
"ibadet" Arama Sonuçları

Müsaadenizle tekrarlayacağım, sıralamanın karışmaması şartıyla. Yani öncelik namazı eda etmektir. Çocukların gençlerin eğlenmesi değil. Her Ramazan şahit olduğum durumları görmekten, yazmaktan yoruldum. Gönlüm yoruldu.

Doğu Türkistan’da Müslümanlar için Ramazan, ibadet ve manevi huzurdan çok, yasaklar ve baskılarla anılan bir dönem haline geldi. Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar nedeniyle bölgede yaşayan Müslümanlar, dini vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dini kimlikleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalıyor.

Şunu bilmeliyiz ki, bugün iftar sofrası adı altında donatılmakta olan ziyafet sofraları dünya süsüne talip olmaya karşılık gelmektedir. Kitab-ı Kerim’in bizden istediği ise; Allah'ı, Rasulü'nü ve âhiret yurdunu istemek, tercihlerimizi bu yönde yapmaktır.

Kıbleye yöneliş, sadece bedeni bir yönelişin çok ötesinde mahiyete sahiptir. Zira kıble, tâbi olduğun dini, izmi, ideolojiyi, ibadet ettiğin taptığın ilahı temsil eder. Kıbleye yöneliş, bir uhrevi hareket olmakla birlikte, dünyevi eylemlerini “neden”, “nasıl” ve “hangi değere” göre yapacağını belirler.

Hangi dilden, hangi ırktan, hangi renkten, hangi yaştan, hangi meslekten ve hangi ülkeden olursa olsun aynı inanca sahip insanları aynı şemsiye altında; ayırımları, makamları, diplomaları ortadan kaldırarak aynı hedef doğrultusunda bir araya getirebilen ibadettir hacc.

Bu yönüyle emredilen her ibadetin, insanoğlunun bir yamuğunu doğrultmaya, bir yarasını onamaya, bir gediğini kapatmaya, bir kusurunu örtmeye, bir günahını silmeye matuf özelliklere sahiptir.

Yargıtay Üyesi Abdullah Yaman, 2017 yılı 10 Kasım'ı öncesi, “Zorunlu ibadete hayır” ifadeleriyle uzun bir yazı paylaşmıştı. Yaman, Anıtkabir ziyaretlerini türbeciliğe benzetmişti. Kemalist vesayetin toplumun üzerine daha koyu şekilde çökmekte olduğu bu dönemde, söz konusu yazıyı tekrar hatırlatmak istedik.

İşte bu laik sistem ve kesimler, Müslümanlara belli alanlarda, birtakım haklar vererek! sistemin genel gidişatına, özüne, putlarına, batıl hükümlerine "dokunmadan" yaşayabilecekleri, bireysel birtakım ibadetlerini yapabilecekleri, özgürlük alanları belirlemişler ve bunun dışına asla çıkılmaması gerektiği savını ileri sürmüşlerdir...

Türkleştirilmiş Müslümanlıkta itikada, ibadete kadar varan birtakım değişiklikler hedeflendiği görülebilmektedir. 20. Yüzyılda Türkiye’de Cumhuriyet’ten sonra çeşitli seviyelerde bu denenmiştir. İbadet pratiği üzerinde bazı tecrübeler yapılmak istenmiştir, camileri kiliselere benzetmek, musiki âletleri koymak, bunlar arasındadır. İbadet dilinin türkçeleştirilmesi ise başlıbaşına mühim bir operasyondur.

Ebu’l-Hasan Ali en-Nedvi’nin Kur’an’a Göre Dört Terim kitabını eleştirmesi sırf eleştiri için yapılmış intibaı vermektedir. Mevdudî’nin dört terimle ilgili oldukça köklü, sağlam, ayağı yere basan tezini asla çürütmemiş, bilakis güçlendirmiştir. Mevdudî ilah, ra., din ve ibadet terimlerinin kökenindeki asli anlamı açığa çıkartıyor, yegâne ilah olarak Allah’ın kozmik alemdeki hakimiyetinin insan hayatında, sosyal hayatta da geçerli olması gerektiğini bu terimlere dayandırıyor. Nedvi ise daha çok namaz ve daha fazla Allah aşkı öneriyor.

Siyonist işgal mahkemesi, Yahudi yerleşimcilerin, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'nın avlusuna düzenledikleri baskınlar sırasında "yüksek sesle ibadet etmeleri" ve "bazı ritüelleri gerçekleştirmelerine" izin verilmesi yönünde karar verdi. Kısa sürenin ardından İsrail hükümeti Yahudi yerleşimcilere Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ritüellerini yerine getirmelerine izin veren kararın yeniden temyize götürüleceğini duyurdu.

Kur'an, kadim cahiliye kültürlerinin ortak özelliği olan "mübarek gün ve geceler dini" anlayışını ortadan kaldırıp, tüm gün ve gecelerin Allah'a ibadet/itaat üzere yaşanması, dolayısıyla tüm gün ve gecelerin mübarek kılınması için inzal edilmiştir.

Bir taraftan Allah’ın insanlar için sabah namazına kalkın emri, öbür taraftan sabah namazına kalkmaması için elinden geleni yapan Şeytan’ın isteği ve telkini. Bu iki emir bir insanın hayatında bir araya gelmez, gelemez. İnsanlar tarafından bu iki durumdan ancak biri tercih edilecektir. İşte bu tercih de insana kalmıştır.

Siyonist işgal rejiminden, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirilmesi yolunda çok kritik ve ileri bir adım daha geldi. İşgal mahkemesi, Yahudilerin Mescid-i Aksa’da “sessizce” ibadet etmelerinin kanuna aykırı olmadığına hükmetti.

Siyonist işgal askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii'ne ayakkabılarla girerek ibadet edenleri camiden çıkarttı. Siyonist işgal askerleri, Yahudilerin en kutsal günü Yom Kippur (Kefaret Günü) gerekçesiyle işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii'ne girerek içeride ibadet eden Müslümanları zor kullanarak dışarı çıkardı.

Bu ayet-i kerime bize Kurban ibâdetinin anlam ve şümulünü ifade ettiği gibi, varlık hiyerarşisiyle ilgili de önemli bir hususa vurgu yapar. O da, hayvanların, insanlara musahhar kılındığı, insanların hizmetine verildiğidir. Modern ve post-modern tuğyan, Rabbimizin belirleyip bildirdiği bu varlık hiyerarşisini tekzip etmekte ve tahrif etmeye, değiştirmeye çalışmaktadır.

Hâsılı, ibadetlerimizle ilgili ‘niçin’, ‘kim için’ sorularını doğru cevaplandırdıktan sonra ‘nasıl’ sorusu bir anlam kazanacaktır! Yoksa; yok! ‘Norm’ yoksa form da önemli değildir, anlamını yitirir! Norm ile form’u ayırmak hiç de normal bir hal değildir!

Ortak kurban kesmeyi tercih edeceksek, ya kurban ibadetinin taşıdığı anlama ve sembolik mesajlara vakıf kişilerle ortak olmayı tercih etmeliyiz, yahut da eş-dost akrabayla kurban ortaklığı yapmayı tercih edeceksek, ortaklık yapacağımız kişilerle bu meseleleri konuşup bu bilincin ortaklaşa paylaşılacağı bir vasatı oluşturmaya çalışmalıyız.

Gerek dini anlatımda ve gerek eğitim ve öğretim işinde korku kadar sevgi; sevgi kadar da korku yer almalıdır. Aksi halde insanlar kanadı kırık kuş misali havalanamayacağı gibi sıratı müstakim üzere yolunu tayin etmede de başarılı olamaz. Tek taraflı bir anlatım insanı; ya Allah'ın rahmetine güvendirerek ibadetlerden uzaklaştırır ya da "Zaten işim bitik" diyerek ye'se düşürerek şeytana ram ettirir.
Makaleler
Hava Durumu