"Ahlaki" Arama Sonuçları
Ahlaki Enkaza Dönüşen Hayatlarımız / Toplumlarımız
"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"
"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"
Politik ve Ekonomik Bir Enstrüman Olarak "Holokost"
“Holokost” kavramsallaştırması 2. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Nazilerin işlemiş olduğu korkunç insanlık suçlarını tanımlamayı ve mahkûm etmeyi hedefleyen insani/ahlaki temelli bir kavramsallaştırmanın ötesinde, yapılan zulümler ve çekilen acıların insanlık düşmanı bir ideoloji (siyonizm) ve onun taraftarlarınca, politik ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda azami derecede kullanılan bir araç/enstrüman işlevi görmüştür, görmeye devam etmektedir.
“Holokost” kavramsallaştırması 2. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Nazilerin işlemiş olduğu korkunç insanlık suçlarını tanımlamayı ve mahkûm etmeyi hedefleyen insani/ahlaki temelli bir kavramsallaştırmanın ötesinde, yapılan zulümler ve çekilen acıların insanlık düşmanı bir ideoloji (siyonizm) ve onun taraftarlarınca, politik ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda azami derecede kullanılan bir araç/enstrüman işlevi görmüştür, görmeye devam etmektedir.
Medyanın gücü mü, gücün medyası mı?
İşte “medyanın gücü” ile “gücün medyası”nın ayrılış noktası tam da burasıdır. Bu iki tanımı yapmakla, “sözün gücü” ile “gücün sözü” arasındaki akidevi, ahlaki, ontolojik farktan söz etmekteyiz.
İşte “medyanın gücü” ile “gücün medyası”nın ayrılış noktası tam da burasıdır. Bu iki tanımı yapmakla, “sözün gücü” ile “gücün sözü” arasındaki akidevi, ahlaki, ontolojik farktan söz etmekteyiz.
Ahlak imandan bir cüz(mü)dür?
Mehmet Akif Koç, ahlakın imanın şartlarını bile önceleyen bir aşama olduğuna dikkat çekerek, “Hazreti Peygamber döneminde Müslüman olacak olanlarda önce ahlaki değişim gözlemleniyordu. Herkes bir insanın Müslüman olacağını hissediyordu zaten davranışlarından. Böyle bir sorunumuz yok mu bizim?” sorusunu yöneltti.
Mehmet Akif Koç, ahlakın imanın şartlarını bile önceleyen bir aşama olduğuna dikkat çekerek, “Hazreti Peygamber döneminde Müslüman olacak olanlarda önce ahlaki değişim gözlemleniyordu. Herkes bir insanın Müslüman olacağını hissediyordu zaten davranışlarından. Böyle bir sorunumuz yok mu bizim?” sorusunu yöneltti.
Nida Dergisi 208. sayısıyla okuyucuyla buluştu
208. Sayısında Nida Dergisi ‘Meşruluk ve Meşruluğun Görünümleri' konusunu ele alıyor. Arka kapakta Weal Hallaq’tan bir alıntıyla konuya dikkat çekiyor: “ Meşruiyet, dinin, ilmin, takvanın ahlaki faziletin varlığına; kısacası Peygamber ve selef-i salihinin(kurucu ümmet)örnekliği hakkında derin bilgi sahibi olan ve yaşamalarını buna göre tanzim eden kişilere dayanıyordu..”
208. Sayısında Nida Dergisi ‘Meşruluk ve Meşruluğun Görünümleri' konusunu ele alıyor. Arka kapakta Weal Hallaq’tan bir alıntıyla konuya dikkat çekiyor: “ Meşruiyet, dinin, ilmin, takvanın ahlaki faziletin varlığına; kısacası Peygamber ve selef-i salihinin(kurucu ümmet)örnekliği hakkında derin bilgi sahibi olan ve yaşamalarını buna göre tanzim eden kişilere dayanıyordu..”
İçyer: Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız
İktibas Dergisi'ne konuşan Yalçın İçyer: "Temsil bizim en temel sorumluluğumuz. Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız. Bu toplum emin ve dürüst insan hasreti içinde. Sözünde duran, insanları dolandırmayan, ahlaki sınırları gözeten ve adab-ı muaşerete riayet eden Müslümanlara hasret. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."
İktibas Dergisi'ne konuşan Yalçın İçyer: "Temsil bizim en temel sorumluluğumuz. Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız. Bu toplum emin ve dürüst insan hasreti içinde. Sözünde duran, insanları dolandırmayan, ahlaki sınırları gözeten ve adab-ı muaşerete riayet eden Müslümanlara hasret. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."
