Merhûme Feyza Acısu için basın açıklaması ve duâ yapıldı
Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybeden Feyza Acısu’nun anne ve babası Nazife Acısu ile Selahattin Acısu patlamanın olduğu yeri ziyaret etti.
20-03-2016
Feyza Acısu’nun annesi, babası ve yakınları, Müslümanlarla Dayanışma Platformu üyeleri ile Kızılay’da terör saldırısının gerçekleştiği noktayı ziyaret ederek basın açıklaması yaparak dua ettiler.
Feyza Acısu’nun babası Selahattin Acısu yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu patlama, çocuklarımızı bizden ayırdı. Tabii, bu bir kader, bu olacakmış. Feyza’nın, diğer çocuklarımızın, gençlerimizin kaderinde bu varmış. Bunu yapanlar çok alçak insanlarmış, çocuklarımızın üzerinde bomba patlatarak, onları yakarak, parçalayarak bizleri bu acıyla baş başa bıraktılar. Allah, onları kahru perişan eylesin, onların cezasını versin, onları cehennemin en derin çukurlarına atsın.”
Baba Acısu, patlamada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ise sabır diledi.
Acısu’nun konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasının tam metni şu şekildedir.
“Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Müslümanlar…
Rabbim Kur’an-ı Kerim’de “Kalbleri vardır bununla kavrayıp anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır” (A’raf:179) Buyurmaktadır.
Değerli Müslümanlar…
Altı gün önce, Şu an durduğumuz bu mekânda eli kanlı katiller, insanlık dışı bir katliam gerçekleştirmiştir. Katledilen insanların arasında arkadaşımız, kardeşimiz, Feyza’mız da bulunmaktaydı; gençti, çalışkandı, hayalleri vardı; yüreği, mezun olduktan sonra yapacağı hizmetlerden dolayı ürperiyordu. Okuldan, dershaneye, dershaneden İslami çalışmalara koşturup duruyordu. Bu hali ve tesettürlü oluşu, tağuti güçlerin ve özellikle de emperyal güçlerin ‘Sözcü’lüğünü yapan İslam ve insanlık düşmanlarını korkutuyordu.
Biz biliyor ve inanıyoruz ki Feyza’mız kendisini davasına, bu davanın sahibi olan Allah’a adamıştı. İşte bu kardeşimizi, yukarıda zikrettiğimiz ayette de belirtildiği gibi hayvanlardan da aşağı olan bir mahlûklar güruhu; hayallerinden, gelecekten, aile ve akrabalarından ve dava arkadaşlarından ayırmıştır.
Evet, bu eli kanlı katillere hayvanlar demek, hayvanlara hakaret olur, çünkü bu vahşiler güruhu, hayvanlardan da aşağıdırlar. Hayvanlar, ancak kendi ihtiyaçlarını gidermek için kendi avlarına saldırırlar. Peki ya, hayvanlardan da aşağı olan bu yaratıklar, bunca insanı hangi ihtiyaçlarını karşılamak için katletmişlerdir?
Evet, gencecik kardeşimizi vahşice katlettiler, bu uşak ruhlu katiller güruhu!
Vahşilikleriyle, katliamları ile bizleri korkutmaya, yıldırmaya çalışıyorlar. Doğu ve Güneydoğu’yu korkuyla, baskıyla terörle sindirmeye çalışanlar, bizleri de korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Ama boşuna! Bizler, sadece ve sadece Allah’tan korkar, O’na dayanır ve sadece O’na sığınırız. Çünkü sadece Allah’tan korkanlar, hiç kimseden korkmazlar. Ama Allah’tan korkmayanlar ise, herkesten ve her şeyden korkarlar.
Kardeşimizi katlettiler; ama bilsinler ki bizler, her birimiz, bir Feyza’yız, bir Sümeyra’yız. Bunu, aşağılık olan bu tetikçiler de, onların ‘Sözcü’lüğünü yapanlar da ve kucağına oturdukları emperyal güçler de asla unutmasınlar.
Emperyal işgalci güçler; İslam coğrafyasını yeniden dizayn etmek istiyorlar. İşgaller, mezhep çatışmaları, iç kargaşalıklar, darbeler bu nedenle gerçekleştirilmektedir. Devlet terörü, örgüt terörü ve özellikle de PKK/PYD terörü bu nedenle azgınlaştırılmaktadır. Zannedilmemelidir ki, PKK/PYD terörü, bir hak ve özgürlükler nedeniyle devam etmektedir. Bu azgınlaşan terörün arkasında Türkiye’nin stratejik müttefiki emperyalist ABD vardır, Rusya vardır ve İran vardır.
Terörün bitirilmesi; adı geçen bu ülkelere ya teslim olmakla ya da onurlu bir şekilde bunlarla mücadele etmekle sona erdirilebilir. Bu, göze alınmadan terör asla bitmez, bitirilemez.
Eli kanlı katilleri ve arkasındaki ulusal ve küresel terör güçleri lanetliyor, akıttıkları kanda bir gün mutlaka boğulacaklarını Cenab-ı Hak’tan ümit ve temenni ediyoruz.
Biz biliyoruz ki bu katiller, birer piyondur, birer tetikçidir. Sadece bunlar değil, bunları destekleyen sözüm ona akademisyenler, gazeteciler, yazarlar ve çizerler de! Bunların her biri küresel terör güçlerin birer piyonudurlar. Hele sözüm ona halkın ‘Sözcü’sü olduğunu iddia eden yayın organları aslında hiç değer verilmeyecek kadar pespaye, satılık, uşak ruhludurlar.
Bunlar dün de vardılar, bugün de varlar, yarınlarda da olacaklardır. Önlerine atılan kemiklere göre tavır takınırlar; bu kemiğin kim tarafından atıldığı onlar için önemli değildir; bir bakarsınız ABD, bir bakarsınız Rus yanlısı olmuşlardır. Bu, onlar için fark etmez. Çünkü onlar, İslam’a ve İslam’a ait bütün sembollerin düşmanıdırlar.
Biz biliyor ve tanıyoruz ki; kalemini üç beş dolara satan bu güruh, iflah olmaz İslam düşmanıdırlar. Utanmadan, sıkılmadan ölenlerin arasında bir başörtülü bulunmasına sevinecek kadar da aşağılıktırlar, çukurdurlar.
Biz, onları darbecilerin brifinglerinde tanıyoruz.
Biz, onları 28 Şubat post modern darbesini alkışlarlarken tanıyoruz.
Biz, onları okul önlerinde 12-13 yaşındaki kız çocuklarını yerlerde sürükleyenleri desteklerken tanıyoruz.
Biz onları egemen güçler karşısında el pençe secdeye varırken tanıyoruz.
Biz onları ‘Biji serok Obama’ diyerek küresel terörist Amerika’nın kucağına otururlarken tanıyoruz.
Biz onları tanıyoruz.
Ve biz o zalimleri, o küresel teröristleri asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Sadece tetikçilik yapan, bombanın pimini çeken bu katiller suçlu değildir. En az onlar kadar, teröre ‘Sözcü’lük yapanlar da suçludur, katildir ve teröristtir. Katledilen bütün masumların akan temiz kanlarında onların da kirli elleri bulunmaktadır.
Biz Feyza’mızı da unutmayacağız, Sümeyra’mızı da, Yasin Börü ve arkadaşlarını da, çocukları ile sofrada iken katledilen Ethem Türkmen’i de asla unutmayacağız.
Biz biliyoruz ki, bu katliamlarla Güneydoğusu ile İslam coğrafyası ile aramıza bir duvar örülmek isteniyor. Kürdü ile Türkü ile Arabı ile Müslümanları yani bizleri birbirimize düşman yapmak istiyorlar.
Oysa bu katiller güruhu bilmeli ki, ‘Müslümanlar kardeştir.’ Bu kardeşlik, akideden, imandan kaynaklanan bir kardeşliktir. Bizleri ayırmaya, düşman haline getirmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.
22 yaşında olan kardeşimiz Feyza Acısu hayatının baharında Rabbine kavuşmuştur. Kardeşimize Allahtan rahmet diliyor ve şehitlik mertebesinde kabulü ile teselli buluyoruz. Üniversite son sınıfta okuyan kardeşimiz; yaşarken Rabbi ile olan samimi bağına, İslami sorumluluklarını yerine getiren bir bilinçte olmasına, Allah rızası için fedakârlıklarda bulunmasına bizler şahitlik ettik ve bu şahitliğimizi de Allah’ın huzurunda belirteceğiz.
Kendisine Allah’tan tekrar rahmet, ailesine, akrabalarına, dava arkadaşlarına sabr-ı cemil diliyoruz.”
Açıklamaların ardından Muhittin Özdemir tarafından yapılan duanın ardından Müslümanlarla Dayanışma Platformu üyeleri olay yerinden ayrıldı.
-
kemal songür 20-03-2016 14:11
Feyza kızımızın şehadeti mübarek olsun, ailesine ve bütün müslümanlara sabır diliyoruz. Sol-sosyalist-hdp-pkk sever ve onların jargonuyla söylem geliştiren, İslamcılık iddiasını da kimseye bırakmayan zavallılar bu sahneleri görsünler. Lanet olsun bu katliamı yapan ve yaptıranlara. Lanet olsun sözcü gazetesi ve benzerlerine.
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu