"Etmede" Arama Sonuçları
İnancın ayarları ile oynama girişimleri
“Alt akıl” toplum mühendisleri boş durmuyor. Dönüştürme projeleri devam etmekte, sinsi, sinsi ve bir birini takib eden adımlar ile acele etmeden hareket etmekteler. Çünkü acele ettiklerinde baskı ve basınçla yol almak zorunda kalırlar bu da elde etmek istedikleri gönüllü bir dönüştürmenin tabiatına aykırıdır.
“Alt akıl” toplum mühendisleri boş durmuyor. Dönüştürme projeleri devam etmekte, sinsi, sinsi ve bir birini takib eden adımlar ile acele etmeden hareket etmekteler. Çünkü acele ettiklerinde baskı ve basınçla yol almak zorunda kalırlar bu da elde etmek istedikleri gönüllü bir dönüştürmenin tabiatına aykırıdır.
Kemal Tahir: İngilizler, Vahdettin’i değil Mustafa Kemal’i destekledi
İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.
İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.
Allah'ın Yardımını Hak Etmede Sabır ve Namazın Önemi (VİDEO)
Cuma hutbesi: Allah'ın Yardımını Hak Etmede Sabır ve Namazın Önemi - Rıdvan Dinçer - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 24 Zilkade 1443 / 24 Haziran 2022
Cuma hutbesi: Allah'ın Yardımını Hak Etmede Sabır ve Namazın Önemi - Rıdvan Dinçer - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 24 Zilkade 1443 / 24 Haziran 2022
Tekfircilik hastalığı üzerine bir değerlendirme
Aşırılıkları tamponlayabilmek için, hakikatin derinliğine nüfuz etmede acele etmemek, her gruptan müslümanlarla ve farklı cemaatlerle diyalog ve karşılıklı fikir alışverişini önemsemek, hâdiselere çok yönlü ve geniş bakmaya gayret etmek, araştırmaya önem verip taklit ve donukluktan kurtulmak, ahlâken de sabırlı ve hoşgörülü olmak gerekir. Ama, her şeyden önce Kur’an bütünlüğüne vâkıf ve teslim olmak…
Aşırılıkları tamponlayabilmek için, hakikatin derinliğine nüfuz etmede acele etmemek, her gruptan müslümanlarla ve farklı cemaatlerle diyalog ve karşılıklı fikir alışverişini önemsemek, hâdiselere çok yönlü ve geniş bakmaya gayret etmek, araştırmaya önem verip taklit ve donukluktan kurtulmak, ahlâken de sabırlı ve hoşgörülü olmak gerekir. Ama, her şeyden önce Kur’an bütünlüğüne vâkıf ve teslim olmak…
Neslin devamı için kelimeler inşaa etmeliyiz
Biz İslam’a iman etmede ısrarcı olduğumuz takdirde ve Kur’an’ın yol göstericiliğini kendimize kılavuz seçtiğimiz sürece bu kirli propaganda şiddetinin etkilerine maruz kalmayız. Ne var ki işimiz sadece bununla da bitmiyor. Önümüzde uzanan onca kirliliğe sebep olan düşünce, davranış bozukluklarına karşı da söz ve amel inşa etme mecburiyetimiz vardır.
Biz İslam’a iman etmede ısrarcı olduğumuz takdirde ve Kur’an’ın yol göstericiliğini kendimize kılavuz seçtiğimiz sürece bu kirli propaganda şiddetinin etkilerine maruz kalmayız. Ne var ki işimiz sadece bununla da bitmiyor. Önümüzde uzanan onca kirliliğe sebep olan düşünce, davranış bozukluklarına karşı da söz ve amel inşa etme mecburiyetimiz vardır.
İslami bir eğitim...
Gerek dini anlatımda ve gerek eğitim ve öğretim işinde korku kadar sevgi; sevgi kadar da korku yer almalıdır. Aksi halde insanlar kanadı kırık kuş misali havalanamayacağı gibi sıratı müstakim üzere yolunu tayin etmede de başarılı olamaz. Tek taraflı bir anlatım insanı; ya Allah'ın rahmetine güvendirerek ibadetlerden uzaklaştırır ya da "Zaten işim bitik" diyerek ye'se düşürerek şeytana ram ettirir.
Gerek dini anlatımda ve gerek eğitim ve öğretim işinde korku kadar sevgi; sevgi kadar da korku yer almalıdır. Aksi halde insanlar kanadı kırık kuş misali havalanamayacağı gibi sıratı müstakim üzere yolunu tayin etmede de başarılı olamaz. Tek taraflı bir anlatım insanı; ya Allah'ın rahmetine güvendirerek ibadetlerden uzaklaştırır ya da "Zaten işim bitik" diyerek ye'se düşürerek şeytana ram ettirir.
Güzel söz; kökü sağlam, dalları göğe yükselen meyveli bir ağaçtır
İslâmî mücadelenin öncüleri tek tek fertlere ve topluma yönelik tebliğlerinde nasıl söz söyleyeceklerine dikkat etmek zorundadırlar. Söz ile amel arasındaki ilişkiyi de doğru kurmak elzemdir. Meselâ, pratik üretmeden proje üretmeye kalkmak, kitleler adına söz söyleyip aktif bir mücadele içinde bulunmamak “hariçten gazel okumak” anlamına gelecektir.
İslâmî mücadelenin öncüleri tek tek fertlere ve topluma yönelik tebliğlerinde nasıl söz söyleyeceklerine dikkat etmek zorundadırlar. Söz ile amel arasındaki ilişkiyi de doğru kurmak elzemdir. Meselâ, pratik üretmeden proje üretmeye kalkmak, kitleler adına söz söyleyip aktif bir mücadele içinde bulunmamak “hariçten gazel okumak” anlamına gelecektir.
Ne kadar aklediyorsak o kadar Mü’miniz
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Uyanmak lâzım
Sabır ve tahammülle, uzun soluklu bir mücadelede, acele etmeden, omuz omuza yürüyebilecek kardeşlerimizle yola çıkarak. Geçer akçenin ahlâken tutarlı tavır/duruş ve salih amel olduğunu bilerek. Müslümanca ve örnek bir yaşayışla. Uyanalım, uyaralım ve beraberce ayağa kalkalım diyoruz.
Sabır ve tahammülle, uzun soluklu bir mücadelede, acele etmeden, omuz omuza yürüyebilecek kardeşlerimizle yola çıkarak. Geçer akçenin ahlâken tutarlı tavır/duruş ve salih amel olduğunu bilerek. Müslümanca ve örnek bir yaşayışla. Uyanalım, uyaralım ve beraberce ayağa kalkalım diyoruz.
Hz. Peygamber’in hoşgörüsü ve affediciliği
Hz. Aişe şöyle demiştir: “Rasulullah iki şey arasında serbest bırakıldığı zaman, günah olmadığı müddetçe kolay olanı tercih ederdi. Günah olan işlerden son derece kaçınırdı.” (Buhari, Savm 53) Hoşgörü, daha ziyade şahsî hataları, kişinin yüzüne vurup utandırmadan, başkalarının yanında onu rencide etmeden, sabır ve anlayışla karşılamak, hatasını anlamasına, telafi etmesine imkân vermek kastedilir.
Hz. Aişe şöyle demiştir: “Rasulullah iki şey arasında serbest bırakıldığı zaman, günah olmadığı müddetçe kolay olanı tercih ederdi. Günah olan işlerden son derece kaçınırdı.” (Buhari, Savm 53) Hoşgörü, daha ziyade şahsî hataları, kişinin yüzüne vurup utandırmadan, başkalarının yanında onu rencide etmeden, sabır ve anlayışla karşılamak, hatasını anlamasına, telafi etmesine imkân vermek kastedilir.
Bakanlığa bağlı işletmede su 27 lira
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bodrum'daki fahiş ücretlere tepki göstermiş 'İzin vermeyeceğiz' demişti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bodrum'daki fahiş ücretlere tepki göstermiş 'İzin vermeyeceğiz' demişti.
Yeni Şafak yazarı, Türkiye'nin ismini zikretmeden "Yeni Türkiye" sistemini özetledi: Dindar laiklik
Taha Kılınç, Yeni Şafak'taki bugünkü yazısında eski Türkiye ve Tunus'taki jakoben laikliğe karşı Fas ve Mısır örneğini anlatırken, isim vermeden yeni Türkiye'deki sistemi de özetlemiş oldu. "İslâm dünyasındaki laiklik tecrübesi sadece yasakçı, jakoben laiklik biçiminde tezahür etmedi. Tunus ve Türkiye örneklerinin aksine Fas ve Mısır’da da laik rejimler oluşturuldu. Ama “dinle barışık” bir laiklikti bu. İslâm görünürde mevcuttu, hayatın her alanında çeşitli tezahürleriyle arz-ı endam ediyordu; fakat bazı kritik alanlara din kesinlikle sokulmuyordu. İşin garibi, halkın geneli de zamanla bu duruma rıza olur hale gelmişti. Dinin, sosyal hayatın her alanında ayan-beyan görünürken, girmeye müsaade alamadığı yerler şunlardı: Dış politika, ekonomi ve devlet yönetimi" tesbiti yapan Kılınç'ın yazısını sistemiz okurlarının dikkatine sunuyoruz:
Taha Kılınç, Yeni Şafak'taki bugünkü yazısında eski Türkiye ve Tunus'taki jakoben laikliğe karşı Fas ve Mısır örneğini anlatırken, isim vermeden yeni Türkiye'deki sistemi de özetlemiş oldu. "İslâm dünyasındaki laiklik tecrübesi sadece yasakçı, jakoben laiklik biçiminde tezahür etmedi. Tunus ve Türkiye örneklerinin aksine Fas ve Mısır’da da laik rejimler oluşturuldu. Ama “dinle barışık” bir laiklikti bu. İslâm görünürde mevcuttu, hayatın her alanında çeşitli tezahürleriyle arz-ı endam ediyordu; fakat bazı kritik alanlara din kesinlikle sokulmuyordu. İşin garibi, halkın geneli de zamanla bu duruma rıza olur hale gelmişti. Dinin, sosyal hayatın her alanında ayan-beyan görünürken, girmeye müsaade alamadığı yerler şunlardı: Dış politika, ekonomi ve devlet yönetimi" tesbiti yapan Kılınç'ın yazısını sistemiz okurlarının dikkatine sunuyoruz:
"Allah'ı tesbih etmek, tağutları redle başlar" (HABER-VİDEO)
Geçtiğimiz Cumartesi günü Venhar Kur'an Evi'nin misifir konuşmacısı İstanbul'dan Hüseyin Güzel idi. Tesbih kavramını Kur'an'da geçtiği kelime köklerine göre ele alan Güzel, tesbih kavramının doğrudan Tevhid ile ilişkili olduğunu, öncelikle tağutları reddetmeden tek bir Allah'a iman edilemediği gibi; Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmeden de hakkıyla tesbih edilemeyeceğini vurguladı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Venhar Kur'an Evi'nin misifir konuşmacısı İstanbul'dan Hüseyin Güzel idi. Tesbih kavramını Kur'an'da geçtiği kelime köklerine göre ele alan Güzel, tesbih kavramının doğrudan Tevhid ile ilişkili olduğunu, öncelikle tağutları reddetmeden tek bir Allah'a iman edilemediği gibi; Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmeden de hakkıyla tesbih edilemeyeceğini vurguladı.
'Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu'
‘Patrondan’ değil, daha çok ‘çalışan’ ve ‘harcayandan’ vergi toplanabilen Türkiye’de dolaylı vergilerin oranı yüzde 70’lerde. Vergi uzmanı Ozan Bingöl, bu durumla ilgili olarak, “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu” diyor. Vergi toplama performansı düşük olan Türkiye’de ‘yeniden yapılandırma” adı altında yapılan vergi afları da amaca hizmet etmede yeterli olmuyor. “
‘Patrondan’ değil, daha çok ‘çalışan’ ve ‘harcayandan’ vergi toplanabilen Türkiye’de dolaylı vergilerin oranı yüzde 70’lerde. Vergi uzmanı Ozan Bingöl, bu durumla ilgili olarak, “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu” diyor. Vergi toplama performansı düşük olan Türkiye’de ‘yeniden yapılandırma” adı altında yapılan vergi afları da amaca hizmet etmede yeterli olmuyor. “
Kur’an’ı nihai başvuru, hüküm ve çözüm mercii olmaktan çıkarmak
Çağı anlamada ve inşa etmede Kur’an’ı merkeze almak yerine, maalesef Kur’an’ı anlamada çağı ve çağın inşa ettiği aklı merkeze alan bu yaklaşımların, kıyamete kadar insanlık için geçerli olacak yegâne hidayet rehberi olarak Kur’an’ın insanlar için nihai hüküm mercii, ihtilafların nihai çözüm kaynağı, hakla bâtılın kendisiyle ayırt edildiği furkân olma özelliklerini etkisiz ve geçersiz kılacak bir niteliğe sahip olduğunu müşahede etmekteyiz.
Çağı anlamada ve inşa etmede Kur’an’ı merkeze almak yerine, maalesef Kur’an’ı anlamada çağı ve çağın inşa ettiği aklı merkeze alan bu yaklaşımların, kıyamete kadar insanlık için geçerli olacak yegâne hidayet rehberi olarak Kur’an’ın insanlar için nihai hüküm mercii, ihtilafların nihai çözüm kaynağı, hakla bâtılın kendisiyle ayırt edildiği furkân olma özelliklerini etkisiz ve geçersiz kılacak bir niteliğe sahip olduğunu müşahede etmekteyiz.
Resulullah'ın (as) kullandığı 40 öğretme metodu
Resulullah'ın (as) hayatının her karesinde anlatacağı bir hususu en uygun ve en güzel bir üslupla anlatmış ve öğretmede de aynı metodu kullanmıştır. Bütün insanlığa rehber olan Efendimiz (as)’in hayatına bakıldığında O’nun öğretim adına kullandığı bazı metotları öğrenmek, bütün insanlar için iyi bir örnek oluşturacaktır
Resulullah'ın (as) hayatının her karesinde anlatacağı bir hususu en uygun ve en güzel bir üslupla anlatmış ve öğretmede de aynı metodu kullanmıştır. Bütün insanlığa rehber olan Efendimiz (as)’in hayatına bakıldığında O’nun öğretim adına kullandığı bazı metotları öğrenmek, bütün insanlar için iyi bir örnek oluşturacaktır
Mufazakarlar, toplum nezdinde sekülerizmi meşrulaştırıyor
"Bu noktada ikinci sonuç olarak çok daha çelişkili durum ortaya çıkıyor. Muhafazakarlar siyasette ve sosyoekonomik alanda konumlarını pekiştirirken aynı zamanda kendilerini de dönüştüren sekülerliğin meşrulaşmasına yol açmakta, en hafif tabirle varoluşsal anlamda bir sorun olmaktan çıkmaktadır. Siyasal alan seküler muhtevasını kaybetmeden muhafazakarlaşıyor ve bu durum devlet aygıtının tüm etkinliklerini de meşrulaştırıyor. Özünde seküler olmasına karşın muhafazakarlar nezdinde dini bir meşruiyet kazanarak fiziki olmanın yanı sıra zihinsel, ideolojik eklemlenme de gerçekleşiyor."
"Bu noktada ikinci sonuç olarak çok daha çelişkili durum ortaya çıkıyor. Muhafazakarlar siyasette ve sosyoekonomik alanda konumlarını pekiştirirken aynı zamanda kendilerini de dönüştüren sekülerliğin meşrulaşmasına yol açmakta, en hafif tabirle varoluşsal anlamda bir sorun olmaktan çıkmaktadır. Siyasal alan seküler muhtevasını kaybetmeden muhafazakarlaşıyor ve bu durum devlet aygıtının tüm etkinliklerini de meşrulaştırıyor. Özünde seküler olmasına karşın muhafazakarlar nezdinde dini bir meşruiyet kazanarak fiziki olmanın yanı sıra zihinsel, ideolojik eklemlenme de gerçekleşiyor."
Demokrasi bir dindir!
Demokrasi, tanım(lar)ından da anlaşılacağı üzere, -içi boş bir iddia olsa da- halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir. Oysa demokrasilerde hiçbir zaman halkın iradesi esas alınmamıştır. Demokrasilerde esas olan irade bir avuç güçlü, elitist azınlığın iradesidir. Demokrasilerde ister halkın iradesi, isterse bir avuç azınlığın iradesi esas alınsın, her iki halde de hüküm koymada İlahi Vahiy değil, halkın iradesi esas alınmaktadır. Bu ise halkın iradesinin ilahlaştırılması anlamına gelmektedir. Oysa İslami hükümleri esas alan sistemlerde ilahi vahiy esas alınmaktadır. Demokrasiler, çoğunluğun (aslında küçük, ama güçlü kapitalist/sermayedar bir grubun) görüşünü, İslami sistemler ise, -çoğunluk ya da azınlık fark etmez- Allah’ın hükümlerini esas alır. Yani helal ve haramı tayinde, hele kanun ve şeriat vaz’ etmede ‘çoğunluk’ kavramının hiçbir anlamı ve önemi yoktur.
Demokrasi, tanım(lar)ından da anlaşılacağı üzere, -içi boş bir iddia olsa da- halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir. Oysa demokrasilerde hiçbir zaman halkın iradesi esas alınmamıştır. Demokrasilerde esas olan irade bir avuç güçlü, elitist azınlığın iradesidir. Demokrasilerde ister halkın iradesi, isterse bir avuç azınlığın iradesi esas alınsın, her iki halde de hüküm koymada İlahi Vahiy değil, halkın iradesi esas alınmaktadır. Bu ise halkın iradesinin ilahlaştırılması anlamına gelmektedir. Oysa İslami hükümleri esas alan sistemlerde ilahi vahiy esas alınmaktadır. Demokrasiler, çoğunluğun (aslında küçük, ama güçlü kapitalist/sermayedar bir grubun) görüşünü, İslami sistemler ise, -çoğunluk ya da azınlık fark etmez- Allah’ın hükümlerini esas alır. Yani helal ve haramı tayinde, hele kanun ve şeriat vaz’ etmede ‘çoğunluk’ kavramının hiçbir anlamı ve önemi yoktur.
Sivrisineklere kınama, bataklığa yaranma ilanı
Amerikan gazelerine ilan verip Amerikan vahşetini, terörizmini hiç söz konusu etmeden, onun doğurduğu IŞİD vahşetini gündem etmek, sivrisinekleri kınayıp buna karşılık bataklığı görmezden gelmek, dahası o bataklığa yaranmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Fethullah Gülen'in yaptığı tam tamına budur.
Amerikan gazelerine ilan verip Amerikan vahşetini, terörizmini hiç söz konusu etmeden, onun doğurduğu IŞİD vahşetini gündem etmek, sivrisinekleri kınayıp buna karşılık bataklığı görmezden gelmek, dahası o bataklığa yaranmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Fethullah Gülen'in yaptığı tam tamına budur.
Din ilahidir, eğilip bükülemez!
Modern hayata inanacaksınız, bunu içselleştirmiş olacaksınız ve bu hayatın çekmecelerinden birinde de, böyle bir düzene itirazlarından arındırılmış şekliyle kuşa çevrilmiş bir din iddiası bulunduracaksınız, bu olmaz. Dini ilkeler ve mükellefiyetler keyfinize uymadığında, meseleyi bir iç mesele, bir duygu gürlüğü, bir kalp temizliği hadisesi olarak tarifleyip sınırlayacak, yan çizeceksiniz, bu da olmaz. İnsanlığınızı dinin renklerine boyamak yerine dini hayatınızın renk skalasındaki bir renge dönüştüreceksiniz, bu da olmaz. Ve nihayet, dini öğrenmeye, sindirmeye, kamil biçimde bilmeye hiçbir gayret sarfetmeden, kendi akıl ve mantığınızın sığlığıyla kendi işkembenizden din söylemleri geliştireceksiniz, bu hiç olmaz.
Modern hayata inanacaksınız, bunu içselleştirmiş olacaksınız ve bu hayatın çekmecelerinden birinde de, böyle bir düzene itirazlarından arındırılmış şekliyle kuşa çevrilmiş bir din iddiası bulunduracaksınız, bu olmaz. Dini ilkeler ve mükellefiyetler keyfinize uymadığında, meseleyi bir iç mesele, bir duygu gürlüğü, bir kalp temizliği hadisesi olarak tarifleyip sınırlayacak, yan çizeceksiniz, bu da olmaz. İnsanlığınızı dinin renklerine boyamak yerine dini hayatınızın renk skalasındaki bir renge dönüştüreceksiniz, bu da olmaz. Ve nihayet, dini öğrenmeye, sindirmeye, kamil biçimde bilmeye hiçbir gayret sarfetmeden, kendi akıl ve mantığınızın sığlığıyla kendi işkembenizden din söylemleri geliştireceksiniz, bu hiç olmaz.
Makaleler
Hava Durumu