Dünya hayatı kısacık bir zaman diliminden ibarettir. “Bu dünyada bir ağacın gölgesinde biraz dinlendikten sonra giden bir yolcu gibiyim” der Peygamberimiz (s.a.v) buna işaret etmek için. Mutluluğu daha fazla tüketmekte arayan modern cahiliyenin “insanları” bu kısacık andan ibaret hayatı büyük bir hızla ve hırsla tüketmekte. Bir kaosun içinde nereye gideceğini bilmeyen; bu gölgeyi hiç bırakmayacakmış gibi dalıp giden; tüketim çılgınlığını abartıp birbirini yiyen bir insan topluluğu oldu dünya ehli. Müslümanların bu kaosun içinde nerede durduğunu sorguladığımızda; Müslümanların ayırt ediciliğinde dahi zorlandığımız bir çağda olduğumuzu görüyoruz. Ayaklarımıza; kalplerimize istikamet verecek bir kılavuzun eksikliğinden tüm bunlar... Acı olan şu ki; Kuran’ı yaşam kılavuzu olarak görmeyi bırakan bizler kitabımızı tanımıyoruz; bilmiyoruz. Süleyman Dilmen’in yeni kitabı” 150 Başlıkta Kuranı Tanıyalım” tam da bu sancının bir ürünü.

Kuran-ı Kerim’i en iyi yine kendisi anlatır düşüncesinden yola çıkarak kitapta söylediği herşeyi ayetlerin ışığında söylüyor yazar. Kur’an-ı bize yine Kur’an ile anlatıyor. Dört bölümden oluşan “150 Başlıkta Kur’anı Tanıyalım” kitabının her bölümünde okuyucu bir sorgulamanın içine giriyor. Yazarın amacı sanırım biraz da bu. Kuran’ı baştan sona hatmetmeyi bir okuma parçasını okumak olarak görme algısı yerine; onu düşünme, akletme ve yaşama bilincini oluşturmak, zarfa odaklanmaktan içindeki mektubu unutmuş durumda olduğumuzu farkettirmek. ”(Ey Muhammed!) Sana indirdiğimiz bu çok ilahi kelam(da herşeyi açıkladık ki) insanlar onun mesajı üzerinde iyice düşünsünler ve akledebilenler O’ndan ders alsınlar.” (38:Sa’d 29) ayetinde vurgulandığı gibi ilahi mesaj üzerinde düşünme ve ders almanın önemine işaret etmek. Bu noktada Sahabe-i Kiram’ın Kur’an algısını da örnek veren Dilmen, Hz.Ömer’in şu sözü ile vermek istediği mesajı açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor; “Korkarım ki insanlar kendilerini Kur’anı ezberleme işine kaptırır ve onu anlama işini ihmal ederler.”

Kur’an-ı anlamak da tek başına yetmez. Okuduğumuz Kur’an bizleri “aktif iyi” haline getirmeli. ”Pasif iyi”,”aktif iyi” vurgusu kitapta karşımıza çıkıyor. Bilmek, anlamak tek başına yetmez; yaşamak, anlatmak, öğretmek çok daha hayati bir mevzu. “Emr-i bil maruf nehy-i anel münker” aktif iyinin eliyle gerçekleşebilir. ”Kitabımızda Kur’an’ın doğru anlaşılması, doğru okunması ve hayata uygulanmasının yöntemlerini bulmaya çalışacağız” diyen yazar “aktif iyi” olmanın yolunun Kur’anı doğru okumak ve anlamaktan geçtiğini vurguluyor.

Vahyin rehberliğine olan ihtiyacımızı ayetlerle irdeleyen Dilmen; “Kur’an insanın imha edilen iç dünyasını yeniden inşa etmek için insanlığa sunuldu.” diyerek Kur’an okumanın aynı zamanda iç dünyamızı inşa eden bir süreç olduğunu gösteriyor ve devam ediyor: ”Tasavvurunu yani eşyayı değerlendirme ölçütünü doğru belirlesin, hayatın üzerinde yükseldiği kavramların içini yanlış doldurmasın diye inşa edecekti.” Kur’anın bu inşa edici tarafını görebilmek için önce onun nasıl bir kitap olduğunu, onun niçin gönderildiğini bilmek gerekir, onu tanımak gerekir. ”Şüphesiz Kur’an-a gereken değeri vermemiş olmamızın en önemli nedeni O’nu gereği gibi tanımıyor oluşumuzdur.”   Bu noktadan hareketle kitapta; Kur’anın 58 ayrı isminin, özelliklerinin; gönderiliş amacının neden Arapça indirildiğinin, Kur’an ile müslüman oluş kıssalarının anlatılması Ahsenul-Hadis (En Güzel Söz)’ü tanımak için atılmış birer adımdır. Tüm bu başlıkların bir arada bulunması ve dilde sadeliğe önem vermesi ve her başlığın vahiyle desteklenmesi konuyla ilgili yazılmış eserlerden ayırıyor eseri. Bunun yanında okuyucu kendini bir sorgulamanın içinde buluyor; kendini ölçüp tartıyor; ben İlahi Kelamı hayatımın neresine koyuyorum, ya da İlahi Kelam hayatımın bir köşesinde dursun diye mi indi? diye sormadan edemiyor. Dilmen, kitabın bazı yerlerinde sorular zincirinin ilk halkasını başlatıyor; soruları çoğaltma ve cevaplar bulma işinin yöntemini vererek gerisini okuyucuya bırakıyor. Okumak; düşünerek gerçekleşen aktif bir eylem haline dönüşüyor. Kuranın özelliklerinden Sorduğu Sorularla Aydınlatan Bir Kitaptır gibi başlıklar gerçekten çok önemli. Bu ayetler gerçekten çok etkili:

Toprağa ektiğiniz tohumu hiç düşündünüz mü?

Onu büyütüp yeşerten siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun büyüyüp yeşermesinin sebebi?

Hiç içtiğiniz suyu düşündünüz mü?

Siz mi onu bulutlardan indirdiniz, yoksa Biz miyiz onun yere inmesini sağlayan?

(O tatlı bir su şeklinde iner, ama) dileseydik yakacak kadar tuzlu ve acı yapabilirdik: öyleyse neden (Bize) şükretmiyorsunuz? Hiç tutuşturduğunuz ateşi düşündünüz mü? (56/ Vakıa 57-74)

Kitabın ön kapağında yer alan “Rabbinden mesaj var!” başlığı adeta bizlere şöyle diyor; “....Teknolojinin kullanımının yaygınlaştığı bu dönemde facebook hesabımıza, e-posta ya da kısa mesaj kutumuza baktığımız kadar Kur’andaki Allah’tan gelen büyük mesajlara bakıyor muyuz?”  ve soru zinciri devam eder: “Allah Resulü(s.a.v) ‘den şefaat bekleyen müslümanlar acaba Kendisinin şikayet ettiği konuyu biliyorlar mı:”Ey Rabbim!Kavmimden (bazıları) bu Kur’anı terketti (gözden çıkarılacak birşey olarak gördü!)diyecek,”(25;Furkan-30)

Kitabın bir yerinde Malcolm-X’ in şu sözü geçiyor:” İnsanlar bir adamın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller. ”Sahabe-i Kiram bir ayeti hayatına yerleştirmeden, yaşamadan diğerine geçmiyordu. Onlar Kur’an okumaktan bunu anlıyordu. Böyle bir okumayla hayatlar değişir, yeniden inşa edilir.

Kitapta kaynakça hususunda çok hassas olan yazar büyük çoğunluğu ayet olan ve konuyla ilgili yazılmış kıymetli eserlerden referanslara yer veriyor.

Bütün kitaplar tek bir kitabı anlamak içindir düsturundan hareketle yola çıkan Süleyman Dilmen; kitabını tamamen kendi çabasıyla ve uzun yıllar üzerinde çalıştıktan ve kıymetli hoca ve dostlarının eleştirileri doğrultusunda düzenledikten sonra yayınladı. Kendi deyimiyle manevi bir kar dışında bir kar gütmeyen yazarın kitabına uygun fiyatla sahip olabilirsiniz. Yazardan Allah razı olsun. Kısacık bir an… Bir ağacın gölgesine uğradık, biraz soluklanıp yolumuza devam edeceğiz. Bu yolculuk sırasında istikameti şaşırmamamız için kılavuzumuzu tanımak, bilmek, uygulamak zorundayız. Rabbim Süleyman abimizin bu çalışmasını Kitabımız’a yaklaştıran, O’nu tanımaya ve yaşamaya giden yola vesile kılsın.

Kitabı temin edebileceğimiz yollar:

1)      [email protected] (Yazar toplu alımlarda PTT Kargo ile anlaşmalı, adrese teslim)

2)      Sevim Fotokopi ((0212) 265 0327, 6. Sok. No:5 Rumelihisarı, Etiler, Boğaziçi Üniversitesi)

3)      Düşün yayınları (Topkapı Mh. Kahalbağı Sk. No:49 Fatih / İstanbul, 0212 635 06 06)

4)      Kur'an Nesli Kültür Merkezi (Kazım Karabekir Cd. Yeşilbağ Sk. No: 13 / A Şirinevler / İST.)

6)      Birr Nesil Derneği (Saadetdere Mah. Tonguç Baba Cad. 64.Sk No:19/1 Esenyurt)

7)      Tasfiye dergisi (İstanbul, Akdeniz caddesi, Fatih)

8)      Özgürder Genel Merkezi, Ekin yayınları (0 212 524 10 28, Beyazıt Kitap fuarından da temin edilebilir)

9)      Pınar yayınları (Beyazıt Kitap fuarından da temin edilebilir)

10)  Beka yayınları dağıtım (Cağaloğlu, İstanbul)

11)  Süleymaniye Vakfı Kuran Evi (0212 513 00 93, Vezneciler, Süleymaniye, İstanbul)

12)  Kalemder, 0216 520 25 80. İstiklal Mah. Dolmabahçe Cad. No 2/2 Ümraniye / İSTANBUL

 (Fen Bilimleri Öğretmeni Aysel Olgun Gökçe)