"Mahrem" Arama Sonuçları
Basın Bildirisi: Filistin İslâmî Direnişi Ümmetin Onurudur
Bir grup İslami kuruluş, siyonist işgal rejiminin Filistin'deki gayri meşru varlığını giderek daha da genişletme yönündeki politikaları ile ilk kıblemiz Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik artan saldırılarına karşı Gazze İslami direnişinin başlattığı "Aksa Tufanı" cihadını selamlayan ve mücahitler karşısında büyük bir yenilgi alan işgal rejiminin hıncını Gazzeli sivillerden çıkarmak için başlattığı katliam saldırılarını telin eden bir bildiri yayınladı.
Bir grup İslami kuruluş, siyonist işgal rejiminin Filistin'deki gayri meşru varlığını giderek daha da genişletme yönündeki politikaları ile ilk kıblemiz Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik artan saldırılarına karşı Gazze İslami direnişinin başlattığı "Aksa Tufanı" cihadını selamlayan ve mücahitler karşısında büyük bir yenilgi alan işgal rejiminin hıncını Gazzeli sivillerden çıkarmak için başlattığı katliam saldırılarını telin eden bir bildiri yayınladı.
CHP'nin yeni "vizyonu" ne ifade ediyor?
Meğer CHP’nin ikinci yüzyıl vizyonunun önemli satır başlarından biri de bu rezil sözleşmenin yeniden update edilmesiymiş. Belli ki CHP, aileyi ayakta tutan ve toplumda ancak birkaç kılcal damar mesabesinde kalmış bulunan edep, utanma, mahremiyet, nikah gibi değerleri de kesip atacakmış.
Meğer CHP’nin ikinci yüzyıl vizyonunun önemli satır başlarından biri de bu rezil sözleşmenin yeniden update edilmesiymiş. Belli ki CHP, aileyi ayakta tutan ve toplumda ancak birkaç kılcal damar mesabesinde kalmış bulunan edep, utanma, mahremiyet, nikah gibi değerleri de kesip atacakmış.
"Fatih-Harbiye" romanının Neriman'ından, rezidansta ölü bulunan Sedanur'a, gâvurlaşma serüveninin acı meyveleri
İşte ta o dönemdeki gâvurlaşma sürecinden başlayan, iffet ve mahremiyetin çar-çur edilerek, genç kızların şehvetperestlere meze edilmesi, dünya ve ahiretlerinin şehvetperestlerin hazlarına peşkeş çekilmesi ziyanı bugünlerde de acı olaylar eşliğinde yaşanmaya devam ediyor.
İşte ta o dönemdeki gâvurlaşma sürecinden başlayan, iffet ve mahremiyetin çar-çur edilerek, genç kızların şehvetperestlere meze edilmesi, dünya ve ahiretlerinin şehvetperestlerin hazlarına peşkeş çekilmesi ziyanı bugünlerde de acı olaylar eşliğinde yaşanmaya devam ediyor.
Kapitalist-modernist tuğyana teolojik hizmette son zırva: "Başörtüsüz tesettür"
Kapitalist yığma ve yağma çarkının kurulumunun yapılıp işler hale getirilmesinde, Rabbimizin bildirdiği faizin haramlığı ilkesinin ortadan kaldırılması ne kadar gerekli bir adım olarak görülmüşse, mahremiyeti koruyan ve kadının, dişiliği üzerinden bir enstrüman haline getirilmesine engel teşkil eden tesettürün yok edilmesi de aynı şekilde gerekli görülmüştür.
Kapitalist yığma ve yağma çarkının kurulumunun yapılıp işler hale getirilmesinde, Rabbimizin bildirdiği faizin haramlığı ilkesinin ortadan kaldırılması ne kadar gerekli bir adım olarak görülmüşse, mahremiyeti koruyan ve kadının, dişiliği üzerinden bir enstrüman haline getirilmesine engel teşkil eden tesettürün yok edilmesi de aynı şekilde gerekli görülmüştür.
Kız çocuklarını erkek çocuklardan ayırt etmeyi mahremiyet eğitimi zannetmişiz
Pedagog Dr. Adem Güneş ile Kitabın Ortası dergisi tarafından yapılan röportajı istifadenize sunuyoruz
Pedagog Dr. Adem Güneş ile Kitabın Ortası dergisi tarafından yapılan röportajı istifadenize sunuyoruz
Pala: Kültür teknikle birlikte bütünleşik gelir (VİDEO)
Araştırmacı-Yazar Fatih Pala tarafından 23 Mart Cumartesi günü Medeniyet Vakfının Ankara Şubesinde “Medya ve Mahremiyetin Sınırları” konulu Konferans gerçekleştirildi.
Araştırmacı-Yazar Fatih Pala tarafından 23 Mart Cumartesi günü Medeniyet Vakfının Ankara Şubesinde “Medya ve Mahremiyetin Sınırları” konulu Konferans gerçekleştirildi.
Sosyal medya mahremiyeti bitiriyor
Uzmanlar dijital ortamdaki verilerin gelecekte 'gözetim' mekanizmalarına yol açabileceği ve yaptırımların yetersiz kalabileceği konusunda uyarıyor. Evleri perdelerle kapatmaya çalışsak da evin içini, yediğimizi, konuştuğumuzu sosyal medya içerisinde paylaşmamız adeta evleri perdesiz bir hale getiriyor.
Uzmanlar dijital ortamdaki verilerin gelecekte 'gözetim' mekanizmalarına yol açabileceği ve yaptırımların yetersiz kalabileceği konusunda uyarıyor. Evleri perdelerle kapatmaya çalışsak da evin içini, yediğimizi, konuştuğumuzu sosyal medya içerisinde paylaşmamız adeta evleri perdesiz bir hale getiriyor.
Modernlik her şeyi kamusallaştırıyor
Modernlik ayrıştırıcı (analitik) ve doğrusal (lineer) bir keskinlikte; mahremîyet ve alenîyet arasındaki diyalektiği yok etti. Bunu da özel-kamusal ayırımını ikâme ederek yaptı. Bir kere mahremîyet yok edildi. Kamusallık yüceltildi. Modernlik aslında bir alenîyet fetişizmidir. Kamusallık bu fetişi anlatıyor. Modernlik her şeyi kamusallaştırıyor. Kapitalist mübâdele tarzı için bu çok hayâtîdir. Her şeyin önceden hesap edilebilir olması için kamusal bir değer kazanması; alenîyete kavuşturulması ve kayda geçirilmesi gerekiyor. Bu baskıya mahremîyet dayanmaz tabii ki.
Modernlik ayrıştırıcı (analitik) ve doğrusal (lineer) bir keskinlikte; mahremîyet ve alenîyet arasındaki diyalektiği yok etti. Bunu da özel-kamusal ayırımını ikâme ederek yaptı. Bir kere mahremîyet yok edildi. Kamusallık yüceltildi. Modernlik aslında bir alenîyet fetişizmidir. Kamusallık bu fetişi anlatıyor. Modernlik her şeyi kamusallaştırıyor. Kapitalist mübâdele tarzı için bu çok hayâtîdir. Her şeyin önceden hesap edilebilir olması için kamusal bir değer kazanması; alenîyete kavuşturulması ve kayda geçirilmesi gerekiyor. Bu baskıya mahremîyet dayanmaz tabii ki.
Mahrem olan her şey kamusallaştırılırken...
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
‘Edebiyat’tan edeb gidince
Piyasaya her ay yeni kitaplar çıkmasına rağmen, bu kitaplar okuyucudan gereken ilgiyi görmeden, raflarda kısa bir süre kalıp, deponun yolunu tutuyor. Bunun en önemli sebebi ise yazılan eserlerin çoğunun edebî nitelikte olmaması, toplumu ilgilendiren konular yerine, en mahrem olan sahnelerin yer alması.
Piyasaya her ay yeni kitaplar çıkmasına rağmen, bu kitaplar okuyucudan gereken ilgiyi görmeden, raflarda kısa bir süre kalıp, deponun yolunu tutuyor. Bunun en önemli sebebi ise yazılan eserlerin çoğunun edebî nitelikte olmaması, toplumu ilgilendiren konular yerine, en mahrem olan sahnelerin yer alması.
Dışa bağlılık baştan ayağa sözkonusu iken, resmen dışa bağlılıkla suçlanmak!
Kezâ, NATO çok mu yerlidir ki, 55 yıldır, TSK’nın bütün askerî mahremiyetine nüfuz etmiş değil midir? Ki, NATO’nun bilgisi olmadan hattâ darbe yapması bile mümkün değildir..
Kezâ, NATO çok mu yerlidir ki, 55 yıldır, TSK’nın bütün askerî mahremiyetine nüfuz etmiş değil midir? Ki, NATO’nun bilgisi olmadan hattâ darbe yapması bile mümkün değildir..
Fıkıh mezheplerinde örtünme
Buraya kadar özetlediğim doğru bilgi “İslam fıkıh mezheplerinin tanımına göre, nâmahremlere karşı kadının başının tamamının örtülmesi gerektiğini” açık ve kesin olarak ortaya koymaktadır.
Buraya kadar özetlediğim doğru bilgi “İslam fıkıh mezheplerinin tanımına göre, nâmahremlere karşı kadının başının tamamının örtülmesi gerektiğini” açık ve kesin olarak ortaya koymaktadır.
Malik Bin Nebi’nin mahremine çirkin komplo
Malik Bin Nebi merhumun "ev"i, haddini bilmez bir vali tarafından gayri meşru yollarla devlet adına zimmete geçirilmiş ve bu ev onun anısına; bir müzeye yahut en azından bir kültür merkezine dönüştürülmek yerine; fısk-u fücûrun icra edildiği bir geneleve dönüştürülmüş. Hem de resmî olarak.
Malik Bin Nebi merhumun "ev"i, haddini bilmez bir vali tarafından gayri meşru yollarla devlet adına zimmete geçirilmiş ve bu ev onun anısına; bir müzeye yahut en azından bir kültür merkezine dönüştürülmek yerine; fısk-u fücûrun icra edildiği bir geneleve dönüştürülmüş. Hem de resmî olarak.
Makaleler
Hava Durumu