"vermem" Arama Sonuçları
Şahin Sertkaya'ya şahitlik
Güzel adamdı Şahin abi, asla tevhidi çizgiden taviz vermemişti. Küfre karşı soyismi gibi kaya gibi, taş gibi sertti. Şahin abi çayın demine su katmazdı, herhalde tevhide bir şeyin katılmasına karşı olduğu gibi çayına da istemezdi.
Güzel adamdı Şahin abi, asla tevhidi çizgiden taviz vermemişti. Küfre karşı soyismi gibi kaya gibi, taş gibi sertti. Şahin abi çayın demine su katmazdı, herhalde tevhide bir şeyin katılmasına karşı olduğu gibi çayına da istemezdi.
“Biz Kur’an’ı anlamayız” demek zulüm değil mi?
Ercümend Özkan: Bu engel öylesine insanımızın üzerinde gölge etmektedir ki onların gelişmelerine imkân vermemekte, bilakis (tabiri mazur görünüz) mumyalaşmalarına, bilinçsizleşmelerine ve hemen hiçbir zaman İslâm’ın aslını öğrenememelerine sebep olmaktadır…
Ercümend Özkan: Bu engel öylesine insanımızın üzerinde gölge etmektedir ki onların gelişmelerine imkân vermemekte, bilakis (tabiri mazur görünüz) mumyalaşmalarına, bilinçsizleşmelerine ve hemen hiçbir zaman İslâm’ın aslını öğrenememelerine sebep olmaktadır…
Müslüman hiçbir ortamda haram işleyemez
Terörün, yani (ölçüsüz) şiddetin esas itibariyle İslâm’da yeri yoktur. İslâm kendisini kabul ettirmek için kesinlikle şiddetten medet ummaz, ummamıştır da. Aynı zamanda terör, ikrahın en yüksek boyutlusudur ki, İslâm ikrahın en küçüğünden, en büyüğüne kadar hiçbir boyutta olanına yer vermemektedir.
Terörün, yani (ölçüsüz) şiddetin esas itibariyle İslâm’da yeri yoktur. İslâm kendisini kabul ettirmek için kesinlikle şiddetten medet ummaz, ummamıştır da. Aynı zamanda terör, ikrahın en yüksek boyutlusudur ki, İslâm ikrahın en küçüğünden, en büyüğüne kadar hiçbir boyutta olanına yer vermemektedir.
İzin verilmeyen "Hilafet Konferansı"na ceza yağdırıldı
2017 yılında İstanbul’da yapılması planlanan ancak mülki idarenin izin vermemesi sebebiyle gerçekleşmeyen Hilafet Konferansı sebebiyle başlatılan yargılamanın bugün yapılan karar duruşmasında düzen kendi hukukunu da katletti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi konferans konuşmacısı 4 kişi hakkında toplam 31 yıl 3 ay ceza verdi.
2017 yılında İstanbul’da yapılması planlanan ancak mülki idarenin izin vermemesi sebebiyle gerçekleşmeyen Hilafet Konferansı sebebiyle başlatılan yargılamanın bugün yapılan karar duruşmasında düzen kendi hukukunu da katletti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi konferans konuşmacısı 4 kişi hakkında toplam 31 yıl 3 ay ceza verdi.
İşgalci İsrail’den gasp ve tahrike devam
İsrail, Filistin topraklarının bir kısmına el konulmasını öngören karar metnini yayımladı. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: “Dünya, İsrail’in hiç hesap vermeden kanunları ihlal etmesine izin vermemelidir” dedi.
İsrail, Filistin topraklarının bir kısmına el konulmasını öngören karar metnini yayımladı. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: “Dünya, İsrail’in hiç hesap vermeden kanunları ihlal etmesine izin vermemelidir” dedi.
Siyonist işgal rejiminin helyum gazı girişine izin vermediği Gazze'de binlerce hastanın hayatı tehlikede
Siyonist işgal rejiminin, Gazze Şeridi'ne helyum gazının girişine izin vermemesi nedeniyle binlerce Filistinli hastanın hayatı tehlikede.
Siyonist işgal rejiminin, Gazze Şeridi'ne helyum gazının girişine izin vermemesi nedeniyle binlerce Filistinli hastanın hayatı tehlikede.
Maliye Bakanlığı'ndan "Mavi Marmara" açıklaması: Savuınmamız hukuki bir mülahaza güdülerek hazırlandı
İşgalci siyonistlerin hunharca katlettiği 10 Müslüman için pazarlık masasında varılan anlaşmayla siyonistlerin ödediği 20 milyon dolarlık tazminatı, Maliye Bakanlığı'nın "tehlikeyi bilerek Gazze'ye gitmek" ve "haksız zenginleşme" olarak değerlendirip şehid ailelerine vermemesinin ardından Maliye Bakanlığı'ndan ilginç bir açıklama geldi. Bakanlık, "Kamuoyuna intikal eden savunmaya ilişkin cevap ve açıklamaların hukuki bir mülahaza amacı güdülerek hazırlandığı ancak maksadını aşan ve yanlış anlamaya mahal verebilecek bir sonucu da istemeden doğurduğu anlaşılmaktadır." dedi.
İşgalci siyonistlerin hunharca katlettiği 10 Müslüman için pazarlık masasında varılan anlaşmayla siyonistlerin ödediği 20 milyon dolarlık tazminatı, Maliye Bakanlığı'nın "tehlikeyi bilerek Gazze'ye gitmek" ve "haksız zenginleşme" olarak değerlendirip şehid ailelerine vermemesinin ardından Maliye Bakanlığı'ndan ilginç bir açıklama geldi. Bakanlık, "Kamuoyuna intikal eden savunmaya ilişkin cevap ve açıklamaların hukuki bir mülahaza amacı güdülerek hazırlandığı ancak maksadını aşan ve yanlış anlamaya mahal verebilecek bir sonucu da istemeden doğurduğu anlaşılmaktadır." dedi.
Madaya’da açlıktan ölümler artıyor
Hem kış şartlarının ağır geçmesi hem de rejim güçlerinin bölgeye yardım ve ticari malzemelerin girmesine izin vermemesi sonucu yaklaşık 20 bin kişi, çevre mahalleler ile birlikte en az 40 bin insan açlıktan hayatlarını kaybetme tehlikesi ise karşı karşıya.
Hem kış şartlarının ağır geçmesi hem de rejim güçlerinin bölgeye yardım ve ticari malzemelerin girmesine izin vermemesi sonucu yaklaşık 20 bin kişi, çevre mahalleler ile birlikte en az 40 bin insan açlıktan hayatlarını kaybetme tehlikesi ise karşı karşıya.
Nefret katliamını görmeyen BBC'ye protesto
Londra'da BBC Genel Merkezi önünde toplanan protestocular, yayın kurumunu ABD'de öldürülen 3 Müslüman gençle ilgili haberlere yeterince yer vermemekle eleştirdi.
Londra'da BBC Genel Merkezi önünde toplanan protestocular, yayın kurumunu ABD'de öldürülen 3 Müslüman gençle ilgili haberlere yeterince yer vermemekle eleştirdi.
Kılıçdaroğlu: Ben olsam CHP'ye oy vermem
CHP lideri, partisinin Kadın Kolları Kurultayı’nda, “Bir dükkana gidip merhaba dememiş CHP’liler. Tepeden bakmaya alışmışız. Böyle kimseye ben olsam oy vermem” diye konuştu.
CHP lideri, partisinin Kadın Kolları Kurultayı’nda, “Bir dükkana gidip merhaba dememiş CHP’liler. Tepeden bakmaya alışmışız. Böyle kimseye ben olsam oy vermem” diye konuştu.
Heniyye’den açlık grevindeki esirlere destek çağrısı
Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, Siyonist işgal zindanlarındaki esir hareketini birlik ve bütünlük içinde mücadelesini zafere kadar sürdürmeye davet ederek, hiçbir şekilde bu birliğin bozulmasına izin vermemesini istedi.
Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, Siyonist işgal zindanlarındaki esir hareketini birlik ve bütünlük içinde mücadelesini zafere kadar sürdürmeye davet ederek, hiçbir şekilde bu birliğin bozulmasına izin vermemesini istedi.
