Kaddafi için çember daralıyor
Libya'nın doğusunu ele geçiren göstericiler batıda başkent Trablus'un kalbine doğru ilerliyor. Ülkenin üçüncü büyük şehri Zuara da ele geçirildi. Kaddafi'nin dört kalesi kaldı. Aynı bölgedeki Zaviye'de özel birlikler camileri bombaladı. Ölü sayısı 2000'e yaklaşıyor. Kaddafi TV'ye bağlanıp "hayalkırıklığına uğratırsanız çok sinirlenirim" dedi.
25-02-2011
Başkent Trablus'ta iktidarın kalbine doğru ilerleyen Libyalı muhalifler, lider Muammer Kaddafi'ye bağlı özel birliklerle çatışmaya devam ederken, ülkenin doğusunda hakimiyeti ele geçiren isyancılar batıya doğru hızla ilerleyerek üçüncü büyük kent olan Zuara'yı da ele geçirdi. Günlerdir sıcak çatışmaların yaşandığı, Trablus'a yakın Zaviye kenti ise dün kan gölüne döndü. Şehri muhaliflere bırakmamakta direnen Kaddafi birlikleri cami bombaladı. En az 23 kişi öldü. Kaddafi Zaviye halkına hitaben yine TV'den meydan okudu. Ancak bu kez telefonla bağlandı ve kısa süren konuşmanın ardından Kaddafi telefonu sert bir şekilde kapattı. Konuşmasında "Beni hayal kırıklığına uğratmayın çok sinirlenirim" diyen Kaddafi ülkede El Kaide'nin hakimiyet kurmaya çalıştığını iddia etti. Kaddafi şu ifadelerle adeta öfke kustu:
KADDAFİ: SORUN HALK DEĞİL EL KAİDE
İngiliz Kraliçesi benden daha uzun süredir iktidarda... İnsanlar bana gelip "Ordu başka şekilde davranabilir" dediğinde, "Bu benim sorunum değil, halk böyle davranılmasını istiyorsa bu onların sorunu" diyorum. Ancak sorun halkın iktidarı değil, El Kaide'nin başını çektiği 'terörist' hareket. 1977'de zaten iktidarı size devrettim. Ülkenizde savaş mı var barış mı var, bu sizin seçiminiz. Benimle hiçbir alakası yok. 1000 şehidin şehri olan Zaviye. Lütfen beni hayalkırıklığına uğratmayın, yoksa çok sinirleneceğim. Öyle bir öfkeye kapılırsak, ülkeyi yıkıma götürürsünüz." Kaddafi'nin konuşmasını yaptığı dakikalarda Zaviye kentinden şiddetli çatışma haberleri gelmeye devam etti. Toplam ölü sayısı ise artık 2000 olarak telafuz ediliyor. Dahası özel birliklerin konvansiyonel olmayan silahlar kullanabileceği söylentisinin Libya'da yayıldığı, sarin gazının Kaddafi askerleri tarafından kullanılabileceği iddia ediliyor.
SİLAH BIRAK PARA AL
Kaddafi'nin ülke toprakları üzerindeki hakimiyeti ise giderek azalıyor. Telefonla yaptığı konuşma için "çaresizliğin yol açtığı öfke" yorumları yapılıyor. Libya eski Adalet Bakanı El Celil ise, Kaddafi'nin sonuna kadar savaşıp intahar edebileceğini belirtiyor. Kaddafi'nin hakimiyetini sürdürüp sürdüremeyeceğini belirleyecek dört stratejik bölge bulunuyor. Bunlar başkent Trablus, Kaddafi'nin memleketi Sirte şehri, Sirte Körfezi'nin petrol sahaları Ras Lanuf ve Marsa el-Brega. İsyanın başladığı ülkenin ikinci büyük kenti Bingazi'nin de içinde bulunduğu kuzeydoğudaki Sirenaik bölgesinde artık merkezi hükümetin kontrolü bulunmuyor. Bölgede muhaliflerin kontrolünün batıdaki Ecdabiye'ye kadar uzandığı bildiriliyor. Batıda ise dünden itibaren Kaddafi birlikleri halka para karşılığı silah bırakma çağrısı yapmaya başladı. Bu arada ülkenin kuzeybatısında yer alan ve isyancıların elinde olan Misurata kentinin kontolünü yeniden ele geçirmek isteyen devlet birlikleri çok sayıda muhalifi öldürdü.
Ve asker saf değiştiriyor
Libya'da muhaliflerin eline geçen kentlerde Kaddafi'ye bağlı askerler bir bir saf değiştirerek isyancılarla birlikte gösterilere katılıyor. Uzmanlar Kaddafi'nin, darbe riskini önlemek için orduyu kasten zayıf tuttuğunu belirtiyor. Buna göre Kaddafi rejiminin ayakta durabilmesi, "geniş, donanımlı ve zalim" iç güvenlik servislerine bağlı. Mısır ve Tunus'un aksine, Libya'da güç dengelerini elinde tutan alışıldık anlamda ordu değil. Söz konusu olan, paramiliter birlikler, güvenilen yandaşlardan oluşan 'devrimci komiteler', aşiret liderleri ve ülkeye getirilmiş olan yabancı paralı askerler. Libya ordusu neredeyse sembolik, 40 binin biraz üstünde yetersiz bir güç. Nedeni ise Kaddafi'nin, askeri darbe yaşanması riskini engelleme stratejisi.
Camileri vurmaya başladılar
El Cezire televizyonu, Libya ordusuna bağlı askerlerin, Zaviye kentindeki bir camiye ve çevreye açtıkları ateşte 23 kişinin öldüğünü, 49 kişinin de yaralandığını duyurdu. Başkent Trablus'un batısındaki Zaviye kentinden bir görgü tanığı, içinde ve etrafında hükümet karşıtı göstericilerin kamp kurduğu camiye açılan ateşte caminin minarelerinden birinin havaya uçtuğunu ifade etti. İsmi gizli kalmak koşuluyla açıklamada bulunan görgü tanığı, askerlerin açtıkları ateşte uçaksavar füzeler ile otomatik silahlar kullandıklarını ve göstericilere saldırdıklarını belirttti.
AB VE ABD FIRSAT KOLLUYOR
Avrupa Birliği (AB) 6 bine yakın AB vatandaşının bulunduğu Libya'da insani durumun daha da kötüleşmesi halinde "askeri operasyon" yapabileceğini bildirdi. NATO Genel Sekreteri Rasmussen ise, Libya'daki krize müdahil olmayacaklarını söyledi. Küba Devriminin lideri Fidel Castro NATO'nun Libya'ya girmek istediğini söylemişti. ABD Başkanı Obama da kez sessizliğini bozarak Kaddafi yönetiminin, uyguladığı şiddet nedeniyle cezalandırılması gerektiğini söyledi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney ise krizin çözümü için askeri seçeneğin de masada olduğu söyledi. En ilginç tepki ise Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulf'tan geldi. Yaşananlara 'devlet terörü' diyen Wulf, Kaddafi'ye de 'psikopat' dedi.
İsviçre hesapları dondurdu
Muammer Kaddafi ve ailesinin İsviçre'deki tüm hesaplarını donduruldu. Hükümet, Libya'nın banka hesaplarının kötüye kullanılmasını önlemek istediğini belirtti.
'Gazetecilere kapımız açık'
Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam, Libya'nın artık "tüm dünyadan" gazetecilere açık olduğunu belirtti. El Libia kanalına konuşan Seyfülislam, "Ülkeyi dünyanın her yerinden gazetecilere açtığımızı dünyaya ilan ediyoruz" dedi. Seyfülislam, göstericilerin üzerine hava saldırısı yapılmadığını yerinde görmek için gazeteciler ile diplomatların davet edildiğini de sözlerine ekledi. Seyfülislam ayrıca, büyük güçlerin, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek için komplo kurduğunu, dış güçlerin, devlet kanalının yayınlarını kestiğini öne sürdü.
İşte bununla öldürüyorlar
Görgü tanıkları Libya'daki kargaşa sırasında birçok insanın parçalanmış cesetleriyle karşılaştıklarını söylerken, yurda dönen Türk vatandaşlarının çektiği görüntüler de yaşanan dehşetin boyutunu gözler önüne seriyor. Görüntüler arasında askerlerin sivillere karşı kullandığı uçaksavar mermilerin fotoğrafları yer alıyor.
(Kaynak: Yeni Şafak)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu