"etmemek" Arama Sonuçları
"Filistinlilerin toprak sattığı" iddiası tarihi gerçeklerle örtüşmüyor
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, "Filistinliler topraklarını sattı" iddiasına ilişkin, "Filistinliler topraklarını satmadığı gibi Yahudiler topraklarına işgalci olarak girmeye başladığında fetvalar çıkartılmış ve 'Yahudi'ye arazi satmanın haram olduğu' konusunda yaygın bir kanaat oluşturulmuştur. 'Filistinliler topraklarını sattı' iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır. Ne tarihi gerçekler ne vicdan ne de rakamlar bu iddiayı kabul etmemektedir." dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, "Filistinliler topraklarını sattı" iddiasına ilişkin, "Filistinliler topraklarını satmadığı gibi Yahudiler topraklarına işgalci olarak girmeye başladığında fetvalar çıkartılmış ve 'Yahudi'ye arazi satmanın haram olduğu' konusunda yaygın bir kanaat oluşturulmuştur. 'Filistinliler topraklarını sattı' iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır. Ne tarihi gerçekler ne vicdan ne de rakamlar bu iddiayı kabul etmemektedir." dedi.
Tekfircilik hastalığı üzerine bir değerlendirme
Aşırılıkları tamponlayabilmek için, hakikatin derinliğine nüfuz etmede acele etmemek, her gruptan müslümanlarla ve farklı cemaatlerle diyalog ve karşılıklı fikir alışverişini önemsemek, hâdiselere çok yönlü ve geniş bakmaya gayret etmek, araştırmaya önem verip taklit ve donukluktan kurtulmak, ahlâken de sabırlı ve hoşgörülü olmak gerekir. Ama, her şeyden önce Kur’an bütünlüğüne vâkıf ve teslim olmak…
Aşırılıkları tamponlayabilmek için, hakikatin derinliğine nüfuz etmede acele etmemek, her gruptan müslümanlarla ve farklı cemaatlerle diyalog ve karşılıklı fikir alışverişini önemsemek, hâdiselere çok yönlü ve geniş bakmaya gayret etmek, araştırmaya önem verip taklit ve donukluktan kurtulmak, ahlâken de sabırlı ve hoşgörülü olmak gerekir. Ama, her şeyden önce Kur’an bütünlüğüne vâkıf ve teslim olmak…
Putperestliğin olduğu yerde, İslami dâvetin en öncelikli konusu bu mesele olmalıdır
Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.
Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.
“Atatürk'ün Kürt sorunu değil, din sorunu vardı”
“Andımız” tartışmaları basit bir metni sabah akşam tekrar edip etmemekten öteye Tek Parti ve Tek Adam ideolojisinin ülke ve toplumu ırkçı tezler etrafında hallaç pamuğu gibi savurup atmaya matuf politik hesaplara ışık tutuyor.
“Andımız” tartışmaları basit bir metni sabah akşam tekrar edip etmemekten öteye Tek Parti ve Tek Adam ideolojisinin ülke ve toplumu ırkçı tezler etrafında hallaç pamuğu gibi savurup atmaya matuf politik hesaplara ışık tutuyor.
Kur’an’ı anlamanın önünde bir engel olarak "Mealcilik"
Kur’an meali okuyunuz ama asla mealci olmayınız. Dikkat edildiğinde görülen şey şudur. Meal okuyanlar değil, mealcilik yapanlar, yani itibar edilecek şeyin yalnızca meal olduğunu söyleyerek Kur’an’a da aykırı bir tutum sahibi olanlar, Allah’ın o Kitapta peygamberi için “Onda sizler için güzel bir örnek vardır” (Ahzab 33/21, Mümtehine 60/4-6) âyetini görmüyorlar mı? Kitap, yani Allah, elçisine hukukî bir deyimle atıfta bulunmaktadır. Bu atfa itibar etmemek, atıf yapana itibar etmemektir ve hukuk mantığına, hukukun esaslarına aykırıdır.
Kur’an meali okuyunuz ama asla mealci olmayınız. Dikkat edildiğinde görülen şey şudur. Meal okuyanlar değil, mealcilik yapanlar, yani itibar edilecek şeyin yalnızca meal olduğunu söyleyerek Kur’an’a da aykırı bir tutum sahibi olanlar, Allah’ın o Kitapta peygamberi için “Onda sizler için güzel bir örnek vardır” (Ahzab 33/21, Mümtehine 60/4-6) âyetini görmüyorlar mı? Kitap, yani Allah, elçisine hukukî bir deyimle atıfta bulunmaktadır. Bu atfa itibar etmemek, atıf yapana itibar etmemektir ve hukuk mantığına, hukukun esaslarına aykırıdır.
İşgalci ABD güçleri Suriye'de 6 kardeşi katletti
Suriye’de gerçekleştirdiği hava saldırılarında 6 çocuğu katleden ABD’nin, bu katliamını örtbas ettiği ortaya çıktı. 10 aylıktan 10 yaşına kadar 6 kardeşi katleden, 2 kardeşi de yaralayan Pentagon, kanıtlara rağmen cinayetlerini kabul etmemekte direniyor.
Suriye’de gerçekleştirdiği hava saldırılarında 6 çocuğu katleden ABD’nin, bu katliamını örtbas ettiği ortaya çıktı. 10 aylıktan 10 yaşına kadar 6 kardeşi katleden, 2 kardeşi de yaralayan Pentagon, kanıtlara rağmen cinayetlerini kabul etmemekte direniyor.
Kalkan: Sabrın sonu cennettir
Kalkan, "Cehennem neticede sabretmeyenlerin durağıdır. İnsanlar, nefsin isteklerine karşı sabretmemek, Allah'ın yolunda sabırla istikrarlı durmamak, baskı ve dayatmalar karşısında sabır göstermemek gibi sebeplerle imtihanı kaybedebilmektedir. Oysa sabrın sonu cennettir. Yüce Allah'a dayanıp sabredenler cennete yol alırlar" vurgusu yaptı.
Kalkan, "Cehennem neticede sabretmeyenlerin durağıdır. İnsanlar, nefsin isteklerine karşı sabretmemek, Allah'ın yolunda sabırla istikrarlı durmamak, baskı ve dayatmalar karşısında sabır göstermemek gibi sebeplerle imtihanı kaybedebilmektedir. Oysa sabrın sonu cennettir. Yüce Allah'a dayanıp sabredenler cennete yol alırlar" vurgusu yaptı.
Kalkan: Sabrın sonu cennettir
Kalkan, "Cehennem neticede sabretmeyenlerin durağıdır. İnsanlar, nefsin isteklerine karşı sabretmemek, Allah'ın yolunda sabırla istikrarlı durmamak, baskı ve dayatmalar karşısında sabır göstermemek gibi sebeplerle imtihanı kaybedebilmektedir. Oysa sabrın sonu cennettir. Yüce Allah'a dayanıp sabredenler cennete yol alırlar" vurgusu yaptı.
Kalkan, "Cehennem neticede sabretmeyenlerin durağıdır. İnsanlar, nefsin isteklerine karşı sabretmemek, Allah'ın yolunda sabırla istikrarlı durmamak, baskı ve dayatmalar karşısında sabır göstermemek gibi sebeplerle imtihanı kaybedebilmektedir. Oysa sabrın sonu cennettir. Yüce Allah'a dayanıp sabredenler cennete yol alırlar" vurgusu yaptı.
Sorgulanmayan vesayet
Bu ülkede vesayet kavramından söz edip de laik sistemin Allah’ın dini üzerindeki vesayetinden söz etmemek büyük bir eksiklik olacaktır.
Bu ülkede vesayet kavramından söz edip de laik sistemin Allah’ın dini üzerindeki vesayetinden söz etmemek büyük bir eksiklik olacaktır.
Dilipak'ın evi "28 Şubatçıya hakkını helal etmemek" suçundan satışta
Dönemin Akit gazetesinde Güven Erkaya hakkındaki görüşlerini yazan Abdurrahman Dilipak "Erkaya'ya hakkımızı helal etmiyoruz" manşetinden de sorumlu tutuldu. Dilipak'ın evine haciz kondu ve ev satışa çıkarıldı.
Dönemin Akit gazetesinde Güven Erkaya hakkındaki görüşlerini yazan Abdurrahman Dilipak "Erkaya'ya hakkımızı helal etmiyoruz" manşetinden de sorumlu tutuldu. Dilipak'ın evine haciz kondu ve ev satışa çıkarıldı.
Dini Allah'a Has Kılmak
Dîni Allah’a has kılmak, biz insanlar açısından geçerli bir tutum, davranış ve iman biçimidir... Dîni Allah’a has kılmak, öz olarak, Dîn’i Allah’ın dîni olarak kabul etmektir; dîni Allah’ın indirdiği gibi kabul etmek demektir; dîni tahrif, tağyir ve tebdil etmemek demektir. İlah ve Rab olarak Allah’ı tanımak, ibadeti yalnızca Allah’a yapmak, Allah’dan başkasından yardım talep etmemek, Allah’dan başkasının şefaat edeceğine inanmamak, yani din gününün sahibinin yalnızca ve yalnızca Allah olduğuna inanmaktır. Dîni kendimize değil, kendimizi dîne uydurmaktır.
Dîni Allah’a has kılmak, biz insanlar açısından geçerli bir tutum, davranış ve iman biçimidir... Dîni Allah’a has kılmak, öz olarak, Dîn’i Allah’ın dîni olarak kabul etmektir; dîni Allah’ın indirdiği gibi kabul etmek demektir; dîni tahrif, tağyir ve tebdil etmemek demektir. İlah ve Rab olarak Allah’ı tanımak, ibadeti yalnızca Allah’a yapmak, Allah’dan başkasından yardım talep etmemek, Allah’dan başkasının şefaat edeceğine inanmamak, yani din gününün sahibinin yalnızca ve yalnızca Allah olduğuna inanmaktır. Dîni kendimize değil, kendimizi dîne uydurmaktır.
Sabah namazını heba etmemek için...
İnsanlar genelde geceler uzun olduğu için kışın erken yatarlar. Oysa kışın güneş geç saatlerde doğar. Yazın ise geceler kısa olduğundan insanlar daha geç uyurlar. Tam aksine yazın güneş erkenden doğar. Böylece sabah namazı imtihanı yaz mevsiminde daha bir güçleşir.
İnsanlar genelde geceler uzun olduğu için kışın erken yatarlar. Oysa kışın güneş geç saatlerde doğar. Yazın ise geceler kısa olduğundan insanlar daha geç uyurlar. Tam aksine yazın güneş erkenden doğar. Böylece sabah namazı imtihanı yaz mevsiminde daha bir güçleşir.
Makaleler
Hava Durumu