"Kitap" Arama Sonuçları
Kadın ve Erkeklerin İktidar Yarışı
Oysa biz Müslümanlara bu yarışı sonlandırmamız ve yaradan Rabbe kulluk yarışı emredilmişti. Biz yaradan, tek olan Rabbin rızası için mi yarışıyoruz yoksa şeytanın güzel gösterdikleri için mi? Oysa okuduğumuz kitap bize yarışacağımız bir yol sunmuştu, takvada yarışın diyordu. Biz takvayı mı yanlış anladık acaba!
Oysa biz Müslümanlara bu yarışı sonlandırmamız ve yaradan Rabbe kulluk yarışı emredilmişti. Biz yaradan, tek olan Rabbin rızası için mi yarışıyoruz yoksa şeytanın güzel gösterdikleri için mi? Oysa okuduğumuz kitap bize yarışacağımız bir yol sunmuştu, takvada yarışın diyordu. Biz takvayı mı yanlış anladık acaba!
Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemeleri
Tahir’ul Mevlevi’nin, Nehir yayınlarından 1991 yılında çıkan ‘Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları’ adlı kitap (456 s.), hem resmi tarihin dışında yakın tarihle ilgili bazı olayların ilk ağızdan aktarılmış olması, hem de hatırat tarzı itibari ile kayda değer bir nitelik taşıyor.
Tahir’ul Mevlevi’nin, Nehir yayınlarından 1991 yılında çıkan ‘Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları’ adlı kitap (456 s.), hem resmi tarihin dışında yakın tarihle ilgili bazı olayların ilk ağızdan aktarılmış olması, hem de hatırat tarzı itibari ile kayda değer bir nitelik taşıyor.
Allah'ın dini üzere mi yaşıyoruz?
Mahşerde kendi kitabımızı okuyacağız, Kur'an'ın ifade ettiği kitap. Kendi kendimizin şahidi olacağız. Ne akraba, ne dost, ne arkadaş, ne lider edindiğimiz kişi ve kişiler, tek başına, eller konuşacak, ayaklar ise şahitlik edecek.
Mahşerde kendi kitabımızı okuyacağız, Kur'an'ın ifade ettiği kitap. Kendi kendimizin şahidi olacağız. Ne akraba, ne dost, ne arkadaş, ne lider edindiğimiz kişi ve kişiler, tek başına, eller konuşacak, ayaklar ise şahitlik edecek.
Suudi Arabistan’da ders kitaplarından siyonist karşıtı ifadeler kaldırıldı
Siiyonist isimlerin yönetimindeki Okul Eğitiminde Barışı ve Kültürel Hoşgörüyü İzleme Enstitüsü (IMPACT-se) Suudi Arabistan’daki 301 ders kitabını inceleyerek bulduğu sonuçları raporladı. Enstitü’nün raporuna göre, Suudi ders kitaplarından “neredeyse tüm antisemitizm” ve "İsrail’i şeytanlaştıran" materyal kaldırıldı. Enstitü’nün CEO’su Sheff, “İsrail ile ilgili açık ılımlılık eğilimi oldukça dikkat çekici” ifadesini kullandı.
Siiyonist isimlerin yönetimindeki Okul Eğitiminde Barışı ve Kültürel Hoşgörüyü İzleme Enstitüsü (IMPACT-se) Suudi Arabistan’daki 301 ders kitabını inceleyerek bulduğu sonuçları raporladı. Enstitü’nün raporuna göre, Suudi ders kitaplarından “neredeyse tüm antisemitizm” ve "İsrail’i şeytanlaştıran" materyal kaldırıldı. Enstitü’nün CEO’su Sheff, “İsrail ile ilgili açık ılımlılık eğilimi oldukça dikkat çekici” ifadesini kullandı.
"İçimizdeki Protestan Papazları / İslam'ı Protestanlaştırma Çabaları" kitabı çıktı
Sitemiz yazarı Şükrü Hüseyinoğlu'nun 15. eseri olan "İçimizdeki Protestan Papazları / İslam'ı Protestanlaştırma Çabaları" adlı kitap, Mütalaa Yayınları arasında okuyucuyla buluştu.
Sitemiz yazarı Şükrü Hüseyinoğlu'nun 15. eseri olan "İçimizdeki Protestan Papazları / İslam'ı Protestanlaştırma Çabaları" adlı kitap, Mütalaa Yayınları arasında okuyucuyla buluştu.
Kadir gecesi üzerine
İşte böylesi şerefli, şanlı, değil sadece o günkü Mekke’de, tüm tarihin en mühim günü olarak kaydedilecek bir gecede Allah vahyini peygamberine sunuyordu. O peygamber ki o güne kadar da kitap nedir, iman nedir bilmiyordu… (42/52) İşte ondan bu gece oldukça hayırlı, bin aydan da, bin yıldan da hayırlı bir gece idi.
İşte böylesi şerefli, şanlı, değil sadece o günkü Mekke’de, tüm tarihin en mühim günü olarak kaydedilecek bir gecede Allah vahyini peygamberine sunuyordu. O peygamber ki o güne kadar da kitap nedir, iman nedir bilmiyordu… (42/52) İşte ondan bu gece oldukça hayırlı, bin aydan da, bin yıldan da hayırlı bir gece idi.
Kekê Osman
Geçtiğimiz Şubat ayında vefat eden İktibas Dergisi yazarlarından Osman Dindarzade hakkında onu yakından tanıyanlardan Ömer Faruk Balıkçı, kaleme aldığı yazısında “Osman Ağabey, Kitap Vakfımızda düzenli olarak her hafta Kur’an’dan bir mev’ize dinleyip öğüt almak üzre perşembe günleri icra ettiğimiz derslerimizin temel taşlarından birisiydi" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz Şubat ayında vefat eden İktibas Dergisi yazarlarından Osman Dindarzade hakkında onu yakından tanıyanlardan Ömer Faruk Balıkçı, kaleme aldığı yazısında “Osman Ağabey, Kitap Vakfımızda düzenli olarak her hafta Kur’an’dan bir mev’ize dinleyip öğüt almak üzre perşembe günleri icra ettiğimiz derslerimizin temel taşlarından birisiydi" ifadelerini kullandı.
Hollandalı eski politikacı, İslam karşıtı kitap yazarken nasıl Müslüman olduğunu anlattı
Yazmayı bitirdikten ve İslam'ın doğru olduğunu anladıktan sonra, onu hâlâ kabul edemedim. Müslüman olmak istemedim. Artık masamdan tüm kitaplarımı kaldırırken bazıları raftan düştü. Ve bu kitaplardan biri de Kur’an'dı. Elime aldığımda baş parmağım Hac Sûresi’nin 46. âyet-i kerîmesindeydi...
Yazmayı bitirdikten ve İslam'ın doğru olduğunu anladıktan sonra, onu hâlâ kabul edemedim. Müslüman olmak istemedim. Artık masamdan tüm kitaplarımı kaldırırken bazıları raftan düştü. Ve bu kitaplardan biri de Kur’an'dı. Elime aldığımda baş parmağım Hac Sûresi’nin 46. âyet-i kerîmesindeydi...
15 yaşında zinanın yasal, evlenmenin yasak olduğu "Müslüman" (!) Türkiye
Bakın yalnızca şu 2022 yılı içinde "sevgilileriyle" zina etmek için bulundukları otel, apart daire, günlük kiralık ev gibi fuhuş bataklıklarında pencereden, balkondan atılıp veya atlayıp ölen, "sevgilileri" tarafında silahla vurulup, bıçaklanıp vs katledilen onlarca genç kızın acı haberini okuduk. Hal böyle iken, bu Allah'sız, Kitap'sız tağut düzeni, 15 yaşındaki zani ve zaniyelerle değil, genç yaşta evlenenlerle uğraşmakta, şeytanın hizmetçiliğini yapmaktadır.
Bakın yalnızca şu 2022 yılı içinde "sevgilileriyle" zina etmek için bulundukları otel, apart daire, günlük kiralık ev gibi fuhuş bataklıklarında pencereden, balkondan atılıp veya atlayıp ölen, "sevgilileri" tarafında silahla vurulup, bıçaklanıp vs katledilen onlarca genç kızın acı haberini okuduk. Hal böyle iken, bu Allah'sız, Kitap'sız tağut düzeni, 15 yaşındaki zani ve zaniyelerle değil, genç yaşta evlenenlerle uğraşmakta, şeytanın hizmetçiliğini yapmaktadır.
Mukaddes Özkan, merhum eşi Ercümend Özkan'ı anlatıyor
Türkiye İslami hareketinin belki de kurucu ögelerinden olan Ercüment Özkan, tamı tamına elli yedi yıllık bir hayat sürdü... Sait Alioğlu'nun, "Hatıralar" adlı kitapla ilgili değerlendirme yazısı...
Türkiye İslami hareketinin belki de kurucu ögelerinden olan Ercüment Özkan, tamı tamına elli yedi yıllık bir hayat sürdü... Sait Alioğlu'nun, "Hatıralar" adlı kitapla ilgili değerlendirme yazısı...
"Kavramlar Kalelerimizdir" Kitabı Üzerine
Mesela, kitapta yer alan "Sekülerleşen Dil", "Uluhiyyet ve Rububiyyet", "Cahiliyye", "Atalar Dini - Ata Dini", "Şehadet", "Zikr", "Hicret" "Kıssa-Menkıbe", "Başöğretmen" vs gibi konu ve kavramların maruz kalmış olduğu tahrifatın yeterince anlaşılmaması, üzerinde yeterince durulmaması, düşünüyorum ki İslam'ı doğru şekilde anlamanın başında duran engellerden ve Ümmetin kırılma noktalarındandır.
Mesela, kitapta yer alan "Sekülerleşen Dil", "Uluhiyyet ve Rububiyyet", "Cahiliyye", "Atalar Dini - Ata Dini", "Şehadet", "Zikr", "Hicret" "Kıssa-Menkıbe", "Başöğretmen" vs gibi konu ve kavramların maruz kalmış olduğu tahrifatın yeterince anlaşılmaması, üzerinde yeterince durulmaması, düşünüyorum ki İslam'ı doğru şekilde anlamanın başında duran engellerden ve Ümmetin kırılma noktalarındandır.
Kemalist rejim, filmlerde "Allah" demeyi bile yasaklamış
“Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” ismiyle yayınlanan kitap, 1932 ile 1988 yılları arasındaki Film Denetleme Kurullarının aldığı sansür kararlarını içeriyor. Kitaptaki bilgiler, İslam'a karşı düşmanca tavrın sadece senarist ve yönetmenlerden kaynaklanmadığı, devletin dine dair tüm sahneleri bir bir sansürlediği ve yapımcıları uyardığı ortaya çıktı.
“Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” ismiyle yayınlanan kitap, 1932 ile 1988 yılları arasındaki Film Denetleme Kurullarının aldığı sansür kararlarını içeriyor. Kitaptaki bilgiler, İslam'a karşı düşmanca tavrın sadece senarist ve yönetmenlerden kaynaklanmadığı, devletin dine dair tüm sahneleri bir bir sansürlediği ve yapımcıları uyardığı ortaya çıktı.
Kitap Tanıtımı: “Mektuplaşmalar”
Meryem Cemile, Batı’nın kadına bakışını eleştirdikten sonra o döneme göre Batılı bir kadından beklenmeyecek şu dikkat çeken Kur’ani tespiti yapmaktadır: “Her kadının mümkün olan en iyi eğitimi alması gerektiğine inanmakla beraber, kadının iş âleminde erkeklerle yarışmalarına karşıyım. Bence kadının yapacağı en iyi şey, çocuk bakımını anaokullarından evlere kaydırabilecek ölçüde çocuk terbiyesi öğrenmesidir.”
Meryem Cemile, Batı’nın kadına bakışını eleştirdikten sonra o döneme göre Batılı bir kadından beklenmeyecek şu dikkat çeken Kur’ani tespiti yapmaktadır: “Her kadının mümkün olan en iyi eğitimi alması gerektiğine inanmakla beraber, kadının iş âleminde erkeklerle yarışmalarına karşıyım. Bence kadının yapacağı en iyi şey, çocuk bakımını anaokullarından evlere kaydırabilecek ölçüde çocuk terbiyesi öğrenmesidir.”
İtalyan genç Andera Lazaro ile, hidâyet serüveni üzerine söyleşi
Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.
Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.
Okumak ve üfürmek
O okunarak mı, yoksa yaşanarak, hükmedilerek şifa olacak bir kitap mı? Kur’an’ın alfabesini/harflerini mi yoksa bununla beraber anlam, içerik, maksat ve hikmetini mi öğrenecektik?
O okunarak mı, yoksa yaşanarak, hükmedilerek şifa olacak bir kitap mı? Kur’an’ın alfabesini/harflerini mi yoksa bununla beraber anlam, içerik, maksat ve hikmetini mi öğrenecektik?
"Bestseller" olan rezil bir sözde kitap (VİDEO-YORUM)
Popüler kültür, ahlaka, güzelliğe, hayra endeksli değil. Popülizme ve dolaysıyla her türlü ahlaksızlığa, alçaklığa endeksli bir kültür. "Şeker Portakalı" ve benzeri rezil sözde kitapların "bestseller" olmasının temelinde de bu acı gerçek yatıyor. Mahmut Uçak kardeşimiz, söz konusu rezil metni değerlendirdi...
Popüler kültür, ahlaka, güzelliğe, hayra endeksli değil. Popülizme ve dolaysıyla her türlü ahlaksızlığa, alçaklığa endeksli bir kültür. "Şeker Portakalı" ve benzeri rezil sözde kitapların "bestseller" olmasının temelinde de bu acı gerçek yatıyor. Mahmut Uçak kardeşimiz, söz konusu rezil metni değerlendirdi...
Putperestliğin olduğu yerde, İslami dâvetin en öncelikli konusu bu mesele olmalıdır
Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.
Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.
Kolonyalizm mi, sömürgecilik mi?
Anlam belirsizliği bir cümle ya da ifade ile sınırlı olsaydı tercüme hatası diyerek bir açıklama yapabilirdim fakat okuduğum kitapta başından sonuna kadar aynı tercüme hatası yapılmış. Üstelik bu durum bir kitap ve bir mütercim ile sınırlı değil. Kolonyalizme dair neredeyse bütün kitap ve makalelerde sömürgecilik kavramının ısrarlı bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. “Sömürgeci olmayan emperyalizm” ile kast edilen “kolonyalist olmayan emperyalizm”dir. Emperyalizmin sömürgeci olmayan bir türünden bahsetmek herhalde Türkçe’ye özgü bir garabettir. Bu garabetin sistemli bir şekilde oluşturulduğu açıktır.
Anlam belirsizliği bir cümle ya da ifade ile sınırlı olsaydı tercüme hatası diyerek bir açıklama yapabilirdim fakat okuduğum kitapta başından sonuna kadar aynı tercüme hatası yapılmış. Üstelik bu durum bir kitap ve bir mütercim ile sınırlı değil. Kolonyalizme dair neredeyse bütün kitap ve makalelerde sömürgecilik kavramının ısrarlı bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. “Sömürgeci olmayan emperyalizm” ile kast edilen “kolonyalist olmayan emperyalizm”dir. Emperyalizmin sömürgeci olmayan bir türünden bahsetmek herhalde Türkçe’ye özgü bir garabettir. Bu garabetin sistemli bir şekilde oluşturulduğu açıktır.
Kitap tanıtımı: “Dava ve Davet Erlerine Ana Hatlarıyla İslâm”
"Kitabın “Önsöz”ünde de belirtildiği üzere davetçinin davetini iliklerine kadar hissetmesi ve onu önce kendisinin kalbiyle ve kalıbıyla yaşaması gerektiği hususu hocanın ihlas ve samimiyete ne kadar önem verdiğini göstermektedir." Mustafa Gülali yazdı.
"Kitabın “Önsöz”ünde de belirtildiği üzere davetçinin davetini iliklerine kadar hissetmesi ve onu önce kendisinin kalbiyle ve kalıbıyla yaşaması gerektiği hususu hocanın ihlas ve samimiyete ne kadar önem verdiğini göstermektedir." Mustafa Gülali yazdı.
Rufi Tiryaki: Kitap okumayı, mevcut dünya işleyişine karşı durma ameli olarak görüyorum
Rufi Tiryaki, tam anlamıyla bir “kitap okuru”. Kitap sevgisi, kitaplarla kurduğu sıkı ilişki ve okuduğu kitap sayısı dillere destan. Binlerce kitabın yer aldığı ve bir dekorasyon nesnesi değil, okunan, altı çizilen kitaplarla dolu kütüphanesiyle, Anadolu’daki bir kitap dostu. Rufi Bey’le kitaba dair konuştuk. Kitap okumaya olan ilgisinin nasıl başladığını, kitaplarla irtibatının biçim ve yoğunluğunu, kütüphanesini, hatıralarını konuştuk.
Rufi Tiryaki, tam anlamıyla bir “kitap okuru”. Kitap sevgisi, kitaplarla kurduğu sıkı ilişki ve okuduğu kitap sayısı dillere destan. Binlerce kitabın yer aldığı ve bir dekorasyon nesnesi değil, okunan, altı çizilen kitaplarla dolu kütüphanesiyle, Anadolu’daki bir kitap dostu. Rufi Bey’le kitaba dair konuştuk. Kitap okumaya olan ilgisinin nasıl başladığını, kitaplarla irtibatının biçim ve yoğunluğunu, kütüphanesini, hatıralarını konuştuk.
Makaleler
Hava Durumu