
"teslimiyet" Arama Sonuçları

İmran’ın karısı bize şunları öğretiyor; birincisi, alemlere üstün kılınan bir ailenin temsil ettiği izzet ve şeref bayrağını ilerilere taşımak. Yani davayı yere düşürmemek için evladını Allah’a adamak/kurban etmek. İkincisi, İmran’ın karısının aileden ve atalarından devraldığı iman, sadakat, teslimiyet ve kulluk bilinci. Üçüncü şık belki çok daha önemli, çünkü çocuğunuzu teslim edeceğiniz kişi veya kurum Zekeriyya (as) gibi güvenilir olması.

İslam ile beşeri ideolojilerin arasındaki temel farklılık Allah’a teslimiyette belirginleşir. İslam’ın tüm kural ve kaidelerinin belirleyici mercii Allah’tır. Beşeri ideolojilerin belirleyicileri ise ekonomik ve siyasal gücü elinde tutan zalim azınlığın heva ve hevesleridir. İslam insanları kula, heva ve heveslerine kulluktan Allah’a kul olmaya davet ederken beşeri ideolojiler Allah’a kulluğu men etme gayretindedir.

Seçimin kazananları arasında başat aktörlerden birinin de finans kapitalizmi olduğunu hassaten belirtmemiz gerekir. Ki finans kapitalizminin “seçim zaferi”, seçim öncesinde ilan edilmiş bir neticeydi. Zira her iki ittifak da, seçim öncesi deklare ettikleri ekonomi kadrolarıyla finans kapitalizme tam teslimiyet mesajı vermiş bulunuyorlardı.

Kurban, Rabb'imize adanmışlığımızın ve teslimiyetimizin bir nişanesi... Bayram ise paylaşmanın, dayanışmanın ve kardeşliğin en güzel yönlerini soluduğumuz mübârek günler. Rabb`imize adanmışlığımızın bir nişanesi olması duası ile Kurban Bayramınızın mübârek olmasını diliyoruz.

İslam tabiatı icabı siyasî bir dindir. Daha doğrusu İslam “siyasîdir” demeye layık tek dindir. Çünkü Allah katında İslam’dan başka din yoktur. İnsanları hak ile yönetmeye ehil olan da sadece bu dindir. İslam’ın gönderiliş amacı insanı Allah’ın boyasıyla boyamaktır. Gökler ve yeryüzü (kâinat) nasıl yaratılış yasaları gereği mutlak bir teslimiyetle Allah’a teslim olmuşlarsa, insan da aklını kullanarak Allah’a mutlak surette boyun eğmeli, gönülden teslim olmalıdır.

Kurban, Rabb'imize adanmışlığımızın ve teslimiyetimizin bir nişanesi... Bayram ise paylaşmanın, dayanışmanın ve kardeşliğin en güzel yönlerini soluduğumuz hayırlı günler. Rabb`imize adanmışlığımızın bir nişanesi olması duası ile Kurban Bayramınızın mübârek olmasını diliyoruz.

Kurban, Rabb'imize adanmışlığımızın ve teslimiyetimizin bir nişanesi... Bayram ise paylaşmanın, dayanışmanın ve kardeşliğin en güzel yönlerini soluduğumuz hayırlı günler. Rabb`imize adanmışlığımızın bir nişanesi olması duası ile Kurban Bayramınızın mübarek olmasını diliyoruz.

Şahıslarına bir şey bırakmayan bir teslimiyettir bu. Kişilikleriyle evrensel fıtrat arasında ve hareketleriyle evrensel rolleri arasında uyum sağlanması, bu teslimiyetin bir sonucudur. Çünkü böylece onlar, aynen diğer gezegen ve yıldızların kendi yörüngelerindeki seyirleri gibi kendilerine ayrılan yörüngede seyretmiş oluyorlar. Yörüngeden ayrılmaya çalışmak yok. Evrensel varlıkla uyumu bozmamak için hızlanmak veya yavaşlamak da yok.

Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'i kurban etme girişimi Kur'an'da yer alan peygamber kıssalarından biridir. O günden bu yana bütün Müslümanlar Hz. İsmail’in adannışlığını yad etmek ve Allah’a şükran borçlarını ödemek için kurban kesmektedirler.

İslam coğrafyasındaki gelişmeleri yakından takip eden uluslar arası ilişkiler uzmanı gazeteci-yazar Mustafa Özcan, ABD ve Siyonist işgal rejiminin “Yüzyılın Anlaşması” ismiyle dünya kamuoyuna birlikte deklare ettikleri planın, tam anlamıyla bir dönem Güney Afrika’daki ırkçı beyaz azınlık rejiminin ülkenin asli sahipleri olan siyahiler için öngördüğü ve Edward Said’in “Bantustan” olarak nitelediği teslimiyet şartlarına denk geldiğini ifade ediyor.

Kur’an bizlere “Mü’minler ancak kardeştir” diyor. Demek ki mü’minlik vasfı tam oluşmadı, henüz bedevilik hastalığını üstümüzden atamadık! Mü’min olmak demek, tam teslimiyet demek. Oysa bizim saflarımız ayrık. Rabbimiz ise safları sık tutun diyor.

Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.

Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır

Hac Suresi 77, 78. Ayetlerde ve Asr Suresinde Allah’a samimi bir teslimiyetle, tevhidî bir imanla bağlanmanın hemen ardından itaatin, inandığı Kitabın hükümlerini hayata hâkim kılıp yaşamanın gereği vurgulanıyor.

Hacc bütün yönleriyle nebevî gelenekle, peygamberlerin hâtıralarıyla irtibatlıdır. Haccın görevleri, Hz. İbrâhim’in Allah’ın emrine uyarak büyük bir teslimiyetle gerçekleştirdiği fedâkârlık eyleminin temsilî bir ifadesidir. Ne kendisi, ne de oğlu İsmâil (a.s.) Allah’ın emrine uyma konusunda bir tereddüt göstermişlerdi.

Jeffrey Lang, 1954 doğumlu Amerikalı bir matematik profesörü. Katolik bir ailede yetişiyor, 18 yaşında ateist oluyor. 10 yıl kadar sonra Kur’an’la tanışıyor ve İslam’a seçiyor. Müslüman olduktan sonra yazdığı iki kitabı var: İslam’a Yolculuk ve Teslimiyet Mücadelesi. Jeffrey Lang, kıldığı ilk namazı, İslam’a Yolculuk kitabında bakın nasıl anlatıyor...

Hz. İbrahim’ın Allah’a olan teslimiyeti, ihlâsı, tevhid mücadelesi, tefekkürü, cesareti, kararlılığı, sabırı, şükrü, tevekkülü, teblihi, putları kırması, hicreti, itaatı, adayışı, Kâbe ve Hac, kurban, misafirperverliği ve duâsı…

Fedaîlerin İmamlarına/liderlerine sorgusuz sualsiz teslimiyetleri gerekiyordu. Seyduna her şeyi bilen, her konuda en doğru kararı veren, yanılmaz bir imamdı. O, bilgileri doğrudan Allah’tan almaktaydı. Bu uğurda Hasan Sabbah’ın, geleneksel şii (ve sünnî) kültürdeki mehdî/Mesih/kurtarıcı figürünü sonuna kadar kullandığı anlaşılmaktadır. Geleceğe dönük bir kurtarıcı/Mesih bekleme telakkisi, bunun tamamen uydurma boş bir söylenti olduğunu bilen insanlar için oldukça abes, insanın havsalası almayan bir inanış ise de, bir kez olabilirliğini kabul edenler açısından, haşhaştan beter bir uyuşturucu olduğunda kuşku yoktur. Dolayısıyla haşhaştan önce mehdi/Mesih/müceddid ve bunların karşı kutbunda yer alan deccal gibi kavramların asılsız ve uydurma olduğunu anlatmak, haşhaşîliğin önünü almak için önerilebilecek en somut adımlardan biridir.

Nimet verilenin yolunda istikamet üzere yürüyebilmek birçok engeli imtihanı tam bir teslimiyetle geçebilmek ve bedelini ödemekten çekinmemek ile mümkündür.

Olması gereken odur ki, kurbanı kesen de, kesilen kurbandan hisse alan da takva üzere olmalıdır. Yani keseceği kurbanı gücünün yeteceğinin en güzelini almak, hayvana sevgi ve merhametle davranmak, hisse ile kesenlerin kalben mutmain olması ve kimsenin diğer hisse sahibinin hissesinde gözünün kalmaması, ya da etin kilogram hesabının peşine düşmemek. Yahut da kurbanlığı bir kibir vesilesi yapmamak, hisse dağıtırken mütevazı olmak, el âleme nisbet olsun bakın ne hayvan almışızın derdine düşmemek.
Makaleler
Hava Durumu