Dönemin Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın, Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan hakkındaki “Tekbir getirdi, ateş etti” palavrası gibi; Sivas Davası’nda da; Av. Şenal Sarıhan’ın uydurduğu “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, burada yıkılacak” sloganı yüzünden sanıkların idamla yargılandığı ortaya çıktı.


33 sanığı idama, onlarca sanığı ise ağır hapis cezalarına mahkum eden Ankara 1. Nolu DGM’nin Başkanı Orhan Karadeniz’in, Akit’e yaptığı “Yargıtay’a direndik, başaramadık” şeklindeki açıklaması gözleri Yargıtay’a çevirdi.

Ankara 1. Nolu DGM’nin protestodan mahkum ettiği vatandaşların cezasını; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı cebren tağyir, tebdil ve ilgadan dolayı Türk Ceza Kanunu’nun 146/1’inci maddesi hükmünce ölüm cezasına çarptırılmaları yönünde yargılanmaları için bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin; büyük bir hukuk skandalına imza attığı ortaya çıktı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin; Sivas olaylarında atılmayan bir slogan sebebiyle suçun vasfını değiştirdiği, sanıkların anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmalarını istediği belgelendi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin; olay tutanağı, seyredilen video bantları ve bunlara ilişkin bilirkişi çözüm tutanakları, kamu tanıkları ile bir kısım savunma tanıklarının yeminli beyanlarında yer almayan “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, burada yıkılacak!” şeklindeki sloganı, davanın bozulmasına gerekçe yaptığı belirlendi.

SİVAS DAVASININ SEYRİNİ DEĞİŞTİREN O ÜYELER!

Dava dosyasında yer almayan, sadece müşteki avukatı Şanal Sarıhan’ın temyiz dilekçesinde yer alan sloganı bozma gerekçesi yapan ve sanıkların atmadıkları slogan sebebiyle idamla yargılanması isteyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin başkanlığını Demirel Tavi yapmış. Yargıtay eski Başkanı Hasan Gerçeker, Mater Kaban, Şule Erol ve Süleyman Erkan da üye olarak görev yapmış.

SİVAS SANIĞI BÜLENT DÜVENCİ AKİT’E YAZDI

Tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi’nden gazetemize mektup yazan Sivas mağduru Bülent Düvenci, Sivas davasında sanıkların idamla yargılanabilmesi için mahkeme ve müdahil avukatlarının delil ürettiğini, sanıkların aldığı idam veya müebbet cezalarında gerekçe olarak gösterilen “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” sloganının avukatlardan Şenal Sarıhan tarafından dava dosyasına ekletildiğini söyledi.

Düvenci, “Video ve ses kayıtlarında olmayan, tanıkların tamamının duymadığı ‘Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak’ sloganı, tıpkı Danıştay saldırısı sonrası Tansel Çölaşan’ın saldırganın ‘Allah’ın askeriyim’ dediğini uydurması gibi sonradan uydurulup dosyaya konulmuştur. Danıştay saldırısını Müslümanlara yıkmak için Tansel Çölaşan’ı konuşturanlar, Sivas olayını da cumhuriyete karşı bir eylemmiş gibi gösterebilmek için Şenal Sarıhan’ı konuşturmuştur. Bu slogan davanın temyiz duruşmasında Şenal Sarıhan’ın dilekçesi ile davaya eklenmiştir” dedi.

O SLOGANI ŞENAL SARIHAN EKLETMİŞ

Şu ana kadar bilinmeyen skandal olayla ilgili ilk defa Akit’e bilgi veren Düvenci, “En kötü ihtimalle gösteri yürüyüşlerine muhalefetten yargılanmamız gerekirken skandal bir şekilde devleti yıkmaya teşebbüsten yargılandık. Bu tamamen önceden kurgulanmış bir mizansendir. Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüsle ilgili somut hiçbir bulgunun olmaması sanık avukatlarının önündeki en büyük engeldi. Bu engeli de Av. Şenal Sarıhan’ın üstün iftira yeteneği ile aştılar. Duruşmalar devam ederken, Şenal Hanım bir dilekçe verip avukatlarımızın savunmalarının geçersiz olduğunu, sanıkların niyetinin protesto değil, anayasal düzeni yıkmak olduğunu iddia etti” diye konuştu.

“7 SAATLİK KAYITTA YOK, POLİS TUTANAKLARINDA OLMAYAN SLOGAN”

“Hiçbir polis tutanağında olmayan, 7 saatlik kamera ve ses kayıtlarının hiçbir yerinde geçmeyen bir sloganı dosyaya ekleterek bizleri Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya teşebbüsle yargılattı. Sözde ‘Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak’ sloganının atıldığını iddia eden kişi Şenal Sarıhan’dır. Sarıhan suç vasfının değişmesi, bizim idamla yargılanabilmemiz için verdiği dilekçede belirttiğim sloganı eklemiştir” şeklinde konuşan Düvenci “Avukatlarımızın tüm itirazına rağmen, ayak oyunları ile Ankara’ya getirdikleri dosyaya bakan seçme hakimler, bir avukatın iddiasını delil gibi değerlendirdi. Dosyanın hiçbir yerinde bu sloganla ilgili bir veri yok. Tamamen Sarıhan’ın icadı bir slogandır. Maalesef dönemin militan yargısı ile işbirliği içinde sözde suç delili üretilmiştir” dedi. 

SLOGAN SUÇ VASFINI DEĞİŞTİRDİ

Gazetemize konuşan Sivas Davası sanıklarının avukatı Cüneyt Toraman, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin atılmayan bir slogan sebebiyle suçun vasfını değiştirdiğini, sanıkların anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmalarını istediğini söyledi.

Toraman; Ankara 1. Nolu DGM’nin Başkanı Orhan Karadeniz’in, Akit gazetesine, Yargıtay’ın kararına uymak zorunda olduğunu söylediğini, topu Yargıtay’a attığını kaydetti. Kendisinin “mahkemeye baskı yapıldı ise, kendilerine baskı yapanları açıklamalarını” istediğini hatırlatan Toraman, “İhale Yargıtay’ın üzerinde kalacak görünüyor... Yargıtay’ın sorumluluğu açısından, vermiş olduğu bozma kararının içeriği hayati derecede önem taşıyor” dedi.

Cüneyt Toraman, Yargıtay’ın bozma kararında, sanıkların, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, burada yıkılacak!” şeklinde slogan attığını, bu nedenle anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmaları gerektiğinin yer aldığını hatırlattı. Toraman, sanık vekilleri olarak, Yargıtay’ın bozma kararından sonra Ankara 1. Nolu DGM’ye sundukları dilekçelerde; “Bozma kararına esas alınan böyle bir slogan atılmadığı, dava dosyasında bunu teyid eden tek bir iddianın dahi olmadığı, olmayan bir slogan nedeniyle suçun vasfının değiştirildiği, bozma kararına uyulmaması; bu cümlenin, slogan olabilecek bir niteliğinin de olmadığı”na yer verdiklerini anlattı. 

“MÜDAHİL VEKİLİNİN TEMYİZ DİLEKÇESİNDEKİ İDDİA ESAS ALINDI”

Toraman, şunları söyledi: “Gerçekten dava dosyası içerisinde bant çözümleri mevcut olup, bant çözümlerinde bilirkişinin bir tespiti veya dava dosyasının hiç bir yerinde, hiç bir mağdurun/tanığın, sanıkların böyle slogan attıklarına dair hiç bir beyanı yok. Bu iddiayı, ilk defa, ‘sanıkların idamla yargılanmaları gerektiğini” iddia eden avukat Şenal Sarıhan temyiz dilekçesinde dile getirmişti.

Yargıtay’ın da, müdahil vekilinin ilk kez temyiz dilekçesinde öne sürdüğü bu iddiasını esas alarak, dava dosyasında bunu destekleyen hiç bir kanıt olmamasına rağmen bozma gerekçesi yapmıştı. Yani Yargıtay, atılmayan bir slogan nedeniyle suçun vasfını değiştirmiş, sanıkların anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmalarını istemişti.”

(Kaynak: Kenan Kıran-Murat Alan/Yeniakit)