Çelik İhracatçıları Birliği, siyonist işgal rejiminde yaptığı temaslarda, görüşmelerle iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmayı hedefliyor. "İsrail"in 2002 yılından bu yana en çok çelik alımını Türkiye’den yaptığını belirten Birlik Başkanı Adnan Aslan, bunun nedeninin coğrafi yakınlık olduğunu öne sürdü.

İki ülke arasında karşılıklı ticaret istatistikleri incelendiğinde, İsrail’in Türkiye’den en çok ithalat gerçekleştirdiği sektör açık ara çelik olurken, çelik sektörünü sırasıyla otomobil ve plastik ürünleri takip etti. İsrail’in Türkiye’ye olan ihracatında ise muhtelif kimyasal ürünler, mineral yakıtlar ve çelik hurdası öne çıktı.

 

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) açıklamasına göre, ÇİB heyeti, 17 firmadan 28 kişinin katılımıyla yeni iş birlikleri ve ortak yatırımlar için İsrail’de görüşmeler gerçekleştirdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, şunları ifade etti:

 

“İsrail’in çelik ithalatı istatistiklerine bakıldığında, 2002 yılından günümüze kadar en fazla çelik ithalatı gerçekleştirdiği ülke Türkiye olmuştur. 2021 yılında 3,5 milyar dolarlık çelik ithalatı gerçekleştiren İsrail çelik tüketicileri, söz konusu ithalatın yaklaşık 1,2 milyar dolarlık kısmında Türk çelik ihracatçılarını tercih etti. Türkiye’yi sırasıyla 699 milyon dolar ile Çin, 401 milyon dolar ile Rusya ve 184 milyon dolar ile Ukrayna takip etti. 2022 yılı ilk 7 ayında ise Türkiye’nin İsrail’e çelik ihracatı değer bazında 2021’in aynı dönemine göre yüzde 39 artış ile 951 milyon dolar, miktarda ise yüzde 10 artış ile 1,1 milyon ton olarak gerçekleştirildi. Özellikle ham madde fiyatlarında yaşanan artışın ürün fiyatlarına olan etkisi ile değerde yaşanan değişim miktara göre daha yüksek oldu. Sırasıyla 2022 yılında tonaj bazında en fazla ihraç edilen ilk 5 ürün ise inşaat çeliği, filmaşin, dikişli boru, sıcak yassı ve inşaat aksamı oldu.”

 

Kısa ve orta vadede İsrailli çelik firmalarının, Türkiye’den çelik taleplerinde artış yaşanacağının tahmin edildiğini aktaran Aslan, “Türk çeliğine alternatif olabilecek Rusya ve Ukrayna’da yaşanan politik durum ile Güney Çin Denizi’nde yaşanan gerilimler nedeniyle Çin’den yapılacak ithalatta yaşanabilecek aksaklıklar, İsrail çelik tüketicisi firmalar için Türkiye ile yapılan ticaretin önemini arttırdı. İsrail çelik pazarının ihtiyaç duyduğu ürünleri tedarik edebilecek fiyat avantajı sunan, bilinir ve en önemlisi güvenilir kaynakların başında Türkiye gelmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

 

‘Biz bu ziyareti 2020-2021’de planlıyorduk’

İsrail’e bu yıl ihracatın 2 milyon tonu geçeceğini ve 1,7 milyar dolar ihracatın olacağını bildiren Aslan, yıllardır İsrail’in ihracatında birinci sırada olduklarını, Rusya’nın ise ikinci sırada bulunduğunu aktardı. Aslan, Türkiye’nin İsrail’e yakınlığından dolayı burayı tercih ettiğini kaydetti.

 

Aslan, 17 firma ile Türkiye’den İsrail’e geldiklerini, İsrail’den 400 firmanın kayıt yaptırdığını, 200 firmanın katılım sağladığını belirterek, “Biz bunları 2020-2021’de planlıyorduk. Pandemi olunca bırakmak durumunda kaldık. Bu bizim ilk ticaret heyetimiz. Ondan sonraki de Ekim 26-27’de Estonya ve Letonya’da olacak. 2023’te de Batı Afrika, Güney Amerika planlıyoruz. İsrail ticaret heyetine katılan 17 firmanın 8 tanesi katma değerli ürün üretiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Yılın 8 ayında 17 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini vurgulayan Aslan, “İhracat hedefimiz 25 milyar dolardı. Ama 21 milyar dolarda kalabiliriz. 2021 yılını, 21-22 milyar dolarla kapattık. Hedefimiz yüzde 20 artıştı fakat emtia fiyatlarındaki yükseliş ve tonaj artışından dolayı mayıs ayında yıl sonu hedefini revize ettik. Geçen seneye göre yılı aynı ton ve değerle kapatacağız gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Türk çeliği İsrail pazarının yüzde 65’ine sahip”

Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada ise İsrail’in 2002’den günümüze kadar en fazla çelik ithalatı gerçekleştirdiği ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekti.

 

Aslan, “2021 yılında 3,5 milyar dolarlık çelik ithalatı gerçekleştiren İsrail çelik tüketicileri, söz konusu ithalatın yaklaşık 1,2 milyar dolarlık kısmında Türk çelik ihracatçılarını tercih etti.” dedi.

 

İsrail’e ihracatın bu yıl 2 milyon tonu geçerek 1,7 milyar dolarlık değere ulaşmasını beklediklerini kaydeden Aslan, Türkiye’nin yıllardır İsrail’in çelik ithal ettiği ülkeler arasında birinci sırada olduğunu vurguladı.

 

Aslan, coğrafi yakınlık, fiyat avantajı ve güvenilirlik açısından İsrail’in Türk çeliğini tercih ettiğini ileri sürdü.

 

Kısa ve orta vadede İsrailli çelik firmalarının Türkiye’den taleplerinde artış yaşanacağının tahmin edildiğini vurgulayan Aslan, “Türk çeliğine alternatif olabilecek Rusya ve Ukrayna’da yaşanan politik durum ile Güney Çin Denizi’nde yaşanan gerilimler nedeniyle Çin’den yapılacak ithalatta yaşanabilecek aksaklıklar, İsrail çelik tüketici firmalar için Türkiye ile yapılan ticaretin önemini artırdı. İsrail çelik pazarının ihtiyaç duyduğu ürünleri tedarik edebileceği, fiyat avantajı sunan, bilinir ve en önemlisi güvenilir kaynakların başında Türkiye geliyor. ” diye konuştu.

 

İsrail’in köprü, metro, yollar, tren yolu gibi alt ve üstyapı projelerine ciddi kaynak ayırdığına değinen Aslan, “İsrail’in alt ve üst yapısındaki ihtiyacı Türk çeliği karşılıyor diyebiliriz.” ifadesini kullandı.

 

Filistin’in pazardaki payı da İsrail’den izinli yapıldığından İsrail adına sayılıyor

Aslan, ayrıca, görüşmelere, Filistinli iş adamlarının da katıldığını belirtti. İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze Şeridi’ne ithalat, İsrail liman ve gümrük otoritelerinden izin alınarak yapılıyor. Bu nedenle İsrail’e ihracat rakamlarına Filistinli şirketlerin de dahil olduğunu ifade eden Aslan, İsrail’e ihracatın yaklaşık 3’te birinde Batı Şeria ve Gazze bölgelerinin pay sahibi olduğunu kaydetti.

 

Öte yandan Aslan, Türkiye çelik sektörü temsilcilerinin, yılın ilk sekiz ayında 17 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğine işaret etti. Aslan, “İhracat hedefimiz 25 milyar dolardı. Ama bu yıl, 21 milyar dolarda kalabiliriz. 2021 yılını, 21-22 milyar dolarla kapattık. Hedefimiz yüzde 20 artıştı fakat emtia fiyatlarındaki yükseliş ve tonaj artışından dolayı mayıs ayında yıl sonu hedefini revize ettik. Geçen seneye göre yılı, aynı ton ve değerle kapatacağız gibi görünüyor” dedi.

 

(Kaynak: İktibas Dergisi.com)