"istiyorum" Arama Sonuçları
Deprem bölgesi izlenimleri
Deprem bölgesini gezerken yaşadıklarım karşısında iç dünyamda geçirip kendi nefsime fısıldadığım şu nasihatleri sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum: Dünyanın, içindekilerinin ve kendinin fani, geçici olduğunu asla unutma!
Deprem bölgesini gezerken yaşadıklarım karşısında iç dünyamda geçirip kendi nefsime fısıldadığım şu nasihatleri sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum: Dünyanın, içindekilerinin ve kendinin fani, geçici olduğunu asla unutma!
Şiir diliyle Kur’an’ı Kerim meali
Prof. Dr. Nusret Çam’ın bu mealini derinlemesine okuyan birisi olarak, tüm ayetlerde anlamın ön planda olduğunu, şiirsellik uğruna anlamdan ödün verilmediğini, ayetlerin şiirsel görselliğinin okumayı özendirdiğini ve kolaylaştırdığını özellikle vurgulamak istiyorum.
Prof. Dr. Nusret Çam’ın bu mealini derinlemesine okuyan birisi olarak, tüm ayetlerde anlamın ön planda olduğunu, şiirsellik uğruna anlamdan ödün verilmediğini, ayetlerin şiirsel görselliğinin okumayı özendirdiğini ve kolaylaştırdığını özellikle vurgulamak istiyorum.
Hz. Hüseyin'in kıyamından almamız gereken dersler
Hz. Hüseyin isteseydi Mekke’de, Medine’de mal-mülk, zenginlik, istediği her şey önüne gelirdi, rahatlık içinde yaşardı. Eğer mal-mülk adına; “ben şunu istiyorum” deseydi, hangi Müslüman bundan geri durur, verilebilecek her şeyini ona vermekten kaçınırdı?
Hz. Hüseyin isteseydi Mekke’de, Medine’de mal-mülk, zenginlik, istediği her şey önüne gelirdi, rahatlık içinde yaşardı. Eğer mal-mülk adına; “ben şunu istiyorum” deseydi, hangi Müslüman bundan geri durur, verilebilecek her şeyini ona vermekten kaçınırdı?
Kabullerimiz ve retlerimiz
Retlerimiz de önemlidir dedik. Şimdi Kur'an-ı Kerim'de geçen birkaç kavram serdetmek istiyorum. Bu kavramların Müslümanlar için neler ifade ettiğini bilmeleri imanlarının kabulü açısından son derece önemlidir.
Retlerimiz de önemlidir dedik. Şimdi Kur'an-ı Kerim'de geçen birkaç kavram serdetmek istiyorum. Bu kavramların Müslümanlar için neler ifade ettiğini bilmeleri imanlarının kabulü açısından son derece önemlidir.
Bir taraftan kınama bir taraftan dostluk
Erdoğan: "Üç dinin kutsalı olan, ilk kıblemiz Kudüs'ü Şerifin, dünya Müslümanlarının kırmızı çizgisi olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum."
Erdoğan: "Üç dinin kutsalı olan, ilk kıblemiz Kudüs'ü Şerifin, dünya Müslümanlarının kırmızı çizgisi olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum."
“Yeni 28 Şubat'a rağmen Allah yolunda sabırla yürümeli ve asla korkup sinmemeliyiz
Muhterem kardeşlerim, “Eski 28 Şubat” sürecindeki konuşma, savunma, yazı ve kitaplarımda ifade ettiğim bazı hususları “Yeni 28 Şubat” sürecinde de gerekliliğine inanarak tekrar gündeme getirmek ve sizlerle paylaşmak istiyorum.
Muhterem kardeşlerim, “Eski 28 Şubat” sürecindeki konuşma, savunma, yazı ve kitaplarımda ifade ettiğim bazı hususları “Yeni 28 Şubat” sürecinde de gerekliliğine inanarak tekrar gündeme getirmek ve sizlerle paylaşmak istiyorum.
Zeybekci: İzmir'in şarabını uluslararası marka yapacağım
AK Parti tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Nihat Zeybekci, “Ben İzmir şarabını uluslararası marka yapmak istiyorum. Bağcılığın gelişmesi için özel enstitüler kuracağız” dedi.
AK Parti tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Nihat Zeybekci, “Ben İzmir şarabını uluslararası marka yapmak istiyorum. Bağcılığın gelişmesi için özel enstitüler kuracağız” dedi.
Televizyon ve çocuklarımız
Bu yazımda daha çok Allah’ın bizlere emaneti olan ve geleceğimiz, umudumuz ve yarınlarımız olan çocuklarımızın televizyonun etkisi altında kaldığı tehlike ve tehditlerden bahsetmek ve acizane ebeveynleri bu konuda uyarmak ve bilgilendirmek istiyorum.
Bu yazımda daha çok Allah’ın bizlere emaneti olan ve geleceğimiz, umudumuz ve yarınlarımız olan çocuklarımızın televizyonun etkisi altında kaldığı tehlike ve tehditlerden bahsetmek ve acizane ebeveynleri bu konuda uyarmak ve bilgilendirmek istiyorum.
Rasul’ün (a.s.) Hicret’teki stratejik dehâsı gerçek sünnettir
Venhar Kur’an Evi Siyer okumalarının 05 Ocak 2019 tarihli konuşmacısı, Erzurum At. Üniversitesinde görev yapan Prof.Dr.Mustafa Ağırman idi. Armağan "Değerli dostlar, mucizelerle örülmüş bir hicret yerine örnek alacağımız bir hicret anlatmak istiyorum sizlere" diyerek Hicret'i anlattı.
Venhar Kur’an Evi Siyer okumalarının 05 Ocak 2019 tarihli konuşmacısı, Erzurum At. Üniversitesinde görev yapan Prof.Dr.Mustafa Ağırman idi. Armağan "Değerli dostlar, mucizelerle örülmüş bir hicret yerine örnek alacağımız bir hicret anlatmak istiyorum sizlere" diyerek Hicret'i anlattı.
Suriyeli hâmile kadının esas katili, laik düzendir!
Suriye’li hamile kadının ırzına ve canına kast edilmesin diyorsanız; “ben İslâm’ı, İslâm Devletini istiyorum” demiş oluyorsunuz. Çünkü başka hiçbir sistem, hiçbir dünya görüşü bu gibi konulara çözüm getiremez, getiremiyor, getiremeyecek.
Suriye’li hamile kadının ırzına ve canına kast edilmesin diyorsanız; “ben İslâm’ı, İslâm Devletini istiyorum” demiş oluyorsunuz. Çünkü başka hiçbir sistem, hiçbir dünya görüşü bu gibi konulara çözüm getiremez, getiremiyor, getiremeyecek.
Kadınlara açık mektup
Ben bu açık mektubumda sizleri, toplum olarak maruz bırakıldığımız kültürel iğva ve işgal konusunda düşünmeye ve halimizi sorgulamaya dâvet etmek istiyorum.
Ben bu açık mektubumda sizleri, toplum olarak maruz bırakıldığımız kültürel iğva ve işgal konusunda düşünmeye ve halimizi sorgulamaya dâvet etmek istiyorum.
Yasin Asma yazdı: Kim milyoner olmak ister?
Umarım bu fakirin derdini ve sıkıntılarını okuduktan sonra sahip olduğunuz "GERÇEK ZENGİNLİĞİN" farkına vararak bu zenginliğin şükrünü eda etme noktasında çok iyi bir hisse almışsınızdır. Şayet bu zenginliğin farkına var(a)mayarak ufak tefek maddi veya manevi sıkıntılardan dolayı hayatı yaşanmaz bir hal alıp bu durumu çevresine yansıtan bir insansanız size seslenmek istiyorum. Yukarıda saymış olduğum ve hayatımı çileye çeviren bu sağlık sorunlarımı para karşılığında benden alacak olan var mı!? Ve soruyorum "Kim milyoner olmak ister!?"
Umarım bu fakirin derdini ve sıkıntılarını okuduktan sonra sahip olduğunuz "GERÇEK ZENGİNLİĞİN" farkına vararak bu zenginliğin şükrünü eda etme noktasında çok iyi bir hisse almışsınızdır. Şayet bu zenginliğin farkına var(a)mayarak ufak tefek maddi veya manevi sıkıntılardan dolayı hayatı yaşanmaz bir hal alıp bu durumu çevresine yansıtan bir insansanız size seslenmek istiyorum. Yukarıda saymış olduğum ve hayatımı çileye çeviren bu sağlık sorunlarımı para karşılığında benden alacak olan var mı!? Ve soruyorum "Kim milyoner olmak ister!?"
Serebral Palsi hastası Yahya 20 yıldır babasını bekliyor
Fikri Boylu 20 yıldır hapiste. %99 engelli olan Yahya, yirmi yıldır babasının yolunu gözlüyor. Yahya, Serebral Palsi denilen ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyor. Kendisini ziyaret ettiğimizde güler yüzüyle şunları ifade etti: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan babamı bırakmasını istiyorum. Ölmeden önce babamın yanımda olmasını istiyorum."
Fikri Boylu 20 yıldır hapiste. %99 engelli olan Yahya, yirmi yıldır babasının yolunu gözlüyor. Yahya, Serebral Palsi denilen ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyor. Kendisini ziyaret ettiğimizde güler yüzüyle şunları ifade etti: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan babamı bırakmasını istiyorum. Ölmeden önce babamın yanımda olmasını istiyorum."
"Ölmek istiyorum çünkü Cennet'te ekmek var" (VİDEO)
Suriye'de büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Savaşın en büyük acısını ise çocuklar yaşıyor. Çocukların yaşadığı acıyı ise en çok bu sözler anlatıyor.
Suriye'de büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Savaşın en büyük acısını ise çocuklar yaşıyor. Çocukların yaşadığı acıyı ise en çok bu sözler anlatıyor.
‘Guantanamo Pakistan’
Mehmed Durmuş: Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Her ne kadar ‘bir kitap’ diyorsam da bu, aslında bir kitap değildir. Bu, görünürde bir kitaptır ama kapağını açıp da sayfalarını çevirdiğiniz zaman sizi alıp götürecek bir cehennem gezisidir.
Mehmed Durmuş: Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Her ne kadar ‘bir kitap’ diyorsam da bu, aslında bir kitap değildir. Bu, görünürde bir kitaptır ama kapağını açıp da sayfalarını çevirdiğiniz zaman sizi alıp götürecek bir cehennem gezisidir.
Rüzgârlarla hasbihal
Kalem kalbin sesidir bilirsin. Acının bembeyaz sayfadaki şahididir. Mektupların ve mahkumların yüreğine tercümandır. Ey rüzgar! Kalem kırılınca kalp sessiz kalır. Kalbin sessiz kalması ölümü haber verir. Kalem ile kelam etmek istiyorum ve birkaç sual edip seni fazlaca meşgul etmeden ayrılmak istiyorum.
Kalem kalbin sesidir bilirsin. Acının bembeyaz sayfadaki şahididir. Mektupların ve mahkumların yüreğine tercümandır. Ey rüzgar! Kalem kırılınca kalp sessiz kalır. Kalbin sessiz kalması ölümü haber verir. Kalem ile kelam etmek istiyorum ve birkaç sual edip seni fazlaca meşgul etmeden ayrılmak istiyorum.
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Karadavi: Kudüs’e İsrail vizesiyle girmek istemiyorum
İsrail’in hırsız, Filistinlilerin ise ev sahibi olduğunu belirten Karadavi, "Ben Kudüs’e İsrail’in vizesiyle girmek istemiyorum. Özgür olarak Kudüs’e girmek istiyorum." dedi.
İsrail’in hırsız, Filistinlilerin ise ev sahibi olduğunu belirten Karadavi, "Ben Kudüs’e İsrail’in vizesiyle girmek istemiyorum. Özgür olarak Kudüs’e girmek istiyorum." dedi.
İslam'ın dili erkek dili mi?
Bugün vahy dilinin neden "erkek egemen" olamayacağı konusuna değinmek istiyorum.
Bugün vahy dilinin neden "erkek egemen" olamayacağı konusuna değinmek istiyorum.
Başbakan'ın misyonu, Müslümanların gazını almak mı?
Şimdi buradan sormak istiyorum: Başbakan Erdoğan'ın misyonu toplumun gazını almak mıdır? Madem elinizden bir şey gelmiyor, o zaman yalan yere esip gürleyip de insanların gazını almayın. Bırakın insanlar siyonistlere öfke duysunlar, "Filistinli kardeşlerimin yaşadığı bu büyük dram karşısında ne yapabilirim" diye bir arayışa yönelsinler.
Şimdi buradan sormak istiyorum: Başbakan Erdoğan'ın misyonu toplumun gazını almak mıdır? Madem elinizden bir şey gelmiyor, o zaman yalan yere esip gürleyip de insanların gazını almayın. Bırakın insanlar siyonistlere öfke duysunlar, "Filistinli kardeşlerimin yaşadığı bu büyük dram karşısında ne yapabilirim" diye bir arayışa yönelsinler.
Makaleler
Hava Durumu