
"sustu" Arama Sonuçları

İlkav konferans salonunda gerçekleşecek konferans hanım kardeşlerimize mahsustur

Kudüs ve Filistin Diyarı Müftüsü, Mescid-i Aksa İmam ve Hatibi Şeyh Muhammed Hüseyin, hoparlörlerden ezan okunmasını düzenleyen ve "ezan yasası" olarak bilinen yasa tasarısını eleştirdi ve "Ezanı susturamayacaksınız" dedi.

Okumak, tüm hücrelerinle bağlı kalmaya yemin edip artık sözünden/özünden dönmemektir. Okumak, ufka sevdalanarak kıpırdayan damarları susturmamaktır. Okumak, yalanı ve nifakı safkanlığa kondurmamaktır. Okumak, dağlar aşıp da gelen direniş ezgilerini susturmamaktır. Okumak, bendine sığmaz nehirleri durdurmamaktır. Okumak, yolunu bulmuş ve adanmışları gayelerinden saptırmamaktır. Okumak, hayatın membaına akanları başka yönlere baktırmamaktır. Okumak, eğilerek yükselenlerin yollarını açmak ve onları asla kandırmamaktır.

İnsan birden atalete düşmez. Bunun nedenleri çok katmanlıdır. Zaman içerisinde birçok faktörün ard arda sıralanmasıyla bir ümitsizlik kütlesi ve çökkünlük hali oluşur bu da kişide hareketsizliğe/atalete yol açar. Çünkü ümitsizlik halinde kişi harekete geçmenin anlamını göremez. Bu anlam kaybı ümitsizlik döngüsünden çıkmamızı engeller, bu da (aslında her zaman potansiyel olarak var olan ve olacak olan) gücümüzü toparlayıp hamle yapmamızı engeller. Gücün harekete geçirilmesi ise düşüncelerimizle bağlantılı bir husustur. Bu nedenle 'pozitif düşünme'nin ataleti yenmede önemli bir rolü vardır.

Taraf Gazetesi'nden Neşe Düzel Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'ya, Müslümanlıkla milliyetçiliği, Müslüman’ın milliyetçi olup olamayacağını, Türkiye’de kaç türlü Müslüman dindar olduğunu, zulümle din arasındaki ilişkiyi ve Müslümanların Başbakan’ın söylemleri karşısında neler hissettiklerini, dindarların bir kısmının Uludere katliamının karşısında neden sustuklarını ve bir çok önemli konuları ele alan bir söyleşi gerçekleştirdi.

Moro Müslümanları, Filipinler yönetimi ile barışın sağlanması noktasında anlaşmaya vardı. Heyetler arasındaki görüşmeler gelecek ay devam edecek.

Tarihçi Mehmet Ö. Alkan: “Mustafa Kemal’e itiraz edebilecek bir kişi bırakılmadı. Ya idam ya tasfiye edildi. Böylece Nutuk okunabilir hale geldi. Ve Atatürk, ‘1919 Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım. Vaziyet, manzara şöyleydi’ diyecek hale geldi.”

Rejim kan akıttıkça yangın büyüyor ve durum böyle olunca Baas uleması bile bu yangını söndürmekte veya itfaiye olmakta aciz ve yetersiz kalıyor. Halkı susturmaya yelteneceği yerde mesaisini ve gayretini yöneticilere yol göstermeye harcasa belki bir mesafe kat edebilir. Yoksa saltanat uleması da rejimle birlikte çökmeye mahkûm. Rejim geleceğini kaybederken rejim yanlısı ulema da itibarlarını kaybediyor.

Allah aşkına, Müslümanlar olarak zincirlerimizden başka neyimiz var ki kaybedeceğimiz? Rabbimizin emri olan başörtüsüne topyekün savaş ilan edilmiş, kardeşlerimiz kapılardan çeviriliyor, bazısı maalesef perukla gezmeye mahkum olmuş, zulüm ayyuka çıkmış ve zillet bu dereceye varmış iken hala içimizden bazılarının "Aman fincancı katırlarını ürkütmeyelim" deyip bizleri susturmaya, zulme karşı ssessizleştirmeye çalışması ne büyük bir kötülüktür...

- Yapım: Derin devlet - Figüranlar: Bir avuç çapulcu - Amaç: Yükselen muhalefeti susturmak - Sonuç: Darağacına gönderilen mazlum Müslümanlar

Başörtüsü sorunu ve mücadelesini tiyatro diliyle ele alan Ekin Tiyatro Grubu'nun “Özgürlük Kuşlara Mahsustur" adlı oyunu Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde bugün "perde" diyor.
Makaleler
Hava Durumu