Mustafa ÖMEROĞLU

19 Şubat 2010

"İNSAN"I TÜKETEN GÜNDEMLER

Dosyalar, demokratik açılımlar, kozmik odalar, Hükümet-TSK kapışması, Tekel işçilerinin eylemleri ve şimdi de Hükümet-Yargı, yasama-yürütme krizi!

 

Arada olup bitmeyenler cabası..

 

Her birine bir dolu “laf”..

 

“Ayinesi iştir kişinin ‘laf’”ına bakılmaz” derler ama herhalde bu vecize tedavülden kaldırılmış olmalı, artık ”laf” a bakıyoruz çünkü!

 

Öyle ya,okuduklarımız,izleyip dinlediklerimiz birdolu “laf” sonuçta..

 

Henüz olması gereken icraat göremedik de o yüzden!..

 

Benim de acizane,hemi de buradan bakarak,kendimce,kanaatimce bir kaç “laf”ım var vahyi sorumluluğu idrak etmişlere..

 

Gündemden düşse de Tekel işçileri eylemi “laf”ını edeceğim şey..

 

E, biz de işçiyiz (Emekçiyiz diyeceğim ama… ama işte!) en tecrübelisinden, az yürümedik yollarda, yürümekle aşınmasalar da...

 

Yaram var ve niye gocunmayayım ki?

 

Ve buradan bakarak söyleyeyim ki üzgünüm, her türlü komployu düşünmeye eyvallah ama “insan”ı, insanı insan yapan değerleri yok saymaya değil..

 

Malum, ismi ile müsemma  müskirat üreten “Devlet” e ait bir kurumdu Tekel..

 

Çalışanlar özelleştirme bağlamında,çoklarımızın detayını bilmediği,çoklarımızında bir dolu "laf " ettiği 4/C kapsamına icbar edilmiş..

 

Ne üretilenler,ne verilen tazminat miktarları,ne de kaç paraya,kaç gün çalışmaları mesele değil benim için..

 

Biliyoruz, AKP bu meselenin tek başına sebebi ve kaynağı değil ama iktidarda ve şimdi muhatabı..

Şikâyet edeceklerse ki ediyorlar, niye çıktılar kavağa?

 

Hak ve adalet merkezli ve insan öncelikli çözsünler efendim!..

 

Ve akbabalar,leş kargaları,patronlar,yok paraya işçi çalıştıracaklar,istismarcılar,nursuz,şerli muhalefet alesta vaziyette her daim,yem etmesinler insanları..

 

Sahi ne deniliyordu Nas suresinde;” şeytanlaşmış insanların şerrinden,vesvesesinden..ilaahir..”,ne bekliyoruz ki?

 

Güya maksat insana hizmet, güya amaç insan onurunu yüceltmek!

 

Sevsinler, biz de inandık!

 

Ama ya bizim Müslümanlar?

 

Ne dediler malum eylem ve işçiler için?

 

Devlet ne yapsınmış, çalışmadan maaş alıyorlarmış, zaten ürettikleri harammış, onlardan daha az paraya çalışmaya talip olanlar varmış, hep devletten beklemesinlermiş, müteşebbis olsunlarmış, istenilenlere razı olunursa bütçeyi sarsarlarmış, kötü emsal olurlarmış, maksat AKP’ye muhalefetmiş, maksat Ergenekon/derin devlet tartışmalarının intikamını almakmış, para helal üretimde kazanılmalıymış, mülk edinmek ve elde tutmak hakmış; tutabilene aşk olsun, abdestli kapitalizm de neymiş, sol söylem İslami jargona uyarmış ve daha neler!

 

Marksizm, en vahşisinden kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi, serbest rekabet, özelleştirmenin zorunluluğu, aksini iddia etmenin devletçi politikaları, kominizmi çağrıştırdığı,sarı sendikacılık,sendika ağalığı, neo-liberal politikalar ve daha bir dolu başlıklar AKP’ye destek çıkan söylemlere dönüştürülerek, tekel işçilerinin eylemlerinin gayr-i meşruluğunu ispat etme sadedinde “işçi” lerin,tabii ki “insan”ların üzerine boca edildi..

 

Şimdi lafın sırası..

 

Bütün bu  tartışmalar iktidara,güce ve yaslandıkları ideolojiye hizmet veriyor,”insan”a değil..

 

İktidarın gücünü tahkim etmeye yönelik, insanı yüceltmeye değil..

 

Oysa “Din” soyut olan iktidarı değil, somut olan bireyi,insanı hedef alır,hesap verecek,azap veya mükafat görecek odur çünkü..

 

Ve “insan” “öteki” kılınmak için değil “beriki” kılınmak içindir;ki tekel işçileri de “insan”dırlar en nihayetinde..

 

Ve iktidara,ekonomiye zarar veriyor bahanesi ile “insan”lıkları yok sayılamaz..

 

Ve Müslümanlar kraldan fazla kralcı olup güce yaslanarak, yani devleti, hükümeti arkalarına alarak, sarı sendikalar, muhalefet arka çıkıyor diye ve onlar zaten müskirat üretiyorlar gibi ayağı yere basmayan söylemlerle ”insanı” görmezden gelip eylemi mahkûm etmemelidirler, tartışılan şeyler bunlar değil çünkü!

 

Diyecektim ki…

 

Gündem yine değişti..

 

Nur topu gibi bir “17 Şubat” ımız oldu, hayırlı ve mübarek olsun!

 

Başka birileri de başka bir “devlet”in gücünü gösteriyor inadına ve biteviye, tekel eyleminin “insan”ı kimin umurunda?

 

Şemdinli’de elini veren, Erzurum’da kolunu kaptırır diyorlar,biteviye akil akil laf edenler!

 

Son söz olarak soralım şimdi; “Kız verilmeyen asgari ücretliler, işsizler, sosyal güvencesi olmayanlar, işten çıkarılıp sigortasız kalanlar, çalışsalar da sigorta primi tam ödenmeyenler, özelleştirmeyle taşeronlara, çakallara yem edilen işçiler, devlete yük görülen emekliler, üniversiteye gidemeyen genç kızlar ve daha bir dolu mağdurlar yani yüceltilmeyi bekleyen insanların umurlarında mıdır 17 Şubat?”

Ne denmişti efendim;”İnsanı yücelt ki devlet yücelsin”

 

Devletin yüceliği elde var bir her daim de  ama “insan”ı bilmem..

 

Lakin şunu bilir,şunu söylerim;”Rabbimiz firasetimizi artırsın..”