"Cahiliyenin" Arama Sonuçları
Cahiliyenin Alametleri
‘Cahiliye’ malumunuz vahyin son ziya ve şifasının inzal buyrulduğu, o meş’um, istikametten sapmanın vaki, toplumsal çürüme ve bozulmanın meşhur olduğu dönemin ve bunu meydana getirip sürdüren toplumun sıfatı, tesmiyesidir.
‘Cahiliye’ malumunuz vahyin son ziya ve şifasının inzal buyrulduğu, o meş’um, istikametten sapmanın vaki, toplumsal çürüme ve bozulmanın meşhur olduğu dönemin ve bunu meydana getirip sürdüren toplumun sıfatı, tesmiyesidir.
Dünden Bugüne Cahiliyenin Namazdan Menetme Cürmü (VİDEO)
Cuma hutbesi: Dünden Bugüne Cahiliyenin Namazdan Menetme Cürmü I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi
Cuma hutbesi: Dünden Bugüne Cahiliyenin Namazdan Menetme Cürmü I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi
Kitab’ın ortasından konuşanlara kulak vermeliyiz
Bu noktada Ercümend Özkan’ın, modern cahiliyenin kavramları karşısındaki net duruşu öne çıkmaktadır. Mesela demokrasiyi “Hevaya uyma rejimi” olarak tanımlamıştır ki, bu tanıma 12’den vurmak desek yeridir.
Bu noktada Ercümend Özkan’ın, modern cahiliyenin kavramları karşısındaki net duruşu öne çıkmaktadır. Mesela demokrasiyi “Hevaya uyma rejimi” olarak tanımlamıştır ki, bu tanıma 12’den vurmak desek yeridir.
Komplo teorileri ve savrulmalar arasında 15 Temmuz muhasebesi
Tekbirlerle savuşturulan darbe girişiminin sabahına Türkiye, laik-kemalist câhiliyenin daha koyu bir versiyonuyla uyanmış oldu. Hal böyle iken, Türkiye’deki “İslami çevrelerde” yaygın ve yoğun bir 15 Temmuz sembolizmi, hatta “kutsaması” söz konusu altı senedir.
Tekbirlerle savuşturulan darbe girişiminin sabahına Türkiye, laik-kemalist câhiliyenin daha koyu bir versiyonuyla uyanmış oldu. Hal böyle iken, Türkiye’deki “İslami çevrelerde” yaygın ve yoğun bir 15 Temmuz sembolizmi, hatta “kutsaması” söz konusu altı senedir.
"Anneler Günü" ve biz Müslümanlar
Bizler, egemen cahiliyenin kavram, değer yargısı ve oluşturduğu gündemlerin paydaşı olmak yerine, İslam'ın bize öğrettiği özgün kavram ve değer yargılarıyla hareket etmekle mükellefiz.
Bizler, egemen cahiliyenin kavram, değer yargısı ve oluşturduğu gündemlerin paydaşı olmak yerine, İslam'ın bize öğrettiği özgün kavram ve değer yargılarıyla hareket etmekle mükellefiz.
İslam'ın egemenliğinde hayat, câhiliyenin egemenliğinde zulüm vardır
Bu ülkedeki düzen, Rabbimizin ölçü ve hükümlerini benimsemeyen, insan hevasına dayalı bâtıl batı kanunlarını esas alan bir tağut düzeni olduğu gibi, bu düzenin geçmişten bugüne tüm yöneticileri de tağut düzenin hamalı durumunda olan yöneticilerdir ve Allah'ın hükümleriyle hükmetmedikleri için de ülkede yaşanan tüm zulümlerden, fesaddan, fahşadan, münkerattan sorumludurlar. Dolayısıyla açık ve net olarak, Mâide sûresi 44, 45 ve 47. ayetlerin tanımlarına girmiş olmaktadırlar.
Bu ülkedeki düzen, Rabbimizin ölçü ve hükümlerini benimsemeyen, insan hevasına dayalı bâtıl batı kanunlarını esas alan bir tağut düzeni olduğu gibi, bu düzenin geçmişten bugüne tüm yöneticileri de tağut düzenin hamalı durumunda olan yöneticilerdir ve Allah'ın hükümleriyle hükmetmedikleri için de ülkede yaşanan tüm zulümlerden, fesaddan, fahşadan, münkerattan sorumludurlar. Dolayısıyla açık ve net olarak, Mâide sûresi 44, 45 ve 47. ayetlerin tanımlarına girmiş olmaktadırlar.
Hutbe: Tevbe 71. ayet bağlamında, mevcut kadın ve aile politikalarının değerlendirilmesi (VİDEO)
Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Cuma Hutbesi - Tevbe Suresi 71. Ayet Bağlamında İslam'da Kadın-Erkek İlişkilerinin Niteliği ve Modern Cahiliyenin Bu Konudaki Tuğyanı Üzerine - Şükrü Hüseyinoğlu - 8 Receb 1440 / 15 Mart 2019 Cuma
Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Cuma Hutbesi - Tevbe Suresi 71. Ayet Bağlamında İslam'da Kadın-Erkek İlişkilerinin Niteliği ve Modern Cahiliyenin Bu Konudaki Tuğyanı Üzerine - Şükrü Hüseyinoğlu - 8 Receb 1440 / 15 Mart 2019 Cuma
Seyyid Kutub örneğinde Kur’an nesli ve yeniden diriliş
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Seyyid Kutub'dan "İslam ile cahiliyenin uzlaşmazlığı"
Seyyid Kutub: İslam ile cahiliyenin yolun ortasında, daha doğrusu herhangi bir yolda buluşmaları mümkün değildir. Bu durum İslam ile her zaman ve her çağdaki cahiliye sistemleri arasında her zaman geçerli olan bir kuraldır. Bu kural dünkü cahiliye için olduğu gibi, bu günkü cahiliye içinde, yarınki cahiliye için de geçerlidir. İslam ile cahiliye arasındaki uçurum aşılmaz niteliktedir.
Seyyid Kutub: İslam ile cahiliyenin yolun ortasında, daha doğrusu herhangi bir yolda buluşmaları mümkün değildir. Bu durum İslam ile her zaman ve her çağdaki cahiliye sistemleri arasında her zaman geçerli olan bir kuraldır. Bu kural dünkü cahiliye için olduğu gibi, bu günkü cahiliye içinde, yarınki cahiliye için de geçerlidir. İslam ile cahiliye arasındaki uçurum aşılmaz niteliktedir.
Küresel cahiliyenin sindiremeyeceği Müslümanlar olabilmek
Bu siyasî bilinç diri olduğu dönemlerde Müslümanlar, fiziken kâfir bir toplumun egemenliği altında yaşasalar da, siyasî duruş, fikir ve iman bakımından asla eziklik duymamışlar, bilakis başları hep dik olmuştur. Kur'an, Müslüman olmayanlara hitap edeceği zaman, “De ki ey kâfirler!” diye söze başlamaktadır. Peygamber (a.s) hangi kâfire hitap edecek olsa, sözlerine, dalalette olup, Müslüman olmakla kurtuluşa erecek biri nazarıyla başlamıştır.
Bu siyasî bilinç diri olduğu dönemlerde Müslümanlar, fiziken kâfir bir toplumun egemenliği altında yaşasalar da, siyasî duruş, fikir ve iman bakımından asla eziklik duymamışlar, bilakis başları hep dik olmuştur. Kur'an, Müslüman olmayanlara hitap edeceği zaman, “De ki ey kâfirler!” diye söze başlamaktadır. Peygamber (a.s) hangi kâfire hitap edecek olsa, sözlerine, dalalette olup, Müslüman olmakla kurtuluşa erecek biri nazarıyla başlamıştır.
Bâtılla uzlaşmama yolculuğu Hicret'in 1432. yılı
Bâtıla, cahiliyeye boyun eğmeyip, onunla ilkesel olarak uzlaşmayı reddeden tevhidi duruşun sembol eylemlerinden biri olan, beraberinde İslam'ın hakimiyetini, cahiliyenin ise yerle bir edilişini getiren Hicret'in yıldönümünü, bu kutlu inkılabı bu çağa taşıma bilinciyle idrak etmek gerekiyor.
Bâtıla, cahiliyeye boyun eğmeyip, onunla ilkesel olarak uzlaşmayı reddeden tevhidi duruşun sembol eylemlerinden biri olan, beraberinde İslam'ın hakimiyetini, cahiliyenin ise yerle bir edilişini getiren Hicret'in yıldönümünü, bu kutlu inkılabı bu çağa taşıma bilinciyle idrak etmek gerekiyor.
Mekke prototipi üzerinden İslami mücadelenin seyri
Hüseyin Alan, cahiliyye dönemi Mekke prototipi üzerinden, cahiliyenin yapısı, işleyişi ve İslami mücadelenin nasıl bir seyir izlemesi gerektiğini kaleme aldı. Alan'ın yazısını dikkatlerinize sunuyoruz:
Hüseyin Alan, cahiliyye dönemi Mekke prototipi üzerinden, cahiliyenin yapısı, işleyişi ve İslami mücadelenin nasıl bir seyir izlemesi gerektiğini kaleme aldı. Alan'ın yazısını dikkatlerinize sunuyoruz:
Şehid Seyyid Kutub'u rahmetle anıyoruz
Cahiliyenin İslam öncesi Mekke'de kalan tarihsel bir kavram ve kültür olmayıp tüm çağların meselesi olduğunu ifade ederek, kendisini İslam'a nisbet eden toplumlara tüm cahili sistem ve değer yargılarını reddetme çağrısında bulunan Seyyid Kutub, Mısır'ın çağdaş Firavunlarından Cemal Abdunnasır yönetimi tarafından miladi 29 Ağustos 1966 yılında idam edilmişti.
Cahiliyenin İslam öncesi Mekke'de kalan tarihsel bir kavram ve kültür olmayıp tüm çağların meselesi olduğunu ifade ederek, kendisini İslam'a nisbet eden toplumlara tüm cahili sistem ve değer yargılarını reddetme çağrısında bulunan Seyyid Kutub, Mısır'ın çağdaş Firavunlarından Cemal Abdunnasır yönetimi tarafından miladi 29 Ağustos 1966 yılında idam edilmişti.
Seyyid Kutub'dan "İslam ile cahiliyenin uzlaşmazlığı" üzerine
Seyyid Kutub: İslam ile cahiliyenin yolun ortasında, daha doğrusu herhangi bir yolda buluşmaları mümkün değildir. Bu durum İslam ile her zaman ve her çağdaki cahiliye sistemleri arasında her zaman geçerli olan bir kuraldır. Bu kural dünkü cahiliye için olduğu gibi, bu günkü cahiliye içinde, yarınki cahiliye için de geçerlidir. İslam ile cahiliye arasındaki uçurum aşılmaz niteliktedir. İkisini bir noktada buluşturmak için bu uçurumun üzerine bir köprü kurmak imkansızdır. Bir şeyi paylaşmaları, iletişim kurmaları mümkün değildir. Aralarında sürekli bir çatışma vardır ve sonuçta uyuşmaları söz konusu değildir.
Seyyid Kutub: İslam ile cahiliyenin yolun ortasında, daha doğrusu herhangi bir yolda buluşmaları mümkün değildir. Bu durum İslam ile her zaman ve her çağdaki cahiliye sistemleri arasında her zaman geçerli olan bir kuraldır. Bu kural dünkü cahiliye için olduğu gibi, bu günkü cahiliye içinde, yarınki cahiliye için de geçerlidir. İslam ile cahiliye arasındaki uçurum aşılmaz niteliktedir. İkisini bir noktada buluşturmak için bu uçurumun üzerine bir köprü kurmak imkansızdır. Bir şeyi paylaşmaları, iletişim kurmaları mümkün değildir. Aralarında sürekli bir çatışma vardır ve sonuçta uyuşmaları söz konusu değildir.
Makaleler
Hava Durumu