İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı İLKAV’ın düzenlemiş olduğu Alternatif Eğitim Konferanslarının bu ay konuğu Ali Küçük idi.

Açılışa Vakıf Yönetim Kurulu üyesi Emrullah Ayan'ın Kur’an’ı Kerim ve mealini okumasıyla başlandı. Akabinde konferansını sunmak üzere sözü alan Ali Küçük; bu dini en iyi Yüce Allah anlatır, Rasulü (sav) anlatır. Allah’ın sözü dışında söz düşünmek, Rasulün yolu dışında yol edinmek insanoğlunu hüsrana sürükler.

“Güvenilirliği olmayanın imanı yoktur.” ( Hadisi Şerif.)

 Mü’min Allah’a güvenmiş kişiye denir. O’na güveniyorum, çünkü tüm emirler hayrıma, yine tüm yasaklar da hayrımadır.

Mü’min çevresine güven veren kimsedir.

Mü’min kelimesinin ikinci anlamı; çevresine güven veren kimse “el Emin” en kıymetli mücevheratın emanet edildiği emin insan!

Temizliği olmayanın namazı yoktur. Namazı olmayan Hristiyanların ve Yahudilerin temizliği de yoktur.

“Namazı olmayanın dini yoktur.” Hadisi Şerifi ile sözlerine devam eden Ali Küçük, müşrikler Müslümanları namazıyla tesbit ediyorlardı. Çünkü namaz kimliktir. “Dinde namazın yeri bedende başın yeri gibidir. Yemek uyku terkedilebilir ama namaz asla terk edilemez.

“En hayırlınız hanımlarınıza karşı en hayırlı olanlarınızdır. En kötüleriniz de (kadınlarınızı dövenlerinizdir) veya kadınlarına kötü davrananlarınızdır. Hanımlarınızla ilişkilerinizde Peygamber (sav) örnekliğinden yola çıkarak onlara insanca, merhametle ve adaletle   davranmamız gerektiği üzerinde durdu.

Tahrim Suresi’nin bir anlamda tefsirini yaparak sözlerine şöyle devam etti: Peygamber (sav) ve eşleri arasındaki, “Bal Şerbeti” olayına ve Rasul’ün zevcelerinden Mariya ile birlikte olmayacağına dair yeminden bahsederek, Allah’ın helal kıldığını hiçbir kimsenin haram kılamayacağını ve haram kıldığını da kimsenin helal kılamayacağını, kimsenin hatırı için de helalin haram, haramın helal kılınamayacağına değindi.

Surenin devamında Allahu Teala’nın şu uyarısını bizlere hatırlattı. “Ey iman edenler kendinizi ve ehlinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” ayetine değinerek bizlerin sorumluluk sahibi olduğumuzu ve elimiz altındakilerden hesaba çekileceğimizi belirtikten sonra, Nuh ve Lut (as)’ların eşlerinin iman konusunda imtihanı kaybettiğini Firavun’un eşi Asiye’nin her türlü sıkıntı, baskı, tehdit ve şiddet karşısında imanından taviz vermeyerek Allah’ın rızasını kazanarak cenneti hak ettiğini, bizlerin de kıyamet günü patronum zalimdi, eşim zalimdi, yöneticiler zalimdi vb. mazeretlerle imanımızdan taviz veremeyeceğimizi ifade ederek konferansını sonlandırdı. Allah kendisinden razı olsun.