
"farz" Arama Sonuçları

Yaratmanın ve emretmenin elinde olduğu Rabbimizin farzına uymak yerine, çağın dayattığı tarzların peşisıra koşuşturmanız, Rabbinizin emirlerine tâbi olarak anlamlı bir hayatın öznesi olmak varken, modernizmin iğvasına kapılarak tüketilen, tüketen ve tükenen bir hayat anlayışının nesnesi olmanız, siz farkında olmasanız bile biz mü’minleri fazlasıyla üzmektedir.

Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.

Görülüyor ki, tükenmez ve mü’minin gaflette kalmasına izin vermez nitelikte pek çok görev ve sorumluluklar söz konusudur. Bunların her biri ya farz-ı ayn, ya da farz-ı kifâyedir. Bütün bu görevler, sınırlı beşer gücünü, ömür ve cehdini meşgul etmeye yetecek kadar çoktur.

“İbadet, takva, farz” diyerek insanları demokrasi sandığına sevk etmek için İslami kavram ve değerleri araçsallaştıranlar, şirk anayasasında yine şirkle hükmederek yapılan değişiklikleri onaylamak üzere yapılan birinci referandumda verdikleri oylarla FETÖ’nün vesayetine destek verme konumuna düştüler.

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın katıldığı televizyon programında tartışma yaratan ifadeler kullandı. Taşaltın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a itaat etmenin dinen farz, karşı çıkmanın ise haram olduğunu söyledi.

Allah’ın sizler için farz kıldığı bu ibadetlerden maksat; hayatın her alanını kuşatan ibadet için sizi hazırlamaktır. Bu ibadetler hazırlık ibadetlerdir. Sizin hayatınız boyunca devam edecek olan ibadete hazır olasınız. Daima ibadet halinde olmak için hazırlanasınız.

Bizim seçip getirdiğimiz ulu-l emr'e (Allah'ın emriyle hükmeden adil yöneticiye) itaat etmemiz farz iken, Allah'ın seçtiğine mi itaat etmeyeceğiz!

Dr. Mehmet Arslan, Tertil Gecesi'nin Yüce Rabbimiz tarafından farz kılındığını ifade ederek ancak bunun günümüzde unutulan bir ibadet gecesi olduğunu söyledi.

Mütefekkir ve edebiyatçı Metin Önal Mengüşoğlu 5 Kasım 2016 Cumartesi günü ''Eskişehir Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı'' tarafından düzenlenen etkinlikte konuşma yaptı

Kur’an ahkamının hayata hakim kılınması, insanlık için yegane üstün değer olabilmesi, islamın yeryüzüne egemen olması ile mümkün olabilecek nihai bir hedeftir. Bütün müslümanlar için bu hedef doğrultusunda sa’y-u gayret sarfetmek imani bir zarurettir; farzdır! Bu çabaların Kur’an’daki karşılığı da ‘salih amel’ dir.

Aksaray Ortaköy'de Bünyamin Tekgöz öncülüğünde Müslümanların organize ettiği ve Mehmed Durmuş ile Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı 'İslâm'ı Kaynağından Öğrenmek' konu başlıklı konferans, geçtiğimiz Cumartesi günü (14.05.2016) gerçekleştirildi. Güzel bir katılım olduğu konferansta, Hüseyinoğlu kısaca 'Kur'an'ın herkesi fert fert muhatap alarak indiğini ve Kur'an'ı anlşayıp yaşamanın her fert için bir farziyet olduğunu" ifade ederken, Durmuş da, Allah'ın Kitabı ile aramızdaki bağın nasıl koparıldığını anlattı ve Kur'an'dan uzaklaşılmasının sonucu olarak "paralel din anlayışları" oluştuğunu kaydetti. Programın videolarını dikkatlerinize sunuyoruz:

Örneğin;Namaz sırasında evinin bir odasına havan mermisi düşen bir kişi çocuklarının cesetlerini toplamak için namazını bozabilir mi? İki el ya da ayağını veya bunlardan birisini kaybeden kişi farz olan el ve ayakları yıkamadığında veyahut kalan tek el yada ayağını yıkadığında abdesti sahih olur mu?

Metin Önal Mengüşoğlu'nun Zonguldak Çağrı-Der'de verdiği "Düşünmek Farzdır" başlıklı konferansının videolarını dikkatlerinize sunuyoruz...

Halbuki, gerçek manada cahiliyeden Hakka hicret, ancak cahiliyeyi bütün versiyonlarıyla ve bütün unsurlarıyla reddedip, vahye teslim olmakla ve “verrucze fehcur” emri gereğince başta akıdevi ve ahlaki olmak üzere bütün cahiliye kirliliklerinden hicret etmeyi, uzaklaşmayı, arınmayı gerçekleştirmekle ve bu hicrete hayat boyu süreklilik kazandırmakla mümkündür.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı, yozlaşmış ahlakı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır ve hayatı kuşatıcı hicretin kaçınılmaz bir gereğidir.Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olarak algılanmalı ve bu ıslah bilinci hayatımızı kuşatmalıdır.

Sabiha Ateş Alpat: İslam dini, hayatın tamamına tüm katmanlarına söz söyleyen bir dindir. İnsanı hiçbir alanda başıboş bırakmamıştır. Mümin bir kadının en yakınından başlayarak çevresiyle ilişkilerini “haklar” konusuyla Rabbimiz belirlemiştir. En yakın çevresi ailesidir. Eşiyle, çocuklarıyla ve akrabalarıyla vahyin gölgesinde ilişkilerini kurmalı ve güçlü bir iletişime sahip olmalıdır. Sosyal alanda yerini alırken yine vahyin öğretisi ve ölçüleri doğrultusunda hareket etmelidir. Sosyal alana çıkarken önce Ahzap Suresi 59. ayet gereği, tesettür farz olduğu için farzı tarzına değil kendini farza uydurarak kıyafet hassasiyetini taşımalı! Ayet-i Kerime gereği ziynetlerini örtmeli, göstermemelidir. “Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah`a ve Resulüne itaat edin. (Ahzab / 33) Kısacası tesettür; konuşmak, bakmak, yürümek gibi bütün davranışları ve giyinmeyi içerisine alan bütün bir ibadettir. Ayet gereği, konuşurken konuşmasına dikkat etmelidir, yürürken yürüyüşüne dikkat etmelidir.

TOKAD Niksar Temsilciliğinde periyodik olarak düzenlenen seminerler dizisinde bu hafta Metin Önal Mengüşoğlu’nun “Düşünmek Farzdır” isimli kitabı kritik edildi.

İzmir Özgün-Der, M.Önal Mengüşoğlu’nu ağırladı. Dokuz Eylül İlahiyat Cafeteryasında gerçekleşen konferans Hamza Akdeniz’in açılış konuşması ile başladı, konunun önemini arz eden Akdeniz; Mengüşoğlu’nun ‘Belli Olmaz Kimliği Arkadan Vurucunun’’ adlı şiirini okuyarak sözü Mengüşoğlu’na bıraktı. Yaklaşık iki saat süren konuşma soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.

Sudan Alimler Heyeti Başkanı Profesör Muhammed Osman Salih, şer odakların Suriye krizi üzerinden çıkarmak mezhep fitnesi planını alt üst edecek bir fetva yayınladı. Şeyh Muhammed Osman, fetvasında ümmetin asıl düşmanının Siyonistler olduğunu ifade ederek, Şia ve Ehli sünnet mezhepleri arasında vahdetin farz olduğunun altını çizdi.
Makaleler
Hava Durumu