İlmi olmak adına, değerlerden fedakarlık etme yanlışlığı
İlim, hangi alan olursa olsun; insan zekası ile çeşitli konu ve alanlarda elde edilen bilgi ve tecrübeyi içine alan bir yetkinlik ve mükemmelliğe yol açabilirken; insanın ahlak ve değerlerine göre biçim kazandığını bilmekteyiz. Bu yüzden, ilmin rehberliği; onun ahlaki ve hukuki bir çerçeveye göre kullanılmasıyla mümkün olmaktadır.
İlim, hangi alan olursa olsun; insan zekası ile çeşitli konu ve alanlarda elde edilen bilgi ve tecrübeyi içine alan bir yetkinlik ve mükemmelliğe yol açabilirken; insanın ahlak ve değerlerine göre biçim kazandığını bilmekteyiz. Bu yüzden, ilmin rehberliği; onun ahlaki ve hukuki bir çerçeveye göre kullanılmasıyla mümkün olmaktadır.
En yüce ahlâk üzere olmak
Dine dayanmayan, seküler bir ahlâk anlayışı gerçekçi olmadığı içindir ki, felâha ermek ve maddî-manevî alanda kalkınmak isteyen bir toplumun tâbi olması gereken ahlâkî değerlerin ve kuralların dayanacağı yegâne nokta işte bu güçlü Allah ve âhiret inancıdır. İnsanlık tarihi, ahlâkın en güçlü destekçisinin daima dinler olduğuna şahidlik etmektedir ki, bu veri bile bu konuda seküler-lâik yaklaşımın bir çıkış yolu olamayacağını göstermek için yeterli bir delil teşkil etmektedir.
Dine dayanmayan, seküler bir ahlâk anlayışı gerçekçi olmadığı içindir ki, felâha ermek ve maddî-manevî alanda kalkınmak isteyen bir toplumun tâbi olması gereken ahlâkî değerlerin ve kuralların dayanacağı yegâne nokta işte bu güçlü Allah ve âhiret inancıdır. İnsanlık tarihi, ahlâkın en güçlü destekçisinin daima dinler olduğuna şahidlik etmektedir ki, bu veri bile bu konuda seküler-lâik yaklaşımın bir çıkış yolu olamayacağını göstermek için yeterli bir delil teşkil etmektedir.
Neslin korunması
Son yıllarda film ve dizilerde evlilik dışı ilişkiler, nikâhsız birliktelikler normalmiş gibi gösterilerek, bu tür gayr-i ahlâkî ilişkiler toplumda özendirilmektedir.
Son yıllarda film ve dizilerde evlilik dışı ilişkiler, nikâhsız birliktelikler normalmiş gibi gösterilerek, bu tür gayr-i ahlâkî ilişkiler toplumda özendirilmektedir.
Yine festival yeniden rezalet
Her yıl ahlaki ve manevi değerlerimize darbe vurma amacıyla gerçekleşen Zeytinli Rock Festivali, bu yılda Balıkesir Edremit’te gerçekleştirildi. Yaklaşık 200 bin kişinin katıldığı festival alkol, fuhuş ve uyuşturucu bataklığında gerçekleşirken geçtiğimiz yıl festivalde alkol komasına girilmesinin ya da uyuşturucudan ölen gençlerin olması festivalin bu yıl gerçekleşmesine engel olmadı.
Her yıl ahlaki ve manevi değerlerimize darbe vurma amacıyla gerçekleşen Zeytinli Rock Festivali, bu yılda Balıkesir Edremit’te gerçekleştirildi. Yaklaşık 200 bin kişinin katıldığı festival alkol, fuhuş ve uyuşturucu bataklığında gerçekleşirken geçtiğimiz yıl festivalde alkol komasına girilmesinin ya da uyuşturucudan ölen gençlerin olması festivalin bu yıl gerçekleşmesine engel olmadı.
Işıkdoğan: Aile içi huzursuzluk ve boşanmaların kaynağı batı kültürü
Uzmanlar, boşanmaların sebebinin sadece aile içi etkenlere bağlı olmadığını belirterek, batı kültürünün ve gayri ahlaki yayınların etkisine girildikçe aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların arttığına dikkat çekti.
Uzmanlar, boşanmaların sebebinin sadece aile içi etkenlere bağlı olmadığını belirterek, batı kültürünün ve gayri ahlaki yayınların etkisine girildikçe aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların arttığına dikkat çekti.
Boşanmalar 10 yılda 1 milyonu aştı
Medya organalrının gayr-i ahlaki yayınları başta olmak üzere cinselliği teşvik ve tahkir eden hakim kültürün etkisinin olumsuz yanı sıra son yıllarda AB politikaları çerçevesinde çıkarılan yasalar da aile kurumunu tehdit etmeye devam ediyor. Kadını erkeğin tam karşısında konumlandırarak, erkeği ötekileştiren yaklaşımın, son 10 yılda rekor seviyeye ulaşan boşanma oranlarında da ciddi etkisi olduğu belirtiliyor.
Medya organalrının gayr-i ahlaki yayınları başta olmak üzere cinselliği teşvik ve tahkir eden hakim kültürün etkisinin olumsuz yanı sıra son yıllarda AB politikaları çerçevesinde çıkarılan yasalar da aile kurumunu tehdit etmeye devam ediyor. Kadını erkeğin tam karşısında konumlandırarak, erkeği ötekileştiren yaklaşımın, son 10 yılda rekor seviyeye ulaşan boşanma oranlarında da ciddi etkisi olduğu belirtiliyor.
Liberallerle muhafazakarlar arasında ahlaki fark yok
Sosyolog Fatma Barbarosoğlu’na göre, Türkiye çok yoğun bir değişimden geçiyor. Barbarosoğlu “Türkiye’de artık ahlaki değerler bakımından liberallerle muhafazakârlar arasında fark yok. Farkı yaratan, aylık gelirleri. Aylık geliri 5 bin doların üzerinde olanların kullandığı bir dil var, bunun muhafazakârı, sosyalisti, liberali olmuyor” diyor.
Sosyolog Fatma Barbarosoğlu’na göre, Türkiye çok yoğun bir değişimden geçiyor. Barbarosoğlu “Türkiye’de artık ahlaki değerler bakımından liberallerle muhafazakârlar arasında fark yok. Farkı yaratan, aylık gelirleri. Aylık geliri 5 bin doların üzerinde olanların kullandığı bir dil var, bunun muhafazakârı, sosyalisti, liberali olmuyor” diyor.
Günümüz Müslümanlarının ahlâki zaafları ve tedbirler
“Ya Hakkı konuşacağız ya da susacağız” diyen Sabiha Ateş Alpat “ bu kadar nefis terbiyesinden uzak kalarak nefsi besleyen bizlerin maalesef temiz kalması mümkün değil. Nefislerimiz çok temiz diye mi sanal alemin sanal adamlarının iki kelimesine kanan kadınlarımız ve sanal kadınların iki kelimesine kanan erkeklerimiz var
“Ya Hakkı konuşacağız ya da susacağız” diyen Sabiha Ateş Alpat “ bu kadar nefis terbiyesinden uzak kalarak nefsi besleyen bizlerin maalesef temiz kalması mümkün değil. Nefislerimiz çok temiz diye mi sanal alemin sanal adamlarının iki kelimesine kanan kadınlarımız ve sanal kadınların iki kelimesine kanan erkeklerimiz var
M. Durmuş: Ahlâkın yegane kaynağı İslam'dır
Venhar Kur'an Evi’nin 2014-2015 dönemi Cumartesi seminer çalışmaları başladı. Cumartesi günleri, akşam 19.30’da başlayacak sohbetlerin ilki, 1 Kasım Cumartesi akşamı yapıldı. İlk semineri Mehmed Durmuş sundu. Durmuş’un konusu KUR'AN AHLAKI idi.
Venhar Kur'an Evi’nin 2014-2015 dönemi Cumartesi seminer çalışmaları başladı. Cumartesi günleri, akşam 19.30’da başlayacak sohbetlerin ilki, 1 Kasım Cumartesi akşamı yapıldı. İlk semineri Mehmed Durmuş sundu. Durmuş’un konusu KUR'AN AHLAKI idi.
Kalem-Der'de "Güzel Ahlak" konuşuldu
Kalem-Der’in organize ettiği, Güzel Ahlâk ve Biz (Tevhidi Müslümanların Ahlâki Zaafları) adlı Panel Yapıldı. Kalem-Der dernek binasında yapılan Panelin yöneticiliğini Ahmed Kalkan, panelist olarakta Hakan Aksu ve Burhan Perk birer sunun gerçekleştirdiler.
Kalem-Der’in organize ettiği, Güzel Ahlâk ve Biz (Tevhidi Müslümanların Ahlâki Zaafları) adlı Panel Yapıldı. Kalem-Der dernek binasında yapılan Panelin yöneticiliğini Ahmed Kalkan, panelist olarakta Hakan Aksu ve Burhan Perk birer sunun gerçekleştirdiler.
