A. Pamuk: Sistem içi olmak, fiziki değil zihni bir durumdur

Abdullah Pamuk: Sistem içi olmak fiziki bir durum değil, zihni ve kabullenmekle ilgili bir durumdur! Bugün laik antilaik arası zannedilen çatışma, ılımlı/değişimden yana olan laiklikle, jakoben/Kemalist laiklik arasındadır!

27-03-2012


Çağrı Der'in bu haftaki konuğu İktibas Dergisinden Abdullah Pamuk idi.

Abdullah Pamuk ‘Uluslar arası sistem nereye evriliyor?’ konusunda özetle, başlıklar halinde şunları paylaştı:

‘’Temel problem ‘dil sorunu’dur. ‘Abi, misafir hukuğumuz var’ denilerek sessiz kalmak doğru değildir!

Yeni dünya sisteminin oluşumunda bölgemiz ve müslümanlar ciddi olarak etkilenmektedir!

Yeni dönemin paradigmasını, kavramlarını ve bunlara yüklenen anlamları ve bundan doğan dili iyi kavramak gerekmektedir!

Tarihselci, modernist ve gelenekçilik bakışıyla Kur’ana yaklaşanlarla ve sünneti, peygamberi yanlış anlayanlarla nasıl ve ne üzerine birleşeceğiz?

Yöntemimiz de Kur’ana ve Kur’anın hayata aktarımı olan sünnete uygun olmalıdır!

İçtihadi denilerek tüm alanlar esnetilmemeli ve bunların itikat ile irtibatı kesilmemelidir!

İslami hareketi doğru kavramazsak, değişimlerin de konjonktürel ve esen rüzgara göre mi, yoksa ilkeler göre mi olacağı noktasında açmaza düşeriz! Düşüncenin de metodun da doğru olması gerekir!

‘Evrensel değer’ denilen şey batılı aydınlanmanın ürünü, aşkın gücü reddeden, seküler ve laiklik eksenli sömürü aracı felsefelerdir!

Sistem içi olmak fiziki bir durum değil, zihni ve kabullenmekle ilgili bir durumdur!

abdullah-pamuk1.jpg

Bugün laik antilaik arası zannedilen çatışma, ılımlı/değişimden yana olan laiklikle, jakoben/Kemalist laiklik arasındadır!

Demokrasi, küreselleşme, özgürlük gibi kavramlar içi batılılar tarafından doldurulmuş, bizim kullanamayacağımız, uzak durmamız gereken kavramlardır!

‘Zamanın ruhu’ denilerek ılıman, eklektik, telifçi, iktidarsız bir İslam temennisi dile getiriliyor! Batının çıkar merkezli söylemleri ile İslam’ın değerlerinin sentezi sağlanmaya çalışılıyor!

‘Zalim/kâfir devletten, Allah zeval vermesin!’ noktasına gelindi; değişimler karşısında örgütlü ve hazır değiliz; ne fikri, ne zihinsel ne de birliktelik anlamında bir pozisyonumuz yok! Omurga İslam’a değil yanlış kavramlara dayandırılıyor!

Kavramları ‘ideolojik ve teknik’ olarak ayırabilsek de, referanslarımızı kaybetmemeliyiz!

Yeni konseptte düşman İslam ilan edildi; ama hangi İslam? Terörle yaftalanan radikal, hassasiyetlerden taviz vermeyen, Kur’ana dayanan, hayatın bütününe şamil olan İslam’dır, ılımlı diye vasfedilip, köklerinden koparılan, iddiasız kılınmaya çalışılanı değil! 

Onlarla flört etmekten vazgeçerek, arı duru bir duruş sergilemeliyiz! Onlar güçlü değiller; biz ana eksenden kaydığımız için, net olmayan bir duruşumuz ve söylemimiz olduğu için öyle gözüküyorlar! Tezlerine göre; artık ‘Müslümanlar batılılarla değil, kendileriyle çatışacaklar!’. Birileri söylenenleri yapmazsa, yapanlar ge(tiri)lecek! Eskiden sopa ile vuruyorlardı, şimdi ikna’ya çalışıyorlar! Şeriati’nin dediği gibi, ‘Dine karşı din!’ politikası uygulanıyor!

Kalıcı bir devrim/kişilerin talebi ve değişimi ile hak’tan yana bir tavır olmayınca, sistem kurul ve kurumlarıyla ayakta kalacaktır! Özde bir değişim var mı, Müslümanlara bakış değişti mi?

Eğer biz dikkatli olursak, rant ve iktidar kavgasına eklemlenmezsek, ilkelerimize ve referanslarımıza sahip çıkarsak/hep birlikte sarılırsak Allah süreci lehimize çevirebilir!
Artık ‘güvenlik’ kavramı da değişti; en uzakta, paravan hedeflerle (Alavere dalavere Müslüman nöbete!), her türlü manipülasyona açık bir hale dönüştürüldü! ‘Değişimin güvenliği ve kontrollü değişim’, ülkelerin yapısına uygun demokratik yeniden inşa boyutları ile karşı karşıyayız!

İran da bugün düşünsel devrimini yapamadığı için ulus devlet gibi davranıyor, siyasal davranıyor; Suriye’nin düşmesi kendinin, Lübnan’ın kuşatılması ve Irak’ın da karışması/mezhebi olarak anlamına gelecektir, fakat bunlar orada Müslümanların ölümü üzerinden, yeterli tavrı koymaması sebebiyle onları asla haklı kılmamaktadır! Yine ne olursa olsun olaylara ‘mezhep’ temelli bakmak müslümanlar için intihar olacaktır!’’

Sunumun ardından soru cevap bölümü ile program son buldu.

İktibas Dergisi.com

Etiketler : #A.   #Pamuk:   #Sistem   #içi   #olmak   #   #fiziki   #değil   #zihni   #bir   #durumdur   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN