Bize şefaat edecek salih ameldir
İnsanın kaçınamayacağı yasalar vardır. İnansın, inanmasın bunu kabul etmek mecburiyetindedir. Bu yasalardan birisi de insanın tek ve zayıf doğması ve yine tek zayıf ölmesidir.
27-11-2016
"Ve (Allah diyecek ki): "İşte şimdi bize yapayalnız geldiniz, tıpkı sizi ilk yarattığımız gibi; dahası, size verdiğimiz her şeyi arkanızda bıraktınız. Sizin lehinize Allah'a ortak olduğunu sandığınız o şefaatçilerinizi neden şimdi yanınızda göremiyorsunuz? Artık aranızdaki bütün bağlar kopmuştur ve bütün dost sandıklarınız sizi yapayalnız bırakmıştır." (6/94)
I-GİRİŞ
Tek sahibimiz Allah'a sonsuz hamdolsun. Slalat ve selam onun hamdının hakkını tam veren Resuller'e ve dostlarına olsun. Rabbım onların yolunda gidenlerden razı olsun. Bizleri de onlardan eylesin.
Sevgili kardeşler! Sizleri ve tüm müslümanları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbım sizlerin ve tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun.
İnsanın kaçınamayacağı yasalar vardır. İnansın, inanmasın bunu kabul etmek mecburiyetindedir. Bu yasalardan birisi de insanın tek ve zayıf doğması ve yine tek zayıf ölmesidir. İlk doğuşta tertemizdir. İkinci dönüşte, arkasına çok şeyler bırakarak gider. Güvendiği herşey onu terk eder. Bir tek onu terk etmeyen yaptıklarıdır. İşte bu olayı anlatan bir ayeti sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayeti güzel okuyalım ve anlamaya çalışalım. Fazal izaha gerek kalmaz. Hutbemde özellikle ayetin anlaşılması için ayetin bölümlerine dikkatinizi çekecğim.
II-AYETİN İNDİĞİ ORTAM
Bu ayet 'Enam ' suresinden birayettir. Mekke'de inmiş. Mekke toplumu Allah'a inanıyordu. Anncak Allah'a ortak koşuyorlardı. Kendileri ile Allah arasına aracılar koyuyorlardı. Şu iki ayet onların inancını anlatıyor.
"İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez." (39/3)
"Bakın ne açık söylüyorlar. Biz bunlara ibadet etmiyoruz. Bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye onları mabud-ibadet edilen- kabul ediyoruz. Kur'an bu anlayışı kaldırdı. Ve Allah'ın aracıya ihtiyacı olmadığını anlattı. Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler." (2/186)
III-AYETTEN ALACAĞIMIZ DERSLER
1)-İnsan Allah'a tek tek dönecek ve tek tek hesap verecek. Bu dünyadan hiç birşeyi ona yardım etmek veya onu kurtarmak için onunla gitmeyecek. Bir hadiste, insan öldümü mezara onunla üçşey gider. Sevdikleri ve sahip oldukları ve de amelleri, ilk ikisi döner ameli kalır. Ayetin ilk bölümü bunu anlatıyor. 'Ve (Allah diyecek ki): "İşte şimdi bize yapayalnız geldiniz, tıpkı sizi ilk yarattığımız gibi; dahası, size verdiğimiz her şeyi arkanızda bıraktınız......'
2)-Ayetin ikinci bölümünde de insanların bu dünyada kendilerine umut bağladığı ve kıyamette kendilerine aracılık yaptığına inandığı kişiler, kutsallıklar, kabirler, mezarlar vs o gün onunla olmayacak. Allah resulu birgün eşine ve kızına şöyle diyor: "Biryer varki orda ben sadece kendime yetecem. Sakın ha sakın Aişe ben peygamberin eşiyim diye güvenme. Ey Fatıma ben Resulun kızıyım diye güvenme. Orası, hesaptır, haşirdir ve sırattır."
3)-Resuller ümmetlerinin aleyhinde ve leyhinde şahitlik yaparlar. Onlara sorulacak bu insanlara sizmi şunu bunu yapın veya yapmayın dediniz. Onlarda dolaysı ile bizim aleyhimize ve leyhimize şefaat edecekler. Ya evet deyip leyhimize veya hayır değip aleyhimize şefaat edecekler.
4)-İçinde yaşadığımız toprak, ellerimiz, derilerimiz, Kur'an ayetleri ve defterimiz bizim yaptıklarımıza şahitlik yapacaklar. Bu konuda şu ayetleri dikkatinize sunuyorum.
a)-Derilerimiz şahitlik yapacak. "Onlar derilerine, “Niçin aleyhimize şâhitlik ettiniz?” derler. Derileri de der ki; “Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı ve yine yalnızca O’na döndürülüyorsunuz.” (41/21)
b)-Ellerimiz ve ayaklarımız konuşacak "O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder." (36/65)
c)-Amel defterimiz konuşacak "Ve o gün ona, şimdi oku kitabını denecek, bu gün hesap görücü olarak sen, sana yetersin artık." (17/14) Bu ayetler insanın yüreğini hoplatıyor. Bunların üzerinde düşünelim.
IV-O HALDE BİZİM KURTULUŞUMUZ AMELLERİMİZE BAĞLIDIR
Sevgili kardeşler! Gelin aklımızı başımıza alalım ve salih amel işleyelim. Aleyhimize değil leyhimize olan güzel amellerde bir yarışma başlatalım. Kendimizi ve çevremizi uyaralım. Bugün çok yakındır. Hele ölüm bizi heran yakalayabilir. Allah'tan başkasına umut bağlamayalım. Geçen bir kardeş telefonde dediki, birgenç kardeşe doktor demiş sen iki hafta yaşayacaksın. Beni çok etkiledi. Düşünün ki bizim iki haftalık garantimiz bile yok. O halde Resulullahı örnek alalım. Onun gibi Kur'an'ı öğrenip yaşayalım. Allahım bize senin kitabını okuyup yaşamayı nasip et. Kıyamet günü leyhimize olacak şeyleri yapma bilincini bize ver. Tüm müslümanları bu şuurla yaşat.
Yalçın İçyer
Makaleler
Hava Durumu