"Kimsenin" Arama Sonuçları
İnsana sesleniş
Dik dur, Rabbin Allah'ın sana ‘baş’ yaptığı uzvun, O’ndan başka kimsenin önünde eğilmesin. Dünya metaına meylederek yüzünü yanlış yöne çevirme, başını yanlış makama eğme ey insan...
Dik dur, Rabbin Allah'ın sana ‘baş’ yaptığı uzvun, O’ndan başka kimsenin önünde eğilmesin. Dünya metaına meylederek yüzünü yanlış yöne çevirme, başını yanlış makama eğme ey insan...
Şefaat nedir, Kur'an şefaat konusunda ne demektedir?
Ahirette hiç kimseye hiç kimsenin şefaat etmesi mümkün olmayacak; buna gerek de kalmayacaktır. Çünkü hayatımız olduğu gibi ölümümüz de âlemlerin Rabbi Allaha aittir. (6/En’am, 162). Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz. (2/Bakara, 156). Müminler, Allah’ın merhametinden, mağfiretinden, adaletinden kuşku duyamazlar.
Ahirette hiç kimseye hiç kimsenin şefaat etmesi mümkün olmayacak; buna gerek de kalmayacaktır. Çünkü hayatımız olduğu gibi ölümümüz de âlemlerin Rabbi Allaha aittir. (6/En’am, 162). Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz. (2/Bakara, 156). Müminler, Allah’ın merhametinden, mağfiretinden, adaletinden kuşku duyamazlar.
‘Dijital dünyada hiçbir şey kaybolmuyor’ (VİDEO-HABER)
Doç.Dr. Murat Kirişci, “Elimizdeki en önemli özgürleşme aracınının bugün internet olduğunu söylüyoruz. Ama internetin ürettiği totarlikten hiç kimsenin haberi yok.” dedi.
Doç.Dr. Murat Kirişci, “Elimizdeki en önemli özgürleşme aracınının bugün internet olduğunu söylüyoruz. Ama internetin ürettiği totarlikten hiç kimsenin haberi yok.” dedi.
Çok anlamlı bir soru: Hangi Macron’a kızmalı?
Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!
Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!
Evde, İşyerinde, Ülke Yönetiminde Kimsenin Değil Allah'ın Sözü Geçsin, Çatışma Yerine Huzur Olsun (VİDEO)
Hutbe: Evde, İşyerinde, Ülke Yönetiminde Kimsenin Değil Allah'ın Sözü Geçsin, Çatışma Yerine Huzur Olsun - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 8 Rebiülahir 1441 / 06 Aralık 2019
Hutbe: Evde, İşyerinde, Ülke Yönetiminde Kimsenin Değil Allah'ın Sözü Geçsin, Çatışma Yerine Huzur Olsun - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 8 Rebiülahir 1441 / 06 Aralık 2019
Adaletten ayrılmamak
İslâm hukukunda hiç kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Onun için İslâm barış, esenlik, mutluluk getiren bir dindir. İslâm’ın olduğu yerde adâlet vardır. İslâm’ın olmadığı yerde ise zulüm vardır.
İslâm hukukunda hiç kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Onun için İslâm barış, esenlik, mutluluk getiren bir dindir. İslâm’ın olduğu yerde adâlet vardır. İslâm’ın olmadığı yerde ise zulüm vardır.
Eş seçiminde yapılan yanlışlıklar
Günümüzde âileler, çok değişik bir hâl aldı. Eskiden anne ya da babaya bakıp evlâtlarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirdik… Şimdi öyle değil, dindar bir anne-babanın nihilist (inkârcı) bir evlâdı olabiliyor. Kur’ân kurslarının kapatılması ve sekiz yıllık mecburî eğitimle tesettür, dindar âilelerin çocuklarında da görünmez oldu. Aynı çatının içinde farklı düşünce sistemlerine sahip insanlar çoğaldı. Çok kültürlü şehirlerimiz gibi… “Dindarlıkta denklik nasıl aranacak?” bilemedik, açıp bakamıyorsun ki kimsenin kalbine… Çevre, arkadaş grupları, sanal âlem, hele ki internetle bilgiye kolay ve çok hızlı kavuşmak, çok değiştirdi gençleri de, ebeveynleri de…
Günümüzde âileler, çok değişik bir hâl aldı. Eskiden anne ya da babaya bakıp evlâtlarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirdik… Şimdi öyle değil, dindar bir anne-babanın nihilist (inkârcı) bir evlâdı olabiliyor. Kur’ân kurslarının kapatılması ve sekiz yıllık mecburî eğitimle tesettür, dindar âilelerin çocuklarında da görünmez oldu. Aynı çatının içinde farklı düşünce sistemlerine sahip insanlar çoğaldı. Çok kültürlü şehirlerimiz gibi… “Dindarlıkta denklik nasıl aranacak?” bilemedik, açıp bakamıyorsun ki kimsenin kalbine… Çevre, arkadaş grupları, sanal âlem, hele ki internetle bilgiye kolay ve çok hızlı kavuşmak, çok değiştirdi gençleri de, ebeveynleri de…
Süleyman Acar: Ben kimseyi görmüyorum fakat asıl acı veren kimsenin beni görmemesi
Diyarbakır'da Dağkapı Meydanı'nın seyyar kitapçısı Süleyman Acar, doğuştan görme engelli, çok zorlanmasına rağmen bir süredir sipariş usulü kitap satıyor. Çok büyük bir gelir sağlamasa da kitapları sevdiğini, bu yolla kendi emeğiyle cep harçlığını çıkarmak istediğini anlatıyor.
Diyarbakır'da Dağkapı Meydanı'nın seyyar kitapçısı Süleyman Acar, doğuştan görme engelli, çok zorlanmasına rağmen bir süredir sipariş usulü kitap satıyor. Çok büyük bir gelir sağlamasa da kitapları sevdiğini, bu yolla kendi emeğiyle cep harçlığını çıkarmak istediğini anlatıyor.
Haramı ve helali Rabbimiz olan Allah belirler
Bu din, Helal ve Haram kılma yetkisinin Allah’a ait olduğu hakikatini yerleştiriyor. Çünkü bu ikisi, ilah olmanın en başta gelen özelliklerindendir. Helal ve Haram kılma yetkisi kimseye verilmemiştir. İnsanlar için helal ve haram tayin eden yüce Allah’tır. Ondan başka hiç kimsenin böyle bir yetkisi yoktur. Hiç kimsenin böyle bir hak iddia etmesi düşünülemez. Çünkü bu iddia ilahlık iddiasıyla eş anlamlıdır.
Bu din, Helal ve Haram kılma yetkisinin Allah’a ait olduğu hakikatini yerleştiriyor. Çünkü bu ikisi, ilah olmanın en başta gelen özelliklerindendir. Helal ve Haram kılma yetkisi kimseye verilmemiştir. İnsanlar için helal ve haram tayin eden yüce Allah’tır. Ondan başka hiç kimsenin böyle bir yetkisi yoktur. Hiç kimsenin böyle bir hak iddia etmesi düşünülemez. Çünkü bu iddia ilahlık iddiasıyla eş anlamlıdır.
Gençlere 100 Tavsiye
Sosyal medyadan geleneksel medyaya, aile baskısından popüler kültüre, bazı şeyler git gide bunaltıcı ve boğucu olmaya başladı. Bazen, siz mutlu olmaya, iç huzura kavuşmaya ve hayatınızı rayına oturtmaya çalıştığınız zaman ailenizden öğretmenlerinize, kardeşlerinizden akrabalarınıza, meslektaşlarınızdan kendi arkadaşlarınıza kadar hiç kimsenin sizin gözyaşlarınızı, korkularınızı ve sıkıntılarınızı gerçekten anlamadıklarını hissedersiniz.
Sosyal medyadan geleneksel medyaya, aile baskısından popüler kültüre, bazı şeyler git gide bunaltıcı ve boğucu olmaya başladı. Bazen, siz mutlu olmaya, iç huzura kavuşmaya ve hayatınızı rayına oturtmaya çalıştığınız zaman ailenizden öğretmenlerinize, kardeşlerinizden akrabalarınıza, meslektaşlarınızdan kendi arkadaşlarınıza kadar hiç kimsenin sizin gözyaşlarınızı, korkularınızı ve sıkıntılarınızı gerçekten anlamadıklarını hissedersiniz.
ABD, Suriye'de İran-Irak savaşındaki stratejisini tekrarlıyor
Hiç kimsenin kazanmaması biçimindeki strateji, “İran-Irak savaşı”nda da gözlemlediğimiz bir politikaydı. Arap dünyasını çok iyi gözlemleyen Mısırlı gazeteci merhum Muhammed Heykel'in ifadesiyle ABD, İran-Irak savaşı konusunda zig-zag politikası izliyordu. Buna göre Washington, Bağdat'ın tamamıyla hezimete uğramasını istemiyorsa da, bu savaştan zayıflayarak çıkacağı yönündeki umudunu gizleyemiyordu. İran ve Irak hariç, savaşın uzadıkça uzaması herkesin yararına idi. ABD'nin etkili isimlerinden Henry Kissinger'a göreyse İran-Irak savaşı, ABD'nin her iki tarafın kaybetmesini istediği ilk savaştı.
Hiç kimsenin kazanmaması biçimindeki strateji, “İran-Irak savaşı”nda da gözlemlediğimiz bir politikaydı. Arap dünyasını çok iyi gözlemleyen Mısırlı gazeteci merhum Muhammed Heykel'in ifadesiyle ABD, İran-Irak savaşı konusunda zig-zag politikası izliyordu. Buna göre Washington, Bağdat'ın tamamıyla hezimete uğramasını istemiyorsa da, bu savaştan zayıflayarak çıkacağı yönündeki umudunu gizleyemiyordu. İran ve Irak hariç, savaşın uzadıkça uzaması herkesin yararına idi. ABD'nin etkili isimlerinden Henry Kissinger'a göreyse İran-Irak savaşı, ABD'nin her iki tarafın kaybetmesini istediği ilk savaştı.
Ey teslimiyet, senin adın İslam!
Olması gereken odur ki, kurbanı kesen de, kesilen kurbandan hisse alan da takva üzere olmalıdır. Yani keseceği kurbanı gücünün yeteceğinin en güzelini almak, hayvana sevgi ve merhametle davranmak, hisse ile kesenlerin kalben mutmain olması ve kimsenin diğer hisse sahibinin hissesinde gözünün kalmaması, ya da etin kilogram hesabının peşine düşmemek. Yahut da kurbanlığı bir kibir vesilesi yapmamak, hisse dağıtırken mütevazı olmak, el âleme nisbet olsun bakın ne hayvan almışızın derdine düşmemek.
Olması gereken odur ki, kurbanı kesen de, kesilen kurbandan hisse alan da takva üzere olmalıdır. Yani keseceği kurbanı gücünün yeteceğinin en güzelini almak, hayvana sevgi ve merhametle davranmak, hisse ile kesenlerin kalben mutmain olması ve kimsenin diğer hisse sahibinin hissesinde gözünün kalmaması, ya da etin kilogram hesabının peşine düşmemek. Yahut da kurbanlığı bir kibir vesilesi yapmamak, hisse dağıtırken mütevazı olmak, el âleme nisbet olsun bakın ne hayvan almışızın derdine düşmemek.
Ölümü düşünerek dirilmek
Ölüm Bir Son Değil; Başlangıçtır, Köprüdür. Ölümü, yok oluş, bitiş ve neticesiz olarak gören insan, hayatın mânâsından da uzaktır. Onun için hayat, tesadüfler oyuncağıdır, kabir karanlıklara açılan bir kapı, ecel bütün sevdiklerinden bir daha kavuşmamak üzere bir ayrılıştır. Bunun için âhirete inanmayan kimsenin ruhu acı ve ıstırap içindedir; dehşet ve vahşet içindedir, mânen kıvranmaktadır. Böyle bir insana hangi şey teselli verebilir? Cansız ve şuursuz cisimlerin bir zerresi bile kaybolmaz iken ve dağılan yıldızların atomlarından yeniden bir başka yıldız yaratılırken; büyük emânete tâlip, yeryüzünün efendisi/halîfesi insanın ölümden sonra bir avuç toprak olacağını düşünmek, insafsızlık olsa gerek. O, ölümünün ardından, sahip olduğu nimetlerden, yüklendiği emânetten hesaba çekilecek, mükâfat veya ceza için Cennet ya da Cehenneme gönderilecektir.
Ölüm Bir Son Değil; Başlangıçtır, Köprüdür. Ölümü, yok oluş, bitiş ve neticesiz olarak gören insan, hayatın mânâsından da uzaktır. Onun için hayat, tesadüfler oyuncağıdır, kabir karanlıklara açılan bir kapı, ecel bütün sevdiklerinden bir daha kavuşmamak üzere bir ayrılıştır. Bunun için âhirete inanmayan kimsenin ruhu acı ve ıstırap içindedir; dehşet ve vahşet içindedir, mânen kıvranmaktadır. Böyle bir insana hangi şey teselli verebilir? Cansız ve şuursuz cisimlerin bir zerresi bile kaybolmaz iken ve dağılan yıldızların atomlarından yeniden bir başka yıldız yaratılırken; büyük emânete tâlip, yeryüzünün efendisi/halîfesi insanın ölümden sonra bir avuç toprak olacağını düşünmek, insafsızlık olsa gerek. O, ölümünün ardından, sahip olduğu nimetlerden, yüklendiği emânetten hesaba çekilecek, mükâfat veya ceza için Cennet ya da Cehenneme gönderilecektir.
M. Durmuş yazdı: Özgecan'ın hesabı kimden sorulur?
Evet, burada bir günâh, çok büyük bir günâh bulunmaktadır; kimsenin sahip çıkmadığı, ortada, sahipsiz kalmış bir günâh… Daha doğrusu bu günâhın faturası bir tek kişiye kesilmektedir, olayın katil canavarına. Bu zavallı yaratık, ileriki günlerde bir cezaevine konduğunda çok büyük ihtimalle oradaki hükümlüler tarafından infaz edilecek ve toplumun da vicdanı rahatlamış olacaktır… Peki, Allah Teâlâ, mev’ûde’nin günahını kime soracaktır? Bu gözü dönmüş katile mi? Sanırım, zikri geçen katil, bu olayda sorgulanacak en son kişi olacaktır.
Evet, burada bir günâh, çok büyük bir günâh bulunmaktadır; kimsenin sahip çıkmadığı, ortada, sahipsiz kalmış bir günâh… Daha doğrusu bu günâhın faturası bir tek kişiye kesilmektedir, olayın katil canavarına. Bu zavallı yaratık, ileriki günlerde bir cezaevine konduğunda çok büyük ihtimalle oradaki hükümlüler tarafından infaz edilecek ve toplumun da vicdanı rahatlamış olacaktır… Peki, Allah Teâlâ, mev’ûde’nin günahını kime soracaktır? Bu gözü dönmüş katile mi? Sanırım, zikri geçen katil, bu olayda sorgulanacak en son kişi olacaktır.
Sinema sektörü de "büyü" hurafesini keşfetti
Bir Müslüman, Allah'tan başka hiç kimsenin bir insan üzerinde gaybi olarak tasarrufta bulunamayacağını bilir ve bunun aksi bir iddianın doğrudan doğrauya şirk olduğuna iman eder. Müslüman kişi, akidesini büyü ve nazar gibi psikolojik illüzyon ve obsesyonlar üzerine halk arasında anlatılagelen hikayelere değil, vahyin ölçüleri üzerine bina eder.
Bir Müslüman, Allah'tan başka hiç kimsenin bir insan üzerinde gaybi olarak tasarrufta bulunamayacağını bilir ve bunun aksi bir iddianın doğrudan doğrauya şirk olduğuna iman eder. Müslüman kişi, akidesini büyü ve nazar gibi psikolojik illüzyon ve obsesyonlar üzerine halk arasında anlatılagelen hikayelere değil, vahyin ölçüleri üzerine bina eder.
Ürdünlü gençten de "bir kova kum" eylemi (VİDEO)
ALS hastalarına destek olmak için başından aşağı buzlu su dökülerek yayılan kampanyayı eleştiren Ürdünlü genç, yayınladığı videoda Gazze'deki çocukların evlerinin başına yıkıldığı halde kimsenin onları anlamak için bir adım atmadığını söyledi. Başından aşağı bir kova moloz ve kum dökerek, siyonist çetenin bombaladığı Gazze'de yaşayan çocukların evlerinin başlarına yıkılmasına dikkat çekti. Ürdünlü genç meydan okumasını ise Arap Dünyasının ünlü isimleri Recai El-Kavvas ve Ahmed El-Khalidi'ye yaptı.
ALS hastalarına destek olmak için başından aşağı buzlu su dökülerek yayılan kampanyayı eleştiren Ürdünlü genç, yayınladığı videoda Gazze'deki çocukların evlerinin başına yıkıldığı halde kimsenin onları anlamak için bir adım atmadığını söyledi. Başından aşağı bir kova moloz ve kum dökerek, siyonist çetenin bombaladığı Gazze'de yaşayan çocukların evlerinin başlarına yıkılmasına dikkat çekti. Ürdünlü genç meydan okumasını ise Arap Dünyasının ünlü isimleri Recai El-Kavvas ve Ahmed El-Khalidi'ye yaptı.
Ramazan denince
Kıymetini, Kur’an’ın inzal olunmaya başladığı zaman dilimi olma özelliğinden alan Ramazan denince çoğu kimsenin aklına bu aya anlam veren Kur’an değil de iftar sofraları, pideler, güllaçlar geliyorsa burada büyük bir anlam kaymasının varlığı söz konusudur.
Kıymetini, Kur’an’ın inzal olunmaya başladığı zaman dilimi olma özelliğinden alan Ramazan denince çoğu kimsenin aklına bu aya anlam veren Kur’an değil de iftar sofraları, pideler, güllaçlar geliyorsa burada büyük bir anlam kaymasının varlığı söz konusudur.
"Kimsenin dayanamayacağı hayatı yaşıyoruz" (VİDEO)
Suriyeli yaşlı teyzemizin feryadı: Kimsenin dayanamayacağı hayatı yaşıyoruz.
Suriyeli yaşlı teyzemizin feryadı: Kimsenin dayanamayacağı hayatı yaşıyoruz.
"Türkiye'nin rejimiyle problemimiz yok"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik "Biz sistem tartışıyoruz, rejim tartışmıyoruz. Türkiye’nin rejimiyle kimsenin bir problemi yok" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik "Biz sistem tartışıyoruz, rejim tartışmıyoruz. Türkiye’nin rejimiyle kimsenin bir problemi yok" dedi.
Gazze konvoyu Mısır'a ulaştı
Mısır izin vermediği için 16 gündür Suriye’nin Lazkiye limanında bekleyen Gazze Konvoyu nihayet Mısır'ın el-Ariş limanına vardı. Parlamenter George Galloway'in öncülüğünde İngiltere'den yola çıkan ve uğradığı ülkelerden birçok kimsenin dâhil olduğu Gazze Konvoyu sonunda Mısır'a vardı. Mısır yönetiminin uzunca süredir izin vermemesi üzerine Suriye'nin Lazkiye limanında 16 gün boyunca bekleyen konvoy, alınan iznin ardından el-Ariş limanına vardı. Gazze'ye sağlık ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik malzeme taşıyan geminin, Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaşmasının ardından, malzemelerin Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye götürüleceği kaydedildi. "Viva Palestine"nin organize ettiği Konvoy, 4 Ekim tarihinden beri Lazkiye limanında, konvoyu taşıyacak olan Malta bandıralı gemi ise Kıbrıs'ta Mısır'dan geçiş izni bekliyordu. (Kaynak: Haksöz Haber)
Mısır izin vermediği için 16 gündür Suriye’nin Lazkiye limanında bekleyen Gazze Konvoyu nihayet Mısır'ın el-Ariş limanına vardı. Parlamenter George Galloway'in öncülüğünde İngiltere'den yola çıkan ve uğradığı ülkelerden birçok kimsenin dâhil olduğu Gazze Konvoyu sonunda Mısır'a vardı. Mısır yönetiminin uzunca süredir izin vermemesi üzerine Suriye'nin Lazkiye limanında 16 gün boyunca bekleyen konvoy, alınan iznin ardından el-Ariş limanına vardı. Gazze'ye sağlık ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik malzeme taşıyan geminin, Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaşmasının ardından, malzemelerin Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye götürüleceği kaydedildi. "Viva Palestine"nin organize ettiği Konvoy, 4 Ekim tarihinden beri Lazkiye limanında, konvoyu taşıyacak olan Malta bandıralı gemi ise Kıbrıs'ta Mısır'dan geçiş izni bekliyordu. (Kaynak: Haksöz Haber)
Makaleler
Hava Durumu