"hedefi" Arama Sonuçları
İşgal rejimini güçlendiren “normalleşme” sürecine Türkiye'nin de katılımı üzerine
Ulusal ekonomik çıkarlar uğruna terör devletinin başkanı Herzog’u Türkiye’ye davet edip mutlu aile fotoğrafı çektiren Erdoğan, sert çıkışlarının “halkın gazını alma” amaçlı bir söylemden ibaret olduğunu bir daha ispat etmiş olmaktadır. Yani Erdoğan sert söylemlerle “Türkiye halkının gazını almak” hedefini güderken, Herzog’u davet edip ağırlamak suretiyle ise İsrail’e somut ve büyük kazanç sağlayan “Filistin Halkının Gazını Çalmak” eylemini onaylama konumuna savrulmaktadır.
Ulusal ekonomik çıkarlar uğruna terör devletinin başkanı Herzog’u Türkiye’ye davet edip mutlu aile fotoğrafı çektiren Erdoğan, sert çıkışlarının “halkın gazını alma” amaçlı bir söylemden ibaret olduğunu bir daha ispat etmiş olmaktadır. Yani Erdoğan sert söylemlerle “Türkiye halkının gazını almak” hedefini güderken, Herzog’u davet edip ağırlamak suretiyle ise İsrail’e somut ve büyük kazanç sağlayan “Filistin Halkının Gazını Çalmak” eylemini onaylama konumuna savrulmaktadır.
Savaş rüzgârları
Meselenin bu çıkmaza gelmesinin tesâdüfî olduğunu düşünmüyorum. Bunun kasten yapıldığını, fâilinin ise Angloamerikan dünyâ olduğunu düşünüyorum. Anlayabildiğim kadarıyla bu blok, temeldeki hedefi olan Çin ile hesaplaşmasını abluka siyâsetleriyle sınırlandırmış durumda. Çin’in kapanması da buna elverişli bir ortamı doğurmuş görünüyor.
Meselenin bu çıkmaza gelmesinin tesâdüfî olduğunu düşünmüyorum. Bunun kasten yapıldığını, fâilinin ise Angloamerikan dünyâ olduğunu düşünüyorum. Anlayabildiğim kadarıyla bu blok, temeldeki hedefi olan Çin ile hesaplaşmasını abluka siyâsetleriyle sınırlandırmış durumda. Çin’in kapanması da buna elverişli bir ortamı doğurmuş görünüyor.
Şubat ayı şehidleri rahmetle yâd ediliyor
İskilipli Atif Hoca, Hasan El-Benna, Abbas Musavi ve Malcolm X başta olmak üzere birçok mazlum Müslüman, zulme boyun eğmedikleri için küfrün hedefi olmuş ve bu ayda şehit edilmişlerdir.
İskilipli Atif Hoca, Hasan El-Benna, Abbas Musavi ve Malcolm X başta olmak üzere birçok mazlum Müslüman, zulme boyun eğmedikleri için küfrün hedefi olmuş ve bu ayda şehit edilmişlerdir.
Muin Naim: Normalleşme anlaşmalarının stratejik hedefi, bölgenin düşman konseptini değiştirmektir
Filistinli gazeteci Muin Naim’le, BAE ve Bahreyn rejimlerinin ABD himayesinde siyonist işgal rejimiyle gerçekleştirdiği normalleşme anlaşmaları özelinde, Filistin meselesinin bugünü ve yarını üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söz konusu anlaşmaların stratejik hedefinin, bölgenin düşman eksenini değiştirmek olduğunu kaydeden Naim; “Şu anda bölgenin düşmanı İsrail’dir, ama bu anlaşma konseptine göre yeni düşman Türkiye ve İran’dır” ifadelerini kullanıyor.
Filistinli gazeteci Muin Naim’le, BAE ve Bahreyn rejimlerinin ABD himayesinde siyonist işgal rejimiyle gerçekleştirdiği normalleşme anlaşmaları özelinde, Filistin meselesinin bugünü ve yarını üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söz konusu anlaşmaların stratejik hedefinin, bölgenin düşman eksenini değiştirmek olduğunu kaydeden Naim; “Şu anda bölgenin düşmanı İsrail’dir, ama bu anlaşma konseptine göre yeni düşman Türkiye ve İran’dır” ifadelerini kullanıyor.
İktibas Dergisi 500. sayıya ulaştı
Sahih İslam’ın doğru anlaşılması hedefi ile 1981 yılından bu yana yayın hayatına devam etmekte olan İktibas Dergisi bu ay 500. sayısına ulaştı.
Sahih İslam’ın doğru anlaşılması hedefi ile 1981 yılından bu yana yayın hayatına devam etmekte olan İktibas Dergisi bu ay 500. sayısına ulaştı.
Borçlanma tam gaz
Nisan ayını öngörülerin iki katından fazla 65 milyar lira civarında borçlanma ile tamamlayan Hazine, Mayıs ayı iç borçlanmasında ise 40 milyar lira olan hedefi aşarak 48 milyar liranın üstüne çıktı.
Nisan ayını öngörülerin iki katından fazla 65 milyar lira civarında borçlanma ile tamamlayan Hazine, Mayıs ayı iç borçlanmasında ise 40 milyar lira olan hedefi aşarak 48 milyar liranın üstüne çıktı.
Survivor’da mı yarışmak istersiniz? yoksa…
Kimisi oyuncağını yarıştırıyor, kimi evini, arabasını, bankadaki parası, koltuklar, eşyalar, ne varsa hayata dair bir yarış içinde. Herkesin bitmeyen bir hedefi var, neden bitmiyor? Çünkü kim bir hedefe ulaşsa hemen önüne yeni bir hedef geliyor, sahip olunan ne varsa sahip olduğumuz anda değerini yitirmeye başlıyor, herkes maddi-manevi ne düzeyde olursa olsun bir üsttekine bakıyor.
Kimisi oyuncağını yarıştırıyor, kimi evini, arabasını, bankadaki parası, koltuklar, eşyalar, ne varsa hayata dair bir yarış içinde. Herkesin bitmeyen bir hedefi var, neden bitmiyor? Çünkü kim bir hedefe ulaşsa hemen önüne yeni bir hedef geliyor, sahip olunan ne varsa sahip olduğumuz anda değerini yitirmeye başlıyor, herkes maddi-manevi ne düzeyde olursa olsun bir üsttekine bakıyor.
Selefiyye, hurafelere karşı sahih İslam söyleminde ne kadar tutarlı?
Selefiliğin nass algısı, başka bir deyişle dini anlama usulü, bize göre onun “İslam’ı bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah’a (a.s.) bildirildiği saflığıyla anlayıp yaşamak” hedefiyle çakışmayan sonuçlar doğurmakta, özellikle de hadislerin tedvin dönemi öncesinde Rasulullah (a.s.) ve sahabeye atfen üretilen veya yine onlara atfen muharref kültürlerden taşınan bid’at ve hurafelerin benimsenmesine yol açmaktadır.
Selefiliğin nass algısı, başka bir deyişle dini anlama usulü, bize göre onun “İslam’ı bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah’a (a.s.) bildirildiği saflığıyla anlayıp yaşamak” hedefiyle çakışmayan sonuçlar doğurmakta, özellikle de hadislerin tedvin dönemi öncesinde Rasulullah (a.s.) ve sahabeye atfen üretilen veya yine onlara atfen muharref kültürlerden taşınan bid’at ve hurafelerin benimsenmesine yol açmaktadır.
“Eski 28 şubat”ın 22. yıl dönümünde “yeni 28 şubat”ın 3. yılı yaşanıyor
Laik-Kemalist TC rejiminin kuruluşundan beri ülkede egemen olan, İslam’a, müslümana ve kontrol dışı müslümanlaşmaya düşman, baskıcı, yasakçı, asimilasyoncu ve darbeci zihniyet, süreklilik arz eden bir “28 Şubat” zihniyetidir. İşte bu zihniyetin hedefi; toplumdaki İslami uyanışta bir yükselme olduğunu gözlemledikleri her konjonktürde hemen müdahale edip yeni baskılar, yasaklar, zulümler yaparak ve emperyalizme eklemlenmiş sosyal mühendislik projeleri uygulayarak seküler Batı kültürüne dayalı resmi ideoloji ile Diyanetçe temsil edilen “statüko dini” çizgisinde toplumu yeniden hizaya sokmaktır. Rejimin hudutlarını çizdiği çerçeveyi aşan bir içerikle müslümanlaşmaya yönelen halkı “statüko dini” ve laik kemalist resmi ideoloji çizgisinde hizaya sokma amaçlı bu müdahalelerden birisi de 22 yıl önce alınan MGK kararları ekseninde 28 Şubat 1997’de yapıldı.
