İzmir'de Bangladeş'te Hasina Hükümetinin Cemat-i İslami liderlerini idam etmesi protesto edildi.

Konak Meydanı’nda Cuma namazı çıkışı düzenlenen basın açıklamasında, ‘Katil Hasina Hesap Verecek! Bangladeş’te Zafer İslam’ın Olacak! Son Sözü İşbirlikçi Zalimler Değil, Zulme Karşı İzzetle Direnenler Söyleyecek!’ pankartları taşındı ve sık sık ‘İslami Hareket Engellenemez, Cemaati İslami Susturulamaz, Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık, Katil Hasina Hesap Verecek’ sloganları atıldı.

Basın açıklaması gıyabi cenaze namazıyla başladı. Eylemi yöneten Hamza Akdeniz yaptığı giriş konuşmasında Emperyalistlerin İslam coğrafyasında işlediği cürümlerden bahsettikten sonra bu fiillerin muhatabı olarak tesadüfen Müslümanların seçilmediğini, İslam’ın taşıdığı potansiyelin tüm İslam düşmanlarının en büyük korkusu olduğunu belirterek sözü ilk konuşmayı yapmak üzere Özgür-Der İzmir Şubesi Başkanı Nurcan Büyük’e bıraktı. Büyük, özetle bugün yaşadığımız sınırların cetvelle çizilen sınırlar olduğunu ve bu sınırların iman esaslı kardeşliğin taşıyıcıları için hiçbir anlam ifade etmediğini söyleyerek, Muhammed Kamarruzzaman’ın şehadetini tebrik etti. İslam coğrafyasının her bir yerinde Müslümanların maruz bırakıldığı bu zulmün ümmetin her bir ferdini derinden yaralayan olaylar olması gerektiğini ve yeniden ümmetin dayanışmasının gösterilmesi gerektiğini belirtti. Ve son konuşmacı olarak Özgün-Der adına söz alan Kemal Songür, Mısır’da, Suriye’de, Bangladeş’te hükmü elinde bulunduran zalimlerin, kâfirlerin emellerini Kuran-ı Kerim’in net bir biçimde açıklamakta olduğu ve bu türden olayların aslına Müslümanlar adına pekte şaşırtıcı olmadığını söyledi. İslami hareketlerin de Kuran’da bahsedilen güzide Müslümanlar gibi kâfirlerden yardım dilenmeyen, düşmanına sığınmayan, eklemlenmeyen şahsiyetler olarak davrandığını ve bu tutumlarının onurlu bir mücadeleyi ve nihayetinde şahit, şehit olmayı beraberinde getirdiğini belirtti.   

Basın açıklamasını platform adına Umut Kapısı Genel Başkanı Hacı Şani okudu. “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor." (İbrahim: 42)” ayetiyle konuşmasına başlayan Hacı Şani; “Bangladeş Cemaati İslami Liderlerinden Muhammed Kamaruzzaman’ın idam edilmesini esefle lanetliyoruz!” dedi.

Bangladeş hükümetinin hukuki ve insani tüm değerleri ayaklar altına alarak siyasi cinayetler serisine devam ettiğini belirten Şani, Hasina yönetiminin, Cemaati İslami Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman’ı idam ederek bir insanlık suçuna daha imza attığını söyledi.

“Bangladeş yargısı hukukun alnına kara bir leke çalmaktadır”

Evrensel hukuk kuralları ihlal edilerek sürdürülen yargılamalar neticesinde verilen idam kararlarının açık bir zorbalık olduğunu vurgulayan Şani, “Hasina yönetiminin 40 yıl önce yaşanmış iç savaş olgusunu siyasi bir malzeme olarak rakiplerine karşı kullanma ve uyduruk isnatlarla muhalefeti tasfiye çabasının kirli bir dekoru olarak işlev gören Bangladeş yargısı tüm zorba yönetimlerde karşımıza çıkan zalimlerin emrindeki yargı işleyişinin tipik bir örneği olarak hizmet etmektedir. Şüphesiz bu tür kararlara imza atmakla Bangladeş yargısı sadece kendini tüketmiş olmamakta; hukukun alnına da kara bir leke çalmaktadır.” şeklinde konuştu.

“Zalimler birbirlerinin dostu, işbirlikçisi, suç ortağıdır”

Söz konusu idam ve zulümler karşısında Batılı güçlerin duruşunu eleştiren Şani, “Öte yandan, her fırsatta insan haklarından, muhalif fikir ve eylemlerin özgürlüğünden söz eden küresel güçlerin aynen Mısır’da, aynen Filistin’de, aynen Irak’ta, Suriye’de, Özbekistan’da ve tüm İslam dünyasında olduğu gibi Bangladeş’te de İslami hareket kadrolarına yönelik baskılar, zulümler, cinayetler söz konusu olduğunda nasıl bir anda sessizliğe gömüldüklerini görmek bizi hiç ama hiç şaşırtmamaktadır. Çünkü zalimlerin birbirlerinin dostu, işbirlikçisi, suç ortağı olduğunu biliyoruz ve elbette Müminlerin de ancak birbirlerinin velisi, sahibi, kardeşi olduğuna iman ediyoruz.” dedi.

“Hasina yönetimi İslami hareketi sindirmeyi hedefliyor”

Şani, “Hasina yönetiminin uluslararası planda emperyalist-Siyonist saldırıların İslami hareketleri hedef tahtasına oturtmasının ortaya çıkardığı durumu fırsat olarak değerlendirdiğini ifade eden Şani, "Oysa işlediği suçlar yüzünden hem bu dünyada lanetlenmeyi hem de sonsuz ahiret azabını hak eden Hasina yönetimi bilmelidir ki, Allah'u Teala zalimleri asla payidar kılmaz! Bu tür zalimliklerle muhalefeti bastırmayı ve İslami hareketi sindirmeyi hedefleyen Bangladeş hükümetinin çabalarının asla başarılı olamayacağının en somut göstergesi şehadete yürüyen İslami hareket liderlerinin onurlu ve kararlı tutumudur.” ifadelerini kullandı.

“Muhammed Kamaruzzaman, Abdulkadir Molla gibi izzetli bir tavır takınmıştır”

İdama giderken Muhammed Kameruzzaman’ın gösterdiği tavrın izzetli olduğunu dile getiren Şani, “Abdulkadir Molla gibi Muhammed Kamaruzzaman da zalimlerden af dilemeyi reddederek şehadete yürürken Bangladeş İslami hareketi aleyhine kurulan tiyatroyu boşa çıkartmış, zalimlerin tuzaklarını başlarına geçirmiştir. Bu tavrıyla Bangladeş halkına, İslam Ümmetine ve tüm insanlığa izzetli bir Müslüman’ın tavrını göstermiştir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
 

Basın açıklaması okunan duayla son buldu. İzmir Müslümanlarla Dayanışma Platformu, Mustazaflar Cemiyeti, Özgür-Der, Özgün-Der gibi İslami kuruluşlardan oluşuyor.