuklalarla mücadele eden rejim, esas darbecileri teşhis etmek bile istemiyor. Darbenin arkasında Amerika ve İsrail olduğu, onların istihbarat örgütlerinin bulunduğu bütün dünya tarafından bilinir de, Türkiye’de bilmezlikten gelinir. Amerika’dan sonra İsrail’i devlet olarak tanıyan ikinci devlet Türkiye Cumhuriyetidir. Devamlı artan bu işbirliğini, İsrail düşmanı gözüken muhafazakâr çizgideki partilerin iktidara gelmesi de önleyememiştir. Hatta bu gibi partilerin iktidara geldiği dönemlerde söz konusu işbirliğinin trendinde bir yükseliş göze çarpmaktadır. Son AKP iktidarında da böyle olmuştur. T.C., bugüne kadar çoğunluğu kamuoyundan gizli olarak İsrail ile birçok anlaşmaya imza attı. Bunlardan bilinen bazılarını hatırlayalım: Stretejik işbirliği, istihbarat işbirliği, askeri işbirliği…
Müslümanların çokça yaşadığı ülkelerle Türkiye arasında istihbarat alanında hemen hiçbir işbirliği ve yardımlaşma sözkonusu olmadığı halde; Türkiye ile İsrail arasında istihbarat alanındaki işbirliği çok uzun yıllara dayanır ve çok ileri düzeydedir. Bu alandaki ilişkiler ve işbirliği son dönemde daha da arttırıldı. Karşılıklı ziyaretlerde istihbarat alanında işbirliğini öngören bazı anlaşmalar imzalandı. Başlangıçta bu anlaşmaların birinci amacının PKK'ya karşı bir işbirliği olduğu ileri sürüldü ve İsrail'in Türkiye'yi bu örgüt hakkında bilgilendireceği söylendi. Ne var ki, çok geçmeden anlaşmaların birinci derecede, onların "radikal İslâmcılık" veya "İslâmi fundamentalizm" adını verdikleri, Türkiye'deki tevhidi bilince sahip, düzeni dışlayan muvahhid Müslümanlara karşı olduğu gün yüzüne çıktı.
Ayrıca MOSSAD'ın elemanlarının, cemaatleri birbirine düşürme konusundaki tecrübelerinden yararlanılması yahut işbirliği anlaşmalarından yararlanarak Türkiye'de cirit atma fırsatı bulabilen MOSSAD ajanlarının bu konudaki planlarını uygulamaya geçirmeleri, nice şuurlu mü’minlerin dikkat çektiği hususlardan biri. Cemaatlerin son yıllarda birbirlerine karşı devamlı ivme gösteren şekilde düşmanlıklarının artması ve çok kolay şekilde başka Müslüman ve cemaatleri tekfir eder hale gelmesinin arkasında MOSSAD olduğunu tesbit etmek için çok zekî olmayan gerek bile yok. MOSSAD fitne çıkarmada uluslararası büyük tecrübeye sahip. İstihbarat alanındaki işbirliğinden yararlanarak, MOSSAD, bir taraftan İslâmî akımlar ve cemaatler hakkında bilgi topluyor, diğer taraftan, bu akımları zayıflatmayı ve birbiriyle mücadele ettirmeyi amaçlayan planlar hazırlıyor, Türk istihbaratçılarına uygulatmaya çalışıyor. Gazetelerde ve özellikle televizyonlarda buna yönelik programlar düzenletiyor, bu konuda büyük fedakârlıklara katlanıyor. Bütün bunlar için gereken gücü, Türkiye istihbaratı ile işbirliği anlaşmalarından elde ediyor.
Makaleler
Hava Durumu