"edemez" Arama Sonuçları
Bizim hiç mi suçumuz yok?
Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.
Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.
Cahiliyyeden rahatsız olursak, Ebu Cehiller rahat edemez
Aramızda tekrar edip durduğumuz bir ilke olan cahiliyyenin tüm şahıs ve kurumlarını Reddetmedikçe araya kırmızı bir çizgi koymadıkça cahiliyyeden ayrılmadıkça Nebevi hareket metodu uygulanamaz.
Aramızda tekrar edip durduğumuz bir ilke olan cahiliyyenin tüm şahıs ve kurumlarını Reddetmedikçe araya kırmızı bir çizgi koymadıkça cahiliyyeden ayrılmadıkça Nebevi hareket metodu uygulanamaz.
Yarım hurma kaç dolar?
Dünya insanlık adına ve Müslümanlar aleyhine hiçde iç açıcı bir yere gitmiyor. Tüm dünya coğrafyasında nerede bir zülüm, eziyet ve katliam varsa mutlaka bundan sadece Müslümanlar etkileniyor. Yani aslında tüm planlar Müslümanlar üzerine yapılıyor. Sıranın hangi ülkeye, hangi topluluğa geleceğini kimse garanti edemez. Hal böyleyken ve her birimiz kendi ahiretimize hazırlanırken Hz. Peygamberin rehberliğine ve önderliğine hiç olmadığımız kadar ihtiyaç duyuyoruz. Ne buyuruyordu Hz. Peygamber : “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun.”
Dünya insanlık adına ve Müslümanlar aleyhine hiçde iç açıcı bir yere gitmiyor. Tüm dünya coğrafyasında nerede bir zülüm, eziyet ve katliam varsa mutlaka bundan sadece Müslümanlar etkileniyor. Yani aslında tüm planlar Müslümanlar üzerine yapılıyor. Sıranın hangi ülkeye, hangi topluluğa geleceğini kimse garanti edemez. Hal böyleyken ve her birimiz kendi ahiretimize hazırlanırken Hz. Peygamberin rehberliğine ve önderliğine hiç olmadığımız kadar ihtiyaç duyuyoruz. Ne buyuruyordu Hz. Peygamber : “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun.”
Kur’an’a göre Tuğyan nedir, Tağut kimdir?
Müminler tâğuta asla rıza gösteremezler, tâğuttan razı olamaz, tâğuta dua edemezler, tâğutun ömrünü uzatacak tutum, tavır ve ilişkilere giremezler…
Müminler tâğuta asla rıza gösteremezler, tâğuttan razı olamaz, tâğuta dua edemezler, tâğutun ömrünü uzatacak tutum, tavır ve ilişkilere giremezler…
BM komiseri: Arakan'da yaşananların soykırım olduğunu kimse inkâr edemez
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hüseyin, Arakanlı Müslümanların öldürüldüğünü, tecavüze uğradığını, sistematik olarak köylerinin, evlerinin ve mallarının harap edildiğini belirterek, "Kimse soykırım unsurlarının varlığını inkar edebilir mi?" dedi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hüseyin, Arakanlı Müslümanların öldürüldüğünü, tecavüze uğradığını, sistematik olarak köylerinin, evlerinin ve mallarının harap edildiğini belirterek, "Kimse soykırım unsurlarının varlığını inkar edebilir mi?" dedi.
Müslümanlar apartman yığınlarını ‘mahalle’ zannediyor
''Mahalle, kırk haneden oluşur. Kırk kapı komşu birbirine kefildir. Avarız akçası da bu kefaletin senedidir. Bir şehir, mahallelerden oluşur. Şehir inşa edemezsek medeniyet de inşa edemeyiz.'' Lütfi Bergen, 'Şehir Sünnettir' kitabı etrafında Yağız Gönüler'in sorularını cevapladı.
''Mahalle, kırk haneden oluşur. Kırk kapı komşu birbirine kefildir. Avarız akçası da bu kefaletin senedidir. Bir şehir, mahallelerden oluşur. Şehir inşa edemezsek medeniyet de inşa edemeyiz.'' Lütfi Bergen, 'Şehir Sünnettir' kitabı etrafında Yağız Gönüler'in sorularını cevapladı.
Mahir Hammud’dan IŞİD analizi
Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz: Kimse Maliki hükümetini savunamaz. Ya da onun gibi Amerikan işgalinden sonra gelen herhangi bir hükümeti… Ya da hiç kimse Irak’ta işlerin dosdoğru bir seyir izlediğini iddia edemez... Tüm bunlar doğru… Ancak, hükümetin yanlışları ne olursa olsun, IŞİD hükümet tarafından yapılan yanlışları gidermek için alternatif bir model kabul edilebilir mi?
Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz: Kimse Maliki hükümetini savunamaz. Ya da onun gibi Amerikan işgalinden sonra gelen herhangi bir hükümeti… Ya da hiç kimse Irak’ta işlerin dosdoğru bir seyir izlediğini iddia edemez... Tüm bunlar doğru… Ancak, hükümetin yanlışları ne olursa olsun, IŞİD hükümet tarafından yapılan yanlışları gidermek için alternatif bir model kabul edilebilir mi?
"Andımız" kaldırıldı, Laik-Kemalist eğitim sürüyor!