Bir protestan önder: İhsan Eliaçık
Özellikle Gezi süreciyle birlikte İhsan Eliaçık, büyük ölçüde kapitalizmden ve modernizmden beslenen geniş yığınlara, tam da onlara uygun bir din vazetmeye başladı. Bu din; ibadet ve ritüel gerektirmeyen, bütünüyle ahlaki tutarlılık öngören, karşı anamalcı, paylaşımcı bir dindi. Üstelik 'ahlaki tutarlılık' önerisini de 'bireysel'e terk ediyordu Eliaçık. Yani 'görecelilik' yavesine de göz kırpıyordu.
Özellikle Gezi süreciyle birlikte İhsan Eliaçık, büyük ölçüde kapitalizmden ve modernizmden beslenen geniş yığınlara, tam da onlara uygun bir din vazetmeye başladı. Bu din; ibadet ve ritüel gerektirmeyen, bütünüyle ahlaki tutarlılık öngören, karşı anamalcı, paylaşımcı bir dindi. Üstelik 'ahlaki tutarlılık' önerisini de 'bireysel'e terk ediyordu Eliaçık. Yani 'görecelilik' yavesine de göz kırpıyordu.
Hicret, imani ve ibâdi bir sorumluluktur
Halbuki, gerçek manada cahiliyeden Hakka hicret, ancak cahiliyeyi bütün versiyonlarıyla ve bütün unsurlarıyla reddedip, vahye teslim olmakla ve “verrucze fehcur” emri gereğince başta akıdevi ve ahlaki olmak üzere bütün cahiliye kirliliklerinden hicret etmeyi, uzaklaşmayı, arınmayı gerçekleştirmekle ve bu hicrete hayat boyu süreklilik kazandırmakla mümkündür.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı, yozlaşmış ahlakı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır ve hayatı kuşatıcı hicretin kaçınılmaz bir gereğidir.Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olarak algılanmalı ve bu ıslah bilinci hayatımızı kuşatmalıdır.
Halbuki, gerçek manada cahiliyeden Hakka hicret, ancak cahiliyeyi bütün versiyonlarıyla ve bütün unsurlarıyla reddedip, vahye teslim olmakla ve “verrucze fehcur” emri gereğince başta akıdevi ve ahlaki olmak üzere bütün cahiliye kirliliklerinden hicret etmeyi, uzaklaşmayı, arınmayı gerçekleştirmekle ve bu hicrete hayat boyu süreklilik kazandırmakla mümkündür.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı, yozlaşmış ahlakı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır ve hayatı kuşatıcı hicretin kaçınılmaz bir gereğidir.Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olarak algılanmalı ve bu ıslah bilinci hayatımızı kuşatmalıdır.
Kalem-Der'de "Tâkva Bilinci ve Ahlâki Yozlaşma" konuşuldu
Kalemderin organize ettiği, ''Takva Bilinci ve Ahlaki Yozlaşma'' adli panel, Kalemder dernek binasında gerçekleştirildi. Panelde, Ahmed Kalkan, Ramazan Kayan ve Necmettin Irmak birer sunum gerçekleştirdiler.
Kalemderin organize ettiği, ''Takva Bilinci ve Ahlaki Yozlaşma'' adli panel, Kalemder dernek binasında gerçekleştirildi. Panelde, Ahmed Kalkan, Ramazan Kayan ve Necmettin Irmak birer sunum gerçekleştirdiler.
'İktidar iğvası'na kapılmadan
İktidarın ve gücün iğvasından bir Müslüman nasıl korunabilir? Bunun bireysel ölçekte nefs terbiyesinden, kulluk bilincine uzanan derin ahlaki ve metafizik boyutları var. İktidarın iğvası abartılırsa bizzat iktidarı istemeyi mümkün kılacak bir toplumsal zemin kalmayabilir. O halde iktidarı meşrulaştıran gücün mutlaklaştırılması değil bizzat ahlak ve adaletin mümkün kılınmasıdır. Bunu da iktidarı dönüştürecek temel ilkelerin tasarımı yetisine, "metne" sahip olanlar gerçekleştirebilir.
İktidarın ve gücün iğvasından bir Müslüman nasıl korunabilir? Bunun bireysel ölçekte nefs terbiyesinden, kulluk bilincine uzanan derin ahlaki ve metafizik boyutları var. İktidarın iğvası abartılırsa bizzat iktidarı istemeyi mümkün kılacak bir toplumsal zemin kalmayabilir. O halde iktidarı meşrulaştıran gücün mutlaklaştırılması değil bizzat ahlak ve adaletin mümkün kılınmasıdır. Bunu da iktidarı dönüştürecek temel ilkelerin tasarımı yetisine, "metne" sahip olanlar gerçekleştirebilir.
Makaleler
Hava Durumu