İslam ve Hayat

TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) Başkanı Umut Uzun, TEKEL ve TCDD çalışanlarının durumlarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

TOKAD Başkanı Uzun, açıklamasında "Ankara'da birkaç gündür haklarını arama peşindeki Tekel işçilerine yapılanlar tek kelimeyle utanç vericidir ve asla kabul edilemez. İnsanların haklarını talep edip herhangi bir şiddet eyleminde bulunmadıkları gösterilerine bu ölçüdeki bir müdahale insan onurunu ayaklar altına almaktan başka bir şey değildir. Türkiye'deki ölçüsüz özelleştirme furyalarının bir sonucu olarak kapatılan sigara fabrikalarında çalışan işçilerin önemli bir kısmı önce Yaprak Tütün İşletmelerine gönderildiler. Oradan da 4/C kapsamında, kazanılmış bütün haklarının büyük bir kısmını kaybederek çok düşük ücretlerle başka yerlere gönderiliyorlar. Bu, asla kabul edilemez bir durumdur. Gelir dağılımının daha adil bir seviyeye çıkartılacağı, insanca yaşama standartlarının yükseltileceği vaatleriyle taban tabana zıt ve son derece acımasız bu uygulamaya derhal son verilmelidir." dedi. TOKAD Başkanı Umut Uzun, yazılı olarak yaptığı basın açıklamasının devamında TEKEL işçilerinin uğradığı 4/C haksızlığının giderilmesi gerektiğini ifade ederken, hak aramalarına yönelik hükümet politikalarını da eleştirdi. Uzun, hükümetin yıllardır yapılan hataları tekrar ederek özellikle açılım sürecindeki politikalarına kitlesel desteği de azalttığına dikkat çekerek şunları söyledi:

Adalet yoksa barış da yok!

"Ankara'nın soğuğunda işçileri parktaki havuza sokan tavır, açılım sürecinde toplumsal destek bekleyen hükümetin intiharından başka bir şey değildir. Tekel işçilerinin yanı sıra demiryolu işçilerinin grev nedeniyle işten alınmaları da aynı aymazlık ve zalimce tutumun bir benzeridir. Hükümet, toplumsal tabanını halkına sunacağı imkânlarla genişletmeliyken şaşkınlıkla takip ettiğimiz bir şiddet ve acımasızlıkla emekçileri sindirmek istemektedir. Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası anlaşmaların bir gereği olarak grev hakkını tanımaması, grev hakkı için mücadele eden çalışanları kabadayılık usulleriyle tehdit etmesi, haklarını arayan insanları havuzlara doldurması toplumun vicdanını yaralamış, yöneticilere karşı haklı bir öfkeyi doğurmuştur.

TOKAD olarak başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bütün yetkililere açık çağrımız şudur:

Tekel işçilerinin hak kayıpları hiçbir şart gözetilmeksizin giderilmelidir. Ölçüsüz özelleştirme politikalarının çalışanlarda ve ailelerde oluşturduğu tahribatın önüne geçilmelidir. Ankara'da anlamsız "provokatör" iddiasıyla uygulanan utanç verici şiddet için bizzat Başbakan işçilerden özür dilemelidir. Demiryolu çalışanları işlerine iade edilmeli, emekçilerin talepleri karşılanmalıdır. Halkının memnuniyetini gözetmeyen ve adalet duygusunu yaralayan uygulamalarla toplumsal barışın gerçekleşemeyeceği ortadadır. Bu insaftan uzak uygulamalar için halkımız mutlaka hesap soracaktır."