Türkiye dâhil 46 ülkede uygulanan “Sponsor Destek Sistemi” kapsamında sürekli destek kapsamına alınan yetim sayısı bugün itibariyle 40 bini buldu.

İHH Yetim Biriminden alınan bilgiye göre 40 bininci yetim, İHH’nın Kilis sınırına yakın bir bölgede açtığı Şemmarin Konteynır Kentinde annesi, teyzesi, anneannesi ve kardeşleriyle yaşayan Ahmed El Hüseyin oldu.

Babası Halep’te şehit düşen 10 yaşındaki Ahmet’in sponsorunun da “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesine katılan Bağcılar'daki Kazım Karabekir Ortaokulu 6K sınıfının olduğu öğrenildi.

Dünya genelinde 135 ülke ve bölgede yardım çalışmalarını aralıksız sürdüren ve her geçen gün onlarca çocuğun hamiliğini üstlenen İHH, bu çalışmaları kapsamında 2007 yılında yetim çocuklara kendi ayakları üzerinde durana dek düzenli destek sağlayabilmek amacıyla “Sponsor Destek Sistemi” uygulamasını hayata geçirdi.

Bu uygulama ile savaş, doğal afet, yoksulluk, hastalık vb. sebeplerle hem Türkiye’de hem de dünyanın başka ülke ve bölgelerinde babasını veya anne/babasını kaybetmiş olan yetim çocukların eğitimden sağlığa, sosyal yardımlardan kültürel desteklere kadar farklı alanlarda ihtiyaçları Türkiyeli hayırseverler tarafından karşılanması sağlanıyor.

İHH Suriye Yetim Çalışmaları Koordinatörü Muhammet Karadağ, kampa giderek minik Ahmet ve ailesini ziyaret etti. Ahmet, Kazım Karabekir Ortaokulu 6K sınıfındaki kardeşlerinin selamlarını getiren abisi Karadağ’a burada yaşadıklarını ve gelecek hayallerini anlattı.

3 erkek ve bir kız kardeşi olan Ahmet’in babası, yaklaşık 8 ay önce Halep'te şehit düşmüş. Babasını kaybettikten sonra çok sıkıntı çektiklerini anlatan Ahmet, "Amcalarımız bizi kovdular. Evimizden ayrıldık. Halep, Mercie'den çıkıp Şemmarin’e geldik” diyor.

Şehit aileleri için yapılmış bir konteynırda 7 kişi birlikte kalan Ahmed, okulunu çok sevdiğini ama burada en çok sevdiği şeyin parkta kaydıraklarda kaymak olduğunu dile getiriyor.

Annesine ev işlerinde yardım eden minik Ahmet, evin erkeği olarak aşevinden yemek almaya gidiyor, konteynıra su taşıyormuş.

Ahmet'in çok arkadaşı var burada. Hepsini çok sevdiğini dile getiren Ahmet, "yarısıyla oynuyorum, diğer yarısıyla oynayamıyorum" diyor.

Eğitim durumuyla ilgili de bilgi veren Ahmet, savaş başlamadan önce bir yıl okula gitmiş. Şimdi ise kampta açılan okula gidiyor. Büyüyünce doktor olmak isteyen Ahmet, nedenini “Kimse hastalanmasın” diye açıklıyor. Okuldan kalan zamanını kitap okuyarak geçirdiğini söyleyen Ahmet, “Kur’an okuyorum. Bir de fıkralar, komik şeylerin olduğu kitapları seviyorum” diyor.

Ahmet son olarak yaşadığı sorunlar ve ihtiyaçlarıyla ilgili yöneltilen soruyu, "İHH bizim her ihtiyacımı karşılıyor. Bize yemek ve ekmek dağıtıyor, battaneyi verdi, okul açtı. Başka bir şeye ihtiyacımız yok” şeklinde cevaplıyor.

(Dünya Bülteni)