İtalyan yazar: Hidayet yolculuğum bir Ramazan'da başladı
Ahmet Vincenzo İtalyan asıllı bir Müslüman entelektüel. Avrupa'da İslami fobiye karşı Hz. Peygamber'i en güzel şekilde anlatmak için bir çocuğun diliyle roman yazan Vincenzo, İslam'a yolculuğunun 18 yaşındayken bir Ramazan'da Tunus'a yaptığı yolculukla başladığını dile getiriyor.
14-07-2013
Ahmet Vincenzo İtalyan asıllı bir Müslüman entelektüel. Avrupa'da İslami fobiye karşı Hz. Peygamber'i en güzel şekilde anlatmak için bir çocuğun diliyle roman yazan Vincenzo, İslam'a yolculuğunun 18 yaşındayken bir Ramazan'da Tunus'a yaptığı yolculukla başladığını dile getiriyor.
Bu Ramazan okunması gereken eserlerden biri de hiç şüphesiz Hz. Peygamber'in (sav) hayatını bir çocuğun gözünden anlatan Ahmet Vincenzo tarafından kaleme alınan 'Yesrib'de Bahar' adlı kitap. İslam'ın politik bir dille değil şiirsel bir bakışla anlatılması gerektiğine inanan Vincenzo, Hz. Peygamber'in hayatını O'nun Yesrib'e (Medine'ye) hicreti sırasında, henüz onlu yaşlarda olan Zeyd bin Sabit aracılığıyla okuyucuya aktarıyor. Çocuk ruhunun saf ve temiz dilini romanında başarılı bir şekilde okuyucularıyla buluşturan Ahmet Vincenzo sonradan İslam'ı seçen İtalyan asıllı bir Müslüman. Ömrünün 30 yılını İslam'a vermiş. 18 yaşındayken Tunus'a bir Ramazan günü yaptığı yolculuktan sonra İslamiyetle tanışmış. Bugün Avrupa'da, İslam dinini en doğru şekilde anlatmak için çaba sarf eden entelektüel bir aydın olarak biliniyor. Peygamber Efendimizi en güzel şekilde tanıtmak için yazdığı 'Yesrib'de Bahar' da bu çabanın bir sonucu aslında. Timaş Yayınları arasında diyimize çevrilen kitap ülkemizde de büyük ilgi gördü.
MÜSLÜMAN OLDUĞUMU ANLAMAM VAKİT ALDI
Sonradan İslam'ı seçse de manevi anlamda her zaman İslam'a yakın bir ruh dünyası içinde olduğunu dile getiren Ahmet Vincenzo, 'Sadece yakınlık duyduğum şeyin İslam olduğunu bilmiyordum ve bunu fark etmem biraz vakit aldı' diyerek Müslüman olma hikayesini anlatıyor.
İslam'ı araştırırken de kitabını yazarken de Peygamber Efendimiz dönemini anlatan pek çok siyer kitabını karıştıran Vincenzo, o dönemle ilgili en çok Peygamber Efendimiz'in arkadaşlarından yani sahabilerin yaşantısından etkilendiğini söylüyor. Vincenzo, 'O günkü Müslümanlardan, sahabilerin yaşantısı benim için çok etkileyiciydi. Bugün bir kuşun uçuşunda bile Allah'ın işaretini görmeye çalışıyorum. Tıpkı sahabiler gibi hayatımızın her alanında onun izi ve gölgesi olduğunu düşünüyorum' diyor.
İslam huzur demektir, unutmayalım
Batı'da son yıllarda hızla yükselen İslamofobiye karşı Müslümanlığı en güzel şekilde anlatmak için pek çok etkinliğe katılan Ahmet Vincenzo, Peygamberimizi bir çocuğun ağzından en saf şekilde anlatmayı seçmesinin sebebini, bu korkunun ancak gerçek İslam'ı anlatarak teskin edilebileceği sözleriyle açıklıyor ve ekliyor: 'İslamofobi aslında modern hayatın öfkeyle dışa vurumudur sadece. Bir çok Müslümanda da yine bu hayat agresif bir dile dönüşmüş durumda. Oysa İslam demek selamet demektir. Yani İslam'ın adı bile huzuru anlatmaya ve insanları huzura çağırmaya yeterlidir.'
Zor olan oruç değil hayat
Daha önce İslam ülkelerinde Ramazan ayını idrak eden Ahmet Vincenzo bu yıl Ramazan'ı Sicilya'da geçiriyor. Sicilya, Vincenzo için İslam ülkelerinin İtalya'daki uzantısı, bir parçası gibi. 'Sicilya, İtalya'nın İslam ülkelerine benzeyen bölgesidir. Burada oruç tutmak Ramazan'ı geçirmek çok güzel. Orucumuzu ya camide açıyorum ya da evde arkadaşlarım ve ailemle birlikte… Burada Müslümanların İslam'ı ve Ramazan'ı en güzel şekilde yaşayacakları yerler var. İtalya'nın en güzel camisi Catania bölgesinde. Bu camide Ramazan çok güzel geçiyor' diyen Vincenzo, 18 yaşındayken Tunus'ta geçirdiği Ramazan ayını ise hiç unutamadığını dile getiriyor ve şunları anlatıyor: ' Müslüman bir ülkeyi ilk ziyaret ettiğimde henüz 18 yaşındaydım. Benim ruhani yolculuğum işte o ziyaretle başladı. Ramazan ayıydı ve Tunus'daydım. Müslümanları ilk o kutsal ayda gördüm ve tanıdım.'
İslamı seçtikten sonra bir Ramazan ayını da Mekke ve Medine'de geçirdiğini anlatan Ahmet Vincenzo, İslam'ı seçtikten sonra Ramazan ayında oruç tutmaktan dolayı hiç zorlanmamış. Çünkü Vincenzo'ya göre zor olan oruç değil aslında, eğer bu hayatta zor olan bir şey varsa o da hayatın taa kendisi. Vincenzo sözlerini şöyle sürdürüyor: 'Her gün normal yaşantımızda günde beş vakit bu zor olan dünya hayatını ibadet boyunca arkamızda bırakıyoruz. Ramazan ayında ise bir ay boyu dünya ile aramıza bir mesafe koymuş oluyoruz.'
(Kaynak: Yeni Şafak)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu