"Kibir, müstekbirliğe götüren yoldur"
HAY-DER'de Pazartesi akşamları gerçekleştirilen Bilinç dersleriminde bu hafta Ahmet T. Ulucak, İstikbar kavramını işledi.
06-03-2012
HAY-DER'de Pazartesi akşamları gerçekleştirilen Bilinç dersleriminde bu hafta Ahmet T. Ulucak, İstikbar kavramını işledi.
Dersten öne çıkan başlıklar:
*İstikbar büyüklenme, müstekbir büyüklenen demektir.
*İstikbar hayatta kendini Allah'tan bağımsız kılmaktır.
*Peygamberler tarihinin tevhidi mücadelesinde şirk safının temsilinin doğal tezaürü müstekbirlerdir.
*Müstekbirler kendini büyük görür ancak tek büyük Allah'tır.
*Şirkin çıkış noktası haddi aşmayla başlar.
*Müşrikler kendilerini Allah'tan bağımsız görmez, sapıtmaları haddi aşmalarıyladır.
*Müşrik inancı kendilerini büyük görmekten dolayı hayatlarına Allah'ı müdahale ettirmekdiklerinden sapkınlığa düşmüşlerdir.
*Hevalarını öne çıkaranların müstağni olmaması çok zordur.
*Toplumların içindeki gücü ellerinde bulunduranlar kendileri müstekbir olmakla birlikte güçlerini şerden yana kullanmakla toplumlarını da saptırmaktadırlar.
*Müstekbirliğin örneklerini sadece tarihte yaşamış olan firavun gibi şahsiyetlere indirgemek bugünün müstekbirlerini görmezden gelmek, güncel isimleriyle somutlaştırmamak istikbarı tarihe gömmek olacaktır.
*Rabbimizin Kuran'da ki Ebu Leheb ile ilgili "eli kurusun" beduasını güncelleyerekten bugünün muhataplarını tespit etmek gerekir.
*Müstekbirler genelde gücü elinde bulundururlar.
*İnsanların toplumlarında büyüklenme emaresi gösterenleri ikaz etmemesi, müstekbirlerin ortaya çıkması ve çoğalmasının ortamını oluşturmaktadır.
*İnsanın kendi kazanımları olmayan elinde ki nimetleri kendisinden bilmesi büyüklenmeyi beraber getirecektir.
*Şeytan kendi kazanımıyla elde etmediği ateşten yaratılmayı, Adem'e secde etme emri geldiğinde secde etmeyerek müstekbirce bir tavıra çevirdi.
*Kibir bizleri müstekbir olmaya götüren yoldur, müslüman olsak bile.
*Katılaşan kalpler bizleri Allah'ımıza ve insanlara karşı müstekbirliğe götürebilir.
*Kalplerimizi Rabbimize sunacağımız güzel kulluk ve müminlerin birbirleriyle nasihatleşmesiyle istikbara ulaşmaktan koruyabiliriz.
*Mümin en mütevazi hayata talip olmalıdır. Aksi halde kendini büyük görmeye başlayabilir.
*Mümin izzetli olmak ile büyüklenmeyi birbirine karıştırmamalıdır. Mal, makam, evlat gibi nimetler gönlümüzü diri tutmazsak bizleri büyüklenmeye götürebilir. Evlat vurgusunu sadece sahip olduğumuz çocuklarımızla değil aşiret ve cemaatlerimizin çokluğuyla da tefekkür etmek gerekir.
*Kuran'ın öğretisindeki mümin tarifiyle Rabbimiz "Onlar seher vakitlerinde istiğfar ederler" diyerek, bizlerin gönlünü büyüklenmekten koruyacak tavsiyeleri bizlere bildirmiştir.
*Büyüklenmenin tersi olan tevazuyu Nars suresinin içerisinde ki emirleri içselleştirmiş olan Peygamber efendimizin (sav), Mekke'yi feth eden komutan olarak devesinin üzerinde secde haliyle görmek mümkündür.
*Müstekbir ile Allah'a hamd ederek mütevazi olanlar arasında, arası kapanmaz bir fark vardır.
*Kuran'ın öne çıkardığı hastalıklı tipler fiziki değil, ahlaki hastalıklardır.
*Müstekbirler övünmek, yüceltilmek isteyen hastalıklı kimselerdir.
*İnsanları ve toplumları yönetme arzusu taşıyan müstekbirler davranışlarıyla Rablık iddiasındadırlar. Hayatı en iyi ben ve mantığım düzenler iddiası müstekbirlerin Rablık iddiasının en belirgin halidir.
*Yaşadığımız toplumların dışındaki Allah'ın hükmü dışında yönetim gösterenleri, tağutluğun toplumsal zirvesi olan müstekbirler olarak değerlendirip, içinde yaşadığımız toplumların tağuti yöneticilerini görmezden gelmek onları istikbarlarının gelişmesine katkı sağlamaktır.
*Bizlerin müstekbirler karşısında yöneten değil, yönetilen konumunda olması, yapmış olduğumuz tevhidi mücadelede ihmal ettiğimiz alanlar olmasındandır.
*Bizler Rasulullah'ın (sav) 23 yıllık nebevi mücadelesinin maddelerini ihmal etmezsek kesinlikle müstekbirlere fırsat vermeyiz.
*Yeryüzü müstekbirleri planlı çalışırken bizler onlardan çok daha fazla sorumluluklarımızın maddelerine sadakat göstererek planlı çalışmalıdır.
*Kuran'da müstekbirliğin karşılığı olarak mustazaf kavramı kulanılmaktadır. Kuran'da üç çeşit mustazaf karakteri zikredilmektedir.
a) Mazlumluklarından ötürü zulmedenlerden rahatsız olmayanlar.
b) Müstekbirlerin zulmünden rahatsız olup mücadele etmeyenler.
c)Mazlum bırakılan tavır alan ancak güç yetiremeyen.
*Allah (cc) Kasas suresinde mustazafları müstekbirlere karşı galip getireceğini ve yönetme imkanını onlara vereceğini bize bildirirken, bizler bu durumda değil isek üzerimize düşen vazifeleri yapmakta bir eksiklik oluyor demektir.
*Kuran'da müstekbirle birlikte mele ve mütref kavramları kulanılmaktadır. Mele olumlu ve olumsuz halleriyle bir toplumun önde gelenleri ifade eder. Çoğunlukta olumsuz anlamlarında zikredilmektedir. Mütref ise geniş imkanlara sahip olan ve bu imkanlarla şımaran olarak tarif edilmektedir.
*Mütrefler imkanlarını kendisine bahşeden Rabbine hamd için kullanmak yerine, şımararak azgınlığa kulanır.
*Müstekbirler mustazafların sessizliğinde güç alarak iktidar olmaktadırlar.
*Mustazaflar sıkıntılarını Allah'a havale ederek üzerlerin düşeni yapmayarak sorumluluklarından kurtulamazlar.
*Gücümüzün yermediği alan ve zamanlar olabilir, ancak bu durum bizleri sorumluluklarımızı yerine getirmekten geri bırakmamalıdır.
*Hz. Musa gibi, Kızıldenizin kıyısına kadar gitmek karanın bittiği yerde dahi asayı yere vurmak sorumluluğunu yerine getirmek, ondan sonra Allah'a tevekkül etmek sorumluluğundayız.
*Kendi sorumluluklarımızı Allah'a havale etmek, sünetulahın muradı dışında olduğundan bizleri zillete düşüren davranışlarımızdır.
*Günümüzün çağdaş müstekbirleri, değiştirdikleri yeni taktikleriyle müminleri uysal bir kediye çevirdiler.
*Mustazaflaran çaldıkları imkanlarından az biraz müminlere vererek onları dünyanın geçici lezzetleriyle tanıştırıp mal ve makam sahibi yaparak elerinden ideallerini almışlardır.
*Müstekbirlere karşı her daim uyanık olmalı, onlara sempati duymamalı ve onlara sessiz kalmamalıyız.HAY-DER Bilinç derslerinde önümüzdeki hafta (12 Mart Pazartesi) Faruk Köse, İstişare Bilincini konusunu işleyecek.
(Haber: Atilla Aksu / İslam ve Hayat)
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu