"Tarihten" Arama Sonuçları
M.Ö. 1000'lerin Mısır'ı ile günümüz Türkiye'si arasındaki benzerlikleri bulun!
Muhsin Altun, "Salgın: Mihrak nerede?" makalesinde salgın bağlamında tarihten ilginç kesitler aktarıyor...
Muhsin Altun, "Salgın: Mihrak nerede?" makalesinde salgın bağlamında tarihten ilginç kesitler aktarıyor...
Tarihten günümüze kadın
Kadın; insanlığın varoluşundan beri hangi toplumda ve o toplumun hangi kategorisinde bulunursa bulunsun yıpratılmış, hak ettiği değer verilmemiş, hakları elinden alınmış; ezilmiş, sömürülmüş ve zulme maruz bırakılmıştır.
Kadın; insanlığın varoluşundan beri hangi toplumda ve o toplumun hangi kategorisinde bulunursa bulunsun yıpratılmış, hak ettiği değer verilmemiş, hakları elinden alınmış; ezilmiş, sömürülmüş ve zulme maruz bırakılmıştır.
Tarihten günümüze Kudüs konulu panel Ankara’da düzenlendi (HABER-VİDEO)
Araştırma ve Kültür Vakfı, İLKAV, Kardelen Derneği, Medeniyet Vakfı ve Vahdet Vakfı’nın oluşturduğu “Müslümanlarla Dayanışma Platformu’nun” ortaklaşa düzenlediği “Tarihten Günümüze Kudüs” Paneli Araştırma ve Kültür Vakfı konferans salonunda yapıldı.
Araştırma ve Kültür Vakfı, İLKAV, Kardelen Derneği, Medeniyet Vakfı ve Vahdet Vakfı’nın oluşturduğu “Müslümanlarla Dayanışma Platformu’nun” ortaklaşa düzenlediği “Tarihten Günümüze Kudüs” Paneli Araştırma ve Kültür Vakfı konferans salonunda yapıldı.
Tarihten Günümüze Işık Tutan Bir Batınî Gelenek: Haşhaşilik
Fedaîlerin İmamlarına/liderlerine sorgusuz sualsiz teslimiyetleri gerekiyordu. Seyduna her şeyi bilen, her konuda en doğru kararı veren, yanılmaz bir imamdı. O, bilgileri doğrudan Allah’tan almaktaydı. Bu uğurda Hasan Sabbah’ın, geleneksel şii (ve sünnî) kültürdeki mehdî/Mesih/kurtarıcı figürünü sonuna kadar kullandığı anlaşılmaktadır. Geleceğe dönük bir kurtarıcı/Mesih bekleme telakkisi, bunun tamamen uydurma boş bir söylenti olduğunu bilen insanlar için oldukça abes, insanın havsalası almayan bir inanış ise de, bir kez olabilirliğini kabul edenler açısından, haşhaştan beter bir uyuşturucu olduğunda kuşku yoktur. Dolayısıyla haşhaştan önce mehdi/Mesih/müceddid ve bunların karşı kutbunda yer alan deccal gibi kavramların asılsız ve uydurma olduğunu anlatmak, haşhaşîliğin önünü almak için önerilebilecek en somut adımlardan biridir.
Fedaîlerin İmamlarına/liderlerine sorgusuz sualsiz teslimiyetleri gerekiyordu. Seyduna her şeyi bilen, her konuda en doğru kararı veren, yanılmaz bir imamdı. O, bilgileri doğrudan Allah’tan almaktaydı. Bu uğurda Hasan Sabbah’ın, geleneksel şii (ve sünnî) kültürdeki mehdî/Mesih/kurtarıcı figürünü sonuna kadar kullandığı anlaşılmaktadır. Geleceğe dönük bir kurtarıcı/Mesih bekleme telakkisi, bunun tamamen uydurma boş bir söylenti olduğunu bilen insanlar için oldukça abes, insanın havsalası almayan bir inanış ise de, bir kez olabilirliğini kabul edenler açısından, haşhaştan beter bir uyuşturucu olduğunda kuşku yoktur. Dolayısıyla haşhaştan önce mehdi/Mesih/müceddid ve bunların karşı kutbunda yer alan deccal gibi kavramların asılsız ve uydurma olduğunu anlatmak, haşhaşîliğin önünü almak için önerilebilecek en somut adımlardan biridir.
M. Kemal'in de "pelikanları" varmış!
"Pelikan Bildirisi" ile başlayan ve Davutoğlu'nun Kongre ve aday olmama kararıyla bir saray darbesine sahne olan gelişmeler yankısını sürdürürken, Yıldıray Oğur yakın tarihten ilginç bir örnek vererek tartışmayı sürdürdü. Oğur'un aktardığı hadiseden de anlaşılıyor ki M. Kemal'in de "pelikanları" vardı ve o da tasfiye etmek istediklerine "pelikanlarını" musallat ediyordu. Yıldıray Oğur'un yazısını birlikte okuyalım:
"Pelikan Bildirisi" ile başlayan ve Davutoğlu'nun Kongre ve aday olmama kararıyla bir saray darbesine sahne olan gelişmeler yankısını sürdürürken, Yıldıray Oğur yakın tarihten ilginç bir örnek vererek tartışmayı sürdürdü. Oğur'un aktardığı hadiseden de anlaşılıyor ki M. Kemal'in de "pelikanları" vardı ve o da tasfiye etmek istediklerine "pelikanlarını" musallat ediyordu. Yıldıray Oğur'un yazısını birlikte okuyalım:
Siyonist rejimin kök salmasında Arap rejimlerinin rolü
Direniş güçlerine karşı tavır ve tutumda işgal yönetimiyle Batılı ülkeler ortak bir noktada buluşuyor. Bütün bunlar bize Filistin topraklarının işgal edildiği ilk yılları hatırlattı. Filistin davasının başladığı tarihten bugüne kadar bu davanın yanında yer alan halkların aksine rejimlerin bu davaya karşı yaptıkları düşmanlıkları, işgal rejimine yaptıkları yardımları, bu rejimin Filistin topraklarında kök salmasında üstlendiği rolü bir kez daha gündeme getirdi.
Direniş güçlerine karşı tavır ve tutumda işgal yönetimiyle Batılı ülkeler ortak bir noktada buluşuyor. Bütün bunlar bize Filistin topraklarının işgal edildiği ilk yılları hatırlattı. Filistin davasının başladığı tarihten bugüne kadar bu davanın yanında yer alan halkların aksine rejimlerin bu davaya karşı yaptıkları düşmanlıkları, işgal rejimine yaptıkları yardımları, bu rejimin Filistin topraklarında kök salmasında üstlendiği rolü bir kez daha gündeme getirdi.
Darbenin gölgesinde “barış” oyunu
Mısır’daki darbenin neden olduğu dumanlı havadan işgalci siyonist böylesine gaddarca bir yasayı ve daha nice çirkin oyunları uygulamaya geçirmede yararlanırken, onun çıkarlarını himaye etmeyi resmî politika haline getiren ABD’nin Dış İşleri Bakanı John Kerry de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı, normalde 2009’un başında başkanlık süresi bittiği için uygulamadaki anayasaya göre o tarihten beri Meclis Başkanına teslim etmiş olması gereken başkanlık koltuğunda adeta darbeci general gibi oturmaya devam eden Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ı tüm ön şartlarından vazgeçerek yeniden masa başı görüşmelerine oturmaya ikna etmekti.
Mısır’daki darbenin neden olduğu dumanlı havadan işgalci siyonist böylesine gaddarca bir yasayı ve daha nice çirkin oyunları uygulamaya geçirmede yararlanırken, onun çıkarlarını himaye etmeyi resmî politika haline getiren ABD’nin Dış İşleri Bakanı John Kerry de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı, normalde 2009’un başında başkanlık süresi bittiği için uygulamadaki anayasaya göre o tarihten beri Meclis Başkanına teslim etmiş olması gereken başkanlık koltuğunda adeta darbeci general gibi oturmaya devam eden Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ı tüm ön şartlarından vazgeçerek yeniden masa başı görüşmelerine oturmaya ikna etmekti.
Osman Can: 10. Yıl Marşı faşizanlıktır
Anayasa Mahkemesi eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, 10. Yıl Marşı ile halka faşizanlığın dayatıldığını savunarak, “'Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız; Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız. İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kütleyiz' sözleri tam bir ırk ayrımı değil de nedir?” dedi.
Anayasa Mahkemesi eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, 10. Yıl Marşı ile halka faşizanlığın dayatıldığını savunarak, “'Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız; Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız. İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kütleyiz' sözleri tam bir ırk ayrımı değil de nedir?” dedi.
İspanya'da başörtüsüne Engizisyon avı
Madrid'deki bir ortaokul geçen Nisan ayında müslüman bir çocuğun başörtüsüyle okula girmesini yasakladı ve İspanya'nın ilk başörtüsü tartışmasını başlattı. Müslüman kadınların ne giymesi gerektiği hakkında ilerleyen bu tartışma o tarihten beri ülkenin en yakıcı ulusal meselesi oldu.
Madrid'deki bir ortaokul geçen Nisan ayında müslüman bir çocuğun başörtüsüyle okula girmesini yasakladı ve İspanya'nın ilk başörtüsü tartışmasını başlattı. Müslüman kadınların ne giymesi gerektiği hakkında ilerleyen bu tartışma o tarihten beri ülkenin en yakıcı ulusal meselesi oldu.
Suud "bid'at" deyip her şeyi yıktı, Mekke ve Medine'de tarihten iz bırakmadı
Herşeye bidat damgası vuran Suudiler, Hicaz'ın tüm tarihini katletti. Ayakta sadece Hz. Peygamber'în doğduğu ev kaldı.
Herşeye bidat damgası vuran Suudiler, Hicaz'ın tüm tarihini katletti. Ayakta sadece Hz. Peygamber'în doğduğu ev kaldı.
Emperyalizmin kanlı yürüyüşünün öyküsü:
440 sayfalık kitapta Muhammed Hasaneyn Heykel, tarihten bugüne Amerikan imparatorluk deneyiminin tarihsel serüvenine ışık tutuyor ve bu son deneyimi diğer imparatorluk deneyimleriyle karşılaştırıyor.
440 sayfalık kitapta Muhammed Hasaneyn Heykel, tarihten bugüne Amerikan imparatorluk deneyiminin tarihsel serüvenine ışık tutuyor ve bu son deneyimi diğer imparatorluk deneyimleriyle karşılaştırıyor.
Çanakkale geçildi be hocam!
Tarih, övgü ya da sövgü kitabı değildir.. Tarihten ders alınır.. Tarih, bir toplumun hafızası ve tecrübeler birikimidir. Tarihlerini kaybetmiş, abartılı övgü ya da sövgülere kurban etmiş toplumların gelecekleri karanlıktır.. Çanakkale geçildi efendim, Çanakkale geçilmeseydi, Türkiye Cumhuriyeti kurulmamış olurdu zaten.. Efendim..
Tarih, övgü ya da sövgü kitabı değildir.. Tarihten ders alınır.. Tarih, bir toplumun hafızası ve tecrübeler birikimidir. Tarihlerini kaybetmiş, abartılı övgü ya da sövgülere kurban etmiş toplumların gelecekleri karanlıktır.. Çanakkale geçildi efendim, Çanakkale geçilmeseydi, Türkiye Cumhuriyeti kurulmamış olurdu zaten.. Efendim..
Makaleler
Hava Durumu