"askerlik" Arama Sonuçları
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Wagner katliamlarına Esed askerlerinin de katıldığı ortaya çıktı
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Rus paralı askerlik şirketi Wagner askerlerinin saldırılarından sağ kurtulanlar, Wagner’in bölgedeki etkinliğini arttırmaya çalıştığını ve Suriyeli paralı askerlerin de bu saldırılara katıldığını aktardı.
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Rus paralı askerlik şirketi Wagner askerlerinin saldırılarından sağ kurtulanlar, Wagner’in bölgedeki etkinliğini arttırmaya çalıştığını ve Suriyeli paralı askerlerin de bu saldırılara katıldığını aktardı.
Başkanlık Hükümeti'nden yeni torba yasa: Yasal kumara teşvik
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın dün açıkladığı ve içinde bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin de olduğu torba yasanın içinde bir başka düzenlemenin de Spor Toto, İddaa gibi resmi-yasal kumar oyunlarına teşviki artırmaya dönük bir madde olduğu ortaya çıktı.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın dün açıkladığı ve içinde bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin de olduğu torba yasanın içinde bir başka düzenlemenin de Spor Toto, İddaa gibi resmi-yasal kumar oyunlarına teşviki artırmaya dönük bir madde olduğu ortaya çıktı.
Zorunlu askerlik dayatmasına karşı yeni bir girişim
Son dönemde Müslüman imani redçiler aracılığıyla da yeniden gündeme gelen zorunlu askerliğin artık islami kesim içinde de ciddiyetle tartışılması gerektiğini belirten girişim, bu eylemin ve kurulan sitenin konunun gündemleşme sürecine katkı sağlayacağını belirtiyorlar.
Son dönemde Müslüman imani redçiler aracılığıyla da yeniden gündeme gelen zorunlu askerliğin artık islami kesim içinde de ciddiyetle tartışılması gerektiğini belirten girişim, bu eylemin ve kurulan sitenin konunun gündemleşme sürecine katkı sağlayacağını belirtiyorlar.
İmani redciye askeri cezaevinde dayak
“Müslüman olmayan ordunun mensubu olmayacağım. Zorunlu askerlik görevini reddediyor ve vicdani reddimi açıklıyorum” diyerek askerlik yapmayı reddeden Muhammet Serdar Delice'ye, askeri cezaevinde dayak atıldığı ortayta çıktı.
“Müslüman olmayan ordunun mensubu olmayacağım. Zorunlu askerlik görevini reddediyor ve vicdani reddimi açıklıyorum” diyerek askerlik yapmayı reddeden Muhammet Serdar Delice'ye, askeri cezaevinde dayak atıldığı ortayta çıktı.
100 milyon çocuk işe zorlanıyor...
Dünyada 215 milyon çocuk çalışmak zorunda; bunun yarısı da fuhuş, uyuşturucu, maden ve sıcak çatışmalarda askerlik gibi tehlikeli alanlarda bu işlere zorlanıyor
Dünyada 215 milyon çocuk çalışmak zorunda; bunun yarısı da fuhuş, uyuşturucu, maden ve sıcak çatışmalarda askerlik gibi tehlikeli alanlarda bu işlere zorlanıyor
Vicdani ve imani ret için 'hapis' formülü
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Askere gitmek istemeyene ceza vereceğiz. Cezayı hapiste çektikten sonra askerlikten muaf olacak” dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Askere gitmek istemeyene ceza vereceğiz. Cezayı hapiste çektikten sonra askerlikten muaf olacak” dedi.
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
Haksöz, "Vicdanı Ret" dosyasıyla çıktı
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayını sürdüren Haksöz dergisi, “Militarizmin Balyozu Halkın Tepesinde!” manşetiyle çıktı. Dergi bu sayıda “Zorunlu Askerlik ve Vicdani Ret” konulu yeni bir soruşturmayı okuyucularının ilgisine sunuyor.
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayını sürdüren Haksöz dergisi, “Militarizmin Balyozu Halkın Tepesinde!” manşetiyle çıktı. Dergi bu sayıda “Zorunlu Askerlik ve Vicdani Ret” konulu yeni bir soruşturmayı okuyucularının ilgisine sunuyor.
Makaleler
Hava Durumu