Zenginin geliri fakiri 8'e katladı
Türkiye'de en zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin 8 katı oldu. Bu fark 2011 yılında da 8 kattı. Hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir ise 26 bin 577 lira olarak hesaplandı. Geçen yıl gelir dağılımında 2011'e göre 0,002 puanlık iyileşme oldu.
24-09-2013
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2012'de Türkiye'de en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasında 8 kat gelir farkı olduğunu açıkladı. Bu fark bir önceki yıl da 8 kat olmuştu. TÜİK, 'Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2012' verilerini yayımladı. Buna göre, Türkiye'de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 bin 577 lira iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir ise 11 bin 859 lira olarak hesaplandı. Geçen yıl gelir dağılımında 2011'e göre 0,002 puanlık iyileşme oldu. Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi olan Lorenz Eğrisi de, bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığını ortaya koydu.
İstanbul en zengin
TÜİK araştırmasına göre, İstanbul Bölgesi yıllık ortalama 16 bin 126 lira hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 14 bin 160 lira ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 870 lira ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin görüldü.
Gelirin yüzde 46.5'i maaştan
Maaş-ücret gelirleri, yüzde 46,5'lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 20,4 ile müteşebbis gelirleri, yüzde 20 ile sosyal transferler takip etti. Sosyal transferlerin yüzde 92'sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,4'lük paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,6 oldu. Müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 66,7'si tarım-dışı sektörden oluştu.
Yoksulluk riski
TÜİK araştırmasına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, nüfusun yüzde 16,3'ü yoksulluk riski altında. Kentsel ve kırsal yerler için ayrı ayrı hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13,8 iken, kırsal yerlerde yüzde 16,3 oldu. Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı ise yüzde 16 olarak gerçekleşti.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan 'sürekli yoksulluk' oranı, son yılda ve önceki 3 yıldan en az ikisinde de yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanıyor. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınıyor. Buna göre, araştırmanın hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 16 olarak hesaplandı.
Nüfusun yüzde 60.6'sı ev sahibi
TÜİK araştırmasına göre, kurumsal olmayan nüfusun, yüzde 60,6'sı kendilerine ait konutta oturuyor. Yüzde 40,6'sının konutunda 'sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi' sorunlar bulunuyor. Yüzde 46,6'sının oturduğu konutta 'izolasyondan dolayı ısınma sorunu' yaşanıyor. Yüzde 61,3'ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunuyor.
Maddi yoksunluk oranı düştü
Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan 'maddi yoksunluk' oranı 2011 yılında yüzde 60,4 iken, 2012 yılında yüzde 59,2 olarak hesaplandı. Nüfusun yüzde 85,9'u 'evden uzakta bir haftalık tatili', yüzde 61,8'i 'beklenmedik harcamalarını' ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.
(Yeni Şafak)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu