
"kadro" Arama Sonuçları

Cuma hutbesi: Muhafazakâr Kadroların Allah ve Rasulü İle Savaşı I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Seçimin kazananları arasında başat aktörlerden birinin de finans kapitalizmi olduğunu hassaten belirtmemiz gerekir. Ki finans kapitalizminin “seçim zaferi”, seçim öncesinde ilan edilmiş bir neticeydi. Zira her iki ittifak da, seçim öncesi deklare ettikleri ekonomi kadrolarıyla finans kapitalizme tam teslimiyet mesajı vermiş bulunuyorlardı.

Fotoğrafta, İngiliz işgal kuvvetlerinin "İstanbul'a veda partisi"nden bir kare görülüyor. İşgal kuvvetleri komutanı Sir Charles Harrington tarafından Tarabya'da verilen bu "veda partisi"nde Kemalist kadroyu temsilen İ.İnönü de yer alıyordu.

Taha Kılınç, işgal rejimini kuran Siyonist kongrelerin tarihine dair bazı detaylar veriyor: "Kongrelerin işaret ettiği ikinci nokta, bilahare İsrail’i kuracak olan Siyonist kadroların Yahudiliğin dinî inanç ve pratiklerine olan uzaklıkları, hatta bazı durumlarda apaçık düşmanlıkları..."

Teoman Duralı, Bilge Kağan'ın söz konusu tercihini ve gerekçesini söylediğinde, aklıma doğrudan 1920'li yıllar, M.Kemal, etrafındaki kadro ve batılılaşma/bâtıllaşma tercihleri geldi. "Keşke o gün M.Kemal'e hayır diyecek, onu bu ilhad ve irtidattan vazgeçirmek, değilse engellemek için tavrını koyacak bir "Tonyukuk Kağan" bulunsaydı Ankara'da" diye düşündüm.

İstanbul'un Silivri ve Beşiktaş ilçelerinden kamuoyuna yansıyan görüntüler, Kemalist putperestliğin ulaştığı aşamayı gözler önüne seren ibretlik video ve fotoğraf kareleri olarak zihinlere kazındı. Kemalist putperestlik, muhafazakâr demokrat kadroların eşliğinde ve kanatları altında serpilmeye, yeni yeni tapınma biçimleri ihdas ederek putperestlikte, ölü tapıcılıkta zirveyi zorlamaya devam ediyor.

Ümmete öncülük yapacak kadrolar içinde, ulemâ var olan ilmiyle, diğer aktivist Müslümanlar da var olan tecrübe ve yetenekleriyle yerini almalı ve bu iki tâife, sorumluluklarının bilincinde ve istişare içinde birbirleriyle bütünleşebilmelidir. Bununla birlikte her ulemânın aktivist, her aktivistin de belli oranda ilimle kuşanması gerekir.

Atatürkçü ve laik zihniyetin orduya hâkim kılınmasıyla bu tür darbelerin engelleneceği gibi gülünç iddialar, hiç utanmadan ortaya atılıyor. Laiklikten ve Atatürkçülükten taviz sonucu, Gülenistlerin orduda bu derece kadrolaştıkları gibi ahmakça ifadeler kullanılarak Ergenekoncuların önü açılıyor ve ordudaki güç dengesi bir darbeci cuntadan diğerine doğru kaydırılıp halkın can feda ederek gerçekleştirdiği direnişin elde ettiği sonuç etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.

1940’larda yayınlanan TDK sözlüğündeki “Din” maddesinde yer verilen “Türkün dini Kemalizm’dir” ifadeleri de, söz konusu “Türk ulusu” için hangi hayat nizamının/dinin uygun görüldüğünü özetler niteliktedir. Evet, fıtri bir kavim olarak Türklerin çoğunluğunun kendilerini nisbet ettiği din İslam olabilir, fakat Kemalist kadro, bir irtidat projesi olarak projelendirdikleri Türk ulusu için din (hayat nizamı, ülke, ideoloji) olarak Kemalizmi belirlemişlerdir.

Âlimlere çok iş düşmektedir. Âlimler, ümmet içinde var olan her türlü potansiyeli İslâmî harekete dönüştürme sorumluluğunu üstüne almalıdır. Topluma tevhidi ulaştırarak, her çeşit şirk ve küfre karşı halkı bilinçlendirmelidir. İnsanlara haram-helâl bilinci vererek, onların Allah’a karşı, kendisine ve topluma karşı görevlerini yerine getirmelerini sağlamaya çalışmalıdır. Bu kadar hayatî görevlere hâiz olan ulemâ kadrosunun, dar, cüz’î ve kısıtlı tebliğ ya da eğitim faaliyetleriyle kendilerini sınırlandırması, cidden şaşılacak bir durumdur.

1923’ten itibaren yürürlüğe konan siyasi-kültürel işgalin bir ayağı da batının şapkasının Anadolu insanına dayatılması olmuştur. 25 Kasım 1925’te kabul edilen “Şapka Kanunu” ciddi toplumsal tepkilere yol açmış, bu tepkilere karşı da batıcı kemalist kadrolar iki yönlü bir strateji izlenmiştir.

M. Şükrü Hanioğlu, son dönemde muhafazakâr demokrat kadroların da yeni bir çeşidini üretmek üzere seyru suluk ettiği Kemalizm ve çeşitlerini değerlendirdi. Kemalizmin her çeşidiyle totaliter ve otoriter bir ideoloji olduğunu ve buna eklenecek yenilerinin de bu durumu değiştirmeyeceğini söylüyor. Makaleyi paylaşıyoruz:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR), Suriye'de hergün kardeşlerimizi katleden, Esed rejimi ve PKK-PYD'ye hâmilik yapan işgalci katil Rus ordusunun Kızıl Ordu Korosu'nun konserine ev sahipliği yapacak.

Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.

Ahraruş Şam’ın genel komutanı ve İslami Cephe'nin siyasi lideri Hasan Abbud (Ebu Abdullah Hamavi) uğradığı bombalı saldırıda şehid oldu. Saldırıda Ahrar'ın üst düzey bütün kadrosu şehid edildi.

" Gülen grubu için "ne istediler de vermedim" diyen Başbakanın hükümeti, bizi sırf "Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim" konulu bir panel düzenlediğimiz ve orada eğitim sistemini kuşatan sekülerizmin, Kemalist pozitivizmin, çocuklarımızın zihinlerini nasıl işgal ettiğini, ruhlarını nasıl kirlettiğini, fıtratlarını nasıl bozduğunu, nasıl bir çürüme ve yozlaşmaya yol açtığını belge ve bilgiye dayanarak ortaya koyduğumuz için hedef yapmıştı. Yani AKP hükümeti, sırf resmi ideolojiye ve her türlü zulmüne itiraz sadedindeki düşüncelerimizi açıkladığımız için bizi kapatmaya kalkışmışken, Gülen'e her istediğini vermişse, devletin bütün önemli kadroları bu camiaya tahsis edilmişse, bu kadroların bütün yaptıklarından aynı zamanda hükümet de sorumludur şüphesiz."

Türkiye’ye bütün bayramlar otomatik gelir. Bir bakıma, bayramları matbaalar ilan eder. Takvime bakarak önümüzdeki elli yılın bayramlarını tebit etmek mümkündür. Kurucu kadrolarının anlayışında, doğuya dönmenin ihtarla değerlendirildiği, güneşin, elden gelse, yerinin değiştirileceği derin korku varlığını sürdürüyor. “Arap”ların sözüyle mi bayram edeceğiz? asabiyesi derinlerdeki varlığını yaşatıyor. Her ülkede farklı ve benzer mundar davranışlar, savunmalar sözkonusu.

Siyasal anlamda ister elitist sağ muhafazakarlık, ister toplumla barışık muhafazakar kadrolar olsun her iki muhafazakar renk de ilerlemeci, kalkınmacı, modernleştirici ve seküler karakterlerde buluşurlar. Özellikle sekülerleşme konusunda pratikte uygulama farklılıkları olsa da toplumun modernleştirilmesi ve kalkınmacı siyaset konusunda sol-Kemalist siyasetten çok daha başarılı oldukları kesindir.

Albay Kazım Çillioğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu'nu dinleyen Düzce Jandarma, 2011 ve 2012 yıllarında şehrin tüm yönetici kadroları, iş adamları ve öğretmenlerini tek tek fişlemiş.

Osmanlı son döneminden beri ortaya çıkan üç tarz-ı siyasetin zaman zaman devreye sokularak sistemik krizlerin aşılma denemesi bir devlet geleneği, refleksidir. Bu çerçevede AKP deneyimi en azından kültürel kodları itibariyle İslamcı köklerden gelen kadroların devreye sokularak sistem içinde alternatif olma imkanları ellerinden alınması olarak da okunabilir . Sistem hem yaşadığı en büyük krizi, kendi kendini yönetememe krizini bu zamana kadar dışarıda tutulmuş dinamik unsurlarla aşmayı hem de alternatif olma imkanlarını elinden almayı başardı. Böylece sosyolojik olarak çevredeki sessiz çoğunluğu sisteme entegre etmeyi denedi.. Ve de başarılı oldu.
Makaleler
Hava Durumu