Oy vermemek, koyvermek midir?
Gerçekten de, herhangi bir sistemin hükümranlık alanında yaşayan insanlar için, oy vermekle koyvermek dışında bir seçenek yok mudur? Hükümranlık alanında yaşadığı sisteme ilişkin parça itirazları olan insanlar oy vererek bu itirazlarını dile getirebilir, bu itirazlarını dikkate alacağı insanları seçebilir, hiç itirazı olmayan yahut hiçbir ideali ve beklentisi olmayan bir insan koyvererek hayatını sürdürebilir… Peki ya sisteme kökten muhalif olanlar…
Gerçekten de, herhangi bir sistemin hükümranlık alanında yaşayan insanlar için, oy vermekle koyvermek dışında bir seçenek yok mudur? Hükümranlık alanında yaşadığı sisteme ilişkin parça itirazları olan insanlar oy vererek bu itirazlarını dile getirebilir, bu itirazlarını dikkate alacağı insanları seçebilir, hiç itirazı olmayan yahut hiçbir ideali ve beklentisi olmayan bir insan koyvererek hayatını sürdürebilir… Peki ya sisteme kökten muhalif olanlar…
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Merinos'un namaz hazımsızlığı
2 bin işçinin çalıştığı Merinos'ta namaz kılmak yasak..Merinos Halı'nın sahibi İbrahim Erdemoğlu, skandal sözler sarfetti: “Hiçbir şekilde namaza izin vermem.”
2 bin işçinin çalıştığı Merinos'ta namaz kılmak yasak..Merinos Halı'nın sahibi İbrahim Erdemoğlu, skandal sözler sarfetti: “Hiçbir şekilde namaza izin vermem.”
Gazze konvoyu Mısır'a ulaştı
Mısır izin vermediği için 16 gündür Suriye’nin Lazkiye limanında bekleyen Gazze Konvoyu nihayet Mısır'ın el-Ariş limanına vardı. Parlamenter George Galloway'in öncülüğünde İngiltere'den yola çıkan ve uğradığı ülkelerden birçok kimsenin dâhil olduğu Gazze Konvoyu sonunda Mısır'a vardı. Mısır yönetiminin uzunca süredir izin vermemesi üzerine Suriye'nin Lazkiye limanında 16 gün boyunca bekleyen konvoy, alınan iznin ardından el-Ariş limanına vardı. Gazze'ye sağlık ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik malzeme taşıyan geminin, Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaşmasının ardından, malzemelerin Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye götürüleceği kaydedildi. "Viva Palestine"nin organize ettiği Konvoy, 4 Ekim tarihinden beri Lazkiye limanında, konvoyu taşıyacak olan Malta bandıralı gemi ise Kıbrıs'ta Mısır'dan geçiş izni bekliyordu. (Kaynak: Haksöz Haber)
Mısır izin vermediği için 16 gündür Suriye’nin Lazkiye limanında bekleyen Gazze Konvoyu nihayet Mısır'ın el-Ariş limanına vardı. Parlamenter George Galloway'in öncülüğünde İngiltere'den yola çıkan ve uğradığı ülkelerden birçok kimsenin dâhil olduğu Gazze Konvoyu sonunda Mısır'a vardı. Mısır yönetiminin uzunca süredir izin vermemesi üzerine Suriye'nin Lazkiye limanında 16 gün boyunca bekleyen konvoy, alınan iznin ardından el-Ariş limanına vardı. Gazze'ye sağlık ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik malzeme taşıyan geminin, Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaşmasının ardından, malzemelerin Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye götürüleceği kaydedildi. "Viva Palestine"nin organize ettiği Konvoy, 4 Ekim tarihinden beri Lazkiye limanında, konvoyu taşıyacak olan Malta bandıralı gemi ise Kıbrıs'ta Mısır'dan geçiş izni bekliyordu. (Kaynak: Haksöz Haber)
Hakan Albayrak, Türkiye'nin Kudüs kararsızlığını yorumladı
Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak, Kudüs'te yapılması planlanan OECD toplantısına Türkiye'nin katılmama kararı vermemiş olmasını gündemine aldı. İşte Albayrak'ın gözünden Türkiye'nin kararsızlığı...
Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak, Kudüs'te yapılması planlanan OECD toplantısına Türkiye'nin katılmama kararı vermemiş olmasını gündemine aldı. İşte Albayrak'ın gözünden Türkiye'nin kararsızlığı...
"Kışkırtıcı giyim kadını 'ucuz' gösteriyor"
"Mağazalarda kıyafetleri bakıyorum ve üzüntü verici bir şekilde görüyorum ki, genç kızlar için olan kıyafetler onların vücutlarının çoğunu gösterecek biçimde yapılmış. Bu bizim çocuklarımıza ne öğretiyor? Ben kendi çocuklarımın fahişe gibi giyinmelerine izin vermem. Eğer öyle giyinirsen, insanların da sana öyle davranacağını düşünüyorum. Burada, bizim Amerikan İslam toplumumuzda ben hala üzülerek görüyorum ki; açık ya da çok dar giyinen Müslüman kadınlar var, sanki kalemle çizilmiş gibiler (ve maalesef, başlarında örtü olanlar da böyle). Bunu aynı zamanda erkek kıyafetlerinde de görüyorum. Bunları görmekten üzüntü duyuyorum."
"Mağazalarda kıyafetleri bakıyorum ve üzüntü verici bir şekilde görüyorum ki, genç kızlar için olan kıyafetler onların vücutlarının çoğunu gösterecek biçimde yapılmış. Bu bizim çocuklarımıza ne öğretiyor? Ben kendi çocuklarımın fahişe gibi giyinmelerine izin vermem. Eğer öyle giyinirsen, insanların da sana öyle davranacağını düşünüyorum. Burada, bizim Amerikan İslam toplumumuzda ben hala üzülerek görüyorum ki; açık ya da çok dar giyinen Müslüman kadınlar var, sanki kalemle çizilmiş gibiler (ve maalesef, başlarında örtü olanlar da böyle). Bunu aynı zamanda erkek kıyafetlerinde de görüyorum. Bunları görmekten üzüntü duyuyorum."
Üstü Örtülü Peygamberlik Davası mı Sürdürülüyor?
Rasullerin/nebilerin dışında hiç kimseye de Allah, peygamberlik benzeri bir uyarıcılık görevi filan vermemiştir. Bütün bunlar, bir mescidde oturduğu yerden, “acaba burada kaç tane evliyaullah vardır?” diye murakabe ederken, yanındakinin, “sırf bu safta şu kadar vardır!” dediği söylenen hastalıklı kişilerin uydurmasıdır.
Rasullerin/nebilerin dışında hiç kimseye de Allah, peygamberlik benzeri bir uyarıcılık görevi filan vermemiştir. Bütün bunlar, bir mescidde oturduğu yerden, “acaba burada kaç tane evliyaullah vardır?” diye murakabe ederken, yanındakinin, “sırf bu safta şu kadar vardır!” dediği söylenen hastalıklı kişilerin uydurmasıdır.
Kurbanda Niyetin Önemi
Demek ki, keseceğimiz kurbanlarımızın Yaratıcı’mızın katında makbul birer kurban olabilmeleri için niyetimize çok dikkat etmeli, bu ibadetimizde sadece, et elde etme veya âdet yerini bulsun gibi, başka hiçbir niyet ve maksada gönlümüzde yer vermemeli, kurbanımızı sadece Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’nun bize olan sonsuz nimetlerine bir şükür nişânesi olarak kesmeliyiz.
Demek ki, keseceğimiz kurbanlarımızın Yaratıcı’mızın katında makbul birer kurban olabilmeleri için niyetimize çok dikkat etmeli, bu ibadetimizde sadece, et elde etme veya âdet yerini bulsun gibi, başka hiçbir niyet ve maksada gönlümüzde yer vermemeli, kurbanımızı sadece Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’nun bize olan sonsuz nimetlerine bir şükür nişânesi olarak kesmeliyiz.
Makaleler
Hava Durumu