İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı 65,13 olarak ölçüldü. Geçtiğimiz son 10 yılda mart ayı sonu itibariyle barajlardaki doluluk oranları yüzde 90’larda olurken bu yıl yüzde 65 seviyesinde kaldı. Su miktarı, 6,2 milyon metreküp kapasiteye sahip Istrancalar’da yüzde 34,26, 162,2 milyon metreküplük Terkos’da yüzde 60,25, 88,7 milyon metreküplük Sazlıdere’de yüzde 43,18, 34,1 milyon metreküplük Alibeyköy’de yüzde 37,84, 148,9 milyon metreküplük Büyükçekmece’de yüzde 40,95, 235,3 milyon metreküplük Ömerli’de yüzde 97,80, 107,5 milyon metreküplük Darlık’ta ise yüzde 100 olarak ölçüldü.
Kurak bir süreç geçirebiliriz
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Deniz Demirhan, bölgenin genelinde yağışların normalin altında gerçekleştiğini söyledi. Demirhan, şunları kaydetti: “Mart ayı aylık yağış normallerine göre beklendiği kadar yağış gerçekleşmedi. Mevsimlerde kayma değil, fakat ekstrem değerlerde ve ortalamalarda değişiklik söz konusu. Genel bir ısınma sürecindeyiz. Sıcaklık yükseliyor, yağışlar azalıyor, fakat bunun yanı sıra ekstrem yağışların sıklığı ise artıyor. Şu anda bahar aylarında da doğal olarak bu değişiklikleri hissediyoruz. Yağışlar mevsim normallerinin altında, sıcaklıklar ise yüksek. Önümüzdeki günlerde de benzer şekilde kurak bir süreç geçirme ihtimalimiz var.”
Acil olarak önlem almalıyız
İçerisinde bulunduğumuz 2020 yılı ile geçtiğimiz yıllardaki su oranını karşılaştıran Demirhan, sözlerini şöyle tamamladı: “2019’da, Kovid-19 salgını olmadığı ve üretimin tam kapasite devam ettiği dönemlerde, İstanbul şehrine verilen ortalama su miktarı mart ayında 2 milyon 731 bin 157 metreküp iken, şu an üretimin kısmen de olsa durmuş olduğu bugünlerde de şehre verilen su miktarı aynı değerlerdedir. Bu demektir ki evlerde olduğumuz dönemde de sanki sanayi üretimi devam ediyormuş gibi su kullanmaktayız. Suyu bu şekilde kullanmaya devam edersek, baraj doluluk oranlarımız bu kapasiteyi kaldıramayabilir ve yazın hijyen bakımından zorluk yaşama ihtimalimiz artar. Günlük yaşantımızda çok basitçe ihtiyacımız olmayan suyun boşa akmasına izin vermemek en önemli kuralımız olmalıdır. Bulaşıkları, sürekli akan suyun altında yıkamak yerine, toplu halde makinede ya da su dolu büyük bir kap içinde temizlemek, çamaşırlarımızı biriktirip yıkamak, duşu biraz kısa tutmak, ev temizliği için kullandığımız suyu biriktirip, tuvaletlerde kullanmak bu günlerde acil olarak alabileceğimiz önlemler olabilir. “