Denizli'li müslüman gençler tarafından düzenlenen programlardan ikincisi, İzmir’den Kemal Songür’ün katılımıyla gerçekleştirildi. Beraberinde gelen Hamza Akdeniz ve İmdat Songür ile öğrenciler ve yerel halk arasında görülen sıcak tablo, Denizli için umut veren bir portre oluşturdu.

Yazar Kemal Songür "Yaratılış gayesi, gerçeği ve insanın iki yönü" konulu sunumunda özetle şu konulara değindi: 

İslam’ın yaradılışa dair tezlerini açıklayarak konuya başlayan yazar; insanın bir damla sudan meydana geldiğini ve sonrasında öldürülüp yeniden diriltilerek hesaba çekileceğini vurguladı. Bu anlamda insanın yaradılışındaki hikmeti unutmayarak haddini ve enaniyete kapılmayıp Allah'ın çizdiği sınırları aşmaması gerektiğini söyledi.

Çeşitli filozofların ve ideolojilerin, yaradılışa ve hayatı anlamlandırmaya dair fikirlerine de değinen yazar, bu dünyevi düşüncelerin insanlığa zulmetmek dışında bir sonuç ortaya koyamadığını ve ahlaksızlığı, adaletsizliği ürettiğini belirtti.

İdeolojiler içinde Milliyetçiliği de değinen yazar, en aşağılık fikirlerden biri olan bu düşüncenin insanoğluna açtığı zararları anlattı. Bu ideolojinin, milyonlarca insanın ölümüne yol açtığını ve bu kavganın tamamen insani arzular sebebiyle meydana geldiğini belirtti. Bizim coğrafyamızda da bu fikrin tesirinin halen devam ettiğini, bir hiç uğruna kardeşlerin birbirlerini öldürdüklerini söyledi. Dağlarda, kamu alanlarında uygulanan ırkçı argümanların muhatabını oluşturduğuna ve bu yanlış uygulamadan hala vazgeçilemediğine değindi.

İdeolojilerin insanlar arasında böylesi bir zulüm oluşturduğunu buna kıyasla İslam’ın insanlar için bir kardeşlik ve beraberlik sunduğunu ifade etti. İslam’ı iyi anlamanın yolunun peygamberden geçtiğini belirten yazar, doğru bir peygamber anlayışına sahip olunması gerektiğini vurguladı.

İslam’ın hayatı anlamlandırma sürecini, peygamberdeki önemli karelerden faydalanarak ortaya koymaya çalışan yazar, peygamberin bir bekçi olmadığını, insanlık adına önemli duruşları simgeleyen bir hayatı yaşadığını vurgulayarak bugün peygamberin nasıl anlaşılması gerektiğini açıkladı. Sünnet algısına da değinen Kemal Songür, peygamberi örnek almanın onun dünyevi yaşamındaki insana has özelliklerini taklit etmek olmadığını; peygamberi örnek almanın İslam adına toplumdaki duruşun iyi anlaşılarak mümkün olacağını anlattı.

Program soru cevap bölümüyle son buldu.

(Kaynak: Özgün Yürüyüş)