“Anti-Balaka” diye adlandırılan Hıristiyan milislerin önceki gün ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı bir mahalleye saldırısında ölenlerin sayısı 20 olarak açıklanırken, Bangui’deki yerel hastane, çatışmada yaralananlarla dolup taşıyor. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü yetkilisi Martin Searle, dün sabah getirilen yaralı sayısının 41 olduğunu, çoğunun ateşli silahlar ve bıçakla yaralandığını bildirdi. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 1997’den bu yana görev yapan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Bangui’deki hastanenin yerleşkesinde açtığı ve büyük çadırlardan oluşan merkezde hizmet veriyor. Örgütün, Bangui havaalanı yakınında da bir merkezi bulunuyor. AA muhabirinin görüştüğü hasta yakınları, hastaneye getirilenlerin büyük kısmının Müslüman olduğunu ortaya koyuyor. Görgü tanıkları, “Anti-Balaka” milislerinin askeri üniforma giydiklerini ve ağır silahlar taşıdığını belirtiyorlar. Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki kaos, çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Seleka isyancılarının, dönemin Hıristiyan Devlet Başkanı François Bozize’yi mart ayında devirmesiyle başlamıştı. Seleka koalisyonu, Bozize’nin yerine Michel Djotodia’yı getirmişti.

Nüfusun yüzde 10’u yer değiştirdi

Öte yandan BM, 4,6 milyonluk ülke nüfusunun neredeyse yüzde onuna denk düşen 400 binden fazla kişinin, çatışmalar yüzünden yer değiştirdiğini bildiriyor. BM yetkililerine göre, ülkede yerlerinden olan Hıristiyanları kayıt altına almak Müslümanları kayıt altına almaktan daha kolay. Müslümanlara ait fazla kamp yok, onlar daha ziyade akrabalarının ve arkadaşlarının evine ya da bazı okullara sığınıyor. Ülkenin başka yerlerinde Hıristiyan ve Müslüman gruplar arasındaki çatışmalar sürse de çocuk her yerde çocuk. Çatışmalardan kaçan çocuklar, kendilerine kucak açan kilisenin bahçesinde oyun oynuyor, şarkılar söylüyor ve dans ediyorlar.

Çatışmadan kaçan Müslümanlar kiliseye sığındı

Başkent Bangui’nin varoşlarında bir kilise, can derdine düşen Hıristiyanların yanında Müslümanlara da sığınak oldu. AA muhabirine açıklamada bulunan ve kiliseye sığınanların güvenliği için kendi adıyla birlikte diğer ayrıntıların da gizli tutulmasını isteyen papaza göre, içerideki kadın ve çocuklar civar bölgelerden gelmiş. Kilisede kalanlardan bazılarının, aralarında Müslümanların bulunduğundan haberi olmadığını söyleyen papaz, “Kendi güvenlikleri için, Müslümanlardan kıyafetlerini değiştirmelerini ve kendi geçmişleri hakkında konuşmamalarını istiyoruz” diyerek kilisede Müslümanların kaldığının bilinmesinin tehlikeli olabileceğine işaret ediyor. İnsanların daha büyük sorunları perdelemek için dini kullandıklarını belirterek siyasetçileri eleştiren papaz, tüm sorunların üstesinden gelemeseler de kendilerine gelen kimseyi geri çevirmediklerini ve Uluslararası Kızılhaç’tan da yardım aldıklarını belirtiyor.

(Haksöz Haber)