
"zalimleri" Arama Sonuçları

Dr. Hussam Ebu Safiya, tüm benliğiyle zulme karşı durdu. Mesleğinin ve mümin kimliğinin tüm gereklerini yerine getirerek mücadelesinde yalnız kalmasına rağmen yılmadı. İyilerin safında kalmanın kaderi hep yalnızlık olmamalıdır. Bu konuda bu kadar yalnızlık, bu kadar suskunluk iyilikler için, yarınlar için hiçbir umut taşımıyor. Bu suskunluk, tepkisizlik, keyfilik zalimleri daha da zalimleştiriyor.

İktibas Dergisi, 45. yılına 553. sayısı ile girdi. 1981’den bu yana yayınına devam eden İktibas, yeni sayısında Hafız Esad heykelinin yerde sürüklendiği bir fotoğraf karesine atıfla “Bütün Zalimleri Aynı Son Beklemektedir!” manşetini attı.

Zalimlerimiz, katillerimiz belli iken birbirimizin zalimi ve katili olmayalım. Zalim ve katillere karşı savaşırken yanlış siyasi hareketlerle, söylemlerle kendi zalim ve katillerimiz büyütmeyelim. Birbirimizi şeytanlaştırarak şeytanla mücadele ettiğimizi zan etmekten vazgeçelim.

1995’te Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulun’da başörtülü öğrencilerin mezuniyet yeminini tehditle engelleyen Servet Özgür’ün Mersin’de üniversitede görevli olduğu ortaya çıktı.

Zalimlerin zulüm uygulamalarına meşruiyet kazandırmak için ilmi çarpıtanlar gerçekte ilmin yüklediği sorumluluğu yerine getiren, hakka ve hakikate teslim olanlar değil, ilmi, bilgiyi istismar eden dolayısıyla gerçekleri çarpıtıp, tepe üstü çevirerek gösterenlerdir. Dolayısıyla bu gibiler ilmi inanç ve saygıyla bütünleştirmek suretiyle onun hakkını verenler yani ilmi gönüllerinde taşıyanlar değil Kur’an-ı Kerim’in de ifadesiyle sırtlarında taşıyanlardır.

Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.

Kalem-Der'de bu hafta Cuma Hutbesinde Ahmet Kalkan; ''İslamî Dâvette Dikkat Etmemiz Gerekenler'' konusunu gündem ederken, Hasan Taştekin ise; ''Zalimlerin Sonu Çok Kötü Olacak'' adlı vaaz gerçekleştirdi.

Emrullah Ayan'ın hazırlayıp okuduğu hutbede, 28 Şubat sürecinde İslam ve Müslümanlara topyekün savaş açan zalimler ile Suriye'de 7 yıldır mazlumları katleden Esed rejimi ve destekçileri lanetlendi. Hutbeyi dikkatllerinize sunuyoruz:

Doğu Guta'da 2013'ten bu yana yaklaşık 200 bin çocuğun kapana kısıldığını belirten UNICEF Suriye Temsilcisi Fran Equiza, "Doğu Guta'da tırmanışa geçen şiddet olaylarında yılın sadece ilk 14 gününde 30'dan fazla çocuğun öldürülmesi şok edici" ifadelerini kullandı.

Tüm zalimlerin ve katillerin atası Kabil’dir. Ve bugünlerde yaşananlar da özelde Halep ve Suriye’de, genelde tüm İslam coğrafyasında sanki kaderleri imişcesine yaşananlar Kabil’in, firavunların ve nemrutların torunlarınca bu mazlum insanlara, bu Müslüman halklara hem de çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı demeden ABD ve dostları, batılı ve doğulu kana doymayan vampirlerce yaşatılıyor.

Hamid Golpira şöyle yazmıştı: Zulme karşı mücadele azmimizi korumalıyız fakat mücadelede düşmanın ahlaksız ve adaletsiz yöntemlerini benimsememeliyiz. İnsanlığımızı kaybetmemeliyiz. Zalimlerin başlıca emellerinden birisi de bu zaten: Bize insanlığımızı kaybettirmek... Onlar bizi insan olarak görmüyorlar ama biz onları insan olarak görmekten (ve onlarla mücadelede insan haklarını gözetmekten) vazgeçemeyiz. Aksi takdirde bizi kendilerine benzeterek savaşı kazanmış olurlar.

Radyo Denge'ye Gazze'ye yönelik son siyonist işgal girişimini değerlendiren Mehmet Pamak: Bizler esas meseleye yoğunlaşıp halimizi ıslah etmeyi, terk edilmiş bırakılan Kur'an'a tekrar dönerek vahiyle ümmeti yeniden inşa etmeyi ve böylece Allah'ın vaadi olan yardımını hak etmeyi hedeflemek yerine, sadece işgal ve katliamların tırmandığı süreçlerde meydanlara çıkıp slogan atarak zalimleri tel'in ediyor, zulme uğrayan kardeşlerimize yardım ve dua için seferber oluyoruz. Şüphesiz ki bunlar önemli ve gerekli, ama o süreç geçince yeni bir katliama kadar esas sorumluluğumuzu, kalıcı ve kesin çözümü gündeme getirecek çabalara yoğunlaşmadan zaman geçiriyoruz. Baskısı ve kuşatması altında bulunulan sistemleri değiştirmek ve bunun için öncelikle içinde yaşadığımız cahiliye toplumlarını vahiyle dönüştürmeye yoğunlaşmak yerine, cahiliye sistemleri içinde görece imkanlara kavuşmak adına oyalanıyor ve tevhidi mücadele stratejisinde ısrar etmek yerine istikameti koruma zaafı içine düşerek sistem içi siyasetlere eklemleniyoruz. Sonra yeni bir katliam sürecinde yine sokaklara çıkıp "kahrolsunlar" diye bağırıp slogan atmaya tekrar başlıyoruz.

Kur'an'a Davet Platformu Mısır'da gerçekleştirilen katliam sonrasında bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada "darbe girişimlerinin artık zalimlerin işini görecek bir araç olmadığını ispatlamak için dik duran Mısır’lı kardeşlerimizi selamlıyoruz." deniliyor.

''Arkamdan ağlayıp da zalimleri sevindirmeyin, kıyamımızı iyi anlayın ve bizden sonrakilere aktarın. Şüphesiz benim ölümüm Allah ve İslam içindir''

"Dini ve Ehl-i sünneti istismar ederek gönüllerimize hakim olmak isteyen, sevmeye mecbur olmadıklarımızı sevmeye zorlayanların şerrinden Allah bu ümmeti korusun! Allah zalimleri sevmiyor, zalimleri sevenler, Allah'ın sevmediklerini sevmiş oluyorlar."

Erzincan'da bundan 17 yıl önce gerçekleşen Başbağlar katliamı yad edilirken, TOKAD konuyla ilgili bir açıklama yaparak "Sivas’ta 37 kişiyi kim katlettiyse Başbağlar’da da 33 insanı aynı eller katletmiştir" değerlendirmesinde bulundu

7 Aralık 1987 tarihinde başlayan İntifada, siyonist işgal çetesinin tüm hesaplarını altüst etti. dünya istikbarı ve yerel işbirlikçisi rejimler, İntifada karşsında çaresiz kaldırlar. İntifada, zalimleri çaresiz bıraktığı gibi işbirlikçileri de açığa düşürdü.

Şirinevler'de faaliyet gösteren Kur'an Nesli Kültür Merkezi'nde "Müslümanın Ahlâkı" konulu bir konferans veren yazar Ramazan Kayan, "Bizler de bugün, tıpkı Hz. Peygamber’in başardığı gibi ahlâki gücümüzle zalimleri dize getirebiliriz” dedi.
Makaleler
Hava Durumu