Laik-Kemalist TC rejiminin kuruluşundan beri ülkede egemen olan, İslam’a, müslümana ve kontrol dışı müslümanlaşmaya düşman, baskıcı, yasakçı, asimilasyoncu ve darbeci zihniyet, süreklilik arz eden bir “28 Şubat” zihniyetidir. İşte bu zihniyetin hedefi; toplumdaki İslami uyanışta bir yükselme olduğunu gözlemledikleri her konjonktürde hemen müdahale edip yeni baskılar, yasaklar, zulümler yaparak ve emperyalizme eklemlenmiş sosyal mühendislik projeleri uygulayarak seküler Batı kültürüne dayalı resmi ideoloji ile Diyanetçe temsil edilen “statüko dini” çizgisinde toplumu yeniden hizaya sokmaktır. Rejimin hudutlarını çizdiği çerçeveyi aşan bir içerikle müslümanlaşmaya yönelen halkı “statüko dini” ve laik kemalist resmi ideoloji çizgisinde hizaya sokma amaçlı bu müdahalelerden birisi de 22 yıl önce alınan MGK kararları ekseninde 28 Şubat 1997’de yapıldı.
Yeni Şafak'ın nevzuhur ulusalcı yayın yönetmenine, gazetenin yazarından Doğu Türkistan cevabı
Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İ.Karagül'ün son birkaç yıldır Perinçekleşme sendromunun bütün semptomlarını göstermekte olduğu malum. Son olarak, Doğu Türkistan'da artık tam anlamıyla bir toplu asimilasyon ve soykırım hedefine yönelen Çin zulmüne karşı Türkiye kamuoyunda oluşmaya başlayan tepkiler karşısında ilgili zat yine çıktı sahneye ve zulme karşı tepkileri mahkûm edecek izan ve insaf dışı yorumlarda bulundu. İşte bu yorumlara gazetenin yazarı Zekeriya Kurşun sessiz kalmadı...
Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İ.Karagül'ün son birkaç yıldır Perinçekleşme sendromunun bütün semptomlarını göstermekte olduğu malum. Son olarak, Doğu Türkistan'da artık tam anlamıyla bir toplu asimilasyon ve soykırım hedefine yönelen Çin zulmüne karşı Türkiye kamuoyunda oluşmaya başlayan tepkiler karşısında ilgili zat yine çıktı sahneye ve zulme karşı tepkileri mahkûm edecek izan ve insaf dışı yorumlarda bulundu. İşte bu yorumlara gazetenin yazarı Zekeriya Kurşun sessiz kalmadı...
Hedefimiz, İslam'ın gölgesinde bir hayat yaşamaktır
Bugün insanlık İslam'a her zamankinden daha fazla muhtaç durumdadır. Bu bir iddia değil, ilahi bir hakikattir. Bu hakikatin gerçekleştiğine dair örnekler Asrı saadette, eksikleriyle birlikte Endülüs İslam Devletinde ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğu'nda gözlemlenebilir.
Bugün insanlık İslam'a her zamankinden daha fazla muhtaç durumdadır. Bu bir iddia değil, ilahi bir hakikattir. Bu hakikatin gerçekleştiğine dair örnekler Asrı saadette, eksikleriyle birlikte Endülüs İslam Devletinde ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğu'nda gözlemlenebilir.
'Oğlum uyuyunca kesik bacağına bakıp ağlıyorum'
İdlib'de Kefertoni ailesi 5 yıl önce Esed'in varil bombalarının hedefi oldu. Dört ferdin can verdiği ailede hayatta kalabilenler yitirdikleri uzuvları için tedavi bekliyor. Bombayla yanan küçük Luceyn, yüzünün eski güzelliğini istiyor. Baba Mahmud Kefertoni, "Oğlum Ömer uyuyunca kesik bacağına bakarak ağlamaya başlıyorum. Akranlarının nasıl koştuğu aklıma geliyor. Basit bir protez takıldı. Altı ayda bir yenilenmesi lazım ama 5 yılda üç kez temin edebildik" ifadelerini kullanıyor.
İdlib'de Kefertoni ailesi 5 yıl önce Esed'in varil bombalarının hedefi oldu. Dört ferdin can verdiği ailede hayatta kalabilenler yitirdikleri uzuvları için tedavi bekliyor. Bombayla yanan küçük Luceyn, yüzünün eski güzelliğini istiyor. Baba Mahmud Kefertoni, "Oğlum Ömer uyuyunca kesik bacağına bakarak ağlamaya başlıyorum. Akranlarının nasıl koştuğu aklıma geliyor. Basit bir protez takıldı. Altı ayda bir yenilenmesi lazım ama 5 yılda üç kez temin edebildik" ifadelerini kullanıyor.
Eylül’ün, Leyla’nın başına gelenler senin eserindir, ey İslam dışı düzen
Hani ne idi onun ülkeye gösterdiği hedef: Muâsır medeniyet seviyesi. Günümüz Türkçesi ile çağdaş uygarlık seviyesi. Avrupa Birliğine kabul etmeseler de, Avrupa ve Amerika’daki cinsel suçlara hayli yaklaştı bu ülke. Tâciz ve tecavüzde, kadına karşı şiddet uygulamada Batı standartlarını yakaladı sayılır. İşte, çağdaş uygarlık hedefine ulaşıldı. Bir başlık da bu konuda açılmış olsaydı, Avrupa Kirliliğine hemen alırlardı.
Hani ne idi onun ülkeye gösterdiği hedef: Muâsır medeniyet seviyesi. Günümüz Türkçesi ile çağdaş uygarlık seviyesi. Avrupa Birliğine kabul etmeseler de, Avrupa ve Amerika’daki cinsel suçlara hayli yaklaştı bu ülke. Tâciz ve tecavüzde, kadına karşı şiddet uygulamada Batı standartlarını yakaladı sayılır. İşte, çağdaş uygarlık hedefine ulaşıldı. Bir başlık da bu konuda açılmış olsaydı, Avrupa Kirliliğine hemen alırlardı.
"Meâl - Tefsir" formu doğru mu?
Kur’an’ın anlaşılmasında “lafız” – “mâna” – “maksat” bütünlüğünün gözetilmesi ve bu mefhumların doğru konumlandırılması çok önemlidir. Subjektif davranmanın daha mümkün olduğu mana ve maksat öncelikli çeviriler, meal okuyucusunun Kur’an lafızlarına mümkün olduğunca birebir muhatap olma hedefine aykırıdır.
Kur’an’ın anlaşılmasında “lafız” – “mâna” – “maksat” bütünlüğünün gözetilmesi ve bu mefhumların doğru konumlandırılması çok önemlidir. Subjektif davranmanın daha mümkün olduğu mana ve maksat öncelikli çeviriler, meal okuyucusunun Kur’an lafızlarına mümkün olduğunca birebir muhatap olma hedefine aykırıdır.
ABD ile siyonist işgal çetesinin yeni hedefi Mescid-i Aksasız Kudüs
Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini 14 Mayıs’ta Kudüs’e taşıyarak Kudüs’ü “İsrail’in başkenti olarak ilan eden” ABD’nin bir sonraki hedefi ise İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı yıkmak. Friedman, Mescid-i Aksa’nın olduğu alana sözde Süleyman Mabedi’nin inşa edildiğini gösteren bir fotoğrafla görüntülendi
Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini 14 Mayıs’ta Kudüs’e taşıyarak Kudüs’ü “İsrail’in başkenti olarak ilan eden” ABD’nin bir sonraki hedefi ise İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı yıkmak. Friedman, Mescid-i Aksa’nın olduğu alana sözde Süleyman Mabedi’nin inşa edildiğini gösteren bir fotoğrafla görüntülendi
Kanlı Esed diktasının yeni hedefi Yermuk Kampı
Guta’da vahşete doymayan Esed rejimi, şimdi de İsrail zulmünden kaçmış Filistinlilerin zor şartlar altında barındığı Yermuk’a saldırıyor. Bölgede bir haftada 50’den fazla sivil katledildi. Şam medyası ise “Yermuk gibi Humus, Hama ve İdlib’e de girmeliyiz” şeklinde propaganda yapıyor. Birçok yerde yeni katliamlar kapıda.
Guta’da vahşete doymayan Esed rejimi, şimdi de İsrail zulmünden kaçmış Filistinlilerin zor şartlar altında barındığı Yermuk’a saldırıyor. Bölgede bir haftada 50’den fazla sivil katledildi. Şam medyası ise “Yermuk gibi Humus, Hama ve İdlib’e de girmeliyiz” şeklinde propaganda yapıyor. Birçok yerde yeni katliamlar kapıda.
İşgalci Rusya İdlib'de okuldan çıkan öğrencileri bombaladı, 16'sı çocuk 20 mazlum katledildi
Suriye’deki İdlib bölgesinde yer alan Serakib ilçesinin Kefer Battih köyünde okuldan çıkan bir grup öğrenci savaş uçaklarının hedefi oldu. 16'sı öğrenci 20 mazlum katledildi.
Suriye’deki İdlib bölgesinde yer alan Serakib ilçesinin Kefer Battih köyünde okuldan çıkan bir grup öğrenci savaş uçaklarının hedefi oldu. 16'sı öğrenci 20 mazlum katledildi.
Heniyye'den 'Trump'ın Kudüs kararını boşa çıkarma' çağrısı
Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs kararını boşa çıkarmak hedefiyle bir strateji benimsenmesi çağrısı yaptı.
Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs kararını boşa çıkarmak hedefiyle bir strateji benimsenmesi çağrısı yaptı.
Makaleler
Hava Durumu