Müslümanlar sistem içi değişim-dönüşümlerle ilgilenebilir, bunlardan istifade edebilir. Ancak referansı İslam olmayan, Allah'ın hükümlerini kendisi için temel belirleyici kabul etmeyen sistemin hiçbir değişimi Müslümanları razı edemez, etmemeli. Laik eğitimin demokratikleştirilmesine yönelik adımlar karşısında Allah'a şükretmek gibi ölçüsüzlükler Müslümana yakışmaz.
Müslümanlar sistem içi değişim-dönüşümlerle ilgilenebilir, bunlardan istifade edebilir. Ancak referansı İslam olmayan, Allah'ın hükümlerini kendisi için temel belirleyici kabul etmeyen sistemin hiçbir değişimi Müslümanları razı edemez, etmemeli. Laik eğitimin demokratikleştirilmesine yönelik adımlar karşısında Allah'a şükretmek gibi ölçüsüzlükler Müslümana yakışmaz.
Hülya Alper: Akıl, vahiy olmaksızın adaleti ikame edemez
İLKAV'ın “Akıl-Vahiy İlişkisi” konferansında konuşan Marmara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Hülya Alper, "İnsanlar arası ilişkileri düzenlemek ve adaleti ikame etmek ancak vahyin bilgisiyle mümkündür. İnsanın doğasının aklı yanıltmasına engel olur. Hevanın saptırmalarına karşı vahyin uyarıları gereklidir. Menfaatin değil iyi ve güzelin hakim olduğu sosyal bir hayat kurmada vahiy gereklidir ve belirleyicidir." dedi.
İLKAV'ın “Akıl-Vahiy İlişkisi” konferansında konuşan Marmara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Hülya Alper, "İnsanlar arası ilişkileri düzenlemek ve adaleti ikame etmek ancak vahyin bilgisiyle mümkündür. İnsanın doğasının aklı yanıltmasına engel olur. Hevanın saptırmalarına karşı vahyin uyarıları gereklidir. Menfaatin değil iyi ve güzelin hakim olduğu sosyal bir hayat kurmada vahiy gereklidir ve belirleyicidir." dedi.
Özgür-Der: Hükümet, işgal ve katliam politikalarına onay verdi
Özgür-Der: “Filistin’e söylemleriyle, Siyonist işgal rejimine ise diplomatik, askeri ve iktisadi eylemleriyle destek olanlar adalete ve kardeşliğe hizmet edemezler.”
Özgür-Der: “Filistin’e söylemleriyle, Siyonist işgal rejimine ise diplomatik, askeri ve iktisadi eylemleriyle destek olanlar adalete ve kardeşliğe hizmet edemezler.”
İslamoğlu: Kemalizm, Apoizm'in ebeliğini yaptı
"Aslında açılım, Kemalizm'in enkazını temizlemekten başka bir şey değildir. Bu işin Türkçesi budur. Açılıma Türk ve Kürt Ergenekonu direniyor. Demin özetlediğim süreçten 1970lerdeki kırılmayı esas alırsak eğer, aslında laikleştirdikleri Kürtlerle baş edemez oldular. Dolayısıyla çözümsüzlüğü savunanlar, çözümsüzlükten nemalananlardır."
"Aslında açılım, Kemalizm'in enkazını temizlemekten başka bir şey değildir. Bu işin Türkçesi budur. Açılıma Türk ve Kürt Ergenekonu direniyor. Demin özetlediğim süreçten 1970lerdeki kırılmayı esas alırsak eğer, aslında laikleştirdikleri Kürtlerle baş edemez oldular. Dolayısıyla çözümsüzlüğü savunanlar, çözümsüzlükten nemalananlardır."
"İşbirlikçi Abbas, Filistin'i temsil edemez"
Bugün Türkiye'ye gelecek olan işbirlikçi Mahmud Abbas ve onu Filistin'in temsilcisi olarak muhatap alanlar, İstanbul'da Özgür-Der ve Ankara'da Ankara Filistin Dostları tarafından protesto edilecek.
Bugün Türkiye'ye gelecek olan işbirlikçi Mahmud Abbas ve onu Filistin'in temsilcisi olarak muhatap alanlar, İstanbul'da Özgür-Der ve Ankara'da Ankara Filistin Dostları tarafından protesto edilecek.
Sanal dünya çocukları hipnoz ediyor
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
"Bilgisayar ve tv'nin yetiştirdiği bir nesille karşı karşıyayız"
Nihat Nasır, bilgisayar ve televizyonun büyüttüğü bir nesille karşı karşıya olduğumuzu ve mütedeyyin ailelerin çocuklarını kontrol edemez halde olduğunu söyledi
Nihat Nasır, bilgisayar ve televizyonun büyüttüğü bir nesille karşı karşıya olduğumuzu ve mütedeyyin ailelerin çocuklarını kontrol edemez halde olduğunu söyledi
Hiç bir kavme değil; ama, kavmiyetçiliğin her türlüsüne karşı çıkmalıyız
Bir müslüman, hiç bir kavmi reddedemez, reddedememelidir. Çünkü, kavimler sünnetullah’ın bir gereğidir.. Bizim karşı çıkmamız gereken, kavimler değil; -kimilerinin nasyonalizm, milliyetçilik veya şovenizm de dediği- kavmiyetçilik’lerdir.
Bir müslüman, hiç bir kavmi reddedemez, reddedememelidir. Çünkü, kavimler sünnetullah’ın bir gereğidir.. Bizim karşı çıkmamız gereken, kavimler değil; -kimilerinin nasyonalizm, milliyetçilik veya şovenizm de dediği- kavmiyetçilik’lerdir.
Makaleler
Hava Durumu