"ahirette" Arama Sonuçları
Allah yeter
Hakikatin farkına varamayanlar dünyada da ahirette de rezil olmaya ve acıklı bir azaba mahkumdurlar. Tevhidden uzak her türlü yaşantı insanı hürriyetten, izzet ve şereften mahrum edecektir. Sömürülmekten, kölelikten, kullanılmaktan, onursuzca yaşamaktan insanı İslam kurtaracaktır.
Hakikatin farkına varamayanlar dünyada da ahirette de rezil olmaya ve acıklı bir azaba mahkumdurlar. Tevhidden uzak her türlü yaşantı insanı hürriyetten, izzet ve şereften mahrum edecektir. Sömürülmekten, kölelikten, kullanılmaktan, onursuzca yaşamaktan insanı İslam kurtaracaktır.
“Tin ve Zeytin” – Endülüs ve Filistin
Allah’ın kendilerine güç kuvvet verip en güzel biçimde yarattığı halde esfeli safilinde olmayı tercih edenlerin vay haline… Ve selam olsun salih amelleriyle bu dünya ve ahirette alınlarının akıyla duran mücahitlere…
Allah’ın kendilerine güç kuvvet verip en güzel biçimde yarattığı halde esfeli safilinde olmayı tercih edenlerin vay haline… Ve selam olsun salih amelleriyle bu dünya ve ahirette alınlarının akıyla duran mücahitlere…
Kemalizmin cinneti mi, İslam'ın saadeti mi?
Türkiye toplumu, böyle hep ağlamak yerine dünyada da ahirette de yüzünün gülmesini istiyorsa, bir asırlık Kemalizm irtidatından tevbe edip İslam'a dönmelidir.
Türkiye toplumu, böyle hep ağlamak yerine dünyada da ahirette de yüzünün gülmesini istiyorsa, bir asırlık Kemalizm irtidatından tevbe edip İslam'a dönmelidir.
Şefaat nedir, Kur'an şefaat konusunda ne demektedir?
Ahirette hiç kimseye hiç kimsenin şefaat etmesi mümkün olmayacak; buna gerek de kalmayacaktır. Çünkü hayatımız olduğu gibi ölümümüz de âlemlerin Rabbi Allaha aittir. (6/En’am, 162). Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz. (2/Bakara, 156). Müminler, Allah’ın merhametinden, mağfiretinden, adaletinden kuşku duyamazlar.
Ahirette hiç kimseye hiç kimsenin şefaat etmesi mümkün olmayacak; buna gerek de kalmayacaktır. Çünkü hayatımız olduğu gibi ölümümüz de âlemlerin Rabbi Allaha aittir. (6/En’am, 162). Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz. (2/Bakara, 156). Müminler, Allah’ın merhametinden, mağfiretinden, adaletinden kuşku duyamazlar.
Orucun İslami bağlamından ve kulluk bütünlüğünden koparılması sorunu
Tüm bunlar, İslâm'la bağı koparılmış, tamamen kültürel bir Ramazan algı ve pratiği demektir ki bunun ne dünyada ne de âhirette kimseye faydası olmayacağı açıktır. Dâvetçi mü’minler olarak, Ramazan’ın toplum nezdinde halihazırdaki gibi eğlence-festival, ziyafet gibi cahilî kültürlerle kuşatılmış mahkûm bir ritüel ayı değil, Kur’ânî/Nebevî saflık ve sahihlikte hâkim bir İslâmî inşâ ayı olarak algılanıp yaşanması için bu konuları yaygın şekilde gündemleştirmekle mükellefiz.
Tüm bunlar, İslâm'la bağı koparılmış, tamamen kültürel bir Ramazan algı ve pratiği demektir ki bunun ne dünyada ne de âhirette kimseye faydası olmayacağı açıktır. Dâvetçi mü’minler olarak, Ramazan’ın toplum nezdinde halihazırdaki gibi eğlence-festival, ziyafet gibi cahilî kültürlerle kuşatılmış mahkûm bir ritüel ayı değil, Kur’ânî/Nebevî saflık ve sahihlikte hâkim bir İslâmî inşâ ayı olarak algılanıp yaşanması için bu konuları yaygın şekilde gündemleştirmekle mükellefiz.
Şüphesiz Allah her şeye tanıktır...
Farklı inanç grupları arasındaki gerçek hükmün kıyamet günü Allah tarafından verileceği hatırlatılmaktadır. Bir dinin inanç esasları ve öğretilerinin, rasyonel olmayan, akla ve bilime aykırı olan taraflarını ortak akılla bilmek ve belirlemek mümkündür. Ancak, din konusu bilim konularından farklı olduğu ve her dinde iman belirleyici bir role sahip bulunduğu için dünya hayatında, bir dinin hak olduğunu bilimsel kesinlikle ispat eden ve ortak aklın kabule mecbur olacağı bir ölçüt, bir kanıt, bir ispat aracı bulunamayacak, nihaî ve kesin hüküm âhirette Allah tarafından açıklanacaktır.
Farklı inanç grupları arasındaki gerçek hükmün kıyamet günü Allah tarafından verileceği hatırlatılmaktadır. Bir dinin inanç esasları ve öğretilerinin, rasyonel olmayan, akla ve bilime aykırı olan taraflarını ortak akılla bilmek ve belirlemek mümkündür. Ancak, din konusu bilim konularından farklı olduğu ve her dinde iman belirleyici bir role sahip bulunduğu için dünya hayatında, bir dinin hak olduğunu bilimsel kesinlikle ispat eden ve ortak aklın kabule mecbur olacağı bir ölçüt, bir kanıt, bir ispat aracı bulunamayacak, nihaî ve kesin hüküm âhirette Allah tarafından açıklanacaktır.
Ne kadar aklediyorsak o kadar Mü’miniz
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Aile olmak
İyi bir rol model aileyi oluşturmamız, olmazsa olmazımızdır. Bu rol model aile hem bu dünyada hem ahirette kurtuluşumuz olur İnşaAllah.
İyi bir rol model aileyi oluşturmamız, olmazsa olmazımızdır. Bu rol model aile hem bu dünyada hem ahirette kurtuluşumuz olur İnşaAllah.
Şeytanlar, sadece azgınları saptırırlar, Allah’ın ihlâslı kullarını hâkimiyet altına alamazlar
Cin ve insan şeytanlarının, Allah’ın ihlâslı kullarını hâkimiyetleri altına almaya güçleri yetmez. Bu sebeple, ihlâs sahibi kullardan da zaman zaman günaha meyledenler olsa bile, bunlar günahta ısrar etmek yerine büyük bir pişmanlıkla hemen tevbe edip Allah’a sığınırlar. Şeytanların güçleri, ancak kendilerine meyleden ve kendiliğinden şeytana uymaya yönelen azgınları etki altına almaya yeter. Dünyada olduğu gibi hesap günü de kendi aralarında dayanışma gösteren cin şeytanları ile müstekbir insan şeytanları, kandırdıkları zayıf ve güçsüz kesimlerin ise ahirette kendilerini suçlamalarına ve kendilerinden şikâyetçi olmalarına muhatap olacaklardır.
Cin ve insan şeytanlarının, Allah’ın ihlâslı kullarını hâkimiyetleri altına almaya güçleri yetmez. Bu sebeple, ihlâs sahibi kullardan da zaman zaman günaha meyledenler olsa bile, bunlar günahta ısrar etmek yerine büyük bir pişmanlıkla hemen tevbe edip Allah’a sığınırlar. Şeytanların güçleri, ancak kendilerine meyleden ve kendiliğinden şeytana uymaya yönelen azgınları etki altına almaya yeter. Dünyada olduğu gibi hesap günü de kendi aralarında dayanışma gösteren cin şeytanları ile müstekbir insan şeytanları, kandırdıkları zayıf ve güçsüz kesimlerin ise ahirette kendilerini suçlamalarına ve kendilerinden şikâyetçi olmalarına muhatap olacaklardır.
Sekînet, Allah’tan Mü’min'lere Gelen Gaybî Bir Yardımdır
Hayat, mü’minler için bir imtihan alanıdır. Çeşitli şekillerde denendiğimiz bu alanı, imanın gereğine göre değiştirmek, ıslah etmek, dönüştürmekle yükümlüyüz. Bu görevin başarısı toplu bir eylemliliği de içerir. İslâm’ın ferdî veya toplu şâhidliğini yapmak, gerçek anlamda Müslümanca bir hayat sürdürmek, öyle kolay bir iş değildir. Bu zorlu, çileli ama sonunda ferahlığa (dünyada fethe, âhirette cennete) çıkan yolda, zulme, şirke, tuğyana bulaşmadan yürüyebilmek
Hayat, mü’minler için bir imtihan alanıdır. Çeşitli şekillerde denendiğimiz bu alanı, imanın gereğine göre değiştirmek, ıslah etmek, dönüştürmekle yükümlüyüz. Bu görevin başarısı toplu bir eylemliliği de içerir. İslâm’ın ferdî veya toplu şâhidliğini yapmak, gerçek anlamda Müslümanca bir hayat sürdürmek, öyle kolay bir iş değildir. Bu zorlu, çileli ama sonunda ferahlığa (dünyada fethe, âhirette cennete) çıkan yolda, zulme, şirke, tuğyana bulaşmadan yürüyebilmek
21. Yüzyılda çocuk olmak
Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onları güzelce yetiştirip terbiye etmek her anne ve babanın sorumluluğudur. Zekeriyya (as) meryemi bitki gibi yetiştirmiştir; nasıl ki! Bitkiye iyi bakmaz sulamazsan solar veya kurur, sürekli ilgi ve alakamıza muhtaçtır. Mükafatı hem bu dünyada, hemde Ahirette kat kat verilecektir.
Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onları güzelce yetiştirip terbiye etmek her anne ve babanın sorumluluğudur. Zekeriyya (as) meryemi bitki gibi yetiştirmiştir; nasıl ki! Bitkiye iyi bakmaz sulamazsan solar veya kurur, sürekli ilgi ve alakamıza muhtaçtır. Mükafatı hem bu dünyada, hemde Ahirette kat kat verilecektir.
Dünyada para ahirette iman mı?
Ahiret azığımız elbette ki imandır ve fakat paraya gelince sahip olunan mallar,altın, gümüş vs. bunlar dünya hayatının geçici süsleridir. Esas olan bunları baki olacak olan ahiret hayatında Allah’ın rızasını kazana bilmek adına kullanmayı becerebilmektir.
Ahiret azığımız elbette ki imandır ve fakat paraya gelince sahip olunan mallar,altın, gümüş vs. bunlar dünya hayatının geçici süsleridir. Esas olan bunları baki olacak olan ahiret hayatında Allah’ın rızasını kazana bilmek adına kullanmayı becerebilmektir.
İbrahim olup en sevdiğimizi Allah’a kurban edebilme bilinci
Bedenlerden çok daha önemli olan beyinler, gönüller tâğutlara, beşerî ideolojilere, zâlim düzenlere kurban ediliyor. Doğru kurban anlayış ve uygulamasının sonu cennet, yanlış kurban anlayışının sonu da zillet ve âhirette de dehşet.
Bedenlerden çok daha önemli olan beyinler, gönüller tâğutlara, beşerî ideolojilere, zâlim düzenlere kurban ediliyor. Doğru kurban anlayış ve uygulamasının sonu cennet, yanlış kurban anlayışının sonu da zillet ve âhirette de dehşet.
Kuklacıya değil, kuklaya odaklanan mücadele stratejisi
Kuklacı büyük şeytanla dostluğa (velayete) devam edildiği sürece ne dünyada ne ahirette rahatın olmadığını anlamak istemiyorsanız yapacak bir şey yok, ey politikacılar.
Kuklacı büyük şeytanla dostluğa (velayete) devam edildiği sürece ne dünyada ne ahirette rahatın olmadığını anlamak istemiyorsanız yapacak bir şey yok, ey politikacılar.
Venhar'da "Âhirette Pişmanlık Sahneleri" konusu
Venhar Cumartesi Seminerleri, bu hafta 19:00'da Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Zülfikar Durmuş'u konuk ediyor. Durmuş'un, 'Ahirette Pişmanlık Sahneleri' konusunu ele alarak, "Din Günü"nden önce kendimizi hesaba çekmemize yardımcı olacak bir oturum yapması bekleniyor. Rabbimiz'den ahiret günü pişmanlık duyacaklarımız konusunda bizlere basiret vermesini ve o pişmanlığı yaşatmamasını niyaz ederiz...
Venhar Cumartesi Seminerleri, bu hafta 19:00'da Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Zülfikar Durmuş'u konuk ediyor. Durmuş'un, 'Ahirette Pişmanlık Sahneleri' konusunu ele alarak, "Din Günü"nden önce kendimizi hesaba çekmemize yardımcı olacak bir oturum yapması bekleniyor. Rabbimiz'den ahiret günü pişmanlık duyacaklarımız konusunda bizlere basiret vermesini ve o pişmanlığı yaşatmamasını niyaz ederiz...
Hüseyin Bülbül, "Kul hakkı" konusunu anlattı
Hüseyin Bülbül: Toplumumuzda şöyle bir kanaat vardır. Kul hakkı asla bağışlanmaz. Bu nedenle "bana kul hakkıyla gelmeyin” sözü, bir ayetmiş gibi Allah Teâlâ’ya isnat edilir. Hâlbuki Kur’an’da böyle bir ayet yoktur. İnsanların haklarından bahsedilir. Ama haksızlık yapanların asla affedilmeyeceğinden bahsedilmez. Çünkü kulu yaratan, yaşatan, hak ve hukukunu belirleyen, dünya ve ahirette görev ve sorumluluklarını bildiren, sonucundan sorumlu tutan, hak ve batılın ölçüsünü koyan, neyin daha önemli olduğunu belirleyen de Allah Teâlâ’dır. Konuya bu açıdan baktığımız zaman, herhangi bir kuralı ihlal eden kimse, her şeyden önce kuralı belirleyen Allah’ın hukukunu çiğnemiş olmaktadır. Bu nedenle ihlal edilen hak öncelikle Allah’ın hakkıdır.
Hüseyin Bülbül: Toplumumuzda şöyle bir kanaat vardır. Kul hakkı asla bağışlanmaz. Bu nedenle "bana kul hakkıyla gelmeyin” sözü, bir ayetmiş gibi Allah Teâlâ’ya isnat edilir. Hâlbuki Kur’an’da böyle bir ayet yoktur. İnsanların haklarından bahsedilir. Ama haksızlık yapanların asla affedilmeyeceğinden bahsedilmez. Çünkü kulu yaratan, yaşatan, hak ve hukukunu belirleyen, dünya ve ahirette görev ve sorumluluklarını bildiren, sonucundan sorumlu tutan, hak ve batılın ölçüsünü koyan, neyin daha önemli olduğunu belirleyen de Allah Teâlâ’dır. Konuya bu açıdan baktığımız zaman, herhangi bir kuralı ihlal eden kimse, her şeyden önce kuralı belirleyen Allah’ın hukukunu çiğnemiş olmaktadır. Bu nedenle ihlal edilen hak öncelikle Allah’ın hakkıdır.
İslami kuruluşlardan dayanışma eylemi: Suriye halkı yalnız değildir
Ak-Mer, Birr Nesil-Der, Davet-Der, Eğitim-Der, Hay-Der, Kalem-Der, Kur’an Nesli Kültür Merkezi ve Özgür Açılım’dan oluşan ortak duyarlılığa sahip kuruluşların çağrısıyla Fatih Saraçhane’de biraraya gelen bir grup İstanbullu Müslüman, Suriye’deki Baas zulmünü telin ederek, Suriye halkının onur mücadelesine desteklerini deklare ettiler. Grup adına yapılan konuşmalarda ve okunan basıın açıklamasında, Suriye’de ve tüm İslam coğrafyasında yegane istikamet ve çözüm yolunun İslam olduğu bilincinin kökleşmesi için çaba gösterilmesi gerektiği belirtilerek aksi yönelimlerin dünya ve ahirette kayıptan başka bir sonuç doğurmayacağı kaydedildi.
Ak-Mer, Birr Nesil-Der, Davet-Der, Eğitim-Der, Hay-Der, Kalem-Der, Kur’an Nesli Kültür Merkezi ve Özgür Açılım’dan oluşan ortak duyarlılığa sahip kuruluşların çağrısıyla Fatih Saraçhane’de biraraya gelen bir grup İstanbullu Müslüman, Suriye’deki Baas zulmünü telin ederek, Suriye halkının onur mücadelesine desteklerini deklare ettiler. Grup adına yapılan konuşmalarda ve okunan basıın açıklamasında, Suriye’de ve tüm İslam coğrafyasında yegane istikamet ve çözüm yolunun İslam olduğu bilincinin kökleşmesi için çaba gösterilmesi gerektiği belirtilerek aksi yönelimlerin dünya ve ahirette kayıptan başka bir sonuç doğurmayacağı kaydedildi.
'Şefaat' kavramı ve yanlış peygamber anlayışı
İnsanlar, hesap günü dine davet edilmeyecektir. Amel yapmaları istenmeyecektir. Zaten yapamayacaklardır. O gün insanlar dünyadayken yaptıklarının meyvesini toplayacaklardır. Öyleyse dünya kurtuluş tohumlarının atıldığı, tebliğinin yapıldığı, amelin işlendiği yerdir. Şefaate nail olmak (iman - amel ve kurtuluş ) dünyada gerçekleşiyor. Ahirette sadece sorgu ve sonuç var.
İnsanlar, hesap günü dine davet edilmeyecektir. Amel yapmaları istenmeyecektir. Zaten yapamayacaklardır. O gün insanlar dünyadayken yaptıklarının meyvesini toplayacaklardır. Öyleyse dünya kurtuluş tohumlarının atıldığı, tebliğinin yapıldığı, amelin işlendiği yerdir. Şefaate nail olmak (iman - amel ve kurtuluş ) dünyada gerçekleşiyor. Ahirette sadece sorgu ve sonuç var.
Makaleler
Hava Durumu