
"ayaklar" Arama Sonuçları

Mahşerde kendi kitabımızı okuyacağız, Kur'an'ın ifade ettiği kitap. Kendi kendimizin şahidi olacağız. Ne akraba, ne dost, ne arkadaş, ne lider edindiğimiz kişi ve kişiler, tek başına, eller konuşacak, ayaklar ise şahitlik edecek.

Venhar Cumartesi Seminerlerinin geçtiğimiz haftaki oturumunda, Sümeyra Durmuş kardeşimiz 'Kur'an, Ahlak ve Biz' başlıklı çok anlamlı bir sunum gerçekleştirdi. Oturumun konuşma metnini siz değerli okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz. Rabbimiz bizlerin kitabını hayata geçirmedeki azmini her daim canlı ve diri tutsun. Ayaklarımızı kaydırmasın... Dua ile...

Özgür Gündem adlı PKK paçavrasının, Alah Rasulü'nden (a.s.) rivayet edilen "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadisine atıfta bulunarak yaptığı hakaret, Diyarbakır'da lanetlendi. Diyabakır'da 100'ü aşkın İslami kuruluş tarafından düzenlenen eyleme büyük bir kitle katıldı.

Örneğin;Namaz sırasında evinin bir odasına havan mermisi düşen bir kişi çocuklarının cesetlerini toplamak için namazını bozabilir mi? İki el ya da ayağını veya bunlardan birisini kaybeden kişi farz olan el ve ayakları yıkamadığında veyahut kalan tek el yada ayağını yıkadığında abdesti sahih olur mu?

Bir seçimde ‘oy vermek’ demek, re’y (görüş) belirtmek, irade beyan etmek, inisiyatif koymak demektir. Rey veren, o seçimin doğurduğu her türlü sonuca ortaktır. Kişi, kendi oyu ile nelere evet demiş olacağını iyi hesap etmelidir. Parçacı, uzlaşmacı ve ılımlı yaklaşımlar bizi kesinlikle İslam’a götürmeyecektir; olsa olsa, İslam'ın garnitürleştirildiği bir dünyaya sevk edecektir... Bir şirk müessesesi, oraya kıble ehli birisi seçilmekle, oranın akidevî dokusu değişmemektedir. Bilakis, insanların ayaklarını kaydırıcı tuzak renklere bürünmektedir.

Yedi yaşında iki çocuk. İkisinin de evini, ailesini, çocukluğunu, geleceğini, vatanını almış ellerinden Esed. Yetmemiş, birinin iki bacağını, birinin iki kolunu koparmış. Ahmet ve Muhammed'in Suriye'nin farklı şehirlerinden başlayan hayat yolculukları İstanbul Fatih'te kesişti. İkisinin de sadece babaları var yanlarında. Ahmed'in yemeklerini Muhammed yediriyor. 'Yarım' halleriyle hayata tutunuşları ders veriyor adeta.

31 Temmuz 1932’de Belçika’da yapılan Dünya Güzellik Yarışması’nda, Keriman Halis oylama bile yapılmadan birinci ilân edilmişti... Keriman Halis’i birinci ilân eden jüri başkanı; “Bugün Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Çünkü bugün İslâmiyet bitmiştir, onu bitiren Avrupa’dır!.. demişti.

Ünlü gazeteci Robert Fisk, Mısır'daki katliam sonrası bir hastanede yaşananları anlattı: Ayaklarımız kan içinde kaldı. Ölenlerin çoğu yüzünden vurulmuştu. Bir doktor "Böyle katliam görmedim" dedi.

Mustazaf Der'in yargı kararıyla kapatılması kamuoyunda ciddi rahatsızlık uyandırırken derneğin kapatılmasına ilk tepkiler de gelmeye başladı. Mustazaf Der'in kapatılmasına sert tepki gösteren Ahde Vefa Platformu, kararın insan haklarını ayaklar altında aldığını vurguladı.

Sitemiz islamvehayat.com, bundan 5 yıl önce, yeryüzünde hüküm süren şirk ve tuğyana karşı tevhid ve adalet mücadelesine omuz vermek üzere kuruldu. Rabbimizden, ayaklarımızı yolunda sabit kadem kılmasını niyaz ediyoruz. İnşaallah nice 5 yıllara...

Evrensel bir gönüllü kölelik dini bizim insanlarımız eliyle yaygınlık kazanmamalıdır. Ayakları zincirleyen değil kafalarıyla insanları köleleştiren, dünya sömürüsünden pay kapmayı telkin eden bu sistem, bir örgütlülük düzleminde sessiz ve derinden ilerliyor.

Rabbimizden, asıl bayramın kazanılacağı imtihanın adı olan dünya yolculuğunda ayaklarımızı yolunda sabit kadem kılmasını niyaz ediyor, bayramımızı mübarek kılmasını diliyoruz.

Küba'daki Amerikan askeri hapishanesi Guantanamo'da altı buçuk yıl kalan Sami el Hac: "Farelere bile daha insani davranıldı. İnsanlık şerefi ayaklar altına alındı. İnsani durumumuz, insanlık şerefimiz ihlal edildi."

Hizbullah hareketi lideri Seyyid Hasan Nasrullah: "İsrail birkaç yıl içinde ortadan kalkacaktır" dedi.

“İşgal altındaki Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın altındaki kazılar sürerken, Yahudi yerleşim birimlerinin inşaatları son hızla devam ederken, İslamî mukaddesat ayaklar altına alınırken, Filistinli tutsaklar sistematik olarak yok edilmeye çalışılır ve halkımız her gün katliamlara ve saldırılara maruz kalırken Abbas yönetiminin bütün bu yaşananlar karşısındaki suskunluğu tek kelimeyle iğrençtir.”

Kardeşler, biz Müslümanların az sayıda bayramı var. Bu bizler için büyük bayramdır ve bende siz kardeşlerimin bu bayramınızı tebrik ederim.

Günümüzde evliliklerdeki sıkıntının önemli bir sebebi, bence, gemilerin yakılmamasıdır. Gemilerin yakılması bir yana, belli aralıklarla dönülüp onlar cilalanıyor. Belki kullanırım, lazım olur diye. Buradaki gemi ne oluyor? Erkeğin gemileri, ‘beğenmezsem boşanırım'; kadının gemileri ise ‘ekonomik bağımsızlığım olsun, ayrılırsam kimseye muhtaç olmayayım, kendi ayaklarım üstüne durabileyim, baba evine geri dönerim’ sözleridir.

Topraklarımıza İsrail virüsünü enjekte eden, Filistin'e kan kusturan, Lübnan'ı yakıp yıkan, Irak'ın canına okuyan canavarlar, barış havarisi ayaklarına yatıyor ve gözümüzün içine bakarak hiç utanmadan “Ortadoğu'yu barışa, huzura, esenliğe kavuşturmak için yanıp tutuşuyoruz. Haydi, Annapolis'e gelin de bu işi nasıl yapacağımızı konuşalım” diyorlar.
Makaleler
Hava Durumu