Michael Rubin "Türk Ordusunu Kontrol Etme Müsabakası" başlıklı yazısında TSK içinde Perinçek ekibi ile SADAT ekibi arasında ciddi güç savaşları yaşanacağını iddia ederek, bu durumun Türkiye'yi büyük sıkıntıya sokacağını söyledi.

"ERDOĞAN KENDİNE MUHAFIZLAR ORDUSU KURMAK İSTİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "kendi Türkiye'sine ve ağır şekilde yaptığı ‘devrime' sadık İslamcı Devrimci Muhafızlar Ordusu inşa etmek" ile itham eden Rubin, Erdoğan'ın bunun için KHK'ları kullandığını iddia etti.

Rubin "Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 18. Maddesi ile Türk ordusundan atılan ordu personelinin tekrar işe alınmasına olanak sağlandı. Bugün ise Erdoğan KHK'yla 1990'ların sonunda İslamcılarla ilişkisi olduğundan dolayı atılan binlerce subayın geri çağrılmasını sağlıyor" dedi.

Rubin, Erdoğan'ın ordu danışmanı olarak 28 Şubat ile birlikte "İslamcı bağları yüzünden" (Rubin'in tanımlaması ile) ordudan tasfiye edilen SADAT eski başkanı Adnan Tanrıverdi'yi getirerek yirmi yıldır biriken intikamı almanın peşinde olduğunu belirtti.

"İSLAMCI ASKERLERİN ÇOĞALMASI NATO İÇİN KÖTÜ BİR ŞEY"

Rubin yazısında "SADAT'ın binlerce emekli ordu mensubu ve İslamcı personeli bulunmakta. Yakında kendilerini resmi olarak NATO'nun en güçlü ikinci ordusunun içinde bulabilirler.

Bu hem demokrasi adına hem de NATO adına kötü bir şey" ifadelerini kullandı.

"BÜYÜK SAVAŞ ERDOĞAN İLE PERİNÇEK ARASINDA OLACAK"

Önceleri Maoist sonraları ise aşırı milliyetçi olan Doğu Perinçek'in başkanlık için mücadele veren Erdoğan'a Kürtler, Gülenciler ve liberallere karşı mücadeleside destek verdiğini söyleyen Amerikalı yazar Rubin, ülkedeki büyük savaşın bu iki isim arasında gerçekleşeceğini iddia etti.

Rubin, TSK içinde Erdoğan ile Perinçek arasında yaşanacağını iddia ettiği kontrol savaşını yazısında şu şekilde dile getirdi:

"Yüzlerce destekçisini orduya sızdıran Perinçek, sahne arkasında bir güç olarak yerini aldı bile.

Erdoğan'ın SADAT'ın emekli subaylarını orduya yığmaya çalışması kurum içerisinde güç değişimi çabası anlamına geliyor. Bu, Türkiye'de askeri üstünlük sağlamaya yönelik bir satranç oyunu ve çoktan ordu içindeki mevcut saflarda homurdanmaya neden oldu bile.

Perinçek'in adamlarının direnmekten ya da yenilgiyi kabullenmekten başka seçeneği yok. Direnmek demek şiddet ya da muhtemel yeni bir darbe girişimi demektir.

Burada kesin olan iki şey var: Birincisi ordu, önümüzdeki aylarda ya SADAT'ın ya da Perinçek ekibinin egemenliği altına girecek.  Fakat ikisi aynı anda olmayacak. İlki gerçekleşirse Erdoğan'ın yararına olacak, ikincisi gerçekleştiğinde ise Türk lider “devre dışı” kalacak. İkinci kesin şey ise şu: Kim bu ordu savaşını kazanırsa kazansın, NATO'ya ve Batıya dönük bir Türkiye umudu kaybolacak".

(Kaynak: Timeturk)