Vaktini diriltmek isteyen Müslüman gence mektup
Nureddin Yıldız'dan, Müslüman gençlere vakti doğru ve verimli değerlendirme konusunda çok önemli tavsiyeler...
20-12-2013
Nureddin Yıldız'dan, Müslüman gençlere vakti doğru ve verimli değerlendirme konusunda çok önemli tavsiyeler:
1. Mü’min olduğunuzu unutmayın; her şeyi imana göre hesap edin. Kâr zarar anlayışınızda ölçünüz iman olsun.
2- İlk kırmızı çizginiz haramlar olsun; haram olan şeyden kaçının. Olur da bir haram işlerseniz hemen istiğfar edin, tevbe ile önünüzü açın.
3- İkinci kırmızı çizginiz, farzları aksatmamak olsun; Allah Teâlâ neyi farz olarak emretti ise onu yapın. Yapamadığınız farz olursa onu hemen kaza edin, istiğfar edin ve önünüzdeki barikatı kaldırmış olun.
4- Üçüncü çalışma alanınız nafileler olsun; ‘’gücünüz ve kabiliyetiniz‘’ sınırları içinde olan nafileleri yapın. Hiçbir nafile sizin, birinci ve ikinci kırmızı çizginizi aşma nedeniniz olmasın sakın! Hiçbir nafileyi de basit görmeyin. Basit görmemenin yanında bir nafileyi, İslam’ın bütünü olarak da görme aşırılığı göstermeyin.
5- İlim, bu nafilelerden biri olabilir. Farz olan ilim alındıktan sonra elde edilecek ilim nafiledir. Kabiliyetiniz hangi alanda ise o alanda kendinizi geliştirin. Gelişi güzel kitap okumayın. Kitaplar gıda veren yiyecekler gibidir; içinde domuz gibi haram olanı da bulunabilir. Helalini seçmek sizin görevinizdir.
6- İlk üç maddenin dışındaki işler için ‘’fıtratınızı zorlamayın, kabiliyetinizle sürtüşmeyin‘’; doğal olun, doğal yöntemlerle ilerlemeye çalışın. Mesela evlilik, bir doğallıktır. Onu yok saymayın. Yeme içme bir doğallıktır. Onu yok saymayın. Ne yemeğe tapının ne de onu yok sayın; mutedil ve ahenkli bir yürüyüşünüz olmalıdır.
7- Şunu, adınız soyadınız gibi bilin, inanın, tatbik edin: Bu hayat imtihanını ancak ve ancak, sabrı sonuna kadar kullananlar kazanacaklardır. Sabrın da sonu yoktur. Sabırlı olun, acele etmeyin. Yılmayın, yorulduğunuza inanmayın.
8- Bütün bu uygulamalarda bir müsteşarınız bulunsun; hayat, sizin bu yaşınızdaki birikimle kaldırılabilecek bir yük değildir. Sizden önce sizin yaşadıklarınızı yaşamış, Allah’tan korkan, Kur’an bilen ve bildiği ile amel eden müsteşarlarınız olsun. Onlarla ve onunla belli zaman aralıkları ile oturup istişare edin; günü birlik değilse de mevsim mevsim genel gidişatınızı istişare edin. Verdikleri yöne yönlenin. Bunu da sevap beklediğiniz bir iş olarak yapın.
9- Bulunduğunuz kuruma tapınmayın, diplomasını putlaştırmayın.
10- Namaz kadar, oruç kadar, ‘’kiminle arkadaş olduğunuzu‘’ kontrol edin. Mesela müsteşarınıza giderken, arkadaş dökümanınızla gidin. Doktora tahlil sonuçları ile gidildiği gibi bir durumdur bu. Siz, ne isterseniz isteyin, ne yaparsanız yapın arkadaş çevrenizden daha iyisi olamazsınız. Çöplükte gül olarak açamazsınız. Betonda büyümüş ağaç olamazsınız. Bu maddeye dikkat edin.
Selamün aleyküm.
Nureddin YILDIZ
- Müslümanlar Olarak Bir “Bayburt Dâvâmız” Olmalı
- Mallar ve canlarla imtihan
- "Türk-İslam sentezi" nedir, İslami açıdan meşruiyeti var mıdır?
- Kur'an'la Hükmetmeyip Onu Mehcur Bırakanların, Onun Yırtılmasını Kınama Hakkı Var mı?
- Kurumsallaşmakla imtihanımız
- Feminizm bir sonuçtur
- Müslüman, Sistemin İçinde mi Olmalı, Dışında mı?
- Selamun Aleykum Arapça, Günaydın Türkçe mi?
Makaleler
Hava Durumu