
"otel" Arama Sonuçları

Bakın yalnızca şu 2022 yılı içinde "sevgilileriyle" zina etmek için bulundukları otel, apart daire, günlük kiralık ev gibi fuhuş bataklıklarında pencereden, balkondan atılıp veya atlayıp ölen, "sevgilileri" tarafında silahla vurulup, bıçaklanıp vs katledilen onlarca genç kızın acı haberini okuduk. Hal böyle iken, bu Allah'sız, Kitap'sız tağut düzeni, 15 yaşındaki zani ve zaniyelerle değil, genç yaşta evlenenlerle uğraşmakta, şeytanın hizmetçiliğini yapmaktadır.

Leylak'ın bu geri dönüşü olmayan uçuşu, aklıma "özgür birey", "özgür kız" olmak için yuvalarından "uçan", aile bağlarından koparılan genç kızları getirdi aklıma. "Özgür birey" olma hevesiyle çıktıkları yolda şehvetperestlerin şehvet sofralarına meze olmalarını, otel odalarından atılıp katledilmeleri gibi akibetlerini hatırladım.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de otelinin kapılarını evsizlere açan 68 yaşındaki Faslı Ahmed bin Abdurrahman, geceleri de şahsi aracıyla muhtaçlara ekmek dağıtarak İslam’ın gereğini yaptığını söylüyor.

Türkiye'de yeni hükümet sisteminin ilk Kültür ve Turizm Bakanı, ETS Tur'un kurucusu ve sahibi Mehmet Ersoy, Kuzey Kıbrıs'ta kumarhaneli otel işletiyor. Ersoy, Girne'de 2015'in Eylül ayında açılan ve bünyesinde Casino (kumarhane) da bulunan Elexus adlı beş yıldızlı otelin sahibi.

Son 20-25 yılın kentleşme sürecinde toplumumuzu işsizleştirip, bekarlaştırarak, sekülerliğin konutlarına naklettik, hata yapıyoruz. 1+1, 2+1 konutlar, öğrenciler ve hücrelerini otel gibi kullananlar için inşa ediliyor. Gençlik boşluktadır; meydanlarda slogan atmakta, köprülere bayrak asmaktadır. Müslüman gençlerin bekarlığı ve işsizliği halkın doğurgan rahmini, üreten elini güdükleştiriyor.

5 yıldızlı otellerde domuz etinin ve diğerlerinin aynı tavada pişirildiğinin ortaya çıkmasının ardından vicdan sahibi aşçılar yeni bir skandal perdesini araladı: Domuz etini sosa batırıp, kırmızı et diye servis ediyoruz.

20 yıl önce bugün düzenlenen Sivas Madımak Oteli saldırısı hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı fakat en ilginci ise Özel Harp'in planladığına dair olanı.

Sivas Madımak Otel’de Alevi-Sünni çatışması çıkarmak isteyenlerin planladığı provokatif olaylar 21. yılına girerken, olaylarda suçsuz yere mahkûm edilen onlarca masum insan ve aileleri ise, büyük mağduriyet yaşıyor.

Suriye Ulusal Konsey temsilcileri New York'ta Millenium Hotel'de bir basın toplantısı düzenleyerek diplomatik girişimlerin geldiği son durumu anlattılar ve 7. maddeye vurgu yaptılar

Bugün Topkapı Eresin Otelde Uludereli ailelerin katılımıyla İslami kuruluşların düzenlediği bir basın toplantısı yapıldı.

Kabe'nin en işlek yolu üzerindeki yüzlerce otel ve işyeri ile bazı evler yıkılıyor.

Van'da meydana gelen 5,6 şiddetindeki depremde bir otel ve dersane yıkıldı.

Suudi yönetiminin Mekke'de inşa etmeyi planladığı yüzlerce yeni otele ve tarihi öneme haiz mekanların yok olması tehdidine İngiliz gazetesi Independent'ten de tepki geldi.

İnsanı Müdafa ve Kardeşlik Derneği (İMKAN-DER) Zeytinburnu'nda dün düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili bugün Topkapı'daki Eresin Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda cinayetlerin arkasında Rusya'nın olduğu ifade edildi.

Sivas'taki Madımak Oteli katliamının yıldönümünde Fırat Haber Ajansına konuşan Özel Harp Dairesi (ÖHD) üyesi üstteğmen, facianın perde arkasında ÖHD olduğunu iddia etti.

Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.

Dörtyol’da 4 polisin öldürülmesi sonrasında meydana gelen olaylarda, Madımak Oteli yangını benzeri bir planın hedeflendiği iddia edildi. İstihbarat birimlerinin raporundan çarpıcı ayrıntılar şu şekilde:

Ak-Der Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli: Başörtüsü yasağı hukuka dayalı bir yasak değil, zihniyete dayalı bir yasaktır. Bu nedenle sadece okullar ve öğrenim hakkı ile sınırlı kalmıyor. Bugün apartman yöneticileri, özel lokantalar, hatta özel oteller bile ayrımcı uygulama gerçekleştirme hakkını kendinde görüyor. Çünkü bir kere kendilerini başörtülü kadından üstün gördüklerinde, kendilerinin kullandığı diğer hakları kullanmasını istemiyorlar.

Kâbe, kendisini çember içine alıp gökyüzünü dahi çalan sömürgeci mantığın yeni ve değişik formlardaki putlarının İbrahimi bir bilinçle kırılmasını bekliyor. Mescid-il Haram duvarlarının hemen arkasına konuşlanmış ultra delux Zam Zam Tower ve Hilton otelleriyle elit Müslümanlar tavaf ve namaz vakitlerinde namaza klimalı odalarından eşlik edebiliyorlar.

Koskoca İslam dünyasında örnek olarak gösterilen, parmak ısırtan bir numune durumundadır Dubai, ne kadar da acı. Muhafazakâr kesimin "elitleri" bol para harcamak, lüksün, şatafatın tadını çıkarmak için Dubai'nin yıldız zengini otellerine koşuyor, bilmem kaç milyon dolarlık villalarını kapışıyor.
Makaleler
Hava Durumu