Mersin'de bu hafta "Kulluk bilinci" üzerinde duruldu
Mersin üniversitesinde okuyan bir grup öğrencinin her hafta bir araya gelerek, ortak İslami değerlerin paylaşılıp yaygınlaştırılması noktasında başlatmış oldukları kahvaltı programının ikincisi yapıldı. Modern cahili kültürün hâkim olduğu günümüz ortamlarında, özellikle de gençliğin en çok unuttuğu bir mesele olan “Kulluk bilinci”ni önemseyen gençler; bu haftaki gündemlerine kulluk mefhumunu aldı.
14-03-2011
Mersin Üniversitesi'nde okuyan bir grup öğrencinin her hafta bir araya gelerek, ortak İslami değerlerin paylaşılıp yaygınlaştırılması noktasında başlatmış oldukları kahvaltı programının ikincisi yapıldı.
Modern cahili kültürün hâkim olduğu günümüz ortamlarında, özellikle de gençliğin en çok unuttuğu bir mesele olan “Kulluk bilinci”ni önemseyen gençler; bu haftaki gündemlerine kulluk mefhumunu aldı. Sabah saatlerinde bir araya gelen gençler, kahvaltıdan sonra programlarına başladı.
Bu haftaki programın sunumu yapan Halil İbrahim Sumak; Sözlerine selamlama ve hamd ile başladı. Sumak, özellikle hayatımızın ve varoluşumuzun temel nedeninin kulluk olduğunu vurgulayarak bunu “ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yaratım” mealindeki ayeti kerimeyle izah etti. Daha sonradan bu yaratılış doğrultusunda yaşaması gereken insanların; hem beşeri hem de şeytani bazı güçler tarafından saptırıldığını vurguladı. Hayatın merkezine Rabbimiz tarafından kulluğun yerleştirildiği vurgulayan Sumak; insanın bu sapmalardan kendini koruyacak kadar İslami bilgi ve bilinçle donatmamasının, insanı daha da yıprattığını vurguladı. İnsanın sapmalara ve hayatın anlamından uzaklaştırılma çabalarına karşı yegâne korunağının Kuranın mesajı ve peygamberlerin yaşantısı olduğunu vurgulayarak sunumuna devam etti.
Kulluğun Müslümanlar tarafından tam olarak Kuran’ı ve Nebevi ilkeler doğrultusunda doldurulmadığını vurgulayan Sumak; özellikle tüm İslami kavramlarda olduğu gibi kulluk kavramı üzerinde yapılan tahrifatın hayatın bütününe yansıdığı belirterek İslami kavramların Kuran’i olarak doldurulmasının İslami çalışmalarda öncelenmesinin doğruluğuna değindi.
Parçacı bir zihniyet ile insanın kulluğa bakmasının kulluğun anlamını ve hayat alanını daralttığını belirterek bu parçacı yaklaşımların İslam’ın anlaşılmasında birer engel olduğunu vurguladı. Ayrıca bugün kulluk denilince aklımıza sadece İslam’ın beş şartının gelmemesi gerektiğini vurgulayan Sumak; kulluğun her alanda ve sahada Allah için olmak ve onun için bir şeyler yapmak olduğunu vurguladı. Enam süresindeki “Deki; namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir” ayetinden yola çıkarak bütüncül bir kulluk anlayışının nasıl olması gerektiğini bu ayetin ışığında ifade etti.
Daha sonradan kulluğun anlaşılması noktasında İslami bazı kavramların ehemmiyetli olduğu vurgulayan Sumak; sunumunu Din, İslam, İman, Rab, Şirk ve Tevhid kavramlarını açıklayarak devam etti. Özellikle sahih bir kulluğun gerçekleşmesi için bu kavramların çok önemli olduğunu vurgulayan Sumak; bu kavramların İslam’ın temel niteliklerini arz eden kavramlar olduğuna değindi. Kulluğun istenilen düzeyde doğrularla donatılmasının ve istenilmeyen şeylerden korunmasının bu kavramlarla olacağını ifade eden Sumak, maalesef günümüzde bu kavramların içeriklerinin hakkıyla anlatılmadığını ve bu yüzden gündelik hayatta İslam’a yakışmayan hataların Müslümanlarca yapıldığı belirti.
Peygamberler tarihinden örnekler vererek sunumuna devam eden Sumak; bütün peygamberlerin mesajlarının ortak olduğuna değindi. Bütün insanların, tüm peygamberler tarafından Allaha kulluğa çağrıldığı söyleyen Sumak; bu çağrıya tabiiyet noktasında evvela bir arınmanın gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Kulluk sahasına girecek kişinin arınması gereken noktaların başında tagut ve şirkin olduğunu vurgulayarak, insanların istenilen arınmayı gerçekleştirmeden hayatı idame etmelerinin toplumsal hayatta çelişkiler doğuracağını ve bu çelişkilerinde Müslümanlara zarar verebileceğini ifade ederek programı sürdürdü.
Hayattaki herkesin bir kulluk sürecinin olduğunu vurgulayan Sumak; insanın Allahın dışında diğer bazı şeylere de kulluk ettiğini, günümüzde bu alanların gederek yaygınlaştığını ve bilakis bu gayri ilahi kulluk alanlarının genişletilmesi noktasında ciddi bir gayretin olduğunu da sunumunda vurguladı. İnsanın paraya, kadına, aklına, modaya, şeytana, iktidara vb şeylere da taptığını söyleyen Sumak; Allahın dışındaki tüm kulluk sahalarının insanı esaret altına aldığını vurguladı. Müslümanların hürriyetlerinin serbestlikte ve başıboşlulukta olmadığını aksine kullukta olduğunu ifade ederek sunumunu toparladı.
Son olarak, Müslümanların kulluklarını sadece ve sadece Allaha has kılmaları gerektiğine değinen Sumak; özellikle kulluğun özünü tahrip eden farklı çıkar ve amaçların ihlâsı bozduğunu, Müslümanların riyaya karşı uyanık olmalarına ve ihsan mertebesinin kullukta yakalanması gerektiğini vurgulayarak sunumunu bitirdi.
Sunumun bitmesiyle birlikte konuya serbest değerlendiren öğrenciler, öğle namazını ikame ederek bir diğer hafta tekrardan bir araya gelme temennisiyle duayla ayrıldılar…
(Haber: Mehmed Maksut / İslam ve Hayat)
-
Sessiz ÇIĞLIK 20-03-2011 20:34
Mersin Allah için, Allah'ın razı olması için neyin üzerinde dursa çok değerli olacaktır. Mersin'de deniz yok arkadaşlar. Mersin susamış denizlere hasret gidiyor şimdilerde. Su gibi içkinin tuketildiği, herkesin birbirlerine akrabalık(!) teklifinde bulunmaktan korkmadığı bir şehir. Mersin o bakımdan muayyen bir yer, denizi var da yok, olan bir yer. Bu bakımdan mersin sessiz bir feryadın sesine kulak kesilmiş beklemektedir; üzerindeki kiri, pası silip süpürecek tertemiz ırmakların o ip gibi uzanan caddelerinden, arka sokaklarından, yoksul mahallelerinden oluk oluk akmasını beklemektetir. Onun için dostlar ben size güveniyorum. İnanın Allah da size güveniyor, yeterki gayret edin, devam edin, canhıraş çalışın. Elinizle, dilinizle, kalbinizle ve gönlünüzle... Mersin yeniden kurtulmayı, kurtarılmayı bekliyor yeryüzündeki bütün mustazaaf yerler gibi. Dostlarım ianın Mersin, sizin, bizim sinelerine bakıyor. Kıvılcım kıvılcım büyüyen manevi bir ateş olmanız/olmamız temennisiyle.... Fi emanillah...
-
ardal aydın 20-03-2011 13:31
BU ÇALIŞMADA EMEĞİ GEÇEN BÜTÜN KARDEŞLERİMİZDEN VE ONLARI YETİŞTİRİP BURALARA OKUMAYA GÖNDEREN AİLELERİNDEN ÜZERLERİNDE EMEĞİ GEÇEN HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN YÜCE MEVLAMIZIN BİZİ BOŞA GEÖDERMEDİĞİ BİLİNMEKTEDİR. AMA BİZ BUNUN BİLİNCİNDEMİYİZ. İŞTE BU KİTAP GERÇEK KUL OLMANIN YOLLARINI ARAYAN KARDEŞLERİMİZ İÇİN ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. SADECE BUNA BAĞLI KALINMAMALI BAŞKA KİTAPLARDAN DA YARARLANILMALIDIR. BU TÜR ÇALIŞMALAR KURAN-I KERİM ÇERÇEVESİNDE YAPILMALIDIR . ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN (AMİN)
-
şahin 19-03-2011 17:33
arkadaşları butür faliyetlerinden ötürü tebrikediyorum ve bu çalışmalarının devamını temenni ediyorum ALLAH yar ve yardımcınız olsun inşallah...
-
M.FURKAN 16-03-2011 09:34
Kulluk bilinci; Tevid’in salih amele dönüşmesi ile elde edilen Allah’ın razı olduğu bir eylemliliktir. Konuşmak, fikir yürütmek, amelsiz asla fayda sağlamayacaktır. Hayata indirgenmeyen, insanlığa faydalı olmayan, ruhen ve bedenen hiçbir sorununa çare olmayan düşüncenin ne anlamı olabilir ki. Onun için İman ve salih amele ihtiyacımız var. Bunun temel yükünü ise gençlik oluşturacaktır. Bu kardeşlerimizin bu güzel ve salih eylemlerinin devamını ve bereketini Rahman olan Allah’dan diliyorum.
-
urfadan ismail 15-03-2011 09:10
çok güzel olmuş kardeşim.rabbim gayretinizi arttırsın.
-
Müslüm Beden 14-03-2011 20:45
Allaha hamd Rasulüne salat ve selam olsun.Yapmış olduğunuz program doğru ve güvenilir olan kitapların okunmasına etki etmektedir.ve de üniversitede ola tüm olumsuz durumlara rağmen siz değerli kardeşlerimizin böyle bir çabası bizleri mutlu etmektedir.Rabbim programlarınızın ve başarılarınızın devamlı olmasını nasip eylesin.
-
ADEMOĞLU 14-03-2011 17:12
Müşrikler yaşadığı hayatı Allaha adadıklarını söyleyip ve bu hayata şahit olarakta şefatçileri olarakta ilahlaştırdıkları her nesneyi araçı deyip ona olan bağlılıklarının ispatı olarakta onlara kul olmuşlardı yaşadığımız zamanda ise Allaha kul olduklarını dile getirip sonrada hocalarını efendilerini üstatlarını aracı şefatçi olarak sunup onlara olan kulluklarını ispatlamak için kuransız hayatları kuranın öngörmediği hayatları Allahın istediği hayatmış gibi lanse edenlere Allahın laneti üzerlerine olsun. Allaha kullukta hiç bir aracı kabul etmeyen peygamberin önderliğindeki hayatı yaşamayı ilke edinenlerden de mevla razı olsun.
-
Adatepeli 14-03-2011 14:47
Mehmet kardesim sendende Allah razi olsun, bize Mersindeki kardeslerimizden de haberdar ettigin icin, tüm genc müslüman kardeslerime selamlarimi gönderiyorum hayirli calismalarinin devamlarini diliyorum... selam ve dua...
-
mehmet maksut 14-03-2011 12:10
gerçekleştirmiş oldugumuz programların yayınlanmasında bizlere yardımcı olan İSLAM VE HAYAT sitesine teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. gençliğin küçük de olsa bu tür programlarının yarınlar adına güzel bir gelişme oldugunu ve bunun bu bilinçle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. kulluk bilinçinin en çok unutuldugu bir dönemde özellikle gençlerin bu konuyu önemsemesi ümit verici. çünkü kulluk sadece yaşlılara haşredilen bir dönemde gençlerin bunu ele alması gerçek kullugu anlamaya dönük olarak güzel bir gelişme. evet hayat kulluktan ibarettir.bizler bu kulluk sahasının dışına çıkmayı zillet biliyor ve kulluğun vazgeçilmez bir hürriyet oldugunu belirtmek istiyoruz... programın sunumunu yapan ve iştirak eden kardeşlerimede teşekkürlerimi sunar hayatın kullukla güzelleşmesini yüce rabbimden dilerim....
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu