
"Kitapta" Arama Sonuçları

Mesela, kitapta yer alan "Sekülerleşen Dil", "Uluhiyyet ve Rububiyyet", "Cahiliyye", "Atalar Dini - Ata Dini", "Şehadet", "Zikr", "Hicret" "Kıssa-Menkıbe", "Başöğretmen" vs gibi konu ve kavramların maruz kalmış olduğu tahrifatın yeterince anlaşılmaması, üzerinde yeterince durulmaması, düşünüyorum ki İslam'ı doğru şekilde anlamanın başında duran engellerden ve Ümmetin kırılma noktalarındandır.

“Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” ismiyle yayınlanan kitap, 1932 ile 1988 yılları arasındaki Film Denetleme Kurullarının aldığı sansür kararlarını içeriyor. Kitaptaki bilgiler, İslam'a karşı düşmanca tavrın sadece senarist ve yönetmenlerden kaynaklanmadığı, devletin dine dair tüm sahneleri bir bir sansürlediği ve yapımcıları uyardığı ortaya çıktı.

Anlam belirsizliği bir cümle ya da ifade ile sınırlı olsaydı tercüme hatası diyerek bir açıklama yapabilirdim fakat okuduğum kitapta başından sonuna kadar aynı tercüme hatası yapılmış. Üstelik bu durum bir kitap ve bir mütercim ile sınırlı değil. Kolonyalizme dair neredeyse bütün kitap ve makalelerde sömürgecilik kavramının ısrarlı bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. “Sömürgeci olmayan emperyalizm” ile kast edilen “kolonyalist olmayan emperyalizm”dir. Emperyalizmin sömürgeci olmayan bir türünden bahsetmek herhalde Türkçe’ye özgü bir garabettir. Bu garabetin sistemli bir şekilde oluşturulduğu açıktır.

Devlet, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmese de olur. Ama, aman ha, kimse Kitabımın yazıldığı sayfaları kitaptan yırtmasın. Yırtanlara engel olun. Mushaf’a saygısızlık yaptırmayın. Ancak, o Kitabı önemsemeyin, mehcur bırakın, sanki Kitapsızmışsınız gibi yaşayın. Okullarınız başka kitapları baştacı etsin, Devletin Anayasa adlı başka kutsal kitabı olsun, onu tatbik etsin. Ekonomide “para” adlı başka kitabınız olsun... Böyle mi diyor Rabbimiz?

Kur’an meali okuyunuz ama asla mealci olmayınız. Dikkat edildiğinde görülen şey şudur. Meal okuyanlar değil, mealcilik yapanlar, yani itibar edilecek şeyin yalnızca meal olduğunu söyleyerek Kur’an’a da aykırı bir tutum sahibi olanlar, Allah’ın o Kitapta peygamberi için “Onda sizler için güzel bir örnek vardır” (Ahzab 33/21, Mümtehine 60/4-6) âyetini görmüyorlar mı? Kitap, yani Allah, elçisine hukukî bir deyimle atıfta bulunmaktadır. Bu atfa itibar etmemek, atıf yapana itibar etmemektir ve hukuk mantığına, hukukun esaslarına aykırıdır.

Biz bu yazımızda, müteveffa Abdülhakim Arvasi'nin "Rabıta-i Şerife" isimli eserine dikkat çekecek, bu kitaptaki rabıta konusunda anlatılanlar ile ilgili mülahazalarımızı belirteceğiz. Bu yazının esas amacı, Kur'ân'dan ve sünnetten kaynaklar gösterilen bu edimin gerçekte ne oranda Kur'âni ve sünni olduğunu dikkatlere sunmak olacaktır.

Tasavvuf kültüründe insanları belli kıvama getirme metotlarından biride, rüya yolunu kullanmaktır. Yanlışlığı tartışılıp sorgulanmayan bu düşüncenin altında yatan sebepler elbette çoktur. Birilerinin, İslam’a ait olmayan ne kadar kadim kültür varsa ya da günün şartlarına göre vermek istediği herhangi bir mesajı varsa, bir kitapta toplayıp rüyasında peygambere onaylattırdıklarını rahatlıkla görebilmekteyiz.

Münir Muhammed Gadban’ın Seyyid Kutub’a doğrudan ve dolaylı bir şekilde temas ettiği metinlerden bir kısmı Müslüman Kardeşler, Seyyid Kutub ve Gelecek adıyla bir araya getirildi. Kitapta yazara ait üç metin bulunuyor

Marmara Üniversitesi Tasavvuf Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, vahdet-i vücud sapkınlığının öncü isimlerinden Muhyiddin Arabi'nin sapkın yaklaşımlarını içeren "Fusûsu'l-Hikem" adlı kitabının Allah Rasulü tarafından ona yazdırıldığını öne sürdü. Kılıç, Yeni Şafak Kitap Eki'nde yayınlanan söyleşisinde şu hezeyanı dile getirdi: "Peygamberimiz İbn Arabî'nin manasına, rüyasına giriyor ve ona, “Bu kitap hikmetlerin menbalarını, yuvalarını gösteren bir kitaptır, bunu al ve ehline anlat” der. Yani Fusûsu'l-Hikem'in asıl kaynağı Peygamberimizin İbn Arabi'ye mana âleminde bildirdiği bilgilerdir. Bundan dolayı da yoğun bir metafizik vardır kitapta."

Mehmet Pamak'ın Kürt Sorunu ve Çözüm Sürecine İslami Bakış adlı kitabı okuyucuyla buluştu. Kitapta, Kürt meselesi ve çözüm süreci bağlamında soruna İslami bakış ortaya konuluyor ve gerçek çözümün ne olduğu dile getiriliyor.

Yaşayarak yazmayı ve yazarken de yaşamayı bizzat soluyan bir kahramandı o. Ardında bıraktığı direniş mirasının yanında, bir de pratize edilmesi gereken teorik bilgileri bir kitapta toplayıp sunması, onun ne kadar büyük ufuk sahibi bir dava adamı olduğunu bize hatırlatıyor. Davasını sürdürecek, mirasını yürütecek olan halefleri için hayatî stratejiler olma özelliği taşıyan, istikametten sapmamaları için yol haritası hükmünde olan bu el risalesivarî kitap, aynı zamanda tarihe verilmiş yaman bir cevaptır da.

‘Bilim söylüyorsa doğrudur’ yalanına inanmak zorunda mıyız? Günümüzde bilimlerin hangileri aslında bilim bile değil, cevabı bu kitapta.

Diyanet İşleri Başkanlığı, ülke geneline dağıttığı ‘Kardeşlik Yazıları’ adlı kitapta Kitabının sunuşunda Nâzım Hikmet ve listeye alınan 78 isim “topluma yön veren kültür mimarları” olarak takdim edilerek şöyle denildi: “Allah onlardan razı olsun.”

Mehmed Durmuş: Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Her ne kadar ‘bir kitap’ diyorsam da bu, aslında bir kitap değildir. Bu, görünürde bir kitaptır ama kapağını açıp da sayfalarını çevirdiğiniz zaman sizi alıp götürecek bir cehennem gezisidir.

Birikim Yayınları arasında 2003 yılında çıkan kitapta Murat Belge, Türkiye-Avrupa birliği ilişkilerine geleneksel söylem ve zihinle bakmıyor. Aksine sorgulayıcı ve eleştirel bir tarz geliştirerek olayın reel gerçekliğini, sorunları, ilişki tarzlarını ele alıyor.

Âkif'in şiirlerinden örnekler verilerek Yalçın Küçük'ün Akif'le ilgili basit ve art niyetli olduğu açık olan Kemalist iddialarına cevaplar veriliyor. Bununla birlikte kitapta Yalçın Küçük'ün laik Türk ulusçuluğuna karşı muhafazakâr milliyetçi bir söylem geliştirmiş Nurullah Çetin.

İlk kitabı “Cennete Otostop” büyük ilgi gören Gazeteci-Yazar Adem Özköse şimdi de dünyanın en ünlü direniş liderleriyle yaptığı görüşmeleri bir kitapta topladı.

Yıllarca Kur'an çalışmalarıyla meşgul olan, yazdığı birçok kitapta insanları tevhid akidesine tâbi olmaya çağıran ve İslami siyasetten, İslam'ın egemenliğinden söz eden yazar Mustafa İslamoğlu, son yıllarda yaşadığı makas değişimini bugünlerde zirveye taşımış görünüyor.

Özkan, bir Kur'an müslümanı olarak; Kur'an'ı daha çok okumaya ve anlamaya çağırmış, kaynağını Kur'anda bulmayan, ona zıd olan her şeyi reddetmiş, insanların tümüne de Kur'an müslümanı olmalarını salık vermiştir. Anlam Yayınları'nın neşrettiği bu kitapta, Ercümend Özkan yukarıda anılan tüm yanları ile karşımıza çıkıyor. Ercümend Özkan Yazıları kitabı, bizi bu çok yönlü hayatı okumaya, anlamaya çağıran belgesel bir seçki. Özkan'ın gezi yazıları, röportajları, basın açıklamaları ve inceleme yazılarını ihtiva eden kıymetli bir eser.
Makaleler
Hava